iltasyazilim
FD Üye
Madencilik Terimleri
Madencilik Terimler Sözlüğü
Alfabetik sırayla madencilik terimleri
A
ABATAJ, 1) Natürel konumundaki madenin, kazma, martopikör, — dinamit, vb araçlarla yerinden sökülmesi ve taşımaya hazır ülkü getirilmesi
2) — Kazı ABİSAL FASİYES, 1) Derinliği 900 m ’den artı olan deniz diplerindeki çökeller
2) Derin deniz fasiyesi — Fasiyes
ABSORPSİYON, 1) Absorb etme, emme yani su veya diğer sıvıların, katı malzemenin gözeneklerinin içine girmesi Yüksek absorpsiyon kapasitesi, malzemenin büyük yüzey alanı, toplam gözenek hacmi ile yeterli gözenek büyüklüğü ve dağılımına sahip olmalarına bağlıdır Bentonit, fuller toprağı sepiyolit ve atapulgit bu özelliklere büyük ölçüde sahip olduğu için absorbant araç gereç olarak kullanılırlar
2) Gaz, ışık, ısı ve ışınların bir maddeden geçerken kısmen ya da tamamen çözülmesi ve emilmesi
3) Kömürün bünyesinde gazların çözünmüş halde ve bir cins molekülsel sızma şeklinde bulunması durumu
4) Soğurma
5) Eksik hareketli nötronların ince bor ve kadmiyum tabakaları göre yutulması
ABSORPLAYICI, 1) Elektrikte, yüksek gerilime karşı koruyucu olan vasıta
2) Gökbilimde, ışığı emerek azaltma özelliğini gösteren ortam
3) Tarımda tahılları içine çekerek aktaran cihaz
4) Rafinerilerde, petrol gazlarının süzülmesinde kullanılan arıtma tertibatı
AC ( AMONYUM KLORÜR) YÖNTEMİ, Sentetik soda külü imal yöntemlerinden biri DUAL ’da denilen ve Japonlar göre geliştirilen AC yöntemi, solvay yönteminin öbür bir şeklidir Bu yöntemle tuzdaki sodyum içeriğinin hepsi soda külüne dönüştürülür Bu oran Solvay yönteminde % 70 dir Alt mahsul olarak meydana çıkan — Amonyum klorür ( NH4 CL) yani nışadır en fazla kuru pillerde elektrolit olarak, galvanizleme ve kalaylamada, hem metal yüzeylerdeki oksit katmanını gidererek metalin lehim tutmasını kolaylaştırmak amacıyla lehimcilikte de yaygın olarak kullanılır — Solvay yöntemi
AÇI İSTASYONU, 1) Konveyör ya da havai hattın istikamet değiştirme yerindeki harmoni
2) Zaviye
AÇIK ALEV, 1) Ortamdaki grizuyu tutuşturabilen veya patlatabilen, yeterince kapatılmamış ve korunmamış ateş
AÇIK ETAP İŞLETME METODU, 1) Emin bir plan düşünülmeden, tahkimat yapılmadan arasıra çatal uç vurmak ya da topuklar teslim etmek suretiyle cevher yatağının gelişmesine tarafından gayri düzgün bacalar (galeri ve kılavuzlar) sürmek ya da düzgün bacalar sürüp topuklar adamak ve maden yatağının kalınlığına göre açık işletmelerde olduğu gibi basamaklar yerine getirmek suretiyle cevher ve ast taşı sağlam olan metalik cevher yataklarına uygulanan yeraltı (imal) işletme metotları Köstebek, Kolay mağara, Sistemsiz topuklu, Sistemli topuklu, Altüst, Yeraltı huni (glori antre), Başyukarı, Oda ve topuk, Tali (ara) katlı açık etap işletme metodu diye sınıflandırılabilir 2) Tahkimatsız ayak işletme metodu
AÇIK İŞLETME, 1) Maden üzerindeki örtü tabakasını olmak ve bu suretle maden kitlesini istihsal edebilecek bir duruma getirmek nedeniyle uygulanan bir maden ocağı işletme sistemi 2) Açık ocak 3) Olağan açık işletme — Yerüstü madenciliği
AÇIK İŞLETME METODU, Yeryüzüne mostra vermiş ya da nisbeten ince bir örtü tabakası ile buruşuk yer alan madenin asgari zayiatla, emniyetli ve yeraltı işletme metoduna nazaran daha idareli olarak çıkarılması için uygulanan sistem genellikle açık işletme metodları; alışılagelmiş açık işletme, — Plaser işletmesi (kuru ya da sulu) ve kapalı işletme ile irtibatlı olan — Müşterek işletme metodları şeklinde ayrılabilir Maden yatağı damar şeklinde ise bu yatağın yeryüzüne yakın kısımları, yatay tabaka halinde veya büyük kitle halinde ise dekapajmaden oranı müsait olduğu takdirde maden yatağının tamamı bu sistem uygulanarak işletilebilir Açık işletme metodu, gerçekte başlıca örtü tabakasının kaldırılmasından sonra madenin kazılıp yüklenmesi ve taşınmasıdır Açık işletme metodu örtü tabakası ve maden yatağı basamak biçiminde yatay dilimlere bölünerek ve örtü tabakasının yapısına tarafından patlayıcı madde kullanarak veya kullanmadan gevşetme ve kazı gerçekleştirmek; kazı, yükleme, taşıma ve dökme arabulucu olarak da ekskavatörkamyondökücü, ekskavatördemiryoludökücü, ekskavatörbantdökücü vb araçlar kullanılmak suretiyle uygulanır — Gezer aktarıcı, Döner kepçeli ekskavatör
AÇIK OCAK, — Açık işletme
AÇIK POLIGON, — Poligon
AÇIK POZİSYON, Maden ticaretinde kullanılan ve ilerdeki bir pazar durumuna aleyhinde, belirlenmiş temas yapılmamış ( tamamı satılmamış) şart Bir Takım ABD takas odalarında belirlenmiş satışlar kayda değer olup, jurnal olarak yayınlanır ve istatistiklere girer
AÇILIM YARMASI, 1) Bir açık işletmede, sıfır kotunun aşağısındaki bir basamağı başlamak için yapılan ilk giriş ağzı 2) Birincil çukur
AÇILI DİSKORDANS, — Tutarsız tabakalaşma
ADAM AY, Emin bir işin projelendirilmesi sırasında personel ihtiyacının, gereklilik süresinin de belirtilerek ifadesi
ADAM YOLU, Bir galeride insanların emniyetle yürümesini sağlayabilmek için bırakılan ve minimum 60 cm genişlikte olan galeri kısmı veya yol
ADESE, 1) Kenar zonları ince, ortasına içten kalınlaşan mercek şeklindeki maden yatağı 2) Mercek
NORMAL BERİL, — Beril
BAYAĞI MERMERLER,— Misket cinsleri
ADNAN GÖKSEL YÖNTEMİ, Toz halindeki demir cevherinin sinterleme yerine, buharla sertleştirilerek izabe edilebilir ışık halkası getirilmesi Bu yöntemde demir tozuna % 78 oranında kireç karıştırılarak harç yapılır, döner bir teknede granüle edilir ve sonra arabalara yüklenir ve içerisine 170180°C sıcaklıkta 12 at civarında basınçlı doymuş buhar verilen kazana sürülür Kazanda 78 saat tutulduktan sonradan buharla sertleştirilmiş granüle malzeme yüksek fırına sıkıntı edilerek pik demir elde edilir Bu işlem sırasında araç gereç sertleşirken metalize olduğundan kupol ocağına da şarj edilmek suretiyle pik demir elde edilebilmektedir
ADSORPSİYON, Gaz moleküllerinin veya erimiş maddelerin bir katı kütlenin yüzeyine (çekilmesi) yapışması Relatif olarak gazların ya da solüsyonların kontakt yüzeyinde konsantrasyonu Kegel ’e göre kömür katmanlarının yüzeylerinde gaz adsorpsiyonunu kömür içindeki kılcal boşluklar sağlar Bu görüşe göre, kömür oluşumunda ortaya meydana çıkan metan gazı moleküler kuvvetler vasıtasıyla kılcal boşluklarda saklanır
ADYABATİK KOMPRESYON ISISI, (SIKIŞMA ISISI), “ Poisson Kanununa tarafından taze havanın girdiği yerde uğradığı basınç artışından doğan ısı olup ortalama olarak her 100 metrede hava sıcaklığının 1°C artması Havanın bu sıkışma ya da pozitif basıncından ileri gelen hava ısısının yükselişi, havanın baştan yukarı katlara çıkması ile azalır Adyabatik kompresyon ısısı derin maden ocaklarında, ocağa gönderilen havanın ısınmasına niçin olur — Ocak iklimi, Jeotermal Gradyen
AERAJ, — Havalandırma
AEROB, 1) Yaşayabilmesi ve üreyebilmesi için bağımsızlık oksijenin bulunduğu ortamlara ihtiyaç duyan organizma Bağımsızlık oksijen olmadan da yaşayabilenlere “Anaerob ya da “Havasız yaşar denir 2) Havayla yaşar,
AERODİNAMİK, Bir cisimle bu cismin içinde hareket ettiği hava veya gaz arasındaki veya bir boru içinde hareket eden hava ya da gazla, boru cidarı arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı Gaz şeklindeki ortamın basıncı kısa zamanda değişmiyorsa bu durumda sıvılar için geçerli olan hidrodinamik hareket kanunları bu şekildeki gaz ortamları için de geçerlidir Gaz ortamı basıncı önemli şartların değişmesi gösteren gaz hareketleriyle ilgilenen aerodinamik dalına “Gaz Dinamiği denir Gaz kütlelerinin denge kanunlarıyla ilgilenen fizik dalına da “ Aerostatik denir Madencilikte havalandırma, aerodinamik, gaz dinamiği ve aerostatik fizik kanunlarının uygulanması, işlemlerin temelini oluşturur Ocak havaladırmasının daha az enerji harcanarak yapılmasında; seçilen galeri kesitlerinin, tahkimatın, vantilatör kanatlarının, ocak kapılarının ve kullanılan nakliye araçlarının aerodinamik bakımından ( hava hareketine karşı az bir direnç verecek şekilde) şekillendirmeleri, büyük tartı taşır
AEROSİKLON, Santrifüj toz ayırıcı, — Siklon
AEROSOL, Gaz halindeki bir ortamda, genellikle de havada, çok küçük parçalara bölünüp düzgün biçimde dağılmış olan akıcı ya da katı parçacıkların oluşturduğu sistem Gerçek aerosol parçacıklarının çapı mikronun birkaç binde biri ile yaklaşık bir mikron aralarında değişir Süspansiyon durumundaki daha küçük parçacıklar söz konusu olduğunda, sistem aerosol olmaktan çıkıp hakiki bir çözelti niteliği kazanır
AEROSTATİK, — Aerodinamik
AFLÖRMAN, — Mostra
AGLOMERA, 1) Volkan bombaları ve lapillerin (ufak taneciklerin) gelişi güzel bir şekilde çimentolanması ile meydana gelen kayaç 2) Şekilsiz, yuvarlaklaşmamış ve birbirlerine sıcaklık nedeniyle kaynamış kocaman parçalardan oluşan volkanik tüf
AGLOMERASYON, Küçük tanelerin bir arada kompakt ayla getirilmesi işlemi
AGREGA, 1) Çimentoyla harç yerine getirmek için kullanılan kum, çakıl, mıcır, kırılmış taşlar, vb maddelerden oluşan karışım Agrega ; beton agregaları ve hafif agregalar olarak iki gruba ayrılmıştır Kum, çakıl ve mıcırdan oluşan beton agregaları, TS 706 ve 707 ile belirlenmiş olup ; ince agrega, kocaman agrega ve tüvenan agrega olarak ayrılırlar Hafif beton agregalar imalinde kullanılan hafif agregalar ise ;
a Doğal hafif agregalar (Pomza, tüf, tüfit, diyatomit, zeolit, amyant ——— puzalonik topraklar)
b Yapay hafif agregalar ( Perlit, genleşen kil, yüksek fırın cürufu, uçucu kül, vermikülit, cam elyafı, kömür cürufu, zeolit) olarak alt gruplara ayrılır 2) Beton ya da harç yapmak üzere çimento, katran, kireç, alçıtaşı veya başka bir yapıştırıcı madde ile karıştırılan araç gereç Agrega, inşaat malzemesinin hacmini, eskime veya aşınmaya karşı direncini artırır En fazla kullanılan agregalar arasında kum, öğütülmüş ya da kırılmış taş, çakıl (dairesel), kırma mucur, cüruf, yakılmış şist ve yakılmış kil sayılabilir İnce agregalar çoğunlukla kum, öğütülmüş taş ya da öğütülmüş mucurdan, vahşi agregalar ise çakıl (dairesel), kırılmış taş parçaları, mucur ya da başka vahşi malzemeden oluşur İnce agrega, ince beton plakların ve diğer narin yapı öğelerinin yapımında ya da düzgün bir yüzey edinmek istendiğinde, vahşi agrega ise daha kitlesel öğelerin yapımında kullanılır 3) Başlangıçta birbirinden farklı çok sayıda parçacığın birbirleri ile karışıp kaynaşması sonucu oluşan kütle
AGRICOLA, Georgius, 14941555 seneleri arasında yaşamış ve mineraloji ilminin kurucusu ( yıl 1546) sayılan Alman bilim adamı Gözleme dayanan doğa bilimlerinin de kurucularındandır De Re Metallica ( Metaller üstüne) adlı yapıtının temel konusu madencilik ve ergitme teknikleridir Mineraloji alanında birincil ders kitabı farzedilen De Natura Fossilium da minerâllerin bedensel özelliklerine dayalı birincil bilimsel sınıflandırmayı yapmış; Agricola bu eserinde bir çok yeni minerâli, oluşmalarını ve birbirleriyle bağlantılarını tanımlamıştır Bu eser, Agricola ’ya mineralojinin babası unvanını kazandırmıştır
Saksonya ’nın madencilik bölgesindeki yasaları ve toplumsal gelenekleri inceleyen Agricola, İtalyada yapmış olduğu tıp tahsili ile ilgili olarak madencilerin iş hastalıklarına ilişkin ayrıntılı bilgiler vermiştir
De ortu et causis subterraneorum ( Yeraltı oluşumlarının yeri ve nedenleri) adlı yapıtındsåmaden damarlarının oluşumunu incelemiş ve oluşumları sulu çözeltinin çökelmesine, bağlamıştır
Agricola ’nın Erasmus, Melanchthon ve Göthe gibi meşhur çağdaşları arasında saygıdeğer bir yeri olmuştur
*
Madencilik Terimler Sözlüğü
Alfabetik sırayla madencilik terimleri
A
ABATAJ, 1) Natürel konumundaki madenin, kazma, martopikör, — dinamit, vb araçlarla yerinden sökülmesi ve taşımaya hazır ülkü getirilmesi
2) — Kazı ABİSAL FASİYES, 1) Derinliği 900 m ’den artı olan deniz diplerindeki çökeller
2) Derin deniz fasiyesi — Fasiyes
ABSORPSİYON, 1) Absorb etme, emme yani su veya diğer sıvıların, katı malzemenin gözeneklerinin içine girmesi Yüksek absorpsiyon kapasitesi, malzemenin büyük yüzey alanı, toplam gözenek hacmi ile yeterli gözenek büyüklüğü ve dağılımına sahip olmalarına bağlıdır Bentonit, fuller toprağı sepiyolit ve atapulgit bu özelliklere büyük ölçüde sahip olduğu için absorbant araç gereç olarak kullanılırlar
2) Gaz, ışık, ısı ve ışınların bir maddeden geçerken kısmen ya da tamamen çözülmesi ve emilmesi
3) Kömürün bünyesinde gazların çözünmüş halde ve bir cins molekülsel sızma şeklinde bulunması durumu
4) Soğurma
5) Eksik hareketli nötronların ince bor ve kadmiyum tabakaları göre yutulması
ABSORPLAYICI, 1) Elektrikte, yüksek gerilime karşı koruyucu olan vasıta
2) Gökbilimde, ışığı emerek azaltma özelliğini gösteren ortam
3) Tarımda tahılları içine çekerek aktaran cihaz
4) Rafinerilerde, petrol gazlarının süzülmesinde kullanılan arıtma tertibatı
AC ( AMONYUM KLORÜR) YÖNTEMİ, Sentetik soda külü imal yöntemlerinden biri DUAL ’da denilen ve Japonlar göre geliştirilen AC yöntemi, solvay yönteminin öbür bir şeklidir Bu yöntemle tuzdaki sodyum içeriğinin hepsi soda külüne dönüştürülür Bu oran Solvay yönteminde % 70 dir Alt mahsul olarak meydana çıkan — Amonyum klorür ( NH4 CL) yani nışadır en fazla kuru pillerde elektrolit olarak, galvanizleme ve kalaylamada, hem metal yüzeylerdeki oksit katmanını gidererek metalin lehim tutmasını kolaylaştırmak amacıyla lehimcilikte de yaygın olarak kullanılır — Solvay yöntemi
AÇI İSTASYONU, 1) Konveyör ya da havai hattın istikamet değiştirme yerindeki harmoni
2) Zaviye
AÇIK ALEV, 1) Ortamdaki grizuyu tutuşturabilen veya patlatabilen, yeterince kapatılmamış ve korunmamış ateş
AÇIK ETAP İŞLETME METODU, 1) Emin bir plan düşünülmeden, tahkimat yapılmadan arasıra çatal uç vurmak ya da topuklar teslim etmek suretiyle cevher yatağının gelişmesine tarafından gayri düzgün bacalar (galeri ve kılavuzlar) sürmek ya da düzgün bacalar sürüp topuklar adamak ve maden yatağının kalınlığına göre açık işletmelerde olduğu gibi basamaklar yerine getirmek suretiyle cevher ve ast taşı sağlam olan metalik cevher yataklarına uygulanan yeraltı (imal) işletme metotları Köstebek, Kolay mağara, Sistemsiz topuklu, Sistemli topuklu, Altüst, Yeraltı huni (glori antre), Başyukarı, Oda ve topuk, Tali (ara) katlı açık etap işletme metodu diye sınıflandırılabilir 2) Tahkimatsız ayak işletme metodu
AÇIK İŞLETME, 1) Maden üzerindeki örtü tabakasını olmak ve bu suretle maden kitlesini istihsal edebilecek bir duruma getirmek nedeniyle uygulanan bir maden ocağı işletme sistemi 2) Açık ocak 3) Olağan açık işletme — Yerüstü madenciliği
AÇIK İŞLETME METODU, Yeryüzüne mostra vermiş ya da nisbeten ince bir örtü tabakası ile buruşuk yer alan madenin asgari zayiatla, emniyetli ve yeraltı işletme metoduna nazaran daha idareli olarak çıkarılması için uygulanan sistem genellikle açık işletme metodları; alışılagelmiş açık işletme, — Plaser işletmesi (kuru ya da sulu) ve kapalı işletme ile irtibatlı olan — Müşterek işletme metodları şeklinde ayrılabilir Maden yatağı damar şeklinde ise bu yatağın yeryüzüne yakın kısımları, yatay tabaka halinde veya büyük kitle halinde ise dekapajmaden oranı müsait olduğu takdirde maden yatağının tamamı bu sistem uygulanarak işletilebilir Açık işletme metodu, gerçekte başlıca örtü tabakasının kaldırılmasından sonra madenin kazılıp yüklenmesi ve taşınmasıdır Açık işletme metodu örtü tabakası ve maden yatağı basamak biçiminde yatay dilimlere bölünerek ve örtü tabakasının yapısına tarafından patlayıcı madde kullanarak veya kullanmadan gevşetme ve kazı gerçekleştirmek; kazı, yükleme, taşıma ve dökme arabulucu olarak da ekskavatörkamyondökücü, ekskavatördemiryoludökücü, ekskavatörbantdökücü vb araçlar kullanılmak suretiyle uygulanır — Gezer aktarıcı, Döner kepçeli ekskavatör
AÇIK OCAK, — Açık işletme
AÇIK POLIGON, — Poligon
AÇIK POZİSYON, Maden ticaretinde kullanılan ve ilerdeki bir pazar durumuna aleyhinde, belirlenmiş temas yapılmamış ( tamamı satılmamış) şart Bir Takım ABD takas odalarında belirlenmiş satışlar kayda değer olup, jurnal olarak yayınlanır ve istatistiklere girer
AÇILIM YARMASI, 1) Bir açık işletmede, sıfır kotunun aşağısındaki bir basamağı başlamak için yapılan ilk giriş ağzı 2) Birincil çukur
AÇILI DİSKORDANS, — Tutarsız tabakalaşma
ADAM AY, Emin bir işin projelendirilmesi sırasında personel ihtiyacının, gereklilik süresinin de belirtilerek ifadesi
ADAM YOLU, Bir galeride insanların emniyetle yürümesini sağlayabilmek için bırakılan ve minimum 60 cm genişlikte olan galeri kısmı veya yol
ADESE, 1) Kenar zonları ince, ortasına içten kalınlaşan mercek şeklindeki maden yatağı 2) Mercek
NORMAL BERİL, — Beril
BAYAĞI MERMERLER,— Misket cinsleri
ADNAN GÖKSEL YÖNTEMİ, Toz halindeki demir cevherinin sinterleme yerine, buharla sertleştirilerek izabe edilebilir ışık halkası getirilmesi Bu yöntemde demir tozuna % 78 oranında kireç karıştırılarak harç yapılır, döner bir teknede granüle edilir ve sonra arabalara yüklenir ve içerisine 170180°C sıcaklıkta 12 at civarında basınçlı doymuş buhar verilen kazana sürülür Kazanda 78 saat tutulduktan sonradan buharla sertleştirilmiş granüle malzeme yüksek fırına sıkıntı edilerek pik demir elde edilir Bu işlem sırasında araç gereç sertleşirken metalize olduğundan kupol ocağına da şarj edilmek suretiyle pik demir elde edilebilmektedir
ADSORPSİYON, Gaz moleküllerinin veya erimiş maddelerin bir katı kütlenin yüzeyine (çekilmesi) yapışması Relatif olarak gazların ya da solüsyonların kontakt yüzeyinde konsantrasyonu Kegel ’e göre kömür katmanlarının yüzeylerinde gaz adsorpsiyonunu kömür içindeki kılcal boşluklar sağlar Bu görüşe göre, kömür oluşumunda ortaya meydana çıkan metan gazı moleküler kuvvetler vasıtasıyla kılcal boşluklarda saklanır
ADYABATİK KOMPRESYON ISISI, (SIKIŞMA ISISI), “ Poisson Kanununa tarafından taze havanın girdiği yerde uğradığı basınç artışından doğan ısı olup ortalama olarak her 100 metrede hava sıcaklığının 1°C artması Havanın bu sıkışma ya da pozitif basıncından ileri gelen hava ısısının yükselişi, havanın baştan yukarı katlara çıkması ile azalır Adyabatik kompresyon ısısı derin maden ocaklarında, ocağa gönderilen havanın ısınmasına niçin olur — Ocak iklimi, Jeotermal Gradyen
AERAJ, — Havalandırma
AEROB, 1) Yaşayabilmesi ve üreyebilmesi için bağımsızlık oksijenin bulunduğu ortamlara ihtiyaç duyan organizma Bağımsızlık oksijen olmadan da yaşayabilenlere “Anaerob ya da “Havasız yaşar denir 2) Havayla yaşar,
AERODİNAMİK, Bir cisimle bu cismin içinde hareket ettiği hava veya gaz arasındaki veya bir boru içinde hareket eden hava ya da gazla, boru cidarı arasındaki ilişkileri inceleyen bilim dalı Gaz şeklindeki ortamın basıncı kısa zamanda değişmiyorsa bu durumda sıvılar için geçerli olan hidrodinamik hareket kanunları bu şekildeki gaz ortamları için de geçerlidir Gaz ortamı basıncı önemli şartların değişmesi gösteren gaz hareketleriyle ilgilenen aerodinamik dalına “Gaz Dinamiği denir Gaz kütlelerinin denge kanunlarıyla ilgilenen fizik dalına da “ Aerostatik denir Madencilikte havalandırma, aerodinamik, gaz dinamiği ve aerostatik fizik kanunlarının uygulanması, işlemlerin temelini oluşturur Ocak havaladırmasının daha az enerji harcanarak yapılmasında; seçilen galeri kesitlerinin, tahkimatın, vantilatör kanatlarının, ocak kapılarının ve kullanılan nakliye araçlarının aerodinamik bakımından ( hava hareketine karşı az bir direnç verecek şekilde) şekillendirmeleri, büyük tartı taşır
AEROSİKLON, Santrifüj toz ayırıcı, — Siklon
AEROSOL, Gaz halindeki bir ortamda, genellikle de havada, çok küçük parçalara bölünüp düzgün biçimde dağılmış olan akıcı ya da katı parçacıkların oluşturduğu sistem Gerçek aerosol parçacıklarının çapı mikronun birkaç binde biri ile yaklaşık bir mikron aralarında değişir Süspansiyon durumundaki daha küçük parçacıklar söz konusu olduğunda, sistem aerosol olmaktan çıkıp hakiki bir çözelti niteliği kazanır
AEROSTATİK, — Aerodinamik
AFLÖRMAN, — Mostra
AGLOMERA, 1) Volkan bombaları ve lapillerin (ufak taneciklerin) gelişi güzel bir şekilde çimentolanması ile meydana gelen kayaç 2) Şekilsiz, yuvarlaklaşmamış ve birbirlerine sıcaklık nedeniyle kaynamış kocaman parçalardan oluşan volkanik tüf
AGLOMERASYON, Küçük tanelerin bir arada kompakt ayla getirilmesi işlemi
AGREGA, 1) Çimentoyla harç yerine getirmek için kullanılan kum, çakıl, mıcır, kırılmış taşlar, vb maddelerden oluşan karışım Agrega ; beton agregaları ve hafif agregalar olarak iki gruba ayrılmıştır Kum, çakıl ve mıcırdan oluşan beton agregaları, TS 706 ve 707 ile belirlenmiş olup ; ince agrega, kocaman agrega ve tüvenan agrega olarak ayrılırlar Hafif beton agregalar imalinde kullanılan hafif agregalar ise ;
a Doğal hafif agregalar (Pomza, tüf, tüfit, diyatomit, zeolit, amyant ——— puzalonik topraklar)
b Yapay hafif agregalar ( Perlit, genleşen kil, yüksek fırın cürufu, uçucu kül, vermikülit, cam elyafı, kömür cürufu, zeolit) olarak alt gruplara ayrılır 2) Beton ya da harç yapmak üzere çimento, katran, kireç, alçıtaşı veya başka bir yapıştırıcı madde ile karıştırılan araç gereç Agrega, inşaat malzemesinin hacmini, eskime veya aşınmaya karşı direncini artırır En fazla kullanılan agregalar arasında kum, öğütülmüş ya da kırılmış taş, çakıl (dairesel), kırma mucur, cüruf, yakılmış şist ve yakılmış kil sayılabilir İnce agregalar çoğunlukla kum, öğütülmüş taş ya da öğütülmüş mucurdan, vahşi agregalar ise çakıl (dairesel), kırılmış taş parçaları, mucur ya da başka vahşi malzemeden oluşur İnce agrega, ince beton plakların ve diğer narin yapı öğelerinin yapımında ya da düzgün bir yüzey edinmek istendiğinde, vahşi agrega ise daha kitlesel öğelerin yapımında kullanılır 3) Başlangıçta birbirinden farklı çok sayıda parçacığın birbirleri ile karışıp kaynaşması sonucu oluşan kütle
AGRICOLA, Georgius, 14941555 seneleri arasında yaşamış ve mineraloji ilminin kurucusu ( yıl 1546) sayılan Alman bilim adamı Gözleme dayanan doğa bilimlerinin de kurucularındandır De Re Metallica ( Metaller üstüne) adlı yapıtının temel konusu madencilik ve ergitme teknikleridir Mineraloji alanında birincil ders kitabı farzedilen De Natura Fossilium da minerâllerin bedensel özelliklerine dayalı birincil bilimsel sınıflandırmayı yapmış; Agricola bu eserinde bir çok yeni minerâli, oluşmalarını ve birbirleriyle bağlantılarını tanımlamıştır Bu eser, Agricola ’ya mineralojinin babası unvanını kazandırmıştır
Saksonya ’nın madencilik bölgesindeki yasaları ve toplumsal gelenekleri inceleyen Agricola, İtalyada yapmış olduğu tıp tahsili ile ilgili olarak madencilerin iş hastalıklarına ilişkin ayrıntılı bilgiler vermiştir
De ortu et causis subterraneorum ( Yeraltı oluşumlarının yeri ve nedenleri) adlı yapıtındsåmaden damarlarının oluşumunu incelemiş ve oluşumları sulu çözeltinin çökelmesine, bağlamıştır
Agricola ’nın Erasmus, Melanchthon ve Göthe gibi meşhur çağdaşları arasında saygıdeğer bir yeri olmuştur
*