Stillwater
FD Üye
Mahşerin Dört Atlısı
Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit'teki -Vahiy Kitabı olarak da bilinen- Apokalips bölümüne göre, Kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır.Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa'yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.
İncil yazarlarından Yuhanna'nın Patmos adasında gördüğü bir vizyona-görüntüye dayanır.
7-İşte, bulutlarla geliyor, ve her göz, ve onu delenler de kendisini göreceklerdir; ve dünyanın bütün kabileleri onun üzerine dövüneceklerdir. Evet, Amin.
8-Var olan ve var olmuş olan ve gelecek olan, her şeye kadir olan Rab Allah diyor: Alfa ve Omega benim.
9-İsada olan sıkıntıya ve melekûta ve sabra sizinle beraber hissedar olan ben, Yuhanna kardeşiniz, Allahın sözü ve İsanın şehadeti için Patmos denilen adada idim.
10-Rabbin gününde Ruhta oldum, ve arkamda boru sesi gibi büyük bir ses işittim:
11-Gördüğünü kitaba yaz, ve yedi kiliseye, Efesosa ve İzmire ve Bergamaya ve Tiyatiraya ve Sardise ve Filadelfyaya ve Laodikyaya gönder, diyordu.
12-Ve benimle söyleşen sesi görmek için döndüm. Ve döndüğümde, yedi altın şamdan,
13-ve şamdanların ortasında ayağa kadar uzun esvapla giyinmiş ve göğsüne altın kuşak kuşanmış insan oğluna benzer birini gördüm.
14-Ve onun başı ve saçı ak, yapağı gibi ak, kar gibi idi; ve onun gözleri ateş alevi gibi idi;
15-ve onun ayakları fırında kaledilmiş parlak tunca benziyordu; ve onun sesi çok suların sesi gibi idi.
16-Ve sağ elinde yedi yıldız vardı, ve ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç çıkıyordu; ve yüzü, kuvvetinde parlıyan güneş gibi idi.
17-Ve onu gördüğüm zaman, onun ayakları önüne ölü gibi düştüm. Ve sağ elini benim üzerime koyup dedi: Korkma, birinci ve son,
18-ve Diri olan benim; ve ölü idim, ve işte, ebetler ebedince diriyim, ve ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.
19-İmdi gördüğün şeyleri, ve olan şeyleri, ve bundan sonra vaki olacak şeyleri,
20-benim sağ elimde gördüğün yedi yıldızın sırrını, ve yedi altın şamdanı yaz. Yedi yıldız yedi kilisenin melekleridir, ve yedi şamdan yedi kilisedir.[/SIZE]
Birinci Atlı
VAHİY-BAP-6irini açtığı zaman, gördüm, ve dört canlı mahlûktan birinin gök gürlemesi gibi bir sesle: Gel, dediğini işittim.
2-Ve gördüm, ve işte, bir kır at, ve onun üzerine binmiş olanın bir yayı vardı; ve kendisine bir taç verildi; ve yensin diye yenerek çıktı.[/SIZE]
Atanmış Kral İsa'yı temsil eder. Bu İsa'nın Atanmış Kral olarak hazır bulunduğu bir dönemdir. İsa bu dönemin başlangıcında kendi melekleriyle birlikte savaşarak, Şeytan ve meleklerini ruhi göklerden aşağıya yeryüzüne atar. Şeytan ve cinlerine karşı kazanılan bu zaferi Armageddon'da kazanılacak ikinci bir zafer daha izleyecektir. Armageddon'da Şeytan ve cinleri "dipsiz derinliklere" atılarak, burada 1000 yıl faaliyetsiz olarak bağlı kalacaklardır. Ayrıca, Armageddon Şeytan'ın yeryüzündeki düzenine karşı da zafer kazanarak, bu düzeni ve bütün destekleyicilerini ortadan kaldırmış olacaktır. 1000 yılın sonunda Şeytan ve cinleri tamamen yok edildiğinde ise, "yılanın başı" tamamen ezilmiş olacaktır.
ikinci atlı
3-Ve ikinci mührü açtığı zaman, ikinci canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim.
4-Ve başka bir at, bir al at çıktı; ve onun üzerine binmiş olana, dünyadan selâmeti kaldırmağa, ve birbirini boğazlatmak için ruhsat verildi; ve kendisine büyük bir kılıç verildi.
Savaşları temsil eder. İsa'nın Atanmış Kral olarak harekete geçmesi ve bunun sonucunda Şeytan ve cinlerinin göklerden yeryüzüne kovulmaları, yeryüzündekiler için sıkıntılı bir dönemi getirecektir. "Çünkü zamanının az olduğunu bilen İblis, büyük öfkeyle" yerde yaşayanlara büyük sıkıntılar verecektir. Şeytan ve cinlerinin yeryüzüne atıldıkları tarih olarak 1914'e dikkat çekilir. Bu tarihte patlak veren 1. Dünya Savaşı, geçmişteki bilinen kayıtlı savaşların toplamından 7 kat daha fazla ölüme neden olmuştur. Bunu izleyen 2. Dünya Savaşı da, birincisinin 4 katı kadar daha fazla kayba yol açmıştır. Bu savaşta ilk kez nükleer silahlar kullanılmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrasında da bölgesel savaşlar ve çatışmalar sürmeye devam etmiştir. Sonuçta 20. yüzyıl geçmiş yüzyıllarla kıyaslanamayacak ölçüde can kaybına yol açarak, 100 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştur.
Üçüncü atlı
VAHİY-BAP-6
5-Ve üçüncü mührü açtığı zaman, üçüncü canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim. Ve gördüm, ve işte, yağız bir at, ve onun üzerine binmiş olanın elinde bir terazi vardı.
6-Ve dört canlı mahlûkun ortasında sanki bir sesin: Bir ölçek buğday bir dinara, ve üç ölçek( arpa bir dinara; ve zeytinyağı ve şaraba zarar etme, dediğini işittim.
Kıtlıkları temsil eder. Hem 1. Dünya Savaşı, hem de 2. Dünya Savaşı can kayıplarının yanı sıra açlığa da neden olmuştur. Savaş nedeniyle arazilerin mayınlanması ya da kullanılamaması, insanların köylerinden uzaklaşmaları, insan gücünün tarım yerine savaşta kullanılması gibi çeşitli etkenler kıtlığa ve açlığa neden olmuştur. Bundan başka doğaya zarar verilmesi, insan nüfusunun artması, ekonomik yetersizlikler ve eşitsizlikler de kıtlığa ve açlığa yol açmıştır. Geçmişte kullanılan 1 dinar, bir Roma askerinin bir günlük ücretiydi. Üçüncü atlının atını koşturduğu dönemde, bir ölçek buğdayın bir dinara, üç ölçek arpanın da bir dinara alınabilecek olması, bu dönemde yalnızca gıda yetersizliğinin değil, aynı zamanda kişilerin alım gücünün de bu gıdaları almakta yetersiz kalacağını göstermektedir. Öte yandan zeytinyağı ve şarap gibi ürünlerde bir ziyan olmayacağı da belirtilir. Eski devirlerde bu gıdalar pahalı gıdalar arasındaydılar. Bu durum, bir yanda satınalma gücü zayıf olduğu için buğday ve arpa gibi sıradan ürünleri bile zorlukla elde edebilen yoksul insanların olacağını, diğer yandan da satınalma gücü yüksek zengin insanların daha pahalı ürünleri tüketebileceklerini gösterir. Bu örnekler, açlığa ve kıtlığa neden olan etkenlerin yalnızca gıda yetersizliğinden kaynaklanmayacağını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin de bunda önemli bir rol oynayacağını göstermektedir.
Dördüncü atlı
VAHİY-BAP-6[/SIZE]
7-Ve dördüncü mührü açtığı zaman: Gel, diyen dördüncü canlı mahlûkun sesini işittim.
8-Ve gördüm, ve işte, bir kula at, ve onun üzerine binmiş olanın ismi Ölümdü; ve ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Ve onlara kılıçla ve kıtlıkla ve ölümle, ve dünyanın vahşi hayvanları ile öldürmek için dünyanın dörtte biri üzerine hâkimiyet verildi.
Hem salgın hem de yaygın kitlesel hastalıkları temsil eder. 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan İspanyol gribi, yaklaşık olarak 21 milyon insanın ölümüne neden olmuştur. Bu sayı doğrudan savaş nedeniyle ölen asker ve sivil, yaklaşık 14 milyon insandan çok daha fazladır. O tarihte Dünya'da her üç kişiden biri bu hastalığa yakalanmış ve toplamda 500 milyon kişi hastalanmıştı. 20. yüzyılda daha başka salgın hastalıklar da ölümlere yol açmıştır. Ayrıca çiçek hastalığı, sıtma, verem, kalp, kanser, AIDS gibi hastalıklar yine bu çağa özgü salgın ve kitlesel hastalıklar arasında sayılabilirler.İnsanlar için ölüme yol açan savaşlar, kıtlıklar ve salgın hastalıkların yanı sıra, "yerin vahşi hayvanları" da ölüme yol açan nedenleri oluşturacaktır. Bu dönemdeki yozlaşmış insanların davranışları vahşi hayvanlarınkine benzetilir. Bu insanlar, savaşlardaki toplu katliamlar, bombalı eylemler, silahlı saldırılar ve cinayetler gibi çeşitli yollarla ölümlere yol açacaklardır. Kitabı Mukaddes, son günlerde insanların birçok kötü özellikleriyle yozlaşmış olmalarının bunlara yol açacağını söyler. Yerin vahşi hayvanlarının etkileri kızıl, siyah ve soluk renkli atlılarla birlikte ele alınır. Bunun nedeni, yerin vahşi hayvanlarını oluşturan kötü insanların özelliklerinin ve etkilerinin kızıl, siyah ve soluk renkli atlılarınkilere benzer olacağı içindir. Diğer yandan, bu tür vahşi hayvanlarla simgelenen kötü insanlarla, beyaz atlı arasında hiçbir bağ kurulmaz. Çünkü, beyaz atlının yerin vahşi hayvanlarını oluşturan kötü insanlarla ortak bir yanı ve amacı yoktur. Bunun tersine, beyaz atın binicisi bu tür kötü insanları Armageddon'da yok edecektir.
Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit'teki -Vahiy Kitabı olarak da bilinen- Apokalips bölümüne göre, Kıyamet felaketlerini getirecek olan yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır.Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa'yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.
İncil yazarlarından Yuhanna'nın Patmos adasında gördüğü bir vizyona-görüntüye dayanır.
7-İşte, bulutlarla geliyor, ve her göz, ve onu delenler de kendisini göreceklerdir; ve dünyanın bütün kabileleri onun üzerine dövüneceklerdir. Evet, Amin.
8-Var olan ve var olmuş olan ve gelecek olan, her şeye kadir olan Rab Allah diyor: Alfa ve Omega benim.
9-İsada olan sıkıntıya ve melekûta ve sabra sizinle beraber hissedar olan ben, Yuhanna kardeşiniz, Allahın sözü ve İsanın şehadeti için Patmos denilen adada idim.
10-Rabbin gününde Ruhta oldum, ve arkamda boru sesi gibi büyük bir ses işittim:
11-Gördüğünü kitaba yaz, ve yedi kiliseye, Efesosa ve İzmire ve Bergamaya ve Tiyatiraya ve Sardise ve Filadelfyaya ve Laodikyaya gönder, diyordu.
12-Ve benimle söyleşen sesi görmek için döndüm. Ve döndüğümde, yedi altın şamdan,
13-ve şamdanların ortasında ayağa kadar uzun esvapla giyinmiş ve göğsüne altın kuşak kuşanmış insan oğluna benzer birini gördüm.
14-Ve onun başı ve saçı ak, yapağı gibi ak, kar gibi idi; ve onun gözleri ateş alevi gibi idi;
15-ve onun ayakları fırında kaledilmiş parlak tunca benziyordu; ve onun sesi çok suların sesi gibi idi.
16-Ve sağ elinde yedi yıldız vardı, ve ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç çıkıyordu; ve yüzü, kuvvetinde parlıyan güneş gibi idi.
17-Ve onu gördüğüm zaman, onun ayakları önüne ölü gibi düştüm. Ve sağ elini benim üzerime koyup dedi: Korkma, birinci ve son,
18-ve Diri olan benim; ve ölü idim, ve işte, ebetler ebedince diriyim, ve ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.
19-İmdi gördüğün şeyleri, ve olan şeyleri, ve bundan sonra vaki olacak şeyleri,
20-benim sağ elimde gördüğün yedi yıldızın sırrını, ve yedi altın şamdanı yaz. Yedi yıldız yedi kilisenin melekleridir, ve yedi şamdan yedi kilisedir.[/SIZE]
Birinci Atlı
VAHİY-BAP-6irini açtığı zaman, gördüm, ve dört canlı mahlûktan birinin gök gürlemesi gibi bir sesle: Gel, dediğini işittim.
2-Ve gördüm, ve işte, bir kır at, ve onun üzerine binmiş olanın bir yayı vardı; ve kendisine bir taç verildi; ve yensin diye yenerek çıktı.[/SIZE]
Atanmış Kral İsa'yı temsil eder. Bu İsa'nın Atanmış Kral olarak hazır bulunduğu bir dönemdir. İsa bu dönemin başlangıcında kendi melekleriyle birlikte savaşarak, Şeytan ve meleklerini ruhi göklerden aşağıya yeryüzüne atar. Şeytan ve cinlerine karşı kazanılan bu zaferi Armageddon'da kazanılacak ikinci bir zafer daha izleyecektir. Armageddon'da Şeytan ve cinleri "dipsiz derinliklere" atılarak, burada 1000 yıl faaliyetsiz olarak bağlı kalacaklardır. Ayrıca, Armageddon Şeytan'ın yeryüzündeki düzenine karşı da zafer kazanarak, bu düzeni ve bütün destekleyicilerini ortadan kaldırmış olacaktır. 1000 yılın sonunda Şeytan ve cinleri tamamen yok edildiğinde ise, "yılanın başı" tamamen ezilmiş olacaktır.
ikinci atlı
3-Ve ikinci mührü açtığı zaman, ikinci canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim.
4-Ve başka bir at, bir al at çıktı; ve onun üzerine binmiş olana, dünyadan selâmeti kaldırmağa, ve birbirini boğazlatmak için ruhsat verildi; ve kendisine büyük bir kılıç verildi.
Savaşları temsil eder. İsa'nın Atanmış Kral olarak harekete geçmesi ve bunun sonucunda Şeytan ve cinlerinin göklerden yeryüzüne kovulmaları, yeryüzündekiler için sıkıntılı bir dönemi getirecektir. "Çünkü zamanının az olduğunu bilen İblis, büyük öfkeyle" yerde yaşayanlara büyük sıkıntılar verecektir. Şeytan ve cinlerinin yeryüzüne atıldıkları tarih olarak 1914'e dikkat çekilir. Bu tarihte patlak veren 1. Dünya Savaşı, geçmişteki bilinen kayıtlı savaşların toplamından 7 kat daha fazla ölüme neden olmuştur. Bunu izleyen 2. Dünya Savaşı da, birincisinin 4 katı kadar daha fazla kayba yol açmıştır. Bu savaşta ilk kez nükleer silahlar kullanılmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrasında da bölgesel savaşlar ve çatışmalar sürmeye devam etmiştir. Sonuçta 20. yüzyıl geçmiş yüzyıllarla kıyaslanamayacak ölçüde can kaybına yol açarak, 100 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştur.
Üçüncü atlı
VAHİY-BAP-6
5-Ve üçüncü mührü açtığı zaman, üçüncü canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim. Ve gördüm, ve işte, yağız bir at, ve onun üzerine binmiş olanın elinde bir terazi vardı.
6-Ve dört canlı mahlûkun ortasında sanki bir sesin: Bir ölçek buğday bir dinara, ve üç ölçek( arpa bir dinara; ve zeytinyağı ve şaraba zarar etme, dediğini işittim.
Kıtlıkları temsil eder. Hem 1. Dünya Savaşı, hem de 2. Dünya Savaşı can kayıplarının yanı sıra açlığa da neden olmuştur. Savaş nedeniyle arazilerin mayınlanması ya da kullanılamaması, insanların köylerinden uzaklaşmaları, insan gücünün tarım yerine savaşta kullanılması gibi çeşitli etkenler kıtlığa ve açlığa neden olmuştur. Bundan başka doğaya zarar verilmesi, insan nüfusunun artması, ekonomik yetersizlikler ve eşitsizlikler de kıtlığa ve açlığa yol açmıştır. Geçmişte kullanılan 1 dinar, bir Roma askerinin bir günlük ücretiydi. Üçüncü atlının atını koşturduğu dönemde, bir ölçek buğdayın bir dinara, üç ölçek arpanın da bir dinara alınabilecek olması, bu dönemde yalnızca gıda yetersizliğinin değil, aynı zamanda kişilerin alım gücünün de bu gıdaları almakta yetersiz kalacağını göstermektedir. Öte yandan zeytinyağı ve şarap gibi ürünlerde bir ziyan olmayacağı da belirtilir. Eski devirlerde bu gıdalar pahalı gıdalar arasındaydılar. Bu durum, bir yanda satınalma gücü zayıf olduğu için buğday ve arpa gibi sıradan ürünleri bile zorlukla elde edebilen yoksul insanların olacağını, diğer yandan da satınalma gücü yüksek zengin insanların daha pahalı ürünleri tüketebileceklerini gösterir. Bu örnekler, açlığa ve kıtlığa neden olan etkenlerin yalnızca gıda yetersizliğinden kaynaklanmayacağını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin de bunda önemli bir rol oynayacağını göstermektedir.
Dördüncü atlı
VAHİY-BAP-6[/SIZE]
7-Ve dördüncü mührü açtığı zaman: Gel, diyen dördüncü canlı mahlûkun sesini işittim.
8-Ve gördüm, ve işte, bir kula at, ve onun üzerine binmiş olanın ismi Ölümdü; ve ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Ve onlara kılıçla ve kıtlıkla ve ölümle, ve dünyanın vahşi hayvanları ile öldürmek için dünyanın dörtte biri üzerine hâkimiyet verildi.
Hem salgın hem de yaygın kitlesel hastalıkları temsil eder. 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan İspanyol gribi, yaklaşık olarak 21 milyon insanın ölümüne neden olmuştur. Bu sayı doğrudan savaş nedeniyle ölen asker ve sivil, yaklaşık 14 milyon insandan çok daha fazladır. O tarihte Dünya'da her üç kişiden biri bu hastalığa yakalanmış ve toplamda 500 milyon kişi hastalanmıştı. 20. yüzyılda daha başka salgın hastalıklar da ölümlere yol açmıştır. Ayrıca çiçek hastalığı, sıtma, verem, kalp, kanser, AIDS gibi hastalıklar yine bu çağa özgü salgın ve kitlesel hastalıklar arasında sayılabilirler.İnsanlar için ölüme yol açan savaşlar, kıtlıklar ve salgın hastalıkların yanı sıra, "yerin vahşi hayvanları" da ölüme yol açan nedenleri oluşturacaktır. Bu dönemdeki yozlaşmış insanların davranışları vahşi hayvanlarınkine benzetilir. Bu insanlar, savaşlardaki toplu katliamlar, bombalı eylemler, silahlı saldırılar ve cinayetler gibi çeşitli yollarla ölümlere yol açacaklardır. Kitabı Mukaddes, son günlerde insanların birçok kötü özellikleriyle yozlaşmış olmalarının bunlara yol açacağını söyler. Yerin vahşi hayvanlarının etkileri kızıl, siyah ve soluk renkli atlılarla birlikte ele alınır. Bunun nedeni, yerin vahşi hayvanlarını oluşturan kötü insanların özelliklerinin ve etkilerinin kızıl, siyah ve soluk renkli atlılarınkilere benzer olacağı içindir. Diğer yandan, bu tür vahşi hayvanlarla simgelenen kötü insanlarla, beyaz atlı arasında hiçbir bağ kurulmaz. Çünkü, beyaz atlının yerin vahşi hayvanlarını oluşturan kötü insanlarla ortak bir yanı ve amacı yoktur. Bunun tersine, beyaz atın binicisi bu tür kötü insanları Armageddon'da yok edecektir.