Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın birinci 7 ayındaki makine ihracatının 9,1 milyar dolar olduğunu açıkladı.
Makine bölümünün ihracatı, evvelki yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 11,9 azaldı. Ana pazarları olan Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD’de önemli daralma yaşayan makine dalı, gaye pazarlarından yalnızca Rusya'da artış kaydetti.
"Sektörün birinci 7 aylık ihracatı, bir evvelki yıla nazaran yüzde 11,9 düşüşle 9,1 milyar dolar oldu"
Pandemide birinci dalganın yaşandığı ikinci çeyrekte yüzde 27’lik ihracat kaybı yaşayan makine dalı, Temmuz ayında 2019 yılının birebir ayındaki 1,5 milyar dolarlık ihracat performansını yakalayarak olumlu sinyaller verdi. Bu yıl da Temmuz ayında 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kesimin birinci 7 aylık ihracatı, bir evvelki yıla nazaran yüzde 11,9 düşüşle 9,1 milyar dolar oldu. Türkiye’nin Makinecileri, en çok ihracat yaptıkları beş ülke olan Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa’da 7 ayda toplam 600 milyon dolar kayıp yaşarken Rusya’ya ihracatı yüzde 19 artırdı.
“İkinci dalga yaşanmazsa geçen yılın sayılarına yaklaşabiliriz”
Ana pazarları olan ülkelerde imalatçı bölümler şimdi tam kapasiteyle açılmamasına karşın son devirde yeni sipariş almaya başladıklarını da kelamlarına ekleyen Karavelioğlu, “Bu canlanma, güçlü firmaların optimistliğini artırdı. Şayet ikinci dalga yaşanmazsa, birçok alt bölümde geçen yılın sayılarına yaklaşabiliriz.”
"Yeter ki likidite kahrına düşmeyelim"
Türkiye Makine Federasyonu’na bağlı alt dal dernekleriyle irtibat halinde, pandemi tecrübesinin farklı eser kümelerine olan gereksinimleri nasıl etkileyeceğini tahlil ettiklerini belirten Karavelioğlu şunları söz etti:
“Karantina süreci tüm toplumlarda hayat biçiminin sorgulandığı, gerçek imkân ve gereksinimlerin net biçimde ortaya çıktığı bir devir oldu. Bunun tüketim ve yatırım ortamı üzerinde derin izleri olacaktır. Tüketim alışkanlıklarındaki değişimin hangi sanayi kısımlarını nasıl etkileyeceği, hangilerinde yatırım gereksinimi artarken hangilerinde atıl kapasiteyi artıracağı şimdi bilinmiyor. Ama biz yüklü KOBİ yapımızdan kaynaklanan esnek, çevik ve güçlü bünyemizle, bu değişime çok çabuk ayak uydurabiliriz; kâfi ki likidite meşakkatine düşmeyelim.”
“Makine ithalatı kayıtsız kuralsız dizginlenmeli, teknoloji geliştirmeye kaynak oluşturulabilmeli”
Dünyanın en geniş üretim yelpazesini oluşturan makine imalatında Türkiye’nin yüksek bir çeşitliliğe sahip olduğunu ve hakikat yatırımlarla çabucak her teknoloji düzeyinden makineler üretebildiklerini söyleyen Karavelioğlu şöyle konuştu:
“Ülkemiz, bu atılımı gerçekleştirmek için makine ithalatını kayıtsız koşulsuz dizginlemek ve rakip ülkelerin değil, kendi imalatçısının teknoloji geliştirmesine kaynak aktarmak zorunda. Dijitalleşmenin yeni periyoda entegrasyonda ehemmiyetini daha da artıracağını akılda tutarak daima birlikte çalışmalıyız, imalat endüstrimizdeki tüm süreçleri olabildiğince dijitalleştirmeliyiz. Bölüm özelinde atılım yapılması gereken alan ise tasarım ve doğrulama süreçleridir. Butik imalatın suratını artırmak ve optimum dizaynla karbon ayak izini azaltmak bakımından bu alanların geliştirilmesi son derece değerli.”
