iltasyazilim
FD Üye
maksim gorkinin şaklaban kitabının denemesi hakkında bilgi
Maksim Gorki'den bir kaç öykü mevcut kitaptaKitap adını hikayelerin arasında ama Soytarı adlı hikayeden almış
Her zamanki gibi şık giyinmişti Üzerinde siyah bir redingot, benzer renkte bir pantolon, başında parlak bir silindir şapka, ayağında ise güzel fotinler vardı Fakat uygunca giyinmiş soytarıların, sokakta çocuk gibi hareket edebileceğini düşündüm Genelde bana o kadar kazanç oysa, herkese tanıdık olmayan olan ve dil bilmeyen bu adam, fakat şaklaban olduğu için şehrin ve panayırın kalabalığı içinde kendini bu dek bağımsızlık hissediyordu!Yaya kaldırımlarda kimseye yol vermeyerek ve ama kadınlara rastladıkça kenara çekilerek, manâlı bir kişilik edasıyla yürüyordu Kalabalığın aralarında yürürken biri dirseğiyle veya omuzuyla kendisine dokunsa, sessizce ve azıcık da tiksinerek, eleni ile dokunulan yeri temizlediğini gördüm Ciddi Ruslar ve başkaları kaygısızca itişip kakışırlar, hatta birbirinin üstüne bile çıkarlar, birbirlerinden affetme dilemezler, şapka ve kasketlerini kibar bir jestle çıkarmazlarÖnemli insanların yürüyüşlerinde kör, mukadder bir şeyler var Bunların hepsi de, aralıklı şu insanların telaş ettiğini, kimsenin birbirine yol vermeye vakti olmadığını açıkça görüyorlar Soytarı ise savaş meydanındaki tok bir karga edasıyla, ilgisizce dolaşıyordu Bana öyle geliyor fakat, o, nezaketiyle, yolu üzerindeki herkesi afallatmak ve mahvetmek istiyordu Bu, veya onun diğer bir hali, bende hoşa gitmeyen bir etki bırakıyordu *
Maksim Gorki'den bir kaç öykü mevcut kitaptaKitap adını hikayelerin arasında ama Soytarı adlı hikayeden almış
Her zamanki gibi şık giyinmişti Üzerinde siyah bir redingot, benzer renkte bir pantolon, başında parlak bir silindir şapka, ayağında ise güzel fotinler vardı Fakat uygunca giyinmiş soytarıların, sokakta çocuk gibi hareket edebileceğini düşündüm Genelde bana o kadar kazanç oysa, herkese tanıdık olmayan olan ve dil bilmeyen bu adam, fakat şaklaban olduğu için şehrin ve panayırın kalabalığı içinde kendini bu dek bağımsızlık hissediyordu!Yaya kaldırımlarda kimseye yol vermeyerek ve ama kadınlara rastladıkça kenara çekilerek, manâlı bir kişilik edasıyla yürüyordu Kalabalığın aralarında yürürken biri dirseğiyle veya omuzuyla kendisine dokunsa, sessizce ve azıcık da tiksinerek, eleni ile dokunulan yeri temizlediğini gördüm Ciddi Ruslar ve başkaları kaygısızca itişip kakışırlar, hatta birbirinin üstüne bile çıkarlar, birbirlerinden affetme dilemezler, şapka ve kasketlerini kibar bir jestle çıkarmazlarÖnemli insanların yürüyüşlerinde kör, mukadder bir şeyler var Bunların hepsi de, aralıklı şu insanların telaş ettiğini, kimsenin birbirine yol vermeye vakti olmadığını açıkça görüyorlar Soytarı ise savaş meydanındaki tok bir karga edasıyla, ilgisizce dolaşıyordu Bana öyle geliyor fakat, o, nezaketiyle, yolu üzerindeki herkesi afallatmak ve mahvetmek istiyordu Bu, veya onun diğer bir hali, bende hoşa gitmeyen bir etki bırakıyordu *