Malazgirt Savaşı Ve Turk Tarihindeki Yeri nedir
Malazgirt Savaşı
Malazgirt Savaşı Ve Turk Tarihindeki Yeri
Tarih:
26 Ağustos 1071
Yer:
Malazgirt
Sonuc:
Selcuklular'ın zaferi
Bolge Değişimi:
Doğu Anadolu
Taraflar
Bizans İmparatorluğu Buyuk Selcuklu İmparatorluğu
Kumandanlar
4 Romen Diyojen
Nicephorus Bryennius
Theodore Alyates
Andronikos Doukas Alp Arslan
Gucler
40000 200000 54000 150000
Kayıplar
10000 civarı Bilinmiyor
Malazgirt Savaşı 26 Ağustos 1071 tarihinde Alp Arslan tarafından yonetilen Selcuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gercekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4 Romen Diyojen'in esir duşmesiyle sona ermiştir
Malazgirt Savaşı (Malazgirt Zaferi) Turklere Anadoluyu kazandıran, SelcukluBizans Savaşı Buyuk Selcuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadoluda Malazgirt Ovasında meydana geldi Bu muharebe, dini, milli, siyasi, askeri neticeleri ve Turkİslam tarihinin en buyuk zaferlerinden biri olması bakımından onemlidir
Selcuklu Turkleri, Malazgirt Meydan Muharebesinden yıllar once, Anadolu iclerine gaza akınları tertip ettiler Bu akınlarda, Anadolunun, Turklerin yerleşmesine musait coğrafi hususiyet ve zenginliklere sahip olduğu tespit edildi Selcuklu Turklerinin Anadoluya akınları, Bizans Devletini telaşlandırdı Akıncıların bu gazalarında, Anadolu ahalisine teror ve tahribattan ziyade adaletle muamelesi, zalimleri ortadan kaldırmaları, can, mal, ırz emniyetini sağlamaları, bolge halkının Selcuklu idaresini gonulden tercih etmelerine yol actı Doğu hududundaki hadiseleri dikkatle takip eden Bizanslı idareciler; ulkelerinin butunluğu ve devletin bekası icin tedbir almaya başladılar Bizansın ancak meşhur tarihi entrikalarla yuzyıllardan beri Anadoluda hakimiyetini koruyabilmesi, zulme varan sıkı tedbirleri, halka kotu muamelesi, yerli ahalinin Turklerin idaresini tercih etmelerini daha da kolaylaştırdı
Bizans İmparatoru Romanos Diogenes (Romen Diyojen) iyi bir cengaverdi Fakat hanedan mensubu değildi Askerlik bilgisi, tecrube ve cesareti, dul Bizans İmparatoricesi Eudoxienin dikkatini cektiğinden, diğer aday ve teklifleri reddederek, 1068de Diyojeni tercih etmesine sebep oldu Hanedan dışından bir şahsın Bizans İmparatorluğuna getirilmesi uzerine asiller, iktidara karşı cephe aldılar Ulke icindeki muhalefeti tasfiye etmekle meşgul olan Diyojen, zeka ve tecrubesine inandığı şahısları devlet kadrolarında vazifelendirip, Bizansın doğu hududundaki hadiseleri de dikkatle takip ettirdi Ani ve Karsı zaptederek Aninin askeri mevkilerini tahrip eden Selcuklulara karşı, tahta cıkışından, 1071 yılına kadar her yıl sefere cıktı 1068de Pozantıya, 1069da Paluya kadar geldi 1070te de Kayseriye ordu gonderdi Bu seferlerle, Bizans ordusunun muharebe kabiliyeti ve tecrubesi arttırılıp, disiplinli olması sağlandı
Selcuklu akınlarının Ege Denizine, Marmaraya kadar uzanması ve 1071de ŞiiFatımi Devletinin, İslam ulkeleri ve Abbasi Halifeliği icin tehlike arz etmesi uzerine, Mısır Seferine cıkan Selcuklu Sultanı, Suriyede bulunuyordu Turklerin Suriye topraklarındaki harekatını haber alan Bizans İmparatoru Diyojen, doğuya hareket etti Hareketinden once verdiği nutukta azmini şoyle belirtiyordu: Doğu hudutlarımızda buyuk bir İslam tehlikesi belirmiştir Bu tehlikeyi buyumeden ortadan kaldırmalıyız Ordunun başında; bu tehlikeyi kesin olarak kaldırmaya gidiyorum
Romen Diyojen, 13 Mart 1071de İstanbuldan 200 000den ziyade Frank, Norman, Slav, Gurcu, Abaza, Ermeni ve Rumelide yaşayan İslam dinini kabul etmemiş Pecenek ve Uz Turklerinden de ucretli asker alarak Anadoluya gecti
Butun kaynaklarını seferber ederek hazırladığı ordusuna guvenen Diyojen, Bizanslılara buyuk zaferle donmeyi vaad ediyordu Sivasa gelen Diyojen, bu bolgedeki Ermeni Prensleri ile ahalisini, toptan oldurttu Ermenilerin mallarını askerlerine yağma ettirdi Sivastan hareket etmeden once, generalleri ile harp meclisi kurdu Bu harp meclisinde, muharebenin, alınacak karar, plan ve hedefi tayin edilecekti Gerci Diyojenin plan ve hedefi kafasında cizilmişti Bu, Turklerin Anadoluya bir daha akın yapmamalarını sağlayacak bir plandı İranın iclerine ilerleyecek, Turkleri daha da doğuya surecek, başşehirlerini zaptedecekti İmparator, yalnız Anadoluyu elinde bulundurmak ve Turkleri yok etmek değil, butun İslam ulkelerini de almaya karar vermişti Horasan, Rey, Irakı Acem ve Arap, Suriye valiliklerini komutanlarına vermeyi tasarlamış ve hatta vaad etmişti İstila edeceği İslam ulkelerindeki camilerin yerine kiliseler acmayı ve bu suretle İslam dinini ortadan kaldırmayı da aklına koymuştu Harp meclisinde, generallerden, takip edilmesini luzumlu gordukleri tekliflerin, ortaya konmasını istedi
Sivastaki harp meclisinde, yapılacak harekatın plan ve hedefi hakkında, iki ana teklif ortaya cıktı Birincisi; Bizans ordusunun en bilgili ve tecrubeli komutanlarından Rumeli ordusu kumandanı General Nikefor Bryennes ile iyi bir stratejist ve tecrubeli bir komutan olan Turk asıllı general Magistors Tarkhal'dan (Jozeph Tarhchaniotes) geldi Bu iki general, hudut boylarındaki tecrubelerine dayanarak, Turklere karşı cok ihtiyatlı harekata girişmeyi tavsiye edip, ordunun Erzuruma kadar ilerleyerek, burada Turk ordusunu muharebeye zorlayacak ve kışkırtacak bir tertibin alınmasını, bu suretle muharebenin kendi toprakları icinde yapılarak lojistik desteğin kolaylaştırılmasını ve Turklerin istifadesine yarayacak her turlu maddi imkanların tahrip edilmesini teklif ettiler Bu teklife karşılık, İmparatora hoş gorunmek isteyen ikinci teklif sahibi muhalif generaller ise, hedefin daha derin olmasını ve ordunun vakit kaybetmeden Erzuruma varıp, İrana yonelmesini ve Turk ordusu ile nerede rastlanırsa orada, daha ziyade Turk ulkeleri icinde harp edilerek yok edilmesini teklif edip, birincileri korkaklıkla itham ettiler Bu son teklif, esasen Bizans İmparatorunun planına uygun duştuğunden, ordunun doğuya hareketini emretti
Bizans ordusunun doğuya hareketini haber alan Buyuk Selcuklu Sultanı Alparslan, Mısır Seferinden vazgecti Suriyeden geri donuşte, once doğuya yonelerek, gerekli savaş hazırlıklarını yaptı Bu arada karakulakları (casus) vasıtalarıyla da Bizanslılara, Turklerin Reye cekildiği haberlerini yaymakta idi Nihayet Diyarbekirden kuzeye yoneldi ve Bizansın beklemediği bir anda, Malazgirtin doğusunda ordugahını kurup savaş hazırlığına başladı Alparslan, muharebe azmiyle ordugah kurarken, onceden, duşmanla dovuşeceğini Bağdattaki Abbasi Halifesine bildirdi Buyuk Sultan, savaş başlamadan evvel, Halife ElKaim'in (10311075) gonderdiği İbnulMahlebanı (İbni Muhelban), değerli komutanlarından Sav Tiginle birlikte Diyojene elci gonderdi
Sultan Alparslanın heyeti, 25 Ağustos 1071 sabahı, Bizans ordugahında hafife alınıp, hakarete uğradı Diyojen, heyet başkanına; Kışlamak icin İsfahanın mı, yoksa Hemedanın mı daha iyi olduğunu sordu Sulh teklifini şiddetle reddedip; Sultanınıza soyleyiniz; kendileriyle sulh muzakerelerini Reyde yapacağım, ordumu İsfahanda kışlatıp, Hemedanda sulayacağım dedi Heyet başkanı da, Diyojene; Atlarınızın Hemedanda kışlayacaklarından ben de eminim, fakat sizin nerede kışlayacağınızı bilemiyorum diyerek, gereken karşılığı verdi
Sultan Alparslan, muharebe oncesi Halifeden dua talep etti Abbasi Halifesi, camilerde cuma hutbesinde Alparslan ve ordusunun muzaffer olması icin okunacak hutbe metni gonderdi Muharebe gecesi, Alparslan, ayırdığı bir kuvvetle Bizanslıları, atılan ok ve naralar ile butun gece taciz ederek yorgun bir hale duşurdu Selcuklular, Bizanslı safında bulunan Turk asıllı birliklerle temas kurdu Onların, Bizans ordugahından ayrılarak Selcuklu ordusuna katılmalarını temin etti
Malazgirt Muharebesinde Bizans ordusunun kumanda kademesi şu şekilde idi: Merkezde Bizans İmparatoru Romen Diyojen olup, yanında hassa ve seckin birlikler vardı Sağ kanatta, Anadolu ordusu kumandanı Mikhail Attalicpiates; sol kanatta Rumeli ordusu kumandanı Nikefor Bryennes; ihtiyatta da Andronikos Doucas vazifeliydi Bizans ordusunun taktiği, Turkleri imha etmekti Sultan Alparslan kumandasındaki kırk bin kişilik Selcuklu ordusu, yarım hilal şeklinde tertibat aldı Hafif suvari kıtaları, kanatlara yerleştirildi Ordu merkezi, duşman karşısında birleşmeden yavaş yavaş geri cekilecek ve onu hırpalayacak, at ustunde ok atan suvariler, duşmanın yan ve gerilerine taarruz ederek, Bizans ordusunu dağıtmaya calışacaklardı Taarruza katılan duşman suvarisi ezilerek geri atılacaktı Bu şekilde ilerleyen duşman ordusu, karargahından kafi derecede uzaklaştıktan sonra, baskın kıtaları, duşmanın gerilerine taarruz edecek, asıl ordu da, bir ağırlık teşkil ederek, duşmanın kanatlarından birine taarruzla, onu yıktıktan sonra saldırıyı diğer kanada cevirmek suretiyle sonuca gidilecekti
Selcuklu Sultanı Alparslan, alim ve devlet adamlarının tavsiyesiyle, muharebeyi Cuma gunu yapmayı tercih etti 26 Ağustos Cuma gunu askerlerini toplayan Alparslan, atından inip secdeye vardı; Ya Rabbi sana tevekkul ediyor, azametin karşısında yuzumu yere suruyor ve senin uğrunda cihad ediyorum Ya Rabbi niyetim halistir Bana yardım et; sozlerimde hilaf varsa beni kahret! diye dua etti Sonra askerlerine donerek; Burada Allahu tealadan başka bir sultan yoktur, emir ve kader Onun elindedir Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte veya benden ayrılmakta serbestsiniz dedi Askerler coşarak hep bir ağızdan; Asla emrinden ayrılmayacağız karşılığını verdiler Sonra hepsi ağlayarak helalleştiler Sultan, beyazlar giydi Atının kuyruğunu bağlayıp, eline er silahı olan gurzu alıp, şoyle hitap etti: Askerlerim! Şehit olursam, bu beyaz elbise, kefenim olsun O zaman rUhum goklere cıkacaktır Benden sonra oğlum Melikşahı tahta cıkarınız ve ona bağlı kalınız Zaferi kazanırsak, istikbal bizimdir Bu nutku, hitabet sanatının ve muharebe oncesi psikolojik şartların, butun inceliklerine sahipti Askerler coşup, şevke geldi
Cuma namazından sonra başlayan muharebede Sultan Alparslan, fevkalade bir muharebe taktiği uyguladı Bozkır cevirme hareketiyle, Turk ordusu hilal şeklinde yayıldı Muharebenin başlamasından iki saat sonra, Pecenek ve Uz Turkleri, Bizanslılardan ayrılıp, milli bir his ile, Musluman Selcuklu Sultanına tabi oldular
Mezhep baskısı sebebiyle Bizanslılara kırgın ve kızgın bulunan Ermeni kuvvetleri de, muharebe meydanını terk etti Bu hadiseler, Bizanslılarda manevi bozguna yol actı Bizans ordusunda Turklerin ok, gurz ve kılıcından kurtulanların, akşam teslim olmaya can attıkları goruldu Cengaverliğine rağmen hicbir şey yapamayan mağrur Bizans İmparatoru Diyojen, yaralı halde butun maiyeti ile birlikte esir edildi
Malazgirt meydanındaki mucadeleden yenik cıkan İmparator, Sultanın huzuruna getirildiğinde, utancından başını kaldıramıyordu Sultan Alparslan, onu nezaketle kabul edip oturttu, gonlunu aldı Diyojen, muharebe oncesi, muazzam ordusunun Turkleri muhakkak yeneceğine inandığını itiraf etti Sultan Alparslan; Eğer zafer sizin olsaydı, bana ne yapardın? diye sordu Diyojen, oldurteceğini acıklayamadı Kamcılardım cevabını verdi Alparslan; Benim size ne yapacağımı duşunuyorsunuz? diye sordu Ya oldurtursunuz, yahut İslam memleketlerinde bir esir gibi dolaştırır, surundurursunuz Belki de Fakat onu duşunmek bile istemiyorum; mumkun gormuyorum, ama Belki de, affedersiniz! dedi Alparslan, yenilgiye uğramış bir insanı daha da kucuk duşurmek istemedi Bizans İmparatorunu affetti Ağır şartlarla antlaşma imzaladı Fakat Romen Diyojen, donuşunde Bizanslılar tarafından, Turklerden gormediği hakaretlere uğrayıp olduruldu Yeni Bizans İmparatoru Yedinci Mihail, Diyojenin Turklerle yaptığı anlaşmayı kabul etmedi
Kazanılan buyuk zaferden dolayı Abbasi Halifesi, Sultana tebrik ve teşekkur mektupları gonderdi Bircok İslam şairi, Alparslanı oven kasideler yazdılar
Turklerin yeni yurt edinmesini sağlayan Malazgirt Zaferinden sonra, on beş yıl icinde, Anadolu ele gecirildi Bu zaferle, Anadolunun tapusu, Turklerin eline gecti Bu bakımdan, Malazgirt Zaferi, Turk ve dunya tarihinde bir donum noktası oldu
Anadoluya, burayı vatan edinen Selcuklu Turkleri ile diğer Turk boyları yerleştirildi Bozkır kulturunden, İslam medeniyeti dairesine butunuyle giren Turklerin dunya goruşu daha da gelişti Doğudan gelen gocebe Turkler, Anadoluda yerleşik medeniyete gecirildi Şehirler kurup geliştirerek kultur, sanat, sosyal muesseseler tesis edildi Kıymetli mimari eserlerle, bu yerleşim merkezleri suslendi
Sonuc
Yenilgiye rağmen, Bizanslılar'ın kayıpları goreceli olarak duşuktu Ducas hic kayıp vermeden kacmıştı ve Diyojen'e karşı bir darbe girişiminde bulunmak icin İstanbul'a hızla geri donmuştu Bryennius da kanadının bozguna uğramasına rağmen az adam kaybetmişti Gece karanlığına kadar savaş olmadığı icin, Alp Arslan kacan Bizans ordusunun arkasından gitmedi, ki Bizans ordusunun coğunu bu karar kurtardı Oyle ki, Turkler Malazgirt'i bu noktada ele gecirmedi bile Bizans ordusu yeniden gruplaştı ve Diyojen bir hafta sonrasında serbest bırakıldığında imparatorla Tosya'da birleştiler Gorunuşe bakılırsa en onemli kayıp imparatorun luks arabası olmuştu
Yıllar ve asırlar sonra, Malazgirt'in Bizans İmparatorluğu icin bir felaket olduğu duşunulmeye başlandı ve sonraki kaynaklar savaştaki asker sayılarını ve kayıpları abartılı bir şekilde gostermeye başladılar Bizans tarihcileri sık sık geriye bakıp o gunku 'felaket' icin yas tutar, imparatorluğun cokuşunun başlangıcı olarak Malazgirt Savaşı'nı gosterirlerdi Halbuki, savaş, askeri acıdan, hemen gercekleşen bir felaket değildi; coğu birlik sağ kalmıştı ve birkac ay icinde Balkanlar'da veya Anadolu'da savaşlara gonderilmişlerdi Ote yandan, Bizanslılar'ın yenilgisi Selcuklular'a Bizanslılar'ın yenilemez ve ele gecirilemez olmadıklarını gostermişti Andronicus Dukas'ın darbesi de imparatorluğu politik dengesizliğe suruklemişti ve savaş sonrasında başlayan Turk goclerine karşı direnişi organize etmek zorlaşmıştı
Birkac yıl icinde neredeyse tum Anadolu, Selcuklular tarafından ele gecirildi 1075'de Selcuklu hanedanından Kutalmışoğlu Suleyman Şah İznik'i alarak başkent yapmış, 1081'de Caka Bey'in mustakil kuvvetleri İzmir'i alarak ve hemen bir donanma inşa ederek, Ege Denizi'nde ve Canakkale Boğazı'nda Bizans İmparatorluğu'nu tehdit etmeye başlamışlardı Bu ilk Turk ilerleyişi 1095'teki Haclı Seferi'ne kadar surdu Haclı orduları karşısında Turkler Orta Anadolu'ya cekilerek Anadolu Selcuklu Devleti'ni kurdular ve Batı Anadolu Anadolu Beylikleri donemine kadar surecek şekilde yeniden Bizans denetimine gecti
Tarihciler Bizanslılar'ın cokuşunun bu savaş sonrasında başladığı konusunda hemfikirdirler Turkler icin ise Malazgirt Savaşı 'Turkler'e Anadolu kapılarını acan savaş' olarak tarihe gecmiştir Ayrıca Malazgirt Savaşı Haclı Seferleri'nin temel nedenlerinden biri olarak gorulur Batı, Bizanslılar'ın doğudaki hristiyanlığı artık koruyamadığını bu savaş sonrasında anlamıştır
Malazgirt Savaşı
Malazgirt Savaşı Ve Turk Tarihindeki Yeri
Tarih:
26 Ağustos 1071
Yer:
Malazgirt
Sonuc:
Selcuklular'ın zaferi
Bolge Değişimi:
Doğu Anadolu
Taraflar
Bizans İmparatorluğu Buyuk Selcuklu İmparatorluğu
Kumandanlar
4 Romen Diyojen
Nicephorus Bryennius
Theodore Alyates
Andronikos Doukas Alp Arslan
Gucler
40000 200000 54000 150000
Kayıplar
10000 civarı Bilinmiyor
Malazgirt Savaşı 26 Ağustos 1071 tarihinde Alp Arslan tarafından yonetilen Selcuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gercekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4 Romen Diyojen'in esir duşmesiyle sona ermiştir
Malazgirt Savaşı (Malazgirt Zaferi) Turklere Anadoluyu kazandıran, SelcukluBizans Savaşı Buyuk Selcuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadoluda Malazgirt Ovasında meydana geldi Bu muharebe, dini, milli, siyasi, askeri neticeleri ve Turkİslam tarihinin en buyuk zaferlerinden biri olması bakımından onemlidir
Selcuklu Turkleri, Malazgirt Meydan Muharebesinden yıllar once, Anadolu iclerine gaza akınları tertip ettiler Bu akınlarda, Anadolunun, Turklerin yerleşmesine musait coğrafi hususiyet ve zenginliklere sahip olduğu tespit edildi Selcuklu Turklerinin Anadoluya akınları, Bizans Devletini telaşlandırdı Akıncıların bu gazalarında, Anadolu ahalisine teror ve tahribattan ziyade adaletle muamelesi, zalimleri ortadan kaldırmaları, can, mal, ırz emniyetini sağlamaları, bolge halkının Selcuklu idaresini gonulden tercih etmelerine yol actı Doğu hududundaki hadiseleri dikkatle takip eden Bizanslı idareciler; ulkelerinin butunluğu ve devletin bekası icin tedbir almaya başladılar Bizansın ancak meşhur tarihi entrikalarla yuzyıllardan beri Anadoluda hakimiyetini koruyabilmesi, zulme varan sıkı tedbirleri, halka kotu muamelesi, yerli ahalinin Turklerin idaresini tercih etmelerini daha da kolaylaştırdı
Bizans İmparatoru Romanos Diogenes (Romen Diyojen) iyi bir cengaverdi Fakat hanedan mensubu değildi Askerlik bilgisi, tecrube ve cesareti, dul Bizans İmparatoricesi Eudoxienin dikkatini cektiğinden, diğer aday ve teklifleri reddederek, 1068de Diyojeni tercih etmesine sebep oldu Hanedan dışından bir şahsın Bizans İmparatorluğuna getirilmesi uzerine asiller, iktidara karşı cephe aldılar Ulke icindeki muhalefeti tasfiye etmekle meşgul olan Diyojen, zeka ve tecrubesine inandığı şahısları devlet kadrolarında vazifelendirip, Bizansın doğu hududundaki hadiseleri de dikkatle takip ettirdi Ani ve Karsı zaptederek Aninin askeri mevkilerini tahrip eden Selcuklulara karşı, tahta cıkışından, 1071 yılına kadar her yıl sefere cıktı 1068de Pozantıya, 1069da Paluya kadar geldi 1070te de Kayseriye ordu gonderdi Bu seferlerle, Bizans ordusunun muharebe kabiliyeti ve tecrubesi arttırılıp, disiplinli olması sağlandı
Selcuklu akınlarının Ege Denizine, Marmaraya kadar uzanması ve 1071de ŞiiFatımi Devletinin, İslam ulkeleri ve Abbasi Halifeliği icin tehlike arz etmesi uzerine, Mısır Seferine cıkan Selcuklu Sultanı, Suriyede bulunuyordu Turklerin Suriye topraklarındaki harekatını haber alan Bizans İmparatoru Diyojen, doğuya hareket etti Hareketinden once verdiği nutukta azmini şoyle belirtiyordu: Doğu hudutlarımızda buyuk bir İslam tehlikesi belirmiştir Bu tehlikeyi buyumeden ortadan kaldırmalıyız Ordunun başında; bu tehlikeyi kesin olarak kaldırmaya gidiyorum
Romen Diyojen, 13 Mart 1071de İstanbuldan 200 000den ziyade Frank, Norman, Slav, Gurcu, Abaza, Ermeni ve Rumelide yaşayan İslam dinini kabul etmemiş Pecenek ve Uz Turklerinden de ucretli asker alarak Anadoluya gecti
Butun kaynaklarını seferber ederek hazırladığı ordusuna guvenen Diyojen, Bizanslılara buyuk zaferle donmeyi vaad ediyordu Sivasa gelen Diyojen, bu bolgedeki Ermeni Prensleri ile ahalisini, toptan oldurttu Ermenilerin mallarını askerlerine yağma ettirdi Sivastan hareket etmeden once, generalleri ile harp meclisi kurdu Bu harp meclisinde, muharebenin, alınacak karar, plan ve hedefi tayin edilecekti Gerci Diyojenin plan ve hedefi kafasında cizilmişti Bu, Turklerin Anadoluya bir daha akın yapmamalarını sağlayacak bir plandı İranın iclerine ilerleyecek, Turkleri daha da doğuya surecek, başşehirlerini zaptedecekti İmparator, yalnız Anadoluyu elinde bulundurmak ve Turkleri yok etmek değil, butun İslam ulkelerini de almaya karar vermişti Horasan, Rey, Irakı Acem ve Arap, Suriye valiliklerini komutanlarına vermeyi tasarlamış ve hatta vaad etmişti İstila edeceği İslam ulkelerindeki camilerin yerine kiliseler acmayı ve bu suretle İslam dinini ortadan kaldırmayı da aklına koymuştu Harp meclisinde, generallerden, takip edilmesini luzumlu gordukleri tekliflerin, ortaya konmasını istedi
Sivastaki harp meclisinde, yapılacak harekatın plan ve hedefi hakkında, iki ana teklif ortaya cıktı Birincisi; Bizans ordusunun en bilgili ve tecrubeli komutanlarından Rumeli ordusu kumandanı General Nikefor Bryennes ile iyi bir stratejist ve tecrubeli bir komutan olan Turk asıllı general Magistors Tarkhal'dan (Jozeph Tarhchaniotes) geldi Bu iki general, hudut boylarındaki tecrubelerine dayanarak, Turklere karşı cok ihtiyatlı harekata girişmeyi tavsiye edip, ordunun Erzuruma kadar ilerleyerek, burada Turk ordusunu muharebeye zorlayacak ve kışkırtacak bir tertibin alınmasını, bu suretle muharebenin kendi toprakları icinde yapılarak lojistik desteğin kolaylaştırılmasını ve Turklerin istifadesine yarayacak her turlu maddi imkanların tahrip edilmesini teklif ettiler Bu teklife karşılık, İmparatora hoş gorunmek isteyen ikinci teklif sahibi muhalif generaller ise, hedefin daha derin olmasını ve ordunun vakit kaybetmeden Erzuruma varıp, İrana yonelmesini ve Turk ordusu ile nerede rastlanırsa orada, daha ziyade Turk ulkeleri icinde harp edilerek yok edilmesini teklif edip, birincileri korkaklıkla itham ettiler Bu son teklif, esasen Bizans İmparatorunun planına uygun duştuğunden, ordunun doğuya hareketini emretti
Bizans ordusunun doğuya hareketini haber alan Buyuk Selcuklu Sultanı Alparslan, Mısır Seferinden vazgecti Suriyeden geri donuşte, once doğuya yonelerek, gerekli savaş hazırlıklarını yaptı Bu arada karakulakları (casus) vasıtalarıyla da Bizanslılara, Turklerin Reye cekildiği haberlerini yaymakta idi Nihayet Diyarbekirden kuzeye yoneldi ve Bizansın beklemediği bir anda, Malazgirtin doğusunda ordugahını kurup savaş hazırlığına başladı Alparslan, muharebe azmiyle ordugah kurarken, onceden, duşmanla dovuşeceğini Bağdattaki Abbasi Halifesine bildirdi Buyuk Sultan, savaş başlamadan evvel, Halife ElKaim'in (10311075) gonderdiği İbnulMahlebanı (İbni Muhelban), değerli komutanlarından Sav Tiginle birlikte Diyojene elci gonderdi
Sultan Alparslanın heyeti, 25 Ağustos 1071 sabahı, Bizans ordugahında hafife alınıp, hakarete uğradı Diyojen, heyet başkanına; Kışlamak icin İsfahanın mı, yoksa Hemedanın mı daha iyi olduğunu sordu Sulh teklifini şiddetle reddedip; Sultanınıza soyleyiniz; kendileriyle sulh muzakerelerini Reyde yapacağım, ordumu İsfahanda kışlatıp, Hemedanda sulayacağım dedi Heyet başkanı da, Diyojene; Atlarınızın Hemedanda kışlayacaklarından ben de eminim, fakat sizin nerede kışlayacağınızı bilemiyorum diyerek, gereken karşılığı verdi
Sultan Alparslan, muharebe oncesi Halifeden dua talep etti Abbasi Halifesi, camilerde cuma hutbesinde Alparslan ve ordusunun muzaffer olması icin okunacak hutbe metni gonderdi Muharebe gecesi, Alparslan, ayırdığı bir kuvvetle Bizanslıları, atılan ok ve naralar ile butun gece taciz ederek yorgun bir hale duşurdu Selcuklular, Bizanslı safında bulunan Turk asıllı birliklerle temas kurdu Onların, Bizans ordugahından ayrılarak Selcuklu ordusuna katılmalarını temin etti
Malazgirt Muharebesinde Bizans ordusunun kumanda kademesi şu şekilde idi: Merkezde Bizans İmparatoru Romen Diyojen olup, yanında hassa ve seckin birlikler vardı Sağ kanatta, Anadolu ordusu kumandanı Mikhail Attalicpiates; sol kanatta Rumeli ordusu kumandanı Nikefor Bryennes; ihtiyatta da Andronikos Doucas vazifeliydi Bizans ordusunun taktiği, Turkleri imha etmekti Sultan Alparslan kumandasındaki kırk bin kişilik Selcuklu ordusu, yarım hilal şeklinde tertibat aldı Hafif suvari kıtaları, kanatlara yerleştirildi Ordu merkezi, duşman karşısında birleşmeden yavaş yavaş geri cekilecek ve onu hırpalayacak, at ustunde ok atan suvariler, duşmanın yan ve gerilerine taarruz ederek, Bizans ordusunu dağıtmaya calışacaklardı Taarruza katılan duşman suvarisi ezilerek geri atılacaktı Bu şekilde ilerleyen duşman ordusu, karargahından kafi derecede uzaklaştıktan sonra, baskın kıtaları, duşmanın gerilerine taarruz edecek, asıl ordu da, bir ağırlık teşkil ederek, duşmanın kanatlarından birine taarruzla, onu yıktıktan sonra saldırıyı diğer kanada cevirmek suretiyle sonuca gidilecekti
Selcuklu Sultanı Alparslan, alim ve devlet adamlarının tavsiyesiyle, muharebeyi Cuma gunu yapmayı tercih etti 26 Ağustos Cuma gunu askerlerini toplayan Alparslan, atından inip secdeye vardı; Ya Rabbi sana tevekkul ediyor, azametin karşısında yuzumu yere suruyor ve senin uğrunda cihad ediyorum Ya Rabbi niyetim halistir Bana yardım et; sozlerimde hilaf varsa beni kahret! diye dua etti Sonra askerlerine donerek; Burada Allahu tealadan başka bir sultan yoktur, emir ve kader Onun elindedir Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte veya benden ayrılmakta serbestsiniz dedi Askerler coşarak hep bir ağızdan; Asla emrinden ayrılmayacağız karşılığını verdiler Sonra hepsi ağlayarak helalleştiler Sultan, beyazlar giydi Atının kuyruğunu bağlayıp, eline er silahı olan gurzu alıp, şoyle hitap etti: Askerlerim! Şehit olursam, bu beyaz elbise, kefenim olsun O zaman rUhum goklere cıkacaktır Benden sonra oğlum Melikşahı tahta cıkarınız ve ona bağlı kalınız Zaferi kazanırsak, istikbal bizimdir Bu nutku, hitabet sanatının ve muharebe oncesi psikolojik şartların, butun inceliklerine sahipti Askerler coşup, şevke geldi
Cuma namazından sonra başlayan muharebede Sultan Alparslan, fevkalade bir muharebe taktiği uyguladı Bozkır cevirme hareketiyle, Turk ordusu hilal şeklinde yayıldı Muharebenin başlamasından iki saat sonra, Pecenek ve Uz Turkleri, Bizanslılardan ayrılıp, milli bir his ile, Musluman Selcuklu Sultanına tabi oldular
Mezhep baskısı sebebiyle Bizanslılara kırgın ve kızgın bulunan Ermeni kuvvetleri de, muharebe meydanını terk etti Bu hadiseler, Bizanslılarda manevi bozguna yol actı Bizans ordusunda Turklerin ok, gurz ve kılıcından kurtulanların, akşam teslim olmaya can attıkları goruldu Cengaverliğine rağmen hicbir şey yapamayan mağrur Bizans İmparatoru Diyojen, yaralı halde butun maiyeti ile birlikte esir edildi
Malazgirt meydanındaki mucadeleden yenik cıkan İmparator, Sultanın huzuruna getirildiğinde, utancından başını kaldıramıyordu Sultan Alparslan, onu nezaketle kabul edip oturttu, gonlunu aldı Diyojen, muharebe oncesi, muazzam ordusunun Turkleri muhakkak yeneceğine inandığını itiraf etti Sultan Alparslan; Eğer zafer sizin olsaydı, bana ne yapardın? diye sordu Diyojen, oldurteceğini acıklayamadı Kamcılardım cevabını verdi Alparslan; Benim size ne yapacağımı duşunuyorsunuz? diye sordu Ya oldurtursunuz, yahut İslam memleketlerinde bir esir gibi dolaştırır, surundurursunuz Belki de Fakat onu duşunmek bile istemiyorum; mumkun gormuyorum, ama Belki de, affedersiniz! dedi Alparslan, yenilgiye uğramış bir insanı daha da kucuk duşurmek istemedi Bizans İmparatorunu affetti Ağır şartlarla antlaşma imzaladı Fakat Romen Diyojen, donuşunde Bizanslılar tarafından, Turklerden gormediği hakaretlere uğrayıp olduruldu Yeni Bizans İmparatoru Yedinci Mihail, Diyojenin Turklerle yaptığı anlaşmayı kabul etmedi
Kazanılan buyuk zaferden dolayı Abbasi Halifesi, Sultana tebrik ve teşekkur mektupları gonderdi Bircok İslam şairi, Alparslanı oven kasideler yazdılar
Turklerin yeni yurt edinmesini sağlayan Malazgirt Zaferinden sonra, on beş yıl icinde, Anadolu ele gecirildi Bu zaferle, Anadolunun tapusu, Turklerin eline gecti Bu bakımdan, Malazgirt Zaferi, Turk ve dunya tarihinde bir donum noktası oldu
Anadoluya, burayı vatan edinen Selcuklu Turkleri ile diğer Turk boyları yerleştirildi Bozkır kulturunden, İslam medeniyeti dairesine butunuyle giren Turklerin dunya goruşu daha da gelişti Doğudan gelen gocebe Turkler, Anadoluda yerleşik medeniyete gecirildi Şehirler kurup geliştirerek kultur, sanat, sosyal muesseseler tesis edildi Kıymetli mimari eserlerle, bu yerleşim merkezleri suslendi
Sonuc
Yenilgiye rağmen, Bizanslılar'ın kayıpları goreceli olarak duşuktu Ducas hic kayıp vermeden kacmıştı ve Diyojen'e karşı bir darbe girişiminde bulunmak icin İstanbul'a hızla geri donmuştu Bryennius da kanadının bozguna uğramasına rağmen az adam kaybetmişti Gece karanlığına kadar savaş olmadığı icin, Alp Arslan kacan Bizans ordusunun arkasından gitmedi, ki Bizans ordusunun coğunu bu karar kurtardı Oyle ki, Turkler Malazgirt'i bu noktada ele gecirmedi bile Bizans ordusu yeniden gruplaştı ve Diyojen bir hafta sonrasında serbest bırakıldığında imparatorla Tosya'da birleştiler Gorunuşe bakılırsa en onemli kayıp imparatorun luks arabası olmuştu
Yıllar ve asırlar sonra, Malazgirt'in Bizans İmparatorluğu icin bir felaket olduğu duşunulmeye başlandı ve sonraki kaynaklar savaştaki asker sayılarını ve kayıpları abartılı bir şekilde gostermeye başladılar Bizans tarihcileri sık sık geriye bakıp o gunku 'felaket' icin yas tutar, imparatorluğun cokuşunun başlangıcı olarak Malazgirt Savaşı'nı gosterirlerdi Halbuki, savaş, askeri acıdan, hemen gercekleşen bir felaket değildi; coğu birlik sağ kalmıştı ve birkac ay icinde Balkanlar'da veya Anadolu'da savaşlara gonderilmişlerdi Ote yandan, Bizanslılar'ın yenilgisi Selcuklular'a Bizanslılar'ın yenilemez ve ele gecirilemez olmadıklarını gostermişti Andronicus Dukas'ın darbesi de imparatorluğu politik dengesizliğe suruklemişti ve savaş sonrasında başlayan Turk goclerine karşı direnişi organize etmek zorlaşmıştı
Birkac yıl icinde neredeyse tum Anadolu, Selcuklular tarafından ele gecirildi 1075'de Selcuklu hanedanından Kutalmışoğlu Suleyman Şah İznik'i alarak başkent yapmış, 1081'de Caka Bey'in mustakil kuvvetleri İzmir'i alarak ve hemen bir donanma inşa ederek, Ege Denizi'nde ve Canakkale Boğazı'nda Bizans İmparatorluğu'nu tehdit etmeye başlamışlardı Bu ilk Turk ilerleyişi 1095'teki Haclı Seferi'ne kadar surdu Haclı orduları karşısında Turkler Orta Anadolu'ya cekilerek Anadolu Selcuklu Devleti'ni kurdular ve Batı Anadolu Anadolu Beylikleri donemine kadar surecek şekilde yeniden Bizans denetimine gecti
Tarihciler Bizanslılar'ın cokuşunun bu savaş sonrasında başladığı konusunda hemfikirdirler Turkler icin ise Malazgirt Savaşı 'Turkler'e Anadolu kapılarını acan savaş' olarak tarihe gecmiştir Ayrıca Malazgirt Savaşı Haclı Seferleri'nin temel nedenlerinden biri olarak gorulur Batı, Bizanslılar'ın doğudaki hristiyanlığı artık koruyamadığını bu savaş sonrasında anlamıştır