Manhattan‘ın 20 katından büyük bir buzdağı, bu hafta Antarktika‘daki Brunt Buz Sahanlığı ‘ndan ayrıldı. İngiliz Antartika Araştırması‘na göre ayrılan devasa buzdağı 1.270 kilometre kare uzunluğunda ve 150 metre kalınlığında bir alanı kapsıyor.
BAS bilim insanları, The Day After Tomorrow‘un başlangıcındaki o sahneyi ürkütücü bir şekilde havadan görüntüledi. Aynı zamanda bilim insanları, son on yılda yüzen buz sahasında üç büyük çatlak oluştuğunu gördü.
BAS iklim değişikliğine dikkat çekti
Yaklaşan bir buz kırılma olayının uyarı işaretleri, geçen Kasım ayında Kuzey Yarık adlı yeni bir uçurumun ortaya çıkması ve 35 kilometre kuzeydoğuda başka bir büyük çatlağa doğru ilerlemeye başlamasıyla gerçekleşti.
Ocak ayında yarık o yöne doğru kayarak, günde 1 kilometre hızla ilerledi ve 26 Şubat’ta önemli ölçüde genişleyerek buzdağının kendini kesmesine neden oldu. Avrupa Uzay Ajansı’na göre, Brunt Buz Sahanlığı, 1971‘den beri böyle büyük bir buz kırılması görmedi.
Ayrıca BAS Direktörü Jane Francis, bir basın açıklamasında örgütün bu günü uzun süredir beklediğini açıkladı. Francis “BAS’taki ekiplerimiz yıllardır Brunt Buz Sahanlığı’ndan bir buzdağının kırılması için hazırlandı. İstasyonu çevreleyen yüksek hassasiyetli GPS cihazlarından oluşan otomatik bir ağ kullanarak buz tabakasını günlük olarak izliyoruz, bunlar buz tabakasının nasıl deforme olduğunu ve hareket ettiğini ölçüyor” dedi.
Ortaya çıkan rapora göre bu olay BAS’ın buz tabakasında bulunan Halley Araştırma İstasyonu olarak bilinen üssüne herhangi bir acil tehdit oluşturmuyor. Ancak bilim insanları durumu izlemeye devam ediyor.
BAS operasyonlar direktörü Simon Garrod konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Bu dinamik bir durum. Dört yıl önce, bir buzdağı oluştuğunda taşınmamasını sağlamak için Halley Araştırma İstasyonunu iç bölgelere taşıdık, bu akıllıca bir karardı. Şimdi bizim işimiz durumu yakından takip etmek ve mevcut buz kırılma olayının kalan buz tabakası üzerindeki olası etkisini değerlendirmektir. Personelimizin güvenliğini sağlamak ve araştırma istasyonumuzu korumak ve Halley’de üstlendiğimiz bilimin sunumunu sürdürmek için acil durum planlarımızı sürekli gözden geçiriyoruz” dedi.
Kırılan buzdağının, 2017‘de Antarktika’nın Larsen C Buz Sahanlığı‘ndan kopan ve son zamanlarda Güney Georgia Adası ile çarpışma tehdidinde bulunan, 5.800 kilometre kare ile şimdiye kadar kaydedilen en büyük yığınlardan biri olan devasa yığının yayında küçük kaldığı ifade ediliyor.
Bu tür dramatik buz kırılması olayları iklim değişikliğine işaret edilse de, bilim insanları bunların doğal olaylar da olabileceğini açıkça ortaya koydular. Bir buz tabakasının yaşam döngüsünde, buz kendini destekleyemeyecek kadar büyür, çöker ve sonra tüm süreç yeniden başlar.
BAS kırılan son buzdağını, Larsen C Buz Sahanlığı buz kırılması olayıyla veya iklim değişikliğinin etkileriyle ilişkilendiren hiçbir kanıt olmadığını ifade etti.
Bundan sonra ne olacağı konusunda ise buzdağının ticari nakliye yollarına çok yaklaşması veya daha da fazla parçalanması durumunda izlenmesi gerekeceği belirtiliyor. İklim değişikliği, yığınların kırılmasına doğrudan neden olmasa da, suların artan sıcaklığı ve değişen akış modelleri, buradan nereye gideceğini kesinlikle etkileyebilir. Her halükarda, giderek daha küçük parçalara ayrılacak ve en küçük buzdağları da eriyene kadar dolaylı olarak yaşayacak.