Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Manik Depressif Psikoz

Manik Depressif Psikoz
0
50

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Manik Depressif Psikoz Manik depressif hastalık, affektif bozukluklar alt grubunda yer alan en belirlenmiş tanımlanmış bozukluk olup iki ayrı ve zıt tipte aaaahür eder: bunalım (bkz) ve mani (bkz) Depressif safhanın diğer depresyonlardan yeterince olmasa bile ayırdedilmesini sağlayan belirtilen birkaç karakteristiği vardır Fazla kere daha önce herhangi bir kayıp veya hayalkırıklığı olmaksızın, pat diye başgösterir Buhran çabucak derinleşir ve bazan normal bir hüzün durumuna hiç benzemeyen «kayıtlı bir nitelik» taşır Nörotik depresyonlarda olduğu gibi bir günden öbürüne değişmeyen, ama belirli bir jurnal değişkenlik göstererek sabahtan görülen en kötü şart gün ilerledikçe biraz düzelebilir Hem konuşmayı, hem de genel motor aktiviteyi etkileyen bir retardasyona sık rastlanır Buna fazla kere hastayı can sıkıcı derecede bir konsantrasyon yeteneksizliği ve en sevdiği uğraşlara bile ilgi kaybı eşlik eder Vejetatif bozukluklar şiddetli olabilir Hasta iştahını kaybeder, cinsel arzusu azalır ve kilosu tez düşer Ayrıca özellikle gecenin ikinci yarısında uyuma güçlüğü çeker Suçluluk duyguları sık görülür ve fazla kere uzun zaman önce tamamlanmış değersiz suçlar üstünde yoğunlaşır Vakaların çoğunluğunda buhran, hastanın hayatın yaşamaya değer olmadığını hissetmesine yol açacak derecede derindir ve bunun sonucunda da intihar daima ciddi hir risktir Karakteristik olarak hastanın yargı yeteneği bozulur Hasta olduğuna inanmaz ve durumunun kendi güçsüzlüğü yahut akılsızlığından ileri geldiğini düşünür; ya kötü yahut önemsiz bir insan olduğu, ya da kendisini bir felâketin beklediği gibi konular üzerinde yoğunlaşan delüzyonlar gelişebilir Hastalığın manik safhası ise birçok bakımlardan depressif safhanın ters görüntüsüdür Hasta neşelidir, hayalkırıklığı ve başarısızlıklara karşısında kayıtsızdır Normalden çok fazla enerjisi vardır ve uyuyamadığı için değil, yapacak fazla şeyi olduğundan ya da dermansızlık duymadığından, gecenin yarısını ayakta geçirir Normalden artı girişken ve daha eksik çekingendir; çok eksik tanıdığı kişilere müstehcen sözler söyleyerek yoksa patavatsız cinsel önerilerde bulunarak çevresini rahatsız edebilir Bazan bu neşe saçan durumun yerini hemen hiddet alır; hattâ bu hastalarda çabuk sinirlenme durumu, neşeden daha belirgindir Hemencecik her zaman akıl hızlanır Fikir bir istif dizayn ve fikirle doludur ve hasta fiyatı yüksek ve gerçekleştirilmesi şiddet girişimlerde bulunabilir bununla beraber durmaksızın ve hızlı konuşur («acele konuşma») ve fazla kere istikrarlı bir düşünce silsilesi sürdüremez ( « us kaçışı» ) Özbeğeni artar ve fayda delüzyonları gelişebilir (dünyaca meşhur bir şair olduğuna yoksa ülkenin hesaplı sorunlarının çözümyolunu bildiğine inanır) Bazı hastalarda değişik zamanlarda keza manik, keza de depressif hastalıklar gelişirken («bipoler rahatsızlık»), bazılarında nüksedici depresyonlar görülür («ünipoler hastalık»); birkaçında da sadece manik hastalık gelişir Girift durumlara da sık rastlanır Depresyonlardan önce yahut daha sonra kısa hipomani episodları görülür; manik hastalıkta ise bunun tersi, yani manik safha sırasında buhran, olur Sahiden de, çoğu manik hastalıkta, herhangi bir safhada depressif özellikler görülür Çok kez neşe durumu sırasında hasta kısa matem nöbetleri geçirir ve intihar olaylarına da sık rastlanır Hastalığın süresi ve seyri oldukça değişkendir Kronik depresyonlara, hattâ kronik maniye sık rastlanmakla birlikte, vakaların büyük bir çoğunluğu tedaviyle yoksa tedavisiz sonunda adamakıllı iyileşir ve ne kadar fazla nüksederse etsin, şizofrenideki gibi bir «bozukluk durumu» bırakmaz Bir manik episodun süresi ortalama olarak takriben üç ilâ beş ayken, depresyonunki altı ilâ sekiz aydır; ama her ikisi de büyük bir değişkenlik gösterir Bipoler hastalıkların en sık görülen başlama yaşı 2040 yaşlarıdır; ünipoler hastalıksa fazla defa ilk olarak orta hattâ daha da ileri yaşlarda belirebilir Kesin bir manik depressif hastalık bir kez başladıktan sonradan bitmiş beliren episodlar kaçınılmazdır ve yaş ilerledikçe sıklaşma eğilimi gösterir; ama hastalık bu bakımdan da bir hastadan öbürüne değişkendir Manikdepressif hastalıkta dinç bir kalıtımsal faktör sözkonusudur ve birçok analiz manikdepressif hastaların % 15'inde ebeveynin, kardeşlerin ve çocukların da etkilendiğini göstermiştir Bu oran hastane gruplarından elde edildiği için, olasılıkla yüksek olabilir; lakin hastalığın çocuğa geçmesi riskinin onda ansızın daha düşük olması olasılık dışıdır Kalıtım yolu bilinmemekle birlikte, en olası yollar ya yetkisiz penetranslı bir donıinan gen, veya fazlafaktörlü kalıtımdır Her iki durumda da, ortamsal etkilerin de en azından eşdeğer ölçüde rol oynadığı kesindir ve çocuklukta ebeveynden birinin kaybı böyle bir etken olabilir Son zamanlarda, bipoler ve ünipoler hastalıklar arasında kayda değer farklar bulunduğu ortaya çıkmıştır Her iki herif vakada da «soyaçekim» bir dereceye kadar sözkonusudur (bipoler hastalıktan mustarip kimselerin etkilenen akrabalarında ünipolerden ziyade bipoler hastalık görülürbenzer şart ünipoler vakalarda da geçerlidir) ve genetik siklet bipoler grupta daha belirgindir İkisi arasında hem sistemli kişilik farkları da mevcuttur: Ayrıca manik, keza de depressif hastalıktan mustarip olanlar daha devingen, dışa dönük olup emosyonel bakımdan daha sıcaktırlar; yalnızca depresyondan mustarip olanlarsa, daha anksiyöz ve içe dönüktürler ve keskin obsesyonel eğilimler gösterirler Son birkaç sene içinde manikdepressif hastalığın fizyolojisi ve biokimyasında kayda değer bulgular elde edilmiştir Manikdepressif tipteki şiddetli depresyon durumlarına fazla kez hipotalamus ve beyin sapında keza katekolamin (noradrenalin ve dopamin), ayrıca de indolamin (5hidroksitriptamin) depresyonunun eşlik ettiğine ilişkin kanıtlar vardır ve bu depresyonla ruhsal şart değişimi aralarında nedensel bir ilişki olabileceği belirtilmiştir Bu Nedenle reserpin beyin sapı aminlerinde benzer bir depresyona yol açmakta ve depresyonu presipite edici özelliği bakımından tanınmaktadır; öte yandan, her iki antidepresan ilaç grubu, yani trisiklik grup ve nıonoamin oksidaz inhibitörleri, beyin sapındaki amin düzeylerini yükseltmektedir Son olarak da, intihar eden şahısların beyin sapı amin düzeylerinin, başka bir nedenle birden ölen kişilere tarafından daha yüksek olması ihtimali vardır Keza, tüm vücuttaki denge incelemelerine dayanan ve depresyonda intrasellüler sodyum muhtevasının anormal yükseldiğine manide fazla daha fazla yükseldiğine ve hastalığın iyileşmesinden daha sonra bu anormalliklerin de düzeldiğine ilişkin raporlar da vardır Manikdepressif hastalığın tedavisi, daima yeterli olmamakla birlikte, epeyce basittir Bunalım vakalarından birçoğu ya bir trisiklik antidepresana, veya ECT'ye cevap verir Bazı hastalar selektif olarak bunlardan sadece birine yanıt verirlerse de, bunalım ne değin şiddetliyse, ECT'nin gerekmesi ihtimali de böylece fazladır Mao inhibitörleri çoğunlukla etkisizdir Manik hastalıklar başlıca fenotiazinler (bkz) yoksa haloperidol ile kontrol altına alınır Son zamanlarda lityum (bkz) tuzlarıyla uzun süreli tedavinin, manikdepressif (özellikle manik öğenin keskin olduğu) hastalardaki ruhsal şart değişimlerini giderdiği veye azalttığı ileri sürülmüştür Kanda yüksek lityum düzeyleri toksik olduğundan tedbirli bir dozaj kontrolü ve kan düzeylerinin sık sık belirlenmesi şarttır Bu tedavinin yararı doğrulanırsa, sadece büyük bir terapötik aşama olarak kalmayacak, bununla birlikte teorik alanda yeni görüşler getirmesi bakımından da büyük bir tartma taşıyacaktır Bkz Geriatrik psikiyatri  
 
858,496Konular
982,322Mesajlar
30,205Kullanıcılar
varakaSon üye
Üst Alt