Manuel terapi her ne kadar son zamanlarda duyulan bir yöntem olsa bile çok köklü bir tedavi yöntemidir. Elle yapılan tedavi anlamına gelmektedir. Hastaların değerlendirilmesi, hastalık sebeplerinin anlaşılması, tedavi edilmesi ve tekrardan iyileşmenin kontrolü aşamalarının tamamı elle yapılan uygulamalar içerir.
Manuel terapi sadece görülen problemi değil organik problemi oluşturan nedenleri de ortadan kaldırmak ve tam bir iyileşme sağlamak amacıyla uygulanır. Bu sayede aynı problemin tekrarlaması önlenir. Burada görülen problemler bildiğimiz bildiğimiz teşhisler, örnek olarak bel fıtığı hastalığı ve bunun gibi biyomekanik dengesizlik kaynaklı hastalıklar için teşhis sonucu ifade eder. Aslında net çözüm için fıtığı yaratan sebep tedavi edilmelidir. Manuel terapinin hedefi fıtık oluşmasına neden olan kök faktörleri ortadan kaldırmaktır. Fıtık kaynaklı oluşan sinir baskısı, kas zayıflığı, kaslar arasındaki kuvvet dengesizliği, genellikle omurga dizilim bozukluğu ve bazı omurların aşırı bazıların ise az veya hiç hareket etmemesinden kaynaklanabilir. Bunlara günlük yaşam stresi de eklenince hastalık kaçınılmaz olur.
Hep akla şu soru geliyor elle nasıl tedavi olabilir diye. Kısa bir özetle insanın tüm sistemi beyin kontrolünde bir bütün içinde çalışan otomatik süreçlerden oluşur. Kaslar, kemikler, eklemler, diğer bütün organlar birbirleriyle beyinden çıkan aynı sinir sisteminden dal alan sinir ağlarıyla bağlıdır. Manuel terapi ile vücudun bazı özel noktalarından yaptığımız teknikler ile tüm sistemde değişiklik yaratarak iyileşme sürecini başlatıyoruz. Omurgadaki her bir omurun diziliminin teker teker düzeltilmesi, hareket ve kas kontrolünün artırılması fıtık olan diskin iyileşme süreçlerinin çalışmasını da sağlayacaktır. Fıtık üzerindeki baskının azalmasıyla birlikte eskisine göre daha iyi kanlanan disk iyileşecektir. Bu tedavi sürecinin devamı olarak her kişiye özel olarak hazırlanan egzersiz programıyla omurgaların dizilimi, postür ve kas dengesi sağlanır. Bu sayede hasta kalıcı olarak iyileşir.
Terapi esnasında uygulanan teknikler:
Manuel terapi yüzbinlerce farklı teknikten oluşmaktadır. En önemli kısım hastanın detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve analizidir. Değerlendirme sonrasında hastaya uygun bir tedavi programı çizilmelidir. Bu tedavi programı standart protokollerden değil kişiye özel olmalıdır. Bu yüzden manuel terapistin tecrübesi ve eğitimleriyle geniş bir yelpazeden hastayı değerlendirmesi önemlidir. Manuel terapiyle etkili sonuçlar almak için yüzlerce teknik arasından hastanın patolojik, fizyolojik, anatomik, biyopsikososyal özelliklerine göre en uygun tedaviyi seçmek ve doğru şekilde uygulamak gerekir. Tedavi süreci hastaların kas iskelet sistemine dokunmadan önce zihinlerine dokunmakla başlar. Kişi her şeyden önce iyileşmeye zihin olarak hazır olmalıdır. “İyileşme, ruhun kendini ifade etmesini engelleyen faktörlerin ortadan kaldırılmasıyla başlar.” Hipokratın bu güzel sözü de bize yol gösterici olmaktadır. Yaşadığı hastalık ve tedavisi hakkında bilgi ve iyileşme sürecini net olarak anlatılması hatanın endişe ve paniği ortadan kaldıracaktır. Tedavinin ilk kısmı halledildikten sonra biyomekanik konsetpler ile tedaviye devam edilmektedir.
Tercih edilen teknikleri genel başlıklar halinde yazacak olursak
-
Eklem mobilizasyonları, -
Eklem manipülasyonları -
Sinir mobilizasyonları, -
Yumuşak doku mobilizasyonları, -
Kas germe ve enerji teknikleri, -
Medikal kinezyolojik veya rijit bantlama teknikleri, -
Derin doku masajı ve medikal masaj, -
Medikal egzersizler,
-
Omurga sağlığı; bel fıtıkları, kanal daralması, bel kayması, boyun fıtıkları, boyun düzleşmesi, fibroyalji, sırt ağrıları, baş ağrısı, skolyoz, -
Koruyucu tedavi tercihi olmalıdır. Sağlıklı bireylerde hastalığı önleyici amaçlı uygulamalar yapılabilir. -
Sinir sıkışmaları, -
Omuz problemleri; Tendon - Kas yırtılması, Donuk omuz, İmpingement (sıkışma) sendromu, -
Dirsek problemleri; Tenisçi dirseği, Golfçü dirseği, -
El bileği problemleri; Karpal tünel sendromu -
Kalça problemleri; Kalça çıkığı, Priformis sendromu, Kalça protezi sonrası, Sıkışma sendromu, -
Diz rahatsızlıkları; Menisküs yırtıkları, Bağ yırtıkları, Diz protezi sonrası rehabilitasyon, -
Ayak bileği rahatsızlıkları; Topuk dikeni, Burkulmalar, -
Spor sakatlıkları,
Her hastaya göre seans sayıları değişiklik göstermektedir. Tedavi süreci bir seansta bile sonuçlanabiliyorken bazen de uzayabiliyor. Genellikle günlerdir ağrıdan uyku bile uyuyamayan hastalar başvuruyor. Tedavisi tam olarak bitmese bile ilk seans sonrasında günlük hayatlarına rahatça devam edebiliyorlar. Ayrıca şunu belirtmeliyim, iki farklı hastada aynı omurga seviyesinde aynı büyüklükte fıtık olsa bile tedavi teknikleri ve seans sayısı değişiklik göstermektedir. Çünkü biz insanız makine değil. Her insanın iyileşme süreci kendine özeldir. Otalama olarak bel fıtığı, boyun fıtığı şikayetleri 4-5 seansta düzelmektedir.
Manuel terapiyi diğer tedavi yöntemlerinden ayıran ve tercih edilmesine sebep olan faktörler:
-
Manuel terapi konseptiyle çalışmak dedektif misali tüm parçaları bir araya getirerek tek bir sonuç elde etmektir. Detaylı değerlendirme ve analiz yapıldığında şikayetleri yaratan temel sebep ortaya çıkar ve ona yönelik uygun tedavi yöntemleriyle hasta tedavi edilir. Bu sayede hastalarda kalıcı ve etkili bir çözüme sahip olunup hastalığın tekrarlanmasının önüne geçilmiş olur. -
Diğer tedavi yöntemlerine göre kısa sürede iyileşme imkanı sağlar. -
İlk seansta bile hissedilen belirgin fark ve rahatlama hastanın iyileşme inancını olumlu yönde etkiler. -
Uygulamalarda tamamen kanıta dayalı teknikler kullanılır. -
Sadece ellerle yapılan, herhangi bir ilaç kullanılmayan bir yöntemdir. -
Yan etkisi yoktur.