iltasyazilim
FD Üye
Orhan Pamuk Manzaradan Parçalar
Orhan Pamuk bu yeni kitabında, çocukluğundan başlayarak hayatından, yaşadıklarından tüm içtenliğiyle söz ediyor Yazarın babasının ölümü, siyasi dertleri, futbol oynarken ya da romanlarını yazarken hissettikleri, tıpatıp annesinin sigara böreği yapışı, yaz gecesi bir sivrisineğin hareketleri ve Boğaz gemileri hakkındaki gözlemleri gibi büyük bir manzaranın parçası olarak özenle işleniyor
Pamuk İstanbuldan, Adalardan, New Yorktan, Venedik ya da Kalkütadan laf ederken yaptığı gibi, kendi suçluluk duygularından, rüyalarından, eski berberlerden ya da çocukluğunda sokaklarda atıştırdığı şeylerden de bütün dikkatiyle hikâyeler çıkarıyor
Konusu ister Binbir Gece Masalları, ister Dostoyevskinin romanları, ister eski ressamlar, ister Selimiye Camii olsun, Pamuk gözlemlerini, duygularını sıralarken akılda sevdiğimiz bir hikâyecinin aşina ve unutulmaz sesi kalıyor
Tıraş olmaktan asansöre binmeye, dünyayı çocuk gibi seyretmekten zelzele endişelerimize, trafik ve dinden eski yaygınlar ve yıkımlara uzanan bu kitap, Orhan Pamukun gözünden bakıldığında dünyanın ne değin garip ve yeni olabileceğini bir kere daha kanıtlıyor
*
Orhan Pamuk bu yeni kitabında, çocukluğundan başlayarak hayatından, yaşadıklarından tüm içtenliğiyle söz ediyor Yazarın babasının ölümü, siyasi dertleri, futbol oynarken ya da romanlarını yazarken hissettikleri, tıpatıp annesinin sigara böreği yapışı, yaz gecesi bir sivrisineğin hareketleri ve Boğaz gemileri hakkındaki gözlemleri gibi büyük bir manzaranın parçası olarak özenle işleniyor
Pamuk İstanbuldan, Adalardan, New Yorktan, Venedik ya da Kalkütadan laf ederken yaptığı gibi, kendi suçluluk duygularından, rüyalarından, eski berberlerden ya da çocukluğunda sokaklarda atıştırdığı şeylerden de bütün dikkatiyle hikâyeler çıkarıyor
Konusu ister Binbir Gece Masalları, ister Dostoyevskinin romanları, ister eski ressamlar, ister Selimiye Camii olsun, Pamuk gözlemlerini, duygularını sıralarken akılda sevdiğimiz bir hikâyecinin aşina ve unutulmaz sesi kalıyor
Tıraş olmaktan asansöre binmeye, dünyayı çocuk gibi seyretmekten zelzele endişelerimize, trafik ve dinden eski yaygınlar ve yıkımlara uzanan bu kitap, Orhan Pamukun gözünden bakıldığında dünyanın ne değin garip ve yeni olabileceğini bir kere daha kanıtlıyor
*