Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Marmara bölgesindeki efsaneler
Marmara canavarı efsanesi
En çok aşina efsane 1970 yıllarında yaşanmış olanıdır Gecenin bir yarısı teknelerini limana bağlayaniki balıkçı, Anadol pikaplarına atlayıp evlerinin yolunu tutmuşlar Yol mezarlık yanından geçiyormuş Arabayı süren bu mezarlıktan korktuğu için dualar ediyormuş Diğeri batıl korkuları olmadığından arkadaşıyla dalga geçiyormuş
Bu sırada şoför aniden firene asılmış Çünkü ince bir ağaç enlemesine yola devriliymiş Sürücü Ben hayatta inmemdemiş Diğeri babayiğit bir adammış, Ben tek başıma hallederimdiyip çıkmış arabadan Gece karanlığında ince uzun ağaca bakıp: Kavak ağacı galibademiş Yaklaşıp ağacın gövdesine sarılıp da ağacın kabuğunun yumuşak olduğunu ve kımıl kımıl hareket ettiğini hissedince babayiğitlik filan kalmamış taabii; aynen tabanları yağlamış
Arkadaşını özenle izleyen şoför ağacın hareketlendiğini ve yukarı doğru kalktığını görür görmez, karşısındakinin ağaç değil de ben diyim on, sen de yirmi metre boyunda dev bir yılan olduğunu farketmiş Yılan başını kazdığı mezardan çıkarınca dehşete düşen şoförün saçları o anda bembeyaz indirimli Allahtan karnını mezarda doyurduğu için canavar ne şoföre ne de arkaşına saldırmamış Denize doğru akıp gitmiş İki arkadaş perişan halde köylerine dönmüşler
Sonra köyün yaşlılarından yılanın Marmara denizinde yaşayan ve denize yakın mezarlardaki, yeni gömülen ölüleri yiyerek yaşayan bir canavar olduğunu öğrenmişler Anlattıklarına göre; daha önceleri yılanın fazla aç kaldığında balıkçı teknelerine zeka saldırdığı olurmuş O zamanlarda Yalova ve Kumla'da da ortaya çıkarmış Marmara Canavarı'yla karşılaşan cümbür cemaat söz birliği etmişcesine yılanın bir kavak ağacı boyu ve eninde olduğunu söylermiş Lakin yıllardır Marmara Canavarı'nı görebilen olmamış *
Marmara canavarı efsanesi
En çok aşina efsane 1970 yıllarında yaşanmış olanıdır Gecenin bir yarısı teknelerini limana bağlayaniki balıkçı, Anadol pikaplarına atlayıp evlerinin yolunu tutmuşlar Yol mezarlık yanından geçiyormuş Arabayı süren bu mezarlıktan korktuğu için dualar ediyormuş Diğeri batıl korkuları olmadığından arkadaşıyla dalga geçiyormuş
Bu sırada şoför aniden firene asılmış Çünkü ince bir ağaç enlemesine yola devriliymiş Sürücü Ben hayatta inmemdemiş Diğeri babayiğit bir adammış, Ben tek başıma hallederimdiyip çıkmış arabadan Gece karanlığında ince uzun ağaca bakıp: Kavak ağacı galibademiş Yaklaşıp ağacın gövdesine sarılıp da ağacın kabuğunun yumuşak olduğunu ve kımıl kımıl hareket ettiğini hissedince babayiğitlik filan kalmamış taabii; aynen tabanları yağlamış
Arkadaşını özenle izleyen şoför ağacın hareketlendiğini ve yukarı doğru kalktığını görür görmez, karşısındakinin ağaç değil de ben diyim on, sen de yirmi metre boyunda dev bir yılan olduğunu farketmiş Yılan başını kazdığı mezardan çıkarınca dehşete düşen şoförün saçları o anda bembeyaz indirimli Allahtan karnını mezarda doyurduğu için canavar ne şoföre ne de arkaşına saldırmamış Denize doğru akıp gitmiş İki arkadaş perişan halde köylerine dönmüşler
Sonra köyün yaşlılarından yılanın Marmara denizinde yaşayan ve denize yakın mezarlardaki, yeni gömülen ölüleri yiyerek yaşayan bir canavar olduğunu öğrenmişler Anlattıklarına göre; daha önceleri yılanın fazla aç kaldığında balıkçı teknelerine zeka saldırdığı olurmuş O zamanlarda Yalova ve Kumla'da da ortaya çıkarmış Marmara Canavarı'yla karşılaşan cümbür cemaat söz birliği etmişcesine yılanın bir kavak ağacı boyu ve eninde olduğunu söylermiş Lakin yıllardır Marmara Canavarı'nı görebilen olmamış *
