Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Sonzuz uzayın keşfi için çalışmalar son süratle devam ediyor. Bu noktada odak noktalarımızın birinci sıralarında yer alan Kızıl Gezegen Mars da bu çalışmalardan hissesini alıyor. Bu bağlamda ülkeler ve şirketler, Mars’tan toprak örnekleri toplamak üzere birçok alanda gezegen hakkında daha çok bilgi sahibi olmak için ellerinden geleni yapıyor.
Kızıl Gezegen hakkında merak edilenlerin başında -gezegende su bulunması üzere tartışmaların da etkisiyle- Mars’ta hayat olup olmadığı geliyor. Canlılığını hala sürdüren tartışma hakkında bilim insanları yol gösterici nitelikte bir açıklama yaptı. Yürütülen çalışmaya nazaran gezegendeki radyasyon sebebiyle Mars’taki ömür yeraltında olabilir.
Radyoaktif elementler, yeraltı hayatı besleyebilecek unsurlar üretiyor:
Bunun düşünülmesine sebep olan olayın özünde radyoliz isimli süreç yatıyor. Kelam konusu süreç, milyonlarca yıl Dünya’daki su dolu çatlaklarda ve kaya gözeneklerinde bakterileri beslemişti. Şimdiyse aynısının Mars’ta da gerçekleşebileceği düşünülüyor.
NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’ndan gezegen bilimci ve kelam konusu çalışmanın başyazarı Jesse Tarnas, gezegen yüzeyine ziyan veren toz fırtınaları, kozmik ışınlar ve Güneş rüzgarları sebebiyle Mars’ta yaşanabilirlik talihinin en yüksek olduğu ortamın yer altı olduğunu söyledi.
Bu noktada elimizde gezegene ilişkin en yeterli yer altı örnekleri olan Mars meteorlarını inceleyen Tarnas ve meslektaşları, taşların boyutunu, radyoaktif element bolluğunu ve mineral yapısını kıymetlendirdi. Sonrasında ise Mars etrafındaki uzay araçlarından gelen bilgileri toplayan takım, gezegen kabuğunun gözenekliliğini ölçtü.
Buralardan elde edilen bilgileri bilgisayar simülasyonuna aktaran araştırmacılar, Mars’ta su varsa yer altında gerçekleşen radyolizin milyarlarca yıl boyunca hayat formlarını destekleyebileceğini, hatta bu mikrobiyal ömür formlarının hala var olabileceğini ortaya koydu.
Araştırmaya katılmayan ancak dışarıdan bir göz olarak yorumlayan Lukendra Ojha, Mars kabuğunun su içerip içermediğini netleştirmenin bir sonraki adım olduğunu belirtti.
