iltasyazilim
FD Üye
Esirler arasında bir kadın Belli ki yorgun, ümitsiz
Kolay mı? Savaştan çıkmışlar Vatanlarını, mallarını mülklerini, özgürlüklerini kaybetmişler Yazık ki kabilesi alemlere rahmet Rasuli Ekrem sav Efendimiz ile savaşmış
Harp sona ermiş; kadının kabilesi mağlup olmuş Kalanlar esir alınmış
Sahabei Kiram ra, ele geçirmiş oldukları esirleri savaştan sonra bir yerde toplamışlar Rasuli Ekrem sav de orada, esirlere bakıyor
Kalabalığın arasında kadın telaşlı, öteye beriye bakıp bir şey arıyor Biraz sonra bir çocuk gözüne ilişiyor Birden çevikleşip çocuğa koşuyor, kucaklayıp şefkatle bağrına basıyor Bir tarafa çekilip emzirmeye başlıyor Belli ki kargaşada çocuğunu kaybetmiş Bulduğunda dünyalar onun oluyor; esirliğin üzüntü ve sıkıntılarına aldırmadan
Kimin merhameti?
Varlığı alemlere yüce bir merhamet ve şefkatin eseri olan Rasuli Ekrem sav Efendimiz bu manzarayı seyreden sahabilerine soruyor:
Ne dersiniz, bu kadın yavrusunu ateşe atar mı?
Sahabei Kiram ra:
Hayır, atmaz! diyorlar
Bunun üzerine Rasuli Ekrem sav Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Şüphe yok ki Allah Tealâ’nın kullarına merhameti, şu kadının çocuğuna olan merhametinden daha fazladır (Buharî, Edeb 18)
Bu esir kadının akıbeti hakkında başka bilgiye ulaşamadık Ama rahmet Peygamberi sav Efendimiz’in, en merhametli yolu izlemiş olduğundan da zerre kadar şüphemiz yoktur
Olayın cereyan şekli ve Efendimiz sav’in ifadesi, Yüce Mevlâ’nın kullarına olan merhametinin enginliğini, hiç çıkmayacak şekilde hafızalara nakşediyor
Ya şiddetli azap?
Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi, bir sohbetinde yukarıdaki hadisi naklettikten sonra çok hikmetli bir noktaya dikkatlerimizi çekiyor:
“Şu hususa da dikkat edilmelidir: Çocuklar masum hallerinden dolayı annelerinin merhametini kazanırlar Bir kul da hayatını temiz bir şekilde sürdürmeye devam etmelidir ki ilâhi merhamete layık olsun Yoksa Cenabı Hak, ‘erhamü’rrahimîn: merhametliler merhametlisi’ olmakla beraber ‘şedîdul‘ikâb: azabı oldukça şiddetli’dir aynı zamanda Nitekim Kur’anı Kerim’de:
‘Biliniz ki Allah, azabı oldukça şiddetli olan ve çok bağışlayıp çok merhamet edendir’ (Maide, 98) buyrulmuştur (Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’anı Kerîm’den Dersler ve Öğütler, s56, İstanbul 1947)
Merhametin sahibi, insanı da en güzel şekilde yaratmış ve insanın bu güzelliği bozmamasını istiyor Yaratılışından sapmamasını, çirkinleşmemesini istiyor
Öyleyse kula düşen güzel yaratılışını muhafaza etmek Ki böylece üzerinden merhamet eksik olmasın
MEHMET IŞIK
Kolay mı? Savaştan çıkmışlar Vatanlarını, mallarını mülklerini, özgürlüklerini kaybetmişler Yazık ki kabilesi alemlere rahmet Rasuli Ekrem sav Efendimiz ile savaşmış
Harp sona ermiş; kadının kabilesi mağlup olmuş Kalanlar esir alınmış
Sahabei Kiram ra, ele geçirmiş oldukları esirleri savaştan sonra bir yerde toplamışlar Rasuli Ekrem sav de orada, esirlere bakıyor
Kalabalığın arasında kadın telaşlı, öteye beriye bakıp bir şey arıyor Biraz sonra bir çocuk gözüne ilişiyor Birden çevikleşip çocuğa koşuyor, kucaklayıp şefkatle bağrına basıyor Bir tarafa çekilip emzirmeye başlıyor Belli ki kargaşada çocuğunu kaybetmiş Bulduğunda dünyalar onun oluyor; esirliğin üzüntü ve sıkıntılarına aldırmadan
Kimin merhameti?
Varlığı alemlere yüce bir merhamet ve şefkatin eseri olan Rasuli Ekrem sav Efendimiz bu manzarayı seyreden sahabilerine soruyor:
Ne dersiniz, bu kadın yavrusunu ateşe atar mı?
Sahabei Kiram ra:
Hayır, atmaz! diyorlar
Bunun üzerine Rasuli Ekrem sav Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Şüphe yok ki Allah Tealâ’nın kullarına merhameti, şu kadının çocuğuna olan merhametinden daha fazladır (Buharî, Edeb 18)
Bu esir kadının akıbeti hakkında başka bilgiye ulaşamadık Ama rahmet Peygamberi sav Efendimiz’in, en merhametli yolu izlemiş olduğundan da zerre kadar şüphemiz yoktur
Olayın cereyan şekli ve Efendimiz sav’in ifadesi, Yüce Mevlâ’nın kullarına olan merhametinin enginliğini, hiç çıkmayacak şekilde hafızalara nakşediyor
Ya şiddetli azap?
Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi, bir sohbetinde yukarıdaki hadisi naklettikten sonra çok hikmetli bir noktaya dikkatlerimizi çekiyor:
“Şu hususa da dikkat edilmelidir: Çocuklar masum hallerinden dolayı annelerinin merhametini kazanırlar Bir kul da hayatını temiz bir şekilde sürdürmeye devam etmelidir ki ilâhi merhamete layık olsun Yoksa Cenabı Hak, ‘erhamü’rrahimîn: merhametliler merhametlisi’ olmakla beraber ‘şedîdul‘ikâb: azabı oldukça şiddetli’dir aynı zamanda Nitekim Kur’anı Kerim’de:
‘Biliniz ki Allah, azabı oldukça şiddetli olan ve çok bağışlayıp çok merhamet edendir’ (Maide, 98) buyrulmuştur (Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’anı Kerîm’den Dersler ve Öğütler, s56, İstanbul 1947)
Merhametin sahibi, insanı da en güzel şekilde yaratmış ve insanın bu güzelliği bozmamasını istiyor Yaratılışından sapmamasını, çirkinleşmemesini istiyor
Öyleyse kula düşen güzel yaratılışını muhafaza etmek Ki böylece üzerinden merhamet eksik olmasın
MEHMET IŞIK