iltasyazilim
FD Üye
Materyalizm Nedir Materyalizm Temsilcileri
Materyalizm tüm evrenin, her varlığın ve olgunun, en temelde bedensel özellik bildiren öğelerden oluştuğu, bunlarla ilgili açıklamaların da bu öğelere ve aralarındaki ilişkilere indirgenebileceği yolundaki görünüm
Maddecilik özellikle, dualist ve tinselci fikirler karşı gelişmiştir bunların ilkinden daha çok tekçi özelliğiyle, ikincisinden ise idealizme karşısında gerçekçi özelliğiyle ayrılır dualizmdeki apayrı ve birbirine indirgenemeyecek iki varlık görüşüne aleyhinde maddecilik, varlığın en temelde tek bir biçimi olduğunu ileri sürer buna göre, düşünsel ya da zihinsel denen olgular ya fiziksel olguların karmaşık biçimleridir ya da varlıkların temellerindeki yapıya indirgenerek açıklanabilir tinselci ve idealist görüşler karşısında da maddecilik düşünsel veya zihinsel olguların kendi başlarına var olmadıklarını, görünürdeki var oluşlarının ise onları makul kılan maddesel bir esas üstünde açıklanabileceğini öne sürer ruhgövde ya da fikirmadde ayrımının yanıltıcı olduğunu bu iki varlık türünün sahiden tek bir somut temelin iki bambaşka görünüşü olduğunu savunur
Maddecilik tarih ve toplum gibi insana ilişkin varlık alanlarının açıklanmasında bunlara bir “amaç, “erek, veya “özlem üstüne atmak yerine, maddi bir temele dayanan manalı nedenlere başvurmayı öngörür bu yaklaşıma göre insanların toplum ve tarih içinde ürettikleri düşünsel içerikli olgular vardır, lakin bunlar tek başlarına ne ortaya çıkabilirler, ne de bu alanlarda etkili olabilirler bunları ayrıca ortaya çıkaran, hem de etkiliymiş gibi görünmelerini karşılayan bedensel ve fiziksel nedenler vardır bu nedenler, tarihsel ve toplumsal değişimlere yol açan ana etkendir düşünsel içerikli olgular ama bu ana etkene başvurularak açıklanabilir
Maddecilik psikoloji gibi bireylerin zihinsel süreçlerini inceleyen veri dallarında da örneğin duygu, hafıza, amaç sıralama ve yönelmelerin nedenlerini, bunların temelinde yatan organik, fizyolojik maddi süreçlerde arar buna tarafından, insanın belirtilmiş bir düşünceye sahip olması , bedenindeki en yalın fizyolojik süreçlerden beynindeki elektromagnetik etkinliğe kadar bir dizi bedensel etmenin sonucudur zihinsel süreçlerin temelinde yatan somut süreçler yeterince anlaşılırsa, us de anlaşılmış olacaktır
Batı felsefesinde maddecilik geleneğinin başlangıcı sokrates öncesi filozoflardan demokritos ve öğretmeni leukippos ’a dayandırılır atomculuğun da ilk biçimini ortaya atan bu filozoflara göre, tüm everen daha fazla bölünemeyecek, katı, tek başına var olan küçük parçalardan (atomlardan) oluşuyordu dünyadaki her olay, bu atomların birbirleriyle etkileşiminin yarattığı süreçlerden kaynaklanıyor, kavrama ve veri de bu parçacıkların insanların organları üzerindeki etkilerinden doğuyordu eski yunan ve latin sonrası dönemde, hıristiyanlığın etkisiyle maddecilik hemen baştan sona bir yana atıldı
Yeni çağda değişik bilimlerde ulaşılan maddesel sonuçlar, felsefede de maddeciliğin tekrar doğmasına yol açtı 17 yüzyılda, ingiltere ’de thomas hobbes ve fransa ’da pierre gassendi, eski atomculardan da esinlenerek, fiziki temeller üzerine kurulu bir dünya görüşünü işlediler gassendi deneyimle elde edilen olguları açıklarken modern bilimlerin yöntemlerini kullandı hobbes ise duyumların beyinde oluşan maddi hareketler olduğunu ileri sürdü
Materyalizm 19 yüzyılda doğa bilimlerindeki önemli gelişmeler sonucu tekrar güçlendi özellikle darwin ’in biyolojide yarattığı köklü değişiklik, doğal düzene ilişkin görünürdeki kanıtların bütünüyle nedensel nedenlere dayanarak açıklanabileceğini gösterdi
20 yüzyılda modern fizikte görülen köklü değişiklik niteliğindeki gelişmeler nedensel temellere dayalı yaklaşımları sarsarken, katı ve bölünmez bedensel esas sayılan “atom düşüncesinin de sorgulanmasına yol açtı bunun sonucunda maddecilik tartışması daha fazla bilimsel yöntem ve uygulamalar açısından sürdü fizikteki gelişmeler nedeniyle madde kavramı gitgide daha az açıklayıcı ve kavranabilir olmaya başladı
Alıntı *
Materyalizm tüm evrenin, her varlığın ve olgunun, en temelde bedensel özellik bildiren öğelerden oluştuğu, bunlarla ilgili açıklamaların da bu öğelere ve aralarındaki ilişkilere indirgenebileceği yolundaki görünüm
Maddecilik özellikle, dualist ve tinselci fikirler karşı gelişmiştir bunların ilkinden daha çok tekçi özelliğiyle, ikincisinden ise idealizme karşısında gerçekçi özelliğiyle ayrılır dualizmdeki apayrı ve birbirine indirgenemeyecek iki varlık görüşüne aleyhinde maddecilik, varlığın en temelde tek bir biçimi olduğunu ileri sürer buna göre, düşünsel ya da zihinsel denen olgular ya fiziksel olguların karmaşık biçimleridir ya da varlıkların temellerindeki yapıya indirgenerek açıklanabilir tinselci ve idealist görüşler karşısında da maddecilik düşünsel veya zihinsel olguların kendi başlarına var olmadıklarını, görünürdeki var oluşlarının ise onları makul kılan maddesel bir esas üstünde açıklanabileceğini öne sürer ruhgövde ya da fikirmadde ayrımının yanıltıcı olduğunu bu iki varlık türünün sahiden tek bir somut temelin iki bambaşka görünüşü olduğunu savunur
Maddecilik tarih ve toplum gibi insana ilişkin varlık alanlarının açıklanmasında bunlara bir “amaç, “erek, veya “özlem üstüne atmak yerine, maddi bir temele dayanan manalı nedenlere başvurmayı öngörür bu yaklaşıma göre insanların toplum ve tarih içinde ürettikleri düşünsel içerikli olgular vardır, lakin bunlar tek başlarına ne ortaya çıkabilirler, ne de bu alanlarda etkili olabilirler bunları ayrıca ortaya çıkaran, hem de etkiliymiş gibi görünmelerini karşılayan bedensel ve fiziksel nedenler vardır bu nedenler, tarihsel ve toplumsal değişimlere yol açan ana etkendir düşünsel içerikli olgular ama bu ana etkene başvurularak açıklanabilir
Maddecilik psikoloji gibi bireylerin zihinsel süreçlerini inceleyen veri dallarında da örneğin duygu, hafıza, amaç sıralama ve yönelmelerin nedenlerini, bunların temelinde yatan organik, fizyolojik maddi süreçlerde arar buna tarafından, insanın belirtilmiş bir düşünceye sahip olması , bedenindeki en yalın fizyolojik süreçlerden beynindeki elektromagnetik etkinliğe kadar bir dizi bedensel etmenin sonucudur zihinsel süreçlerin temelinde yatan somut süreçler yeterince anlaşılırsa, us de anlaşılmış olacaktır
Batı felsefesinde maddecilik geleneğinin başlangıcı sokrates öncesi filozoflardan demokritos ve öğretmeni leukippos ’a dayandırılır atomculuğun da ilk biçimini ortaya atan bu filozoflara göre, tüm everen daha fazla bölünemeyecek, katı, tek başına var olan küçük parçalardan (atomlardan) oluşuyordu dünyadaki her olay, bu atomların birbirleriyle etkileşiminin yarattığı süreçlerden kaynaklanıyor, kavrama ve veri de bu parçacıkların insanların organları üzerindeki etkilerinden doğuyordu eski yunan ve latin sonrası dönemde, hıristiyanlığın etkisiyle maddecilik hemen baştan sona bir yana atıldı
Yeni çağda değişik bilimlerde ulaşılan maddesel sonuçlar, felsefede de maddeciliğin tekrar doğmasına yol açtı 17 yüzyılda, ingiltere ’de thomas hobbes ve fransa ’da pierre gassendi, eski atomculardan da esinlenerek, fiziki temeller üzerine kurulu bir dünya görüşünü işlediler gassendi deneyimle elde edilen olguları açıklarken modern bilimlerin yöntemlerini kullandı hobbes ise duyumların beyinde oluşan maddi hareketler olduğunu ileri sürdü
Materyalizm 19 yüzyılda doğa bilimlerindeki önemli gelişmeler sonucu tekrar güçlendi özellikle darwin ’in biyolojide yarattığı köklü değişiklik, doğal düzene ilişkin görünürdeki kanıtların bütünüyle nedensel nedenlere dayanarak açıklanabileceğini gösterdi
20 yüzyılda modern fizikte görülen köklü değişiklik niteliğindeki gelişmeler nedensel temellere dayalı yaklaşımları sarsarken, katı ve bölünmez bedensel esas sayılan “atom düşüncesinin de sorgulanmasına yol açtı bunun sonucunda maddecilik tartışması daha fazla bilimsel yöntem ve uygulamalar açısından sürdü fizikteki gelişmeler nedeniyle madde kavramı gitgide daha az açıklayıcı ve kavranabilir olmaya başladı
Alıntı *