teknolojiuzmani
FD Üye
*Salgına ilişkin gelişmeler ve belirsizlikler küresel risk iştahının gerilemesine, uluslararası piyasalarda oynaklığın artmasına ve küresel finansal koşulların sıkılaşmasına neden olurken, bu dönemde gelişmekte olan ülkelerden yüksek miktarda portföy çıkışları yaşandı.
*İktisadi faaliyet, salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlarken, enflasyon beklentileri, toplam talep koşulları ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler enflasyon görünümünü olumlu etkiliyor.
*Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla uygulamaya konan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendiriliyor.
Borçluluk oranı
*Hanehalkı borçluluk oranı, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altındaki seyrini sürdürüyor, reel sektörün yabancı para borçluluk oranındaki ve yabancı para açık pozisyonundaki gerileme devam ediyor.
*MB tarafından atılan kapsamlı likidite adımları ve yapılan faiz indirimleri, salgının finansal koşullara olumsuz etkilerini sınırlayıp borçlanma maliyetlerini geriletti.
Kredilerde toparlanma
*Kredilerde 2019 yılının son çeyreğinden itibaren bireysel kredilerle başlayan toparlanma, son dönemde Türk Lirası cinsi ticari krediler öncülüğünde sürüyor.
*Düşük seyreden finansman maliyetleri, sunulan teşvikler ve alınan politika önlemlerinin önümüzdeki dönemde kredi büyümesini desteklemeye devam edeceği değerlendiriliyor.
*Süregelen kredi büyümesi ve son dönemde atılan adımlarla desteklenen aktif kalitesi görünümünün, küresel gelişmeler ve yurt içi iktisadi faaliyetin seyrine göre şekillenmesi bekleniyor.
*Bankaların güçlü sermaye yapısı ve likidite tamponları sektörün risklere karşı dayanıklılığını destekliyor.
*MB elindeki bütün politika araçlarını, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda etkin biçimde kullanmaya devam ediyor.
Bütçe açığı artacak
*Bütçe açığının özellikle 2020 yılının ikinci çeyreğinde belirgin olmak üzere artacağı öngörülüyor.
*Salgının etkilerinin yılın ikinci yarısına uzaması, varlık kalitesi, banka karlılıkları ve sermaye yeterliliği üzerinde aşağı yönlü risk oluşturabilir.
*Salgınının yol açtığı belirsizlik ortamının, yatırımları bir süre erteleyebileceği öngörülüyor.
*Özellikle gelişmiş ülkelerce uygulanan genişleyici para politikaları sonucunda oluşabilecek olumlu küresel likidite koşullarının risk primlerine düşürücü yönde etki yapabileceği düşünülüyor.
*Dönemsel olarak hızlanan kredi artışının, ekonomideki nakit akışının olağan seyrine dönmeye başlaması ile birlikte önümüzdeki dönemde normalleşmesi öngörülüyor.
*(Bankacılıkta) Alınan önlemler sonucunda kredi piyasasının etkin çalışmaya devam edeceği ve faiz oranlarındaki gerilemenin aktif kalitesindeki olası bozulmayı azaltacağı değerlendiriliyor.
Varlık Fonu’ndan hamle
*Üç kamu mevduat bankasının çekirdek sermayelerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından toplam 21 milyar lira aktarılması sektörün görünümünü destekliyor.
*Cari işlemler hesabının 2020 yılında ılımlı bir seyir izleyeceği ve yılın ikinci yarısında dış finansman ihtiyacı yaratmayacağı öngörülüyor.
İşsizlik
*Son dönemde salgınının istihdam piyasasını olumsuz etkilemesiyle işsizlikteki yaşanacak artışın takip eden dönemde tahsili gecikmiş alacaklara (TGA) yansımalarının olması bekleniyor.
*TGA’ya geçiş süresinin 180 güne çıkması, bankaların borç ötelemeleri, kısa çalışma ödeneğinin devreye sokulması gibi politika adımlarıyla geçişlerin daha yavaş olabileceği öngörülüyor.
*Bankacılık sektörünün mevcut sermaye yapısının oluşabilecek aktif kalitesi kaynaklı riskleri yönetebilecek seviyede olduğu değerlendiriliyor.