Medeni Bilgiler ve Atatürk'ün El Yazıları

1 Türk Milleti; Halk Müziği idaresi olan Cumhuriyetle yöneticilik olunur bir devlettir
2 Türk Devleti laiktir, her reşit dinini intihapta (seçmekte) serbesttir
3 Türk Milletinin dili Türkçedir Türk dili, dünyada en güzel en varlıklı ve en kolay olabilecek bir dildir Onun için her Türk dilini fazla sever ve onu desteklemek için çalışır Sizde mukaddes Türk Dli, Türk Milleti için bir hazine olun Çünkü Türk Milleti, geçirdiği nihayetsiz hadiseler içinde, ahlakının ananelerinin hatıralarının, menfaatlerinin, elhasil bugün, kendi milliyetini yapan her şeyin dili doğruca muhafara olunduğunu görüyor Çünkü dili Türk Milletinin kalbidir, zihnidir

9 Din birliğinin de bir halk teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz

Türk ’ler Arap ’ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir halk idi Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne benzer dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk ’lerle birleşip bir halk müziği teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu Bu o kadar natürel idi Çünkü Muhammed ’in kurduğu dinin gayesi, tüm

milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu Bu arap fikri ümmet kelimesi ile açıklama olundu Muhammed ’in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin bitmiş yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular bununla birlikte, Allah ’a kendi lisanında yok Allah ’ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı Arapça öğrenmedikçe Allah ’a ne dediğini bilmeyecekti Bu vaziyyet karşı Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin az kalsın bir kelimesinin

manasını bilmediği halde Kuran ’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince , girift cahil hocalar ağzıyla, ateş ve arayı ile muhteşem bir muamma halinde kalan, dini, açgözlülük ve siyasetlerine makine ittihar ettiler Bir taraftan araplar zor kullanarak emirleri altına aldılar, bir taraftan avrupada, Allah kelimesinin ilahi parolası altında, hristiyan milletlerin idareleri altına geçtiler Ama onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler Ne onları ümmetleri yaptılar
ne onlarla birleşerek bir adaleli millet yaptılar Mısırda süresiz bir adamı halifedir diye yok ettilerHırkasıdır diye yalan bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular Gah şarka, cenuba, gah garba ya da her tarafa saldıra saldıra Türk Milletini Allah için, peygamber için, topraklarını, menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah ’a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve bitkinlik beşiğinde uyuttular Milli duyguyu boğan, fani dünyaya değer verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler, his olunmaya başlayınca, belli başlı hakiki saadetin öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve tedarik eden dini akide
ve dini his halk uyandığı vakit onun şu acı hakikatı görmesine mani olmadı Bu feci görüş karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir lahza evvel vefat niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak öneri eden din şehvetli, dünyanın acısı duyuların tokatıyla, anında Türk Milleti ’nin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti
Türk vicdani umumisi, hemencecik yüzlerce yüzyıllık kudret ve küşayişle, büyük heyecanlarla çarpıyordu Ne oldu? Türk ’ün milli duygusal, bundan böyle ocağında ateşlenmişti, artık Türk cenneti değil,eski gerçek büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının
son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu İşte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı anı

10 Türk Milleti, milli hisi dini hisle değil, ama insani hisle yanyana düşünmekten müsamaha alır Vicdanında milli hissin yanında, insani hissin şerefli yerini tekrar tekrar muhafaza etmekle muftehirdir
Vicdanında ulusal hissinin yanına, defalarca insani hissinin onurlu yerini muhafaza etmekle muftehirdir Çünkü Türk Milleti bilir ama; bugün medeniyetin şahrahında(büyük yolunda) müstakil ve ama, kendilerine muvazi yürüdüğü umum medeni milletlerle, keşifleri,
mütekabil insani ve uygar münasebet, kuşkusuz inkişafımızda devam için lazımdır Ve yine malumdur ki, Türk milleti, her medeni millet gibi, mazinin bütün devirlerinde keşifleriyle,ihtiralarıyla uygarlık alemine hizmet etmiş insanların, milletlerin kıymetini takdir ve hatıralarını hürmetle muhafaza eder Türk milleti, insaniyet aleminin, samimi bir ailesidir

Bütün bu söylediklerimizi kısa bir çerçeve içine sokmak istersek şöyle diyebiliriz
Türk Milleti ’nin teessüsünde müessir olduğu görülen tabiri ve tarihi vakıalar şunlardır
A Siyasi varlıkta birlik
B Dil birliği
C Yurt Birliği
D Irk ve menşe birliği
E Tarihi karabet
F Ahlaki karabet
Türk Milletinin teşekkülünde mevcut olan bu koşullar öteki milletlerde kamilen değil gibidir Daha umumi bir tanım edebilmek için, diyelim ancak bir cemiyete

insanlar diyebilmek için bu şartlar bununla beraber kamilen veya kısmen bir arada bulunmak lazımdır
Bütün milletler en ince ayrıntısına kadar aynı koşullar aşağıda teşekkül etmemiş olduklarına göre, Türk Milletinde yaptığımız gibi, diğer her ahali ayrı olarak mütalaa edilmedikçe, milliyet fikrini umumi ve fenni olarak tasvir etmek güçtür
Çünkü; saptama ettiğimiz şartlar insanların ahali halinde teşekkülüne umumiyetle yardım etmişlerdir
Lakin bu tarz teşekkülden diğer az kalsın bu şartların tesini kale aldırmayan
halk teşekkülleride vardır Örneğin ingilizler ile şimali amerikalılar aynı dili konuştukları halde ayrı ayrı milletlerdir Daha Sonra, İsviçre ’de lisanları menşe ’leri başka diğer, üç öğe vardır, Alman, Fransız, İtalyan, bunlar İsviçreli namı aşağıda bir millet asalet edilmektedir Cemahir müttehidede beyaz ırkla kırmızı derili ahali dirsek dirseğe yaşamış Amerikalılardır Bugün büyük asrî milletlerden olan Fransızların, İngilizlerin, muhtelif ırkların tesalübü neticesi olduğu malûmdur Alman milliyeti Napoleon ’a karşı yapılan muharebelerden; İspanya milliyeti, Mağrıbîlerle mücadelerden doğdu
İptidai insanların, tabiatın herşeyinden, gök gürültüsünden, geceden, taşan bir nehirden ve vahşi hayvanlardan ve hatta birbirlerinden korktuklarını biliyoruz Ilk his ve düşüncesi korku olan insanın her fikir ve dileğinin mutlak surette yapmaya kalkışmış olması düşünülemez
İptidai insan kümelerinde soy korkusu ve nihayet büyük kabile ve kavimlerde soy korkusu yerine kaim olan Allah korkusu insanların kafalarında ve hareketlerinde hesapsız memnular yaratmıştır Memnular ve hurafeler üstüne kurulan bir fazla adetler ve ananeler, insanları us ve harekette fazla bağlamıştır, o kadar ki akıl ve hareket serbestisi gibi bir adalet mefhum malum olmamıştır Cemaatlerin başına geçebilen adamlar, cemaati Allah namına idare ederdi
bütün bunlarla beraber, din hürriyetine, umumiyetle vicdan hürriyetine karşısında taassup yükünden korunmuşmudur bunu anlayabilmek için, taassupsuzluğun ne olduğunu tetkik edelim Çünkü bu kelimenin delalet ettiği manayı zihniyeti cümbür cemaat kendine göre anlamaya fazla meyillidir
Dini hürriyeti bir yargı telakki etmeyen acaba kalmadı mı ?
Vicdan hürriyetini, insan ruhunun, Allah ’ın ali hüküm ve nüfuzu aşağıda, dini hayatı idare için malik olduğu haktan ibaret


*