Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Medyanın Topluma ve Kültüre Etkileri Nelerdir?

Medyanın Topluma ve Kültüre Etkileri Nelerdir?
0
155

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,677
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
61
medyanın toplum üzerindeki etkisi,
medyanın toplum üzerindeki olumlu etkisi,
medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkisi

Medyanın Topluma ve Kültüre Etkileri

Son yarım asırda gerçekleşen teknolojik gelişmeler, insanların kullanımına açık olan irtibat araçlarının yaklaşık olarak tümünü etkilemiştir Evrim geçirerek çoğalan iletişim araçlarının yanına yenileri de eklenmiş ve bunlar “yaşamımızı kolaylaştırmaları adına iyiden iyiye hayatımıza yerleşmişlerdir

Şu sıralar sıkça duyduğumuz bir kelimedir Medya

Peki bu medya nedir ? Medya denildiğinde aklımıza neler kazanç? Televizyon, radyo, gazete, dergi, internet ve türevleri Özet Olarak birebir irtibat içine girilen araçlardır bunlar ve Kitlesel Iletişim Araçları diye adlandırılırlar Biz de bu yazı boyunca Medya kavramı yerine Kitlesel Iletişim Araçları kavramını kullanacağız

Kitlesel iletişim araçlarının en etkini ve en yaygını tartışmasız televizyondur

Niçin radyo, gazete veya internet yok de televizyon? Birincisi; düşükortayüksek gelire sahip her ailenin evinde hemen hemen bir televizyon bulunmaktadır ve elde edilmesi fazla basit ülkü gelmiştir İkincisi; radyo gibi yalnızca işitsel veya gazete gibi yalnızca çizgiselgörsel bir iletişim aracı değildir Televizyon, mesajını verirken keza sesin keza de hareketli görüntünün gücünden yararlanır ve etkileyiciliği fazla yüksektir ( İnternet için şayet ileride fazla daha artı söz söylemek muhtemel olacaktır lakin şu an için, kısıtlı bir kitlenin ulaşabildiği ve azda olsa uzmanlık isteyen bir vasıta olduğu için, televizyon dek yaygın ve kullanılır durumda değildir Lakin bir süre daha sonra televizyona alternatif olacağı göz ardı edilemez bir gerçektir )

Düşüncemizi her ne kadar televizyon üzerine kursak bile kitlesel irtibat araçların hepsi özünde iki taraflı bir gaye gütmektedir Dolayısıyla hem burada yazılanlar değerinden bir şey kaybetmeyecektir ayrıca de ,konuyu sınırlamak, detaylı bir inceleme ve tenkit olabilmek adına yardımcı olacaktır kanaatindeyim

Bunlardan habercilik işlevi, kitle iletişim araçlarının temel ve en tanıdık işlevidir Bu işlev data transfer işlevi olarak da değerlendirilebilir Gazetelerin sayfalarında, radyoların ve televizyonların haber saatlerinde verdikleri bilgiler bu işlevin bir göstergesidir

Toplumsallaştırma işlevi ise, günümüzün heterojen yapılı toplumlarında bireylerin bir arada yaşamalarının sağlanabilmesi için toplumsal değerlerin yani kültürün, yayınlar aracılığı ile alıcılara iletilmesidir

Toplumsallaştırma işlevine bağlı olarak kitle irtibat araçları toplumun amaçlarını belirterek değişik değerleri canlı miktar, yüceltir ve motivasyon işlevini gerçekleştirir Bağımsızlık, hür, insan hakları gibi değerler buna misal verilebilir

Ağız Dalaşıdiyalog işlevi, kitle iletişim araçlarının lüzum milli gerekse uluslar arası düzeyde toplumun çıkarlarını, bu çıkarlar doğrultusunda hareket edilip edilmediğini gösterir Diğer bir deyişle, kamu oyu oluşturma işlevi görür Bu işlevi ile toplumda enerjik kişilere aleyhinde eleştiri rolünü oynar

Eğitim işlevi, toplumsallaştırma işlevi ile bağlantılıdır Topluma yeni üyeler kazandırma, bunları toplumun kültürel değerleri ile eğitme bu işlev içerisindedir Böylelikle okulların tek data kaynağı olma özelliği de azalır

Bir toplum sanatsal ve kültürel yapıtlarını kitle irtibat araçları ile dağıtmak suretiyle bunları korur Bu Vesile Ile de kültürel geliştirme işlevi yerine getirilir

Kitle irtibat araçlarının bir diğer işlevi ise eğlendirmedir İnsanları, evlerine bitap geldiklerinde rahatlatmak, dinlendirmek için farklı alanlara yönlendirilmiş yayınlar sunarlar Bunların içeriği televizyonda spor, misafir etme, magazin programları olabileceği gibi radyolarda da şiir, müsabaka vb yayınlar olabilir

Kitle iletişim araçlarının bütünleştirme işlevi, toplumsallaştırma, eğitim, kültürel geliştirme işlevleriyle paralellik gösterir Bu işlevi ile, birey ve grupların birbirlerini tanımalarına, bambaşka kültürler arasındaki çatışmaları hafifletmeye tezgâhtar olur

KİTLESEL ILETIŞIM ARACI OLAN TELEVİZYONUN TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Yapılan çalışmalar sonucunda en büyük etkilenmenin ve erozyonun çocuklar üstünde olduğu ortaya çıkarılmıştır Tatmin Edici bilinç ve seçicilik düzeyine erişememiş çocuğun, başında saatler geçirdiği, televizyondan etkilenmemesi o kadar mümkün de gözükmemektedir
Sadece çocuklar yok, hepimiz bu değişimin içinde yer alıyoruz Dinlediğimiz müzikten giydiğimiz kıyafete, okuduğumuz kitaptan gittiğimiz sinema filmine kadar her konuda kesin bir yönlendirmenin (haberdar olmasak bile) etkisindeyiz
Etkiler olumsuz olabileceği gibi olumlu da olabilecektir İki görüşü de ele alacağız lakin negatif etkileri üstünde daha çok duracağız


OLUMLU ETKİLER

“GENELDE, kitle irtibat araçlarının işlevlerinin belirtilmesinden sonradan, bunların en bilineni ve ilki olan “veri aktarma işlevini baz alarak, televizyonu, kişi ve toplum sorunlarının çözüm kaynağı olarak görebilen düşünürlerden biri Mc Luhan ’dır
Mc Luhan ’a kadar, “mesaj aracın kendisidir Bir irtibat eyleminde belirleyici olan şey iletilmek istenen mesajın içeriği değil, bu mesajı iletmek için kullanılan mesajın kendisidir İnsanların ilişki ve eylem ölçülerini biçimleyen ve belirleyen şey kullanılan araçlardır (Özkök, 1985:163) Yani, her iletişim tekniği veya emin iletişim teknikleri grubu belirli bir kültürü ortaya çıkarırlar Bu düşünüre tarafından, toplumların evrensel gelişim sürecinde esas öğe irtibat teknikleri ve bunların farklılaşmasıdır Bu şekilde yaptığı sınıflandırmasında, insanlığın geçirdiği ilk dönem olarak yazının bulunuşundan önceki uygarlıkları belirtmiştir (kabile dönemi) Bu dönemde baskın iletişim biçimi sözlü anlatım ve işitsel algılamadır Bu dönemde fikir özgürlük bir biçimde yayılır ve insan bütün duygularını aynı anda ve düzenli bir biçimde kullanır (Özkök, 1985: 164) Sonra, yazının bulunması ile artan ve gutenberg galaksisi dediği dönem gelmektedir Mc Luhan ’a tarafından yazının bulunuşuyla insanoğlunun birinci dönemdeki sakin yaşamı da köklü bir değişmeye uğramıştır Birinci dönemde etken olan işitme duyusu yerini ağır ağır “gözün hakim olduğu bir iletişime bırakacaktır İletişimde egemen olan duyunun değişmesi ile birlikte fikir örgütlenmesi ve uygarlık da değişecektir (Özkök, 1985: 165) Yazının başat olmaya başladığı bu tarihsel dönemde ortaya meydana çıkan en kayda değer kavramlar olarak bireycilik, merkeziyetçilik ve milliyetçiliktir Yazının başat oluşu ile birlikte okumanın artması, bireyler arası iletişimi azaltmış ve bireyciliği getirmiştir Ayrıca, yazının yayılmaya başlaması, ülkelerin yönetiminin merkezi nitelikte olmasına yol açarak, bütüncül yönetimlerin ortaya çıkmasına da sebep olmuştur Tüm bu gelişmeler, aynı zamanda milliyetçiliği de beraberinde getirmiştir Yazı, nasıl ancak bireyler arasındaki iletişimi azaltıyorsa, milliyetçilik de toplumlar arası iletişimi azaltan bir unsurdur Görüldüğü gibi, tüm bu gelişmeler Mc Luhan göre iletişimin kopukluğu bağlamında bir sorun olarak görülmektedir Bu sorunun çözüm kaynağı olarak, data bakımından fakir fakat katılma sağlama açısından kuvvetli bir araç olan televizyon gündeme gelmektedir Televizyon ile birlikte görme duyusunun egemenliği ve basılı yazının oluşturduğu uygarlık bundan böyle aşılmaktadır Bu araç baştan sona, millet artık “evrensel bir köyde yaşamaktadırlar Dış dünyayı algılamada, Gutenberg Galaksisi ’nin buyrukçu özellikleri silinmekte, daha önceki doğallığa (kabile dönemine) dönüş başlamaktadır Gerek Mc Luhan, gerekse liberal gelenek içerisindeki öteki düşünürler kadar, televizyona böyle bir amaç yüklenilmesinin arkasında yatan en manâlı sebep, 19yy aydınlanma çağının bilim ve akla yüklediği anlamdır “Bilgi, güçtür anlayışı, bu güce sahip olunması ile gerek kişisel lüzum toplumsal sorunların çözülebileceğine olan inancı da beraberinde getirmiştir Mc Luhan ’ın sözünü ettiği dönemlerden sonuncusu olan elektronik dönemin aracı televizyonun, keza işitsel keza görsel olarak alıcısına ulaşması ve bu sayede, çok öbür kültürler hakkında bilgilerin edinilmesini sağlaması, sorunların çözüm kaynağı olarak niçin bu aracın düşünüldüğünün göstergesidir Özetle belirtilirse, televizyon, insanlığı “küresel bir köye götürmektedir Televizyon doğruca dünya küçülecek, kültürler birbirine benzeyecek ve bu durum toplumlardaki sorunların çözülmesine sebep olacaktır

NEGATIF ETKİLER

“Baudrillard, Mills gibi düşünürler ile Frankfurt Okulu temsilcilerinin kitle irtibat araçlarına yaklaşımları eleştirel gelenek içerisinde değerlendirilir ÇOĞUNLUKLA belirtilirse, bu düşünürlere göre kitle irtibat araçları ve özellikle de televizyon, insan yaşamında bir sorundur
Kitle irtibat araçları, bireyler arası ilişki ve etkileşimi son derece azaltmış ve zayıflatmıştır Bilhassa televizyon, bireylerin anlamsız zamanlarında birbirleriyle iletişim kurmalarına ve hafıza alış verişinde bulunmalarına olanak bırakmaz Ayrıca, kitle iletişim araçlarının iyi bir eğitim aracı olmadığı, bireye özel sorunları karşısında umutlu ve çaresiz olduğu alanlarda yol gösterici edinmek yerine, yanıltıcı, kandırıcı, oyalayıcı bir mekanizma durumuna geldiği vurgulanır Bireyin kendi sorunlarına ilişkin çözümler bulmasını engeller Bu Nedenle kitle iletişim araçları bireye hiçbir süre elde edemeyeceği ölçüde ayrıntılı bilgi ve haber verir Lakin, bu detaylı haber ve bilgiler verilirken , bunlar aralarında hakiki bir bağlantının bulunup bulunmadığı hakkında talimatlar getirmez Bireylerin bunalım ve gerilimleri aleyhinde rasyonel bir bakış açısı da sunmaz Tersine, bu gibi sunumlarda bireye ya baskı ya da hiçbir şeyi ciddiye almaması tavsiye edilir veya önerilir ( Mills ’den seçme parça, Baran 1997: 99100)
Televizyon, Mc Luhan ’ın belirttiği gibi dünyayı küçültecek ve global bir köye götürecektir Fakat, bu şart Baudrillard, Mills gibi düşünürler ile Frankfurt Okulu temsilcilerine kadar bir sorun olarak görülmektedir Çünkü, bu vesile ile bir bir lokal kültürler yok olacak ve enerjik olan kültürün merkezde olduğu bir dünya düzeni oluşacaktır Günümüzün bir değerlendirilmesi yapıldığında da bu saptama geçerli görünmektedir Nitekim, ABD kültürünün baskın olduğu, merkezde bulunduğu bir dünya düzeni söz konusudur ABD ’nin, bu egemenliği kitle iletişim araçları ile daha da pekiştirme çabası içinde olduğu görülmektedir Kendi hayat tarzlarını, insan ilişkilerini vb çoğu durumu yansıttıkları, dünya sinemasının önde gelen filmleri buna bir misal olarak gösterilebilir Laf konusu kültürel egemenliğin dıştan, ABD ’nin lüzum siyasi lüzum ekonomi alanında da hakimiyet arabulucu olarak kitle iletişim araçlarından, özellikle de televizyondan yararlandığı dobra dobra görülmektedir“
“Kitle iletişim araçlarının ve özellikle de televizyonun ülkemizde de son derece etkin olduğunun önemli göstergelerinden biri, televizyon dizileridir İzleyiciler, televizyon dizilerinden öylesine etkilenmektedirler ancak, yaşadıkları “reel dünyadan daha fazla, dizilerdeki “yapay dünyada olup bitenlerle ilgilenmektedirler Bunun sonucu olarak da, aktüel sorunlar unutulmakta, şahısların kendi sorunlarından daha fazla, gerçek olmayan bir dünyanın ve o dünyadaki şahısların sorunları tartı kazanmaktadır
“Kitle iletişim araçlarının bireylerin sosyalizasyonu ve eğitimi ile kültür ürünlerini üretimi ve yaygınlaştırılması konusunda defalarca olumlu işlevler yerine getirdiğini anlatmak de olası değildir McQuail ’in de vurguladığı gibi (Barrett & Braham, 1995: 96), bazı durumlarda medya, farkında olan olarak veya olmadan bireylerin sosyalleşmesini yasaklayıcı doğrultuda bir tesir de yapabilmektedir Hatta bir fazla analist medyanın toplumun kültürünü yozlaştırıcı, bireylerin kişiliklerini bozucu etkilerini sıklıkla vurgulamaktadırlar

Konu bu boyuttan ele alındığında medya, kültürü yaşatmak, bireylerin dinç kişilik geliştirmelerine katkıda bulunmak şöyle dursun; tam tersine milli kültürü yıpratıp zayıflatıcı, bireylerin kişiliklerini ve ruh sağlıklarını bozucu nitelikte bir etki de yapabilmektedir Okulda eğitimcilerin, aile de ebeveynlerin ve öteki toplumsal denetim (sosyalizasyon) ajanlarının öğrettikleriaşıladıklarının tam tersini ön plana çıkartarak, bilhassa çocukları ve gençleri çelişkiler içine sürükleyebilmektedir Bu şart ise, toplumun mevcut bedel ve normlarından sapma olarak tanımladığımız sapkın davranışları, körükleyip arttırıcı bir etki yapabilmektedir Tüm bu olupbitenler de, bireyler arası ilişkileri aranjör toplumsal değerleri, normları, davranış kalıplarını yıpratarak, hatta değil ederek toplumun ve kültürün geleceğini tehdit edici bir boyuta ulaşabilmektedir
Ayrıca, medyanın bireylere “örnek rol modelleri sunduğunu da bilmeyen yoktur Özellikle belirlenmiş yaş dönemlerindeki bireylerin, özdeşim kurarak kendilerini arayışı içinde oldukları da herkesçe bilinen bir gerçektir Hatta bireylerin bu özdeşim kurma eğilimlerinin yalnızca çocuklarla ve gençlerle sınırlı kalmadığını da sosyologlar, psikologlar ve eğitim bilimciler tarafından gerçekleştirilen araştırmalar ortaya koymaktadır Dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunda, sıradan bir insanın, günde en düşük birkaç saatini televizyon aleyhinde harcadığı da sanırım herkesçe aşikardır Bütün bu gerçekler hatırda tutulduğuna, amaca uygun olarak kullanılmayan, veya medya etiğinden sapmış bir şekilde işlev yapan iletişim araçlarının ve bilhassa de televizyonun ne değin zinde bir silah olabileceği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilir
Ayrıca de öylesine bir tabanca fakat, en gelişmiş teknolojiler kullanılarak üretim edilmiş, silah sanayiinin en kuvvetli ürünleri bile yanında bir hiç kalır Alışılmış silahlarla, tüfekletabancayla ancak bir kaç birey, bilemediniz bir kaç on birey yaralanır veya ölebilir Nükleerbiyoloji ile ilgili silahlarla binler, on binler, veya kesin bir bölgede yaşayan insanlar hasar görür Fakat, ehil olmayan ellerde, insani ve toplumsal amaçlar açık havada kullanılan medya, öylesi bir silaha dönüşür oysa, aniden milyonları yıkım edebilecek konuma ulaşır Keza de hedefi bütün on ikiden vurarak Yani bireylerin alnının bütün ortasınıbeynini ve göğsünün sol alt yanınıkalbini maksat alarak
“…sorunun özünde, yetişmiş insan gücü yokluğu değil, kitle irtibat araçlarının kontrolünü veya mülkiyetini elinde bulunduranların, yayıncılığı ve bilhassa de televizyon yayıncılığını algılayış tarzları ve bu konuya teşebbüs biçimleri yatmaktadır: Bu durumu özet olarak, “az emek, eksik sıkıntı ve eksik masrafla yüksek reyting, kolay ve çok kazanç anlayışı şeklinde de tanımlanabilir
Bu görüşlere katılmamak mümkün değil Maalesef iktidara gelenlerin birincil yaptığı işlerden biri; televizyonlara müdahale etmek ve muhalefet yapan yanını kırpmak ve yok etmektir Bunu farklı alanlara yönlendirilmiş yollarla yaparlar Ya kendi televizyon kanallarını kurarlar veya var olan kanallara uyguladıkları cinayet ve yaptırımlarla içeriklerindeki muhalefeti ortadan kaldırmaya çalışırlar Ve zamanla televizyonlar iktidar ile kol kola hayatlarını devam ettirirler

Televizyonun etkilediği kitlenin büyüklüğüne baktığımızdaysa karşımıza çok büyük ve iştah kabartıcı rakamlar çıkar Yerel televizyon kanalları, milli yayın yapan televizyon kanalları ve yayınları her kıtaya ulaşan uluslar arası televizyon kanalları CNN, BBC gibi uluslar arası televizyon kanalları yaklaşık olarak dünyanın her noktasından izlenebilmektedir Ve kendi iktidarlarının ideolojilerini, politikalarını, dillerini, hayat biçimini zehirli bir iğne gibi tüm toplumlara enjekte etmektedirler Ve birçok zaman bunu başarmaktadırlar

“…anapara sahiplerinin eline geçen televizyonlar bir an önce halkin begenisini kazanabilmek ve ilgisini çekebilmek için popülist yayinlar yapmaya basliyordu…

Diziler ise farklı bir inceleme konusu olabilecek kadar manâlı bir konudur Fiziki imkanlardan mahrum olan televizyon kanalları bir dönem brezilya dizileriyle, pembe dizilerle doldurmuştu ekranları Son zamanlarda ise sponsor destekleriyle ve çoğalan hesaplı güçleriyle kendi prodüksiyonlarını ekranlara getirmeye başladılar Reyting rekorları kıran diziler, ayrıca oyuncuları için keza de yayınlayan kanallar için bir kazanç kapısı haline geldi Lakin sorun şu oldu : amaçlar ve hedefler her zaman reytingin yüksek olması olduğu için kimi vakit gerçekleri değiştirip daha izlenilebilir bir biçime soktular kimi süre olmazı olur yaptılar ve kimi zaman da defalarca aynı konular üzerine gittiler ve insanların duygularıyla ve beklentileriyle oynadılar Çoğumuz kendi sorunlarımızı ve ideallerimizi unutmuş bir biçimde dizideki kahramanlarımız için üzülüyor, onun için seviniyor, ona destek oluyor ve hatta dizideki kahramanımız öldüğünde inleme tutup temsili cenaze töreni bile yapabiliyoruz Randevularımızı dizi saatlerine tarafından ayarlıyor, hafta sonu planlarımızı televizyon yayın akışına tarafından düzenliyoruz İşte medyanın gücü!

Bir Takım uzmanların Kitlesel Iletişim Araçlarından 4 baskı (Yasama, Yürütme, Hak, KİA) diye bahsetmelerini daha iyi anlayabiliyoruz bundan böyle

Medyanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Televizyon kanalları üzerindeki denetimlerin kuvvetsiz olduğu ülkelerde en çok zarar görenler gelişim çağındaki çocuklarıdır Eğitim düzeyi düşük olan aileler, televizyonun bu olumsuz etkisini görememekte ve çocuğun saatler harcadığı televizyon konusuna dikkatle eğilmemektedirler

Dinlenerek, ders çalışarak veya uyuyarak değerlendirmesi gereken zamanı maalesef televizyon başında bitiren çocukların sayısı çok yüksek Bu da neticede derslerinde başarısız olan, az uyuyan, eksik dinlenen çocukların gelişimine indirilen bir darbe olmaktadır

Zamanla çocuğun en yakın arkadaşı ve oyuncağı haline gelen televizyonlar, çocuğun arkadaşlarıyla daha eksik süre geçirmesine ve daha az oyun oynamasına yol açmaktadır Bu da çocuğun ileriki yaşlarda yaşayacağı iletişimsel sorunların kaynağı olmaktadır
“Televizyon reklamları, bilhassa çocukların tüketim eğilimlerini önemli ölçüde etkilemektedir Televizyon reklamlarının cazibesi, çocukların çikolataşekerleme cinsi yiyeceklere karşısında olan ilgisini ve bunları tüketme isteğini daha da arttırmaktadır sersemlemiş bakış ve ses efektleri ile reklamları yapılan böylesi yiyeceklerin, çocukların sağlıklı ve dengelenmiş beslenmeleri bakımından böylece artı değerli olduğu söylenemez Beslenme değeri fazla az veya hiç olmayan bu nesil yiyeceklerin fazla ölçüde tüketilmesi, çocukların dengesiz beslenmesine ve onlarda iştahsızlığa niçin olmaktadır Bu koşul ise, dinç bir fizyolojik gelişim için yaşamsal siklet içeren ve çocukluk çağında bol miktarlarda alınması gereken, beslenme değeri çok yüksek sebzemeyve gibi yiyeceklerin yeterince tüketimini engellemektedir
öte yandan çocuğun, saatler baştan başa ekran karşı durağan kalması da, tekrar çocukların fizyolojik gelişimlerinin dinç bir doğrultuda gerçekleşmesini engellemektedir Bu aşırı hareketsizliğe ve yetersiz spor etkinliklerine, dengeli ve dinç olmayan beslenme alışkanlıkları da eklenince bazı maddesel gelişme bozuklukları; adale, asap ve iskelet sistemlerinde, laf konusu nedenlere dayalı bazı işlev ve gelişim bozuklukları çoğunlukla ortaya çıkabilmektedir Bilhassa Amerika Birleşmiş Devletlerinde ve bazı batı Avrupa ülkelerinde, diğer bir takım etkenlerin yanı sıra yukarıdaki nedenlerle yakından ilişkili olarak ortaya çıkan ve “obesity olarak adlandırılan “fazla şişmanlık rahatsızlığı, çocuklara karşın olarak toplumun genelini korkutma eden bir sosyal rahatsızlık boyutlarına ulaşmıştır Bu koşul, sosyalekonomik ve siyasi açıdan gelişmiş ülkeler arasına katılma mücadelesi veren ülkemizde az önce, yukarıda sözü edilen ülkelerdeki gibi toplumun genelini tehdit eder bir boyuta ulaşmamıştır aynı zamanda çok uzak olmayan bir gelecekte obesitenin, ülkemizde de sosyal bir rahatsızlık konumuna ulaşma riski bulunduğunu vurgulamak gerekir
“Çocuğun dost ve oyun gruplarında yeterince bulunamayışı, ama bu ortamlarda öğrenilebilen paylaşma, arkadaşlık, yakın ilişkilere girme, güven duyma gibi çocukların sağlıklı bir karakter geliştirebilmesi için yaşamsal siklet içeren duyguların, onlar kadar yeterince tanınıp, gerektiğince tadılmasını engellemektedir
Keza televizyon çocukların saldırganlık eğilimlerini ve saldırganca davranışlar sergileme sıklıklarını da arttırmaktadır Ekranlarda çok sıklıkla sergilenen ve başlıca da gerçeklerden kopuk kavga, şiddet, kan, göz yaşı sahneleri çocuklarda kavgacı ve geçimsiz bir kişiliğin gelişmesine yol açmaktadır Adi boyutları ile sergilendiğinde bile çocukların ruh sağlığı ve psikolojik gelişimlerinde çok önemli sıkıntılara yol açabilecek özellik taşıyan böylesi sahneler; diğer taraftan ütopist ve gerçekçi olmayan yorumlarla sergilendiğinde, bunların çocuğun sosyalpsikolojik kimliğinde yaptığı tahrifat ve açtığı yaralar katlanarak artmaktadır Böylesi incitici etkilere maruz kalmış çocukların dost çevresi ile, ailesiyle ve sosyal çevresindeki öbür bireylerle sağlıklı ve istendik doğrultuda ilişkiler kurup geliştirmesini fazla baskı olacaktır
Tüm bunların da ötesinde, belki de televizyonun çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerinde niçin olabileceği en büyük olumsuzluk, bu aygıtın, özdeşim kurma eğiliminde olan çocuklara sunduğu akılcı ve gerçekçi olmayan özdeksel modellerle ilgilidir Çocukluk dönemleri, küçük insan bireylerinin, özdeşim kurabilecekleri bir örnek model arayışı içinde oldukları dönemlerdir
Bu özdeşim kurma eğilimi, çocukların kişilik gelişimleri açısından yaşamsal bir öneme sahiptir Lakin bu değerleme, çocuklardaki söz konusu eğilimlerin, alâkalı ve içten kanallara yönlendirildiği ölçüde geçerlidir Aksi takdirde bilinçsizce ve rast gele seçilmiş hatalı modeller, çocukların şahsiyet gelişimlerinin sağlıklı olmayan temeller üzerinde şekillenmesine yol açabilmektedir Çocukluk dönemlerinde temelleri atılıp, şekillenmeye başlayan bu kişilik özelliklerinin, çocukların yetişkinlik dönemlerinde ve hatta onların bütün yaşamları baştan başa da etkisini sürdüreceği gerçeği dikkate alındığında, konunun önemi daha bir netlik kazanır
Çocukların televizyon karşı harcadıkları zamanın büyüklüğü ve televizyonun çocuklar üzerindeki daimi etkileri de göz önünde bulundurulduğunda; teknoloji harikası bu aracın, çocukların şahsiyet gelişimleri açısından yeri, önemi ve yapabileceği olası etkilerin boyutları daha da anlaşılır ülkü gelecektir Sosyal bilimciler göre gerçekleştirilen bir fazla araştırma, çocuklara özdeşim kurabilecekleri misal modeller sunma bakımından televizyonun son derece etkili bir araç olduğu gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır Sunulan bu misal modeller olumlu bir özellik taşıyıp, çocukların sosyalpsikolojik gelişimlerinin sağlıklı zeminler üzerinde gerçekleşmesine muavin olabileceği gibi, bu tesir tam tersi bir doğrultuda da olabilmektedir: Yani televizyonun sunduğu negatif tiplemeler de, böylesi eğilimlerin en yoğun olduğu dönemi yaşamış çocukların, özdeşim düzenlemek için seçtiği misal modeller aralarında yer alabilmektedir Hatta bir fazla analist, bu etkinin olumsuz boyutlarının daha ağır bastığını da özellikle vurgulamaktadır

SONUÇ
Günümüz dünyasında Kitlesel Iletişim Araçlarının, insanlar ve toplumlar üstünde tek tipleştirici bir etkisinin olduğu ortadadır Popüler olan, reyting kazandıran, para kandıran yayınlardan diğer alternatiflerin sunulmaması, izleyiciye seçim hakkı tanınmaması, saatlerce yayınlanan reklamların tüketimi pompalaması sonucunda aşırı bir dejenerasyon ortaya çıkmıştır Denetim yapan kurumların da işi savsaklaması nedeniyle bu negatif etkinin önüne geçilememekte ve bunun sonucunda; halk müziği, toplumlar ve kültürler büyük bir çabucak değişime uğratılmakta, beğenileriyle oynanmakta ve birer tüketim arabulucu haline getirilmektedir

Kimi vakit medyaya yükleniyoruz : “neden daha eğiticigeliştirici türden programlar yayınlamıyorsunuz diye Fakat onların cevabı da bir gerçeği yansıtıyor : “halk bunu istiyor! Bir televizyon büyüğümüzün(!) söylediği gibi “Eğitim Koşul! mıdır acaba?

“Medyaya fazla pozitif yüklenmemek gerekiyor Muhakkak şiddetin gelişmesinde payı var ama medya kuruluşları da sonuçta ticari kuruluşlar İnsanları kültürlendirmek ya da bilgilendirmek gibi bir dertleri yok temelde
“Kitle irtibat araçlarının en etkilisi televizyonun daha fonksiyonel bir ülkü getirilmesi, daha nitelikli yayınların yapılması ile insanların entelektüel data birikimlerinin artırılması amaçlanmalıdır Böylelikle de, olayları analiz edebilen, sorgulayıcı düşünme gücüne sahip bireylerden oluşan bir toplumun oluşması muhtemel olabilir Kendisine sunulan her şeyi hakikat olarak algılayan, kitle irtibat araçlarından yapılan niteliksiz yayınlar ile köreltilen, dünyaya kendi gözleri ile bakamayan bireyler haline gelinmemesi için bu konularda aklıselim olunması, yapılan yayınların eleştirilmesi ve bu konuda bir kamuoyu oluşturulması zorunlu gözükmektedir

Netten alıntı *
 

Similar threads

Televizyonun Yararları Televizyon İzlemenin Faydaları Bir kitle iletişim aracı olan televizyon bizim dünyada olup biten olayları öğrenmemizdeki en etkin araçlardandır Hem televizyon insanları sosyalleştirir Ahali biraraya geldiklerinde, televizyon doğru konuşacak iki taraflı şeyler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
115
Kitle irtibat araçları olmasaydı bilgisayar sözcüğü tekrar aynı şekilde yaygınlaşabilir miydi? Kitle iletişim nedir? Kitle irtibat araçları, genel bir tanımla kitlesel bir boyutta ileti dağıtabilen araçlarolarak tanımlanabilir Kitle irtibat araçları; haber ve veri verme amacı öncelikle almak...
Cevaplar
0
Görüntüleme
239
Kitle Irtibat Araçlarından faydalanma kitle iletişim araçlarından ne şekilde yararlanılır Kitle iletişim araçlarından haber ve bilgi vermede,eğitim ve davet gibi bir çok alanda faydalanırız Kitle irtibat araçlarının amacı amacı fikir, zihin, haberleri çok kısa zamanda geniş kitlelere...
Cevaplar
0
Görüntüleme
363
Kitle Iletişim Araçları Nelerdir? Kitle iletişim araçları, genel bir tanımla kitlesel bir boyutta ileti dağıtabilen araçlarolarak tanımlanabilir Kitle iletişim araçları; haber ve bilgi verme amacı başta olmak üzere, eğitmek ve oyalamak gibi amaçlar içeren, belirli bir okuyucu kitlesine...
Cevaplar
0
Görüntüleme
122
Televizyonun Hayatımızdaki Yeri Televizyonun Hayatımızda ve Çevremizde Yaptığı Şartların Değişmesi Teknolojik ürünler günümüzde hayatımızın birçok hemen kullandığımız elektrikli aletlerden meydana gelmektedir Televizyon da bize dünyada olup biten olayları aktarmada etkin olan bir kitle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
122
858,505Konular
982,976Mesajlar
33,104Kullanıcılar
droleSon üye
Üst Alt