Meğer susmak, insanın içiyle konuşmasıymış Geç ayrım ettim! Biliyor musun; umarsız bir yıkımdı gidişin Liman boyu uzanan iç kanamalı bir suskunluktu bizden geriye doğru kalan Fakat bilmeliydin; tüm bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği Sen bir tepeden masal gibi geldiğinde gözlerime, ben kendi masalımı terk edip, gözlerine benzeşen bir deniz seçmiştim kendime Bana aşkı öğretmişsen bitkin, terli bir tepede; bırak isyanım bütün olsun yüreğimin sessizliğindeki kıyamete bilirim sen kendince bir hayatı onarmaya düşkünsün Tamir Etmek içinse gidişin; sen önce seni affet Adına mavi dediğin çoğul eksikliğinde ara sıra seni affedebiliyor muydun, beni ağladığında? Bilirsin; ben oysa kabilesiz bir savaşçı Senden aldığım bütün anlamları sana geri verdim Bir içim; kaldı ben de, bundan başka aklımın aldanmışlığı Haklısın sende bensiz sularında elbet denizi aşmış bir okyanus telaşı yaşanacaktı Bağışla sözlerimi Bağışla gözlerimi Dahası değil, fazlası eksik ara sıra terk edip gidebilmeli bu şehri kendi çaresizliğinde Ara Sıra inceldiği yerden kopmalı yaşam Neyse! Sen benden ötede, ben senden uzakta ne dek çok vardıkfakat ne değin çok kaybolurken bile karşımda yorgun bir adam var acilen; özleyişlerini kabul etmemek uğruna yorgun düşmüş bir gemi bu gemi nereye gidiyor usta içim abes, gemiler abes Bu gemi nereye gidiyor sanatçı Bir romanı bitirmiş gibiydi sustuğunda Bende sustum onunla en iyi yaptığımdı susmak Uzun bir sessizliğin ardından susuşlarımızda sen benim susuzluğumu dindirecek yağmurunu bulamadığını sandın, ben senin yağmurunu yağdıracak o bulutunu Oysaki yağmur bulutta saklıydı, bulutta yağmurda Susmasaydık bulacaktıkdedim Neden geçmişin muhasebesini yapmaya başlamıştık bilmiyorum Son sözleri adamakıllı içime oturdu Bana bir defa susma hakkı verseydin, sana neler söylemeyecektim! Oysa sen defalarca payına susmaları aldın, bana ise daima sessizliğin ezeceği vakitlerle savaşmalar kaldı Evet! susmak birilerini defalarca konuşmaya mahkum etmekti Ve en fazla konuşan maksimum kusur yapandı daima En fazla susanın daima haklı kaldığı gibi Sessizlikten korkan birine sükunet dayatmak (ayrıca de bir lütuf, bir hediye gibi) işlenen en haklı suçtu Sen bütün suskunlukları kimseye bırakmayacak değin kendini düşünen, herkesi suskunluğuna özendirecek dek cömerttin Sana söylenenlerle, sana anlatılanlarla herkesin sırrını bildin lakin kimseye bir şey söylemedin Oysa müsade verseydin benimde sana söylemeyecek ne fazla şeyim vardı insanları yalnızca dinleyerek böyle çıplak, böyle savunmasız bırakmayı nerden öğrendin? Başkalarına ait bunca sırrı taşımak seni niçin hiç yormadı? Sen en çok bana sustun; ben en fazla sana konuştum Sana benzemeye başladığımdaysa, bende içimi susarak döktüm Yahut içim dökülecekti Susacak hiçbir şeyin kalmadığında ise içindeki gürültüsüz diyaloglarla benden çekip gittin Meğer susmak, insanın içiyle konuşmasıymış Geç ayrım ettim!