iltasyazilim
FD Üye
Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı
İstiklal Marşı nasıl yazıldı
TBMM 12 Mart 1921 ’de Mehmet Akif Ersoy ’un şiirini istiklal marşı olarak kabul etti Bu marş o günden beri büyük bir heyecanla okunmaktadırVe bu heyecan artarak sürecektir 600 küsür takvim koskoca imparatorluğumuz 20yüzyıl başında doğum sancısında ölen esas gibi çöküvermiştir Fakat doğan çocuk yaşayacaktır Hatta ölü ananın göğsünden süt emerek gelişecektir Çünkü İstanbul papaz karası bulutlarla buruşuk iken Anadolu ’da fecir beyazlığı halinde milli çaba başlıyordu
Çanakkale ’de büyük bir mertlik göstererek imanı ve cesaretini bütün dünyaya kanıtlayan Mehmetçik hemen silahsız aç ve bitkindi Lakin hiçbir vatanseverin bu zillete katlanması düşünülemez Çok geçmeden Anadolu ’da milli uğraş bayrağı açıldı
Akif katiyen ümitsiz değildi, biliyordu ama Asım ’ın nesli bu milletin namusunu şimdiye dek çiğnetmedi ve çiğnetmeyecek Ümitsizliğe düşmemek gerekirdi Atiyi karanlık görerek azmi teslim etmek korkaklıktan başka bir şey değildi onun nazarında İşte Asım ’ın nesli düşman çizmeleri aşağıda ezilmeye, zelil olmaya rıza göstermemiş düşman işgaline karşı cesurca direnmeye başlamıştı
O günlerde Garp Cephesi Kurmay başkanı olan İsmet Paşa Maarif Nazırı (Ulusal Eğitim Bakanı)milletvekili Rıza Nur ’u ziyaret etmişti İsmet Paşa askeri şevklendirecek bir istiklal marşı yazılması düşüncesini açtı Rıza Nur ’a O da bu düşünceye katıldı bir müsabaka düzenleme konusunda anlaştılar Marşın güfte ve bestesi ayrı olarak yarışmaya konulacaktı Her birini kazanana 500 lira ödül verilecekti
8 Kasım 1920 tarihli Hakimi Milliye ’ de bir ilan yayınlanır
'Türk şairlerini nazarı dikkatineMaarif milletvekillerinden' başlığı vardır ilanda
Gönderilecek eserlerin 23 Aralık1920 ’de Maarif milletvekillerince yazınsal bir heyet kadar değerlendirileceği ve şampiyon eserlerin şairlerine 500 Lira ödül verileceği bestesi için de yarışma açılarak kazanana 500 lira verileceği bildirilmektedir
Yarışmanın tek şartı yazılacak güftenin milli mücadele ruhunu ifade etmesiydi Beste yarışması sonra açılacaktı
Çok sayıda şair yazdığı güfteleri Maarif milletvekillerine yolladı Kısa sürede 724 şiir gönderilmişti
Gönderilen şiirlerin hiçbiri milli uğraş ruhunu açıklama edecek güçte olmadığından müsabaka istenen sonucu vermemişti
Yarışmaya katılan şiirlerde İstiklal Marşı olabilecek bir şiir maalesef yoktu
Rıza Nur ’un yerine gelen Hamdullah Suphi Bey sonuçtan memnun değildir
Hamdullah Suphi ’ye tarafından bu şiiri tek bir şair yazabilirdi: Mehmet Akif
Mehmet Akif imanıyla yazdığı yaşadığı hayatla, Anadolu ’nun yüzyıllık ızdırabını nefsinde hisseden ruhuyla,zulme, küfre aleyhinde ara sıra zaptedemediği isyanıyla ulusal mücadelenin örnek şahsiyetiydi
bu nedenle Mehmet Akif milli mücadelenin destanı marşını yazmakta güçlük çekmeyecekti
Hatta istiklal marşını yalnız o yazabilirdi Mehmet Akif 1915 ’lerde o marşın ses ve muhtevasını hazırlayan, yakalayan, ortaya koyan şiir örnekleri vermişti zaten
Hatta istiklal marşının başındaki korkma hitabını kullanmaya değin varan bir hazırlık vardı
Korkma:
Cehennem olsa gelen Göğsümüzde söndürürüz Bu yol ki halk müziği yoludur Dönme bilmeyiz Yürürüz…
Ne var ama Mehmet Akif istiklal marşı için açılan yarışmaya katılmamıştı
Hamdullah Suphi Bey bir gün Akif ’in yakın dostlarından Karesi (Balıkesir) mebusu Hasan Basri Çantay beyle mecliste görüştü, söz yarışmadan açılınca gönderilen şiirlerden hiç birisinin kendisini tatmin etmediğini söyledi
Hamdullah Suphi Hasan Basri Bey ’e marş yazma konusunda Akif ’i ikna edip edemeyeceğini sordu
Mehmet Akif 500 liralık mükafat konusunda gerçekte fazla hassastıEn büyük korkusu para için yazdığının düşünülmesiydiHalbuki istiklal marşının yazıldığı günlerde fiziki bakımdan bıkkınlık çekiliyordu
Hamdullah Suphi ödül meselesinin zahmetsizce halledilebileceğini söyledi ve ona hitaben bir mektup yazdı
Mehmet Akif şiiri yazmaya başladıO edebiyatın artist şairlerinden biriydi ve milletin ızdırabını derinden dinleyen bir aydındı
Yazdığı şiirle Mehmet Akif büyük beklentiyi boşuna çıkarmadıBütün dostları onun evde,sokakta,camide,uyurken,yürürken,yemek yerken,adeta tüm hücreleriyle istiklal marşını düşündüğünü görüyordu
TBMM ’de hararetli müzakereler yapılmaktaydı M Akif bütün dikkatini bitirmeye çalıştığı marşın mısralarına yoğunlaştırmıştı Mehmet Akif çevresinde olup bitenden habersiz bir halde sürekli yazıyordu Oysa müzakereler bitince daldığı alemden uyanıyordu
Marş nihayet son şeklini aldı 7 şubat1921 tarihinde imzasız olarak maarif vekaletine teslim edildiMehmet Akif bu yarışmaya katılan 725 şairdiİstiklal marşı komisyonu 7 şiiri seçtiMehmet Akif ’ten başka Bahattin Baha, Kemalettin Kami, Hüseyin Suat, Kazım Karabekir, İshak Rafet gibi meşhur kişilerde vardı1921 yılı mart ayında meclisin 2toplantı dönemi açılmaktaydı Bütün mebuslar yerini almıştı Localar dinleyicilerle dolmuştu Bu istiklal mücadelesinin tarihi günlerinden biriydiÖnce başkanlık kürsüsünde oturan Mustafa Kemal ’in açılış konuşmasından daha sonra 2celsede ismet Paşa konuştuArdından Karesi mebusu Hasan Basri Çantay Beyle maarif vekili Hamdullah Suphi Bey ’in İstiklal marşıyla ilgili verdikleri takrire geçildi
Görüşmeler sonunda encümen kadar seçilen 7 şiirin bastırılarak mebuslara dağıtılması kararlaştırıldı
Hamdullah Suphi Bey bu görüşmeler sırasında kendisine Mehmet Akif Bey ’in şiirini seçim ettiğini söylemiş ve büyük bir heyecanla okumuştu
İstiklal Marşının mısraları Maarif vekilinin gür ve tesirli sesinden yükselirken ,alkıştan çınlıyordu
Ve M Akif Bey ’in şiiri İstiklal Marşı olarak kabul edildi
İstiklal Marşı ’nın resmi olarak kabulü 12 Mart 1921tarihli oturumda gerçekleşti
Hamdullah Suphi İstiklal Marşı ’nı kürsüye gelerek büyük bir heyecanla bitmiş okuduTüm milletvekilleri ulusal mücadelenin ruhunu ifade eden bu şiiri ürpertiler geçirerek dinlediler
Bu şiir böylece bir şiirdi ama o trajik anda,var olup olmama noktasında bir toplumun,bir milletin ihtiyaç duyduğu büyün değerleri içinde toplamıştı
Bir bakıma, bir mücadelenin,bir ruhun, bir tarihin hatta bir medeniyetin özüydü
Mehmet Akif o basmakalıp mecliste yoktu Çünkü görüşmeler başladığında mahcubiyetinden fazla kalmamış, sessizce bir gölge gibi çekip gitmişti
İstiklal Marşı resmen kabul edildikten sonra Mehmet Akif ’in kaldığı Tacettin dergahı tebrike gelenlerle doldu, taştı
Marş için ordu tarafından konulan ödülü M Akif kırgınlığa sebep olmamak için aldıBu 500 lirayı Darül ’mesai isimli derneğe bağışladıBu para 500cumhuriyet altını ile ölçülebilirİstiklal Marşının kabul edildiği gün ise Akif ’in cebinde iki lira vardı ve onu da Zonguldak milletvekili Hayri Beyden borç almıştı
Her adımını her hareketini Allah rızası için yapmaya çaba eden yüksek gönüllü bir aydınlatılmış olduğu için yaşam şartlarının zorlukları onu hiç yıldırmamıştırHayatının hiçbir döneminde ikbal arkasından koşmamış, ayağına dek getirilen ,tepsi içinde sunulan imkanları reddetmiştirO İstiklal Marşı için bahşedilen 500 lirayı da milletine iade etmiş,kendi halinde bir insan, mütevazı bir münevver olarak hayatını noktalamıştır
İki gazeteci, Hakkı Tarık Zihin ’la,Ruşen Eşref Ünaydın, ölümünden birkaç gün önce M Akif ’i ziyarete gelmişlerdiSohbet İstiklal Marşına geldi ve üstada değiştirilip değiştirilmeyeceğini sordularHasta yatağından doğruldu M Akif ERSOY Bu istiklal marşını kimse yazamaz dedi, ben zeka yazamam Sonradan yatağına yerleşti ve şu niyazda bulundu:
'Allah bu millete yeniden İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin' *
İstiklal Marşı nasıl yazıldı
TBMM 12 Mart 1921 ’de Mehmet Akif Ersoy ’un şiirini istiklal marşı olarak kabul etti Bu marş o günden beri büyük bir heyecanla okunmaktadırVe bu heyecan artarak sürecektir 600 küsür takvim koskoca imparatorluğumuz 20yüzyıl başında doğum sancısında ölen esas gibi çöküvermiştir Fakat doğan çocuk yaşayacaktır Hatta ölü ananın göğsünden süt emerek gelişecektir Çünkü İstanbul papaz karası bulutlarla buruşuk iken Anadolu ’da fecir beyazlığı halinde milli çaba başlıyordu
Çanakkale ’de büyük bir mertlik göstererek imanı ve cesaretini bütün dünyaya kanıtlayan Mehmetçik hemen silahsız aç ve bitkindi Lakin hiçbir vatanseverin bu zillete katlanması düşünülemez Çok geçmeden Anadolu ’da milli uğraş bayrağı açıldı
Akif katiyen ümitsiz değildi, biliyordu ama Asım ’ın nesli bu milletin namusunu şimdiye dek çiğnetmedi ve çiğnetmeyecek Ümitsizliğe düşmemek gerekirdi Atiyi karanlık görerek azmi teslim etmek korkaklıktan başka bir şey değildi onun nazarında İşte Asım ’ın nesli düşman çizmeleri aşağıda ezilmeye, zelil olmaya rıza göstermemiş düşman işgaline karşı cesurca direnmeye başlamıştı
O günlerde Garp Cephesi Kurmay başkanı olan İsmet Paşa Maarif Nazırı (Ulusal Eğitim Bakanı)milletvekili Rıza Nur ’u ziyaret etmişti İsmet Paşa askeri şevklendirecek bir istiklal marşı yazılması düşüncesini açtı Rıza Nur ’a O da bu düşünceye katıldı bir müsabaka düzenleme konusunda anlaştılar Marşın güfte ve bestesi ayrı olarak yarışmaya konulacaktı Her birini kazanana 500 lira ödül verilecekti
8 Kasım 1920 tarihli Hakimi Milliye ’ de bir ilan yayınlanır
'Türk şairlerini nazarı dikkatineMaarif milletvekillerinden' başlığı vardır ilanda
Gönderilecek eserlerin 23 Aralık1920 ’de Maarif milletvekillerince yazınsal bir heyet kadar değerlendirileceği ve şampiyon eserlerin şairlerine 500 Lira ödül verileceği bestesi için de yarışma açılarak kazanana 500 lira verileceği bildirilmektedir
Yarışmanın tek şartı yazılacak güftenin milli mücadele ruhunu ifade etmesiydi Beste yarışması sonra açılacaktı
Çok sayıda şair yazdığı güfteleri Maarif milletvekillerine yolladı Kısa sürede 724 şiir gönderilmişti
Gönderilen şiirlerin hiçbiri milli uğraş ruhunu açıklama edecek güçte olmadığından müsabaka istenen sonucu vermemişti
Yarışmaya katılan şiirlerde İstiklal Marşı olabilecek bir şiir maalesef yoktu
Rıza Nur ’un yerine gelen Hamdullah Suphi Bey sonuçtan memnun değildir
Hamdullah Suphi ’ye tarafından bu şiiri tek bir şair yazabilirdi: Mehmet Akif
Mehmet Akif imanıyla yazdığı yaşadığı hayatla, Anadolu ’nun yüzyıllık ızdırabını nefsinde hisseden ruhuyla,zulme, küfre aleyhinde ara sıra zaptedemediği isyanıyla ulusal mücadelenin örnek şahsiyetiydi
bu nedenle Mehmet Akif milli mücadelenin destanı marşını yazmakta güçlük çekmeyecekti
Hatta istiklal marşını yalnız o yazabilirdi Mehmet Akif 1915 ’lerde o marşın ses ve muhtevasını hazırlayan, yakalayan, ortaya koyan şiir örnekleri vermişti zaten
Hatta istiklal marşının başındaki korkma hitabını kullanmaya değin varan bir hazırlık vardı
Korkma:
Cehennem olsa gelen Göğsümüzde söndürürüz Bu yol ki halk müziği yoludur Dönme bilmeyiz Yürürüz…
Ne var ama Mehmet Akif istiklal marşı için açılan yarışmaya katılmamıştı
Hamdullah Suphi Bey bir gün Akif ’in yakın dostlarından Karesi (Balıkesir) mebusu Hasan Basri Çantay beyle mecliste görüştü, söz yarışmadan açılınca gönderilen şiirlerden hiç birisinin kendisini tatmin etmediğini söyledi
Hamdullah Suphi Hasan Basri Bey ’e marş yazma konusunda Akif ’i ikna edip edemeyeceğini sordu
Mehmet Akif 500 liralık mükafat konusunda gerçekte fazla hassastıEn büyük korkusu para için yazdığının düşünülmesiydiHalbuki istiklal marşının yazıldığı günlerde fiziki bakımdan bıkkınlık çekiliyordu
Hamdullah Suphi ödül meselesinin zahmetsizce halledilebileceğini söyledi ve ona hitaben bir mektup yazdı
Mehmet Akif şiiri yazmaya başladıO edebiyatın artist şairlerinden biriydi ve milletin ızdırabını derinden dinleyen bir aydındı
Yazdığı şiirle Mehmet Akif büyük beklentiyi boşuna çıkarmadıBütün dostları onun evde,sokakta,camide,uyurken,yürürken,yemek yerken,adeta tüm hücreleriyle istiklal marşını düşündüğünü görüyordu
TBMM ’de hararetli müzakereler yapılmaktaydı M Akif bütün dikkatini bitirmeye çalıştığı marşın mısralarına yoğunlaştırmıştı Mehmet Akif çevresinde olup bitenden habersiz bir halde sürekli yazıyordu Oysa müzakereler bitince daldığı alemden uyanıyordu
Marş nihayet son şeklini aldı 7 şubat1921 tarihinde imzasız olarak maarif vekaletine teslim edildiMehmet Akif bu yarışmaya katılan 725 şairdiİstiklal marşı komisyonu 7 şiiri seçtiMehmet Akif ’ten başka Bahattin Baha, Kemalettin Kami, Hüseyin Suat, Kazım Karabekir, İshak Rafet gibi meşhur kişilerde vardı1921 yılı mart ayında meclisin 2toplantı dönemi açılmaktaydı Bütün mebuslar yerini almıştı Localar dinleyicilerle dolmuştu Bu istiklal mücadelesinin tarihi günlerinden biriydiÖnce başkanlık kürsüsünde oturan Mustafa Kemal ’in açılış konuşmasından daha sonra 2celsede ismet Paşa konuştuArdından Karesi mebusu Hasan Basri Çantay Beyle maarif vekili Hamdullah Suphi Bey ’in İstiklal marşıyla ilgili verdikleri takrire geçildi
Görüşmeler sonunda encümen kadar seçilen 7 şiirin bastırılarak mebuslara dağıtılması kararlaştırıldı
Hamdullah Suphi Bey bu görüşmeler sırasında kendisine Mehmet Akif Bey ’in şiirini seçim ettiğini söylemiş ve büyük bir heyecanla okumuştu
İstiklal Marşının mısraları Maarif vekilinin gür ve tesirli sesinden yükselirken ,alkıştan çınlıyordu
Ve M Akif Bey ’in şiiri İstiklal Marşı olarak kabul edildi
İstiklal Marşı ’nın resmi olarak kabulü 12 Mart 1921tarihli oturumda gerçekleşti
Hamdullah Suphi İstiklal Marşı ’nı kürsüye gelerek büyük bir heyecanla bitmiş okuduTüm milletvekilleri ulusal mücadelenin ruhunu ifade eden bu şiiri ürpertiler geçirerek dinlediler
Bu şiir böylece bir şiirdi ama o trajik anda,var olup olmama noktasında bir toplumun,bir milletin ihtiyaç duyduğu büyün değerleri içinde toplamıştı
Bir bakıma, bir mücadelenin,bir ruhun, bir tarihin hatta bir medeniyetin özüydü
Mehmet Akif o basmakalıp mecliste yoktu Çünkü görüşmeler başladığında mahcubiyetinden fazla kalmamış, sessizce bir gölge gibi çekip gitmişti
İstiklal Marşı resmen kabul edildikten sonra Mehmet Akif ’in kaldığı Tacettin dergahı tebrike gelenlerle doldu, taştı
Marş için ordu tarafından konulan ödülü M Akif kırgınlığa sebep olmamak için aldıBu 500 lirayı Darül ’mesai isimli derneğe bağışladıBu para 500cumhuriyet altını ile ölçülebilirİstiklal Marşının kabul edildiği gün ise Akif ’in cebinde iki lira vardı ve onu da Zonguldak milletvekili Hayri Beyden borç almıştı
Her adımını her hareketini Allah rızası için yapmaya çaba eden yüksek gönüllü bir aydınlatılmış olduğu için yaşam şartlarının zorlukları onu hiç yıldırmamıştırHayatının hiçbir döneminde ikbal arkasından koşmamış, ayağına dek getirilen ,tepsi içinde sunulan imkanları reddetmiştirO İstiklal Marşı için bahşedilen 500 lirayı da milletine iade etmiş,kendi halinde bir insan, mütevazı bir münevver olarak hayatını noktalamıştır
İki gazeteci, Hakkı Tarık Zihin ’la,Ruşen Eşref Ünaydın, ölümünden birkaç gün önce M Akif ’i ziyarete gelmişlerdiSohbet İstiklal Marşına geldi ve üstada değiştirilip değiştirilmeyeceğini sordularHasta yatağından doğruldu M Akif ERSOY Bu istiklal marşını kimse yazamaz dedi, ben zeka yazamam Sonradan yatağına yerleşti ve şu niyazda bulundu:
'Allah bu millete yeniden İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin' *