Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Mehmet Akif Ersoy'un Tum Şiirleri

Mehmet Akif Ersoy'un Tum Şiirleri
0
125

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Mehmet Akif Ersoy'un Butun Şiirleri



Unlu şaiirlerimizden istiklal marşımızın da yazarı olan Mehmet Akif Ersoy'un yazmış olduğu tum şiirlerini sizlerle paylaşıyoruz

Canakkale Şehidlerine

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dunyada eşi?
En kesif orduların yukleniyor dordu beşi,

Tepeden yol bularak gecmek icin Marmara'ya
Kac donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayasızca tehaşşud ki ufuklar kapalı!
Nerdegosterdiği vahşetle bu: bir Avrupalı

Dediriryırtıcı, his yoksulu, sırtlan kumesi
Varsa gelmiş, acılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dunya, Yeni Dunya butun akvamı beşer
Kaynıyor kum gibi, tUfan gibi, mahşer mahşer

Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun; Kanada!

Cehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk

Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela
Hani tauna da zuldur bu rezil istila

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlUki asil,
Ne kadar gozdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

Kustu Mehmetciğin aylarca durup karşısına;
Doktu karnındaki esrarı! hayasızcasına,

Maske yırtılmasa hala bize affetti o yuz
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yuzsuz

Sonra mel'undaki tahribe muvekkel esbab,
Oyle muthiş ki: Eder her biri bir mulku harab

Oteden saikalar parcalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sonuyor goğsunun ustunde o aslan neferin

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yuzlerce adam

Olum indirmede gokler, olu puskurtme de yer
O ne muthiş tipidir: Savrulur enkaazı beşer

Kafa, goz, govde, bacak, kol, cene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak

Sacıyor zırha burunmuş de o namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller

Veriyor yangını, durmuş da acık sinelere,
Suru halinde gezerken sayısız tayyare

Top tufekten daha sık, gulle yağan mermiler
Kahraman o orduyu seyret ki, bu tehdide guler!

Ne celik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı goğsundeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram?
Cunku te'sisi ilahi o metin istihkam

Sarılır, indirilir mevki'i mustahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'i beşer;

Bu goğuslerse Huda'nın ebedi serhaddi;
O benim sun'i bediim, onu ciğnetmededi

Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gercek:
İşte ciğnetmedi namusunu, ciğnetmeyecek

Şuheda govdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, ruku olmasa, dunyaya eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne guneşler batıyor!

Ey, bu topraklar icin toprağa duşmuş, asker!
Gokten ecdad inerek opse o pak alnı değer

Ne buyuksun ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi

Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
Gomelim gel seni tarihedesem, sığmazsın

Herc u merc ettiğin edvara da yetmez o kitab
Seni ancak ebediyetler eder istiab

Bu, taşındırdiyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da gecirsem taşına;

Sonra gok kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine ceksem butun ecramıyle;

Mor bulutlarla acık turbene catsam da tavan;
Yedi kandilli Sureyya'yı uzatsan oradan;

Sen bu avizenin altında, burunmuş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,

Turbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gunduzun fecr ile avizeni lebriz etsem;

Tullenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına

Sen ki, son ehli salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,

Kılıc Arslan gibi iclaline ettin hayran
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken husran,

O demir cemberi goğsunde kırıp parcaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki, a'sara gomulsen taşacaksın Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu acmış duruyor Peygamber


Ey Yolcu

Gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yureğin karı değil, paylaşalım:
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki?
Oyle dehşetli muhitimde donen matem ki!
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan,
Yatıyor şimdi Nasıl yerlere gecmez insan?
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yukselmeye, bak, nerde ucu!


Bir Gece

Ondort asır evvel, yine boyle bir geceydi,
Kumdan, ayın ondordu, bir oksuz cıkıverdi!
Lakin, o ne husrandı ki: Hissetmedi gozler,
Kac bin senedir halbuki bekleşmedelerdi!
Neden gorecekler, goremezlerdi tabii;
Bir kere, zuhur ettiği col en sapa yerdi,
Bir kerede, mamureI dunya, o zamanlar,
Buhranlar icindeydi, bu gunden de beterdi
Sırtlanları gecmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza butun afakını sarmıştı zeminin
Salgındı, bugun şarkı yıkan, tefrika derdi
Derken, buyumuş kırkına gelmişti ki oksuz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sum,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti butun hakkı dirildi;
Zulmun ki, zeval aklına gelmezdi geberdi!
Alemlere rahmetti evet şeri mubini,
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi
Dunya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;
Medyun ona cemiyyeti, medyun O'na ferdi
Medyundur o masuma butun bir beşeriyet
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret



Bul Bul

Butun dunyaya kuskundum, dun akşam pek bunalmıştım:
Nihayet bir zaman kırlarda gezmiş, koyde kalmıştırm

Şehirden cıkmak isterken sular zaten kararmıştır;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı

Işık yok, yolcu yok, ses yok, butun hilkat kesilmiş lal
Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlal

Muhitin hali insaniyetin timsalidir sandım;
Donup maziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!

Taşarken haşrolup beynimden artık bin muselsel yad,
Zalamın sinesinden fışkıran memdUd bir feryad

O mustağrak, o durgun vecdi nagah oyle coşturdu:
Ki vadeden butun, yer yer, eninler cağlayıp durdu

Ne muhik nağmeler, Yarab, ne mevcamevc demlerdi:
Ağaclar, taşlar urpermişti, guya Surı mahşerdi!

Eşin var aşiyanın var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler koparmak neydi ey bulbul, nedir derdin?

O zumrut tahta kondun, semavi saltanat kurdun,
Cihanın yurdu hep ciğnense ciğnenmez senin yurdun!

Bugun bir yemyeşil vadi, yarın bir kıpkızıl gulşen,
Gezersin hanumanın şen, icin şen, kainatın şen!

Hazansız bir zemin isterse, şayet ruhı serbazın,
Ufuklar, bu'di mutlaklar butun mahkUmı pervazın

Değil bir kayda, sığmazsın kanatlandın mı eb'ada
Hayatın en muhayyel gayedir ahara dunyada

Neden oyleyse matemlerle eyyamın perişandır,
Nicin bir katrecik goğsunde bir umman huruşandır?

Hayır matem senin hakkın değil, matem benim hakkım;
Asırler var ki aydınlık nedir hic bilmez afakım

Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda
Bugun bir hanumansız serseriyim oz diyarımda

Bugun bir yemyeşil vadi, yarın bir kıpkızıl gulşen,
Gezersin

(Mehmet Akif Ersoy)
 
858,499Konular
982,579Mesajlar
30,346Kullanıcılar
Aliyldz09Son üye
Üst Alt