Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Mehter takımı ne zaman kuruldu hakkında bilgi

Mehter takımı ne zaman kuruldu hakkında bilgi
0
214

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
mehter takımı ne zaman kuruldu



mehter takımı hakkında bilgi


MEHTER, Osmanlılar'da, askerî musukiyi icra eden topluluğa bahşedilen ad Farsça'da mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), âzam (o kadar yüce) mânâsında bir ismi tafdildir Türkçeye bu kelimenin Arapçalaştırılmış şekillerinden mehter, çoğulu olarak da mehterân yerleşmiştir

Mehter, bölüklere ayrılır, benzer çalgı aletini çalanlar, alemdarlar birer bölük teşkil ederlerdi Her bölüğün ağatabir edilen bir âmiri bulunurdu Davulcubaşına ise baş mehter ağadenirdi Hem dahası Mehterbaşı vardı İkinci bir mehterbaşı daha vardır ki, bundan farklı olup, Saray Çadırcılarının başıdır Mehter teşkilatı, dikte kâinate tabiydi

Selçuklu Sultanı İkinci Gıyaseddin Mesud'un 1284 yılında Osman Gazi'ye gönderdiği bir fermanla kendisine, Eskişehir'den Yenişehir'e dek bütün Söğüt bölgesi ve havalisi bayrak olarak verildi Fermanla birlikte Osman Gazi'ye emirlik alemeti olan tuğ, kâinat, tabive nakkarede gönderilmişti Ferman, Osman Gazi'ye Eskişehir'de bir ikindi vakti takdim edildi Osman Gazi ayakta durarak nevbet vurdurdu (çaldırdı) Fatih Sultan Mehmed Han zamanına dek nevbet vurulurken padişahların ayakta dinlemesi âdetti

Mehter teşkilatına alt iki türlü mehterhane vardı Biri resmi teşkilata bağlı olan calici mehterler, diğerleri esnaf mehterleriydi Devlete Ait mehter, padişah mehteriydi ki, buna mehterhanei tabli cihani hassadenirdi Sonraları, mehter sadece padişah ve orduya ait olmaktan çıktı Her vezir dairesinde bir mehterhane bulundurulması âdet oldu

Fatih devrindeki mehterhanede dokuz zilsen (zil çalan), dokuz nakkâzen (kadûm çalan), dokuz boruzen (boru çalan), dokuz tablzen (davul çalan), dokuz çavuş ve bir iç oğlan vardı Altmışdört kişilik mehterhane takımına dokuz kat mehteradı verilirdi Padişahın mehterleri oniki kat olurdu Oniki kat mehterhanede her çalgıdan onikişer adet bulunurdu Padişah sefere çıktığı süre mehter takımı oniki misline çıkarılırdı Sefer ve harp sırasında padişah mehterhanesi, saltanat sancaklarının altında durup, nevbet vururdu diğer taraftan ikindi vakti, otağ ı hümâyûn önünde nevbet vurmak âdetti (Bkz Nevbet)

Hükümdar mehterleri beş zaman vururlardı bundan başka padişah cüluslarında, kılıç alaylarında, harplerde başarı haberi geldiği zaman ve arife anlarında nevbet vurulurdu

Mehterler, harp meydanlarında gece karanlığında bile ordugâh nöbetçilerinin uyumaması için devamlı çalar ve aynı zamanda da yektir Allah,diye bağırırlardı Harp sırasında ise, padişahın veya seraskerin yanında durup, harp baştan başa askerin cesaretini arttırmak ve düşmana nefret edilen şey saptamak için çalardı

Vezir mehterhaneleri, ikindi ve yatsı namazları kılındıktan daha sonra olmak üzere, günde iki defa vururdu Bunlardan birincisi akşam yemeğinin ikincisi de uykunun işaretini verirdi Sivil mehterler, kendilerine bilerek nevbet yerlerinde yatsı namazından daha sonra ve sabah nevbet vururlardı Eski zamanlarda öğle yemeği, Kuşluknamıyla öğle namazından evvel, akşam yemeğinde ikindi namazından sonra yenilir ve yatsı namazından sonra uykuya yatılırdı

Mehterhane, her ikindi vakti başları, içoğlan baş çavuşunun yoksa muadili olanın, vakti sürür ve safa mehterbaşı hey!, hey!suretindeki nidası (çağırması) üzerine, mehterbaşı ağa elinde zurna olduğu halde bandoya pişrev (önder) olarak Vezirin, Yeniçeri ağası dairesinde ise ağanın oturduğu talep odasının önüne kazanç, temenna eylerdi Bu sırada evvelce vakti sürür ve safadiye bağırmış olan başçavuş veya muadili; Eshabı hacât ve arzuhal sahipleri var mı?diye sorardı Arzuhal sunmak isteyenlerin arzuhallerini alıp vezire yoksa Yeniçeri ağasına verirdi Bu iş bitince heyet bir daire teşkil ederek çalmaya başlardı Dua ile de merasime son verilir ve çalanlar birer temenna ile çekilirlerdi

Mehter Duası: Allah Allah, Celilii'lcebbâar, Muinü'ssettâr Hâliku'lleyli ve'nNehâr, lâyezâl, zü'lcelâl, birdir Allah! Ânın birliğine Resul ü Enbiyâ Peygamberimiz Cenâbı Ahmedi Mahmudu Muhammed Mustafa (tüm efrâd elleri göğsünde elde etmek üzere rükûa gelir gibi eğilirler, padişah geldiği vakit ise yalnızca baş eğer, daha pozitif eğilmezler) Âli evlâdı Resulü Mücteba imdâdı ruhâniyetine! Pîrân, mürşidin, aşıkîn, kur'agerîn, vasilin, hamelei Kur'ân, güzeştegân, ehli imân ervahına, avni inayetine! Halifetü'lİslâm essultân İbni'sSultan biltümce İslâmın nevât ve seâdet ve selâmetine, pirler, erenler, üçler, yediler, kırklar, göçenler, demine devrânına Hûdiyelim Huuudenildikten sonradan; bütün mehter takımı, davul ve zilleri şiddetli vurarak dokuz kez Hûçekerlerdi Sonunda da üç kez kös vururlardı

Mehterin kendine has bir yürüyüşü vardır Üç adımda bir durur, yarım sağa ve yarım sola dönerdiYürüyüş esnasında mehter efradı, daima bir ağızdan, Rahim Allah, Kerîm Allahderlerdi

Mehter takımının yürüyüş nizamında merasime iştirak şu sıraya tarafından tertip edilirdi Önde çorbacıbaşı unvanını taşıyan ve başında üsküf yer alan mehterân bölüğü komutam, onun arkasında sol tarafta zırhlı muhafızı ile birlikte yeşil bayrak, besbelli istiklâl alâmeti olan ak sancak, sağ ilk kez ise zırhlı muhafızı ile birlikte kırmızı bayrak bulunurdu Sancakların arkasında ise üçerli koldan üç sıra hâlinde dizilmiş dokuz tuğ gelirdi Sağ tarafta kırmızı sancağın ardından ise Yeniçeriler göre taşınan hamle tuğuyer alırdı Tuğlardan sonradan besbelli mehterbaşı bulunurdu Mehterbaşından sonradan ise sıra ile; mehterin iki katı adedince çevgenler (okuyucular), zurnazenler, boruzenler, nekkareler, zilzenler ve davul çalanlar gelmekteydi En arkada ise bir at sırtında taşınan kös bulunmaktaydı (Bkz Kös)

Mehter Harp Duası (Harp Gülbankı): Euzubillâh, Euzubillâh Hûda'ya şükri bîhad, lâilâhe illallah! Elmelikü'1Hakku'lmülân! Muhammedü'r Resulullah, Sadıkü'lVa'dül emin! İnnâ Fetahnâ leke fethan mübinâ ve yensurekallâhu nasran azîzâ! Ey padişahı halifetullah, elislâmu aleyke avnullah! Sensin harisı dîni mübîn, harîsi Şeriatullah! Uğrun açık olsun ey Padişahım Emri ikbâlin mecid! Hûda kılıcını bariz eylesin, nurı şan satvetine gün gibi medît! Rûhı pâkı Fahri âlemi hoşnut etsin, Yargı gazayı ekberin etsin kutsal ve saîd

Takımın içinden evvelce seçilmiş düşey ve hoş sesli biri tiz perdeden: Nasrunminallahi ve fethün karîb Ve beşşiri'lmü' mın'ınâyetini okur Üç kez Allahdiyecek kadar dururdu Daha Sonra bütün âletlerle beraber davullar ve kösler hafif vurarak ve sürekli teramole yaptığı sırada her zaman bir ağızdan Allah Allahdeyince susarlar, gülbank devam ederdi

Eli kan, kılıcı kan, sinesi üryan, ciğeri püryân Meydanı şehadette Allah yoluna revân Gazayı şühedâya Cemali Yargı görünür ayan Kahrımız, gazabımız düşmana ziyan!

Ya Rahman! Denilerek eyyamı âdiye gülbankindeki Resuli Enbiyakısmına geçilir ve aynı şekilde Hu diyelim Hu!diyerek bitirildi

Sonradan, bazen Yektir Allah, bazen de Ya Fettâhdiye haykırırlar ve baş eğerek geriye doğru döner ve dağılırlardı

Mehter konserleri Vakti sürûru sefa: Mehterân daire seklinde nevbet nizâmını teşkil ederler, nekkarezenlerin oturup, diğerlerinin ayakta durmasıyla da hilâl görünümü verirlerdi Kösler hilâlin orta ilerisine konurdu İçoğlan başçavuşu, mehter faslı başlamadan önce daireden çıkarak ortaya gelir ye:

Vakti sürûru sefa, Mehterbaşı Ağa! Hey! Hey!diye bağırırdı Bu sırada hazırlanmış bulunanların dikkatlerini sürüklemek için nakkarelerle, sofyan usûlünde üç tempo atılırdı Nakkareler çalarken de, mehterbaşı Ağa mehterin önüne kazanç:

Merhaba ey mehterân!der ve sağ elini göğsüne koyarak mehteri selâmlardı Mehterân da defalarca beraber sağ ellerini göğüsleri üstüne koyarak koro hâlinde:

Merhaba, Mehterbaşı Ağa!diyerek karşılık verirlerdi sonra Mehterbaşı Ağa:

Hasduuur!diyerek çalınacak makamı ve eserin adını söylerdi (Meselâ: Der faslı Acem âşirân, cihâdı Ekber Marşderdi) Anında ardındaki:

Haydi y'Allah!diyerek mehteri icraya geçirirdi

Nevbet bitince mehter gülbankı (duası) okunur ve fasl sona ererdi

Mehterin Avrupa'ya tesiri: Avrupalılarca, onsekizinci asırdan itibaren Yeniçeri müziğidiye adlandırılan müzik; evvela, benimsenmiş, bilahare Polonya, sonra Avusturya ve daha sonraları tüm Avrupa'da onların tabiri ile Yeniçeri bandoları kurulmuştur

Bestekâr Mozart ve Hayd da, mehter musikîsinin tesirinde kalarak, ünlü bestelerini meydana getirmişlerdir Alman besteci Beethoven, Büyük Senfonisinin son bölümünü, mehterin kös, davul ve zurnasıyla seslendirmiştir Beethoven, Türk marşını mehterin bir cenk havasından adapte etti Avusturyalı bestekâr Mozart'ın Türk Marşı, Türk askerlerinin Allah Allahnidalarının, nakarat olarak tekrarından müteşekkildir Viyana Kraliyet Orkestra Şefi Gluck bu yıllarda, sarayda verdiği konserlerinde, repertuvarına mehter bestelerini almış ve orkestrasında çaldırmıştır Alman bestekâr Wagner, bir mehter konserini dinlerken heyecanlanmış, kendisini tutamayarak İşte musikî buna derler!demiştir

Mehter musikîsi gibi, mehter teşkilâtı da Avrupa'ya etki etti Onsekizinci asır içinde önce Avusturyalılar, daha sonra Prusyalılar, daha sonra da Ruslar, Almanlar ve Fransızlar mehter teşkilâtına benzer mızıka takımlarını kurdular

Osmanlı Devleti'nin ömrü her tarafında, gitgide mükemmelleşen mehter, Yeniçeri ocağının lağvı ile beraber yerini Armonikai Hümayunabıraktı

Günümüzde Mehter: Mehter, 1911'de Ahmed Muhtar Paşa göre Mehterhânei Hâkâniadiyle baştan kuruldu 1914' de kuruluş tamamlandı Birinci Dünya Harbinde Başkumandan Vekili Enver Paşa'nın emriyle teşkilât, orduya tamim edildi İstiklâl Harbi'nde de mehterhane hizmet verdi Cumhuriyetin ilanından daha sonra, Millî Savunma Bakanı, mehteri saltanat alâmeti sayarak lağvetti 1950'den sonradan, Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut'un talimat ve desteğiyle mehterin her yerde tesisi çalışmaları başladı 1953'de baştan tesis edildi; Daha sonraları çeşitli mektep, dernek ve kuruluşlarda mehter takımları kurdular 12 Eylül 1980 Harekâtından daha sonra, yalnız Genelkurmay Başkanlığı Harp Dairesi Askerî Müze Müdürlüğü bünyesindeki mehteran bölüğü, faaliyetine devam etmektedir İstanbul'daki Askeri Müze'de Pazartesi, Salı hariç, haftanın öteki günlerinde saat 15001600 aralarında mehterbaşının idaresinde bir saat çalmaktadır Bilhassa turistler ve meraklılar büyük alâka göstermektedirler




kaynak:mehterinfo *
 
858,499Konular
982,575Mesajlar
30,323Kullanıcılar
furkan.xSon üye
Üst Alt