iltasyazilim
FD Üye
in Allah'ın bildirmesi dışında geçmiş veya gelecekten malumat sahibi olmadıklarına dair deliller vardır Kur'an'da, meleklerin, geçmişe ait olan eşyanın isimlerini, Hz Adem (as)'e kadar bilemedikleri ve mazeret olarak da cehaletlerini gösterdikleri ifade edilmiştir:
Biz seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiç bir bilgimiz yokturdediler Şüphesiz ki sen her şeyi hakkıyla bilensin, hüküm ve hikmet sahibisin(Bakara, 232)
Cibril Hadisinde ise, Hz Cebrail (as) Hz Peygamber (asm)'e sorduğu suallerden biri de Kıyamet ne zaman kopacak?şeklindedir Hz Peygamber (asm) buna cevap olarak Kendisine sual tevcih edilen, sual sorandan daha fazla bir şey bilmez(İbn Hacer, I121) diye buyurur Bu ifadeden Hz Peygamber (asm) gibi, Hz Cebrail (as)'in de gelecekte vuku bulacak olan kıyametin vaktini bilmediğini göstermektedir
İmam Şabi'nin belirttiğine göre, bu sorucevap, Hz İsa (as) ile Hz Cebrail (as) arasında da geçmiştir Ancak orada Hz İsa (as) sormuş, Hz, Cebrail (as) ise: Kendisine sual tevcih edilen, sual sorandan daha fazla bir şey bilmezdiyerek cevap vermiştir (bk age)
Dört büyük melekten biri olan Hz Cebrail (as) ve diğer melekler, şayet geçmişe ve geleceğe nüfuz etmiş olsalardı, geçmiş ve gelecek hakkında malumatları olurdu
Bununla beraber, Allah peygamberlerine ve onların hakiki varisleri olan veli kullarına, geçmiş ve geleceğe ait bir çok bilgiler öğrettiği gibi, murat ettiği meleklere de öğretir Demek ki gelecek ya da geçmişle ilgili bilgileri Allah bildirirse bilirler, bildirmezse hiç kimse bilemez
Geçmiş veya geleceğe yolculuk ise, bulunduğu zamandan geçmiş ve gelecekle ilgili olayları, zamanı veya mekanı görmek ve bilmektir Bu açıdan Allah dilerse istediği bir kuluna ya da kullarına geçmiş ve geleceğin olaylarını, zamanını ve mekanını gösterir Bu maddi değil, ruhani bir yolculuktur denilebilir
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
Biz seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiç bir bilgimiz yokturdediler Şüphesiz ki sen her şeyi hakkıyla bilensin, hüküm ve hikmet sahibisin(Bakara, 232)
Cibril Hadisinde ise, Hz Cebrail (as) Hz Peygamber (asm)'e sorduğu suallerden biri de Kıyamet ne zaman kopacak?şeklindedir Hz Peygamber (asm) buna cevap olarak Kendisine sual tevcih edilen, sual sorandan daha fazla bir şey bilmez(İbn Hacer, I121) diye buyurur Bu ifadeden Hz Peygamber (asm) gibi, Hz Cebrail (as)'in de gelecekte vuku bulacak olan kıyametin vaktini bilmediğini göstermektedir
İmam Şabi'nin belirttiğine göre, bu sorucevap, Hz İsa (as) ile Hz Cebrail (as) arasında da geçmiştir Ancak orada Hz İsa (as) sormuş, Hz, Cebrail (as) ise: Kendisine sual tevcih edilen, sual sorandan daha fazla bir şey bilmezdiyerek cevap vermiştir (bk age)
Dört büyük melekten biri olan Hz Cebrail (as) ve diğer melekler, şayet geçmişe ve geleceğe nüfuz etmiş olsalardı, geçmiş ve gelecek hakkında malumatları olurdu
Bununla beraber, Allah peygamberlerine ve onların hakiki varisleri olan veli kullarına, geçmiş ve geleceğe ait bir çok bilgiler öğrettiği gibi, murat ettiği meleklere de öğretir Demek ki gelecek ya da geçmişle ilgili bilgileri Allah bildirirse bilirler, bildirmezse hiç kimse bilemez
Geçmiş veya geleceğe yolculuk ise, bulunduğu zamandan geçmiş ve gelecekle ilgili olayları, zamanı veya mekanı görmek ve bilmektir Bu açıdan Allah dilerse istediği bir kuluna ya da kullarına geçmiş ve geleceğin olaylarını, zamanını ve mekanını gösterir Bu maddi değil, ruhani bir yolculuktur denilebilir
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet