Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Göğüs kanseri hatunlarda erkeklere orantıyla çok daha çokça görülen bir kanser cinsidir. A.B.D’de Amerikan Kanser Derneği’nin saptamalarına nazaran hatunlarda en sık görülen kanser tipi olduğu bilinmektedir. Akciğer kanserinden sonra kansere bağlı ölümlerde 2. sırada mahal almaktadır. Her sekiz hatundan biri hayatı boyunca göğüs kanseri açısından risk altındadır. Göğüs kanseri sıklıkla 45 yaşından sonra ortaya çıkabilmekle birlikte günümüzde tanı usullerinin yaygınlaşması nedeniyle daha erken yaşlarda da tespit edilebilme sıklığı artmıştır.
Göğüs kanseri kimi risk faktörleri ile bağlantılı olmakla birlikte bu faktörlerin olması kural halinde göğüs kanseri görüleceği manası taşımamaktadır. Yani risk faktörü olmayan insanlarda de göğüs kanseri oluşabilir.
Kanserin görülme sıklığında, memleketler arasında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Avrupa ve Amerika’nın muayyen kesimlerinde göğüs kanseri görülme riski çok ziyadedir. Amerika’da bu kanserden mevt orantısı, Uzak Şark memleketlerine kıyasla 6 kat daha ziyadedir. Bu farklılığın sebebi beklenen çevresel faktörler ile bağlıdır. Diyet ve beslenme alışkanlığının da tesirli olduğu düşünülmektedir. Yaş, göğüs kanserinde değerli bir faktör olup 35 yaşın altındakilerde görülme ihtimali az iken bu yaştan sonra giderek risk artışı oluşmaktadır. Menopozdan sonra ise artış çok daha ziyadedir. Ailesinde göğüs kanseri olan bireylerde, bu illetin gelişme riski artmaktadır. Bu kansere hassas bir yeniden sahip olan şahıslarda ise daha erken devirde illetin ortaya çıktığı görülmektedir. Ergenlik periyodu erken başlamış kimselerde östrojen hormonuna maruz kalma mühleti uzamaktadır. Ayrıyeten menopoz sonrası östrojen tedavisi gören bireylerde kanser gelişme ihtimali ziyadedir. Bu durum sair faktörler kadar olmasa da kanser riskini arttırmaktadır. Bunların dışında sigara ve alkol tasarrufu, obezite, yüksek yağlı besinlerle beslenmenin göğüs kanseri gelişiminde tesirli olduğu düşünülmektedir.
Göğüste ele gelen kitle, göğsün biçiminde ve göğüs başının duruşunda meydana gelen değişiklikler, göğüs başının ve derisinin kalınlaşması, göğüs cildinde renk değişikliği gözlenmesi, göğüs başında akıntı görülmesi göğüs kanseri olabileceğini akla getirmelidir.
Kanser tanısı için fizik muayene ile birlikte mammografi çekilmesi gereklidir. Bu tarama ve tanı tekniği teşhisin erken konmasını sağlar. Mammografi yerkürede yaygın olarak kullanılan bir tarama formülüdür. 40 yaşın üzerindeki bayanların yılda bir sefer muayene olması ve mamografi çektirmesi erken tanı konması bakımından çok değerlidir. Bunların dışında her hatun her ayın zahir bir gününde kendini muayene ederek ortaya çıkan değişiklikleri fark edebilir. Göğüste görülen rastgele bir değişiklikte doktora başvurmak gerekir.
Günümüzde göğüs kanserinin tedavisinde farklı yollar kullanılmaktadır. Kanser tanısı ne kadar erken konulursa tedavi muvaffakiyet mümkünlüğü da tıpkı nispette artar. Kanser tanısının geç konulduğu durumlarda ise maatteessüf tedavi seçenekleri birebir nispette azalmaktadır.
Göğüs kanserinin günümüzde birinci tedavi seçeneği cerrahidir. Mevcut cerrahi yolu marazın durumuna nazaran kısmi yahut tam olarak göğsün koltuk altı lenf bezleri ile alınması formundadır. Göğsün tamamı alınan şahıslarda eş devirli yahut ameliyattan belli başlı bir mühlet geçtikten sonra hekiminin da münâsib gördüğü devirde gerekirse göğüs protezi uygulanabilir. Sair bir tedavi metodu ise kemoterapidir. Kemoterapi ameliyattan evvel yahut sonra duruma nazaran planlanabilir. Birtakım şahıslarda yalnızca kemoterapi verilen durumlar da kelam konusu olabilir. Hormonoterapi dediğimiz durum ise östrojene hassas kanser hücreleri için östrojen tesiri azaltıcı ilaçlar olarak sınıflandırılabilir. Radyoterapi dediğimiz ışın tedavisi olarak bilinen durum da göğüs kanserinde gerektiğinde uygulanabilen tedavi seçeneklerindendir.
Göğüs kanserini önlemek tam olarak mümkün değildir. Obezitenin azaltılması, alkol ve sigara tasarrufunun bırakılması bir çok illette olduğu üzere göğüs kanserinin de gelişimini azaltır. Her kanser tipinde olduğu üzere en değerli faktör ise erken tanıdır. Bu yüzden 40 yaşından sonra tüm bayanların kendi kendine göğüs muayenesi, 40 yaşından sonra yılda 1 kere mamografi çektirmesi çok değerlidir.
Göğüs kanseri kimi risk faktörleri ile bağlantılı olmakla birlikte bu faktörlerin olması kural halinde göğüs kanseri görüleceği manası taşımamaktadır. Yani risk faktörü olmayan insanlarda de göğüs kanseri oluşabilir.
Kanserin görülme sıklığında, memleketler arasında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Avrupa ve Amerika’nın muayyen kesimlerinde göğüs kanseri görülme riski çok ziyadedir. Amerika’da bu kanserden mevt orantısı, Uzak Şark memleketlerine kıyasla 6 kat daha ziyadedir. Bu farklılığın sebebi beklenen çevresel faktörler ile bağlıdır. Diyet ve beslenme alışkanlığının da tesirli olduğu düşünülmektedir. Yaş, göğüs kanserinde değerli bir faktör olup 35 yaşın altındakilerde görülme ihtimali az iken bu yaştan sonra giderek risk artışı oluşmaktadır. Menopozdan sonra ise artış çok daha ziyadedir. Ailesinde göğüs kanseri olan bireylerde, bu illetin gelişme riski artmaktadır. Bu kansere hassas bir yeniden sahip olan şahıslarda ise daha erken devirde illetin ortaya çıktığı görülmektedir. Ergenlik periyodu erken başlamış kimselerde östrojen hormonuna maruz kalma mühleti uzamaktadır. Ayrıyeten menopoz sonrası östrojen tedavisi gören bireylerde kanser gelişme ihtimali ziyadedir. Bu durum sair faktörler kadar olmasa da kanser riskini arttırmaktadır. Bunların dışında sigara ve alkol tasarrufu, obezite, yüksek yağlı besinlerle beslenmenin göğüs kanseri gelişiminde tesirli olduğu düşünülmektedir.
Göğüste ele gelen kitle, göğsün biçiminde ve göğüs başının duruşunda meydana gelen değişiklikler, göğüs başının ve derisinin kalınlaşması, göğüs cildinde renk değişikliği gözlenmesi, göğüs başında akıntı görülmesi göğüs kanseri olabileceğini akla getirmelidir.
Kanser tanısı için fizik muayene ile birlikte mammografi çekilmesi gereklidir. Bu tarama ve tanı tekniği teşhisin erken konmasını sağlar. Mammografi yerkürede yaygın olarak kullanılan bir tarama formülüdür. 40 yaşın üzerindeki bayanların yılda bir sefer muayene olması ve mamografi çektirmesi erken tanı konması bakımından çok değerlidir. Bunların dışında her hatun her ayın zahir bir gününde kendini muayene ederek ortaya çıkan değişiklikleri fark edebilir. Göğüste görülen rastgele bir değişiklikte doktora başvurmak gerekir.
Günümüzde göğüs kanserinin tedavisinde farklı yollar kullanılmaktadır. Kanser tanısı ne kadar erken konulursa tedavi muvaffakiyet mümkünlüğü da tıpkı nispette artar. Kanser tanısının geç konulduğu durumlarda ise maatteessüf tedavi seçenekleri birebir nispette azalmaktadır.
Göğüs kanserinin günümüzde birinci tedavi seçeneği cerrahidir. Mevcut cerrahi yolu marazın durumuna nazaran kısmi yahut tam olarak göğsün koltuk altı lenf bezleri ile alınması formundadır. Göğsün tamamı alınan şahıslarda eş devirli yahut ameliyattan belli başlı bir mühlet geçtikten sonra hekiminin da münâsib gördüğü devirde gerekirse göğüs protezi uygulanabilir. Sair bir tedavi metodu ise kemoterapidir. Kemoterapi ameliyattan evvel yahut sonra duruma nazaran planlanabilir. Birtakım şahıslarda yalnızca kemoterapi verilen durumlar da kelam konusu olabilir. Hormonoterapi dediğimiz durum ise östrojene hassas kanser hücreleri için östrojen tesiri azaltıcı ilaçlar olarak sınıflandırılabilir. Radyoterapi dediğimiz ışın tedavisi olarak bilinen durum da göğüs kanserinde gerektiğinde uygulanabilen tedavi seçeneklerindendir.
Göğüs kanserini önlemek tam olarak mümkün değildir. Obezitenin azaltılması, alkol ve sigara tasarrufunun bırakılması bir çok illette olduğu üzere göğüs kanserinin de gelişimini azaltır. Her kanser tipinde olduğu üzere en değerli faktör ise erken tanıdır. Bu yüzden 40 yaşından sonra tüm bayanların kendi kendine göğüs muayenesi, 40 yaşından sonra yılda 1 kere mamografi çektirmesi çok değerlidir.
