Bilindiği üzere meme, süt bezleri ve süt kanallarından oluşan ve asıl görevi doğum sonrası bebeği beslemek olan bir organdır. Halk arasında yanlış olarak memeyi tarif etmek için göğüs kelimesi kullanılır. Göğüste kitle veya ;göğüs kanseri terimleri tıbbi olarak memeyi ifade etmedikleri için kulanılmamalıdır. Göğüs bölgesi, karın boşluğu ile boyun arasında kalan bölgenin tamamını ifade eder.
Erkekte ve kadındaki meme dokusu yapı olarak aynıdır. Yani erkek memesinde de süt bezleri ve süt kanalları mevcuttur ancak erkekte bu dokuların gelişmesini sağlayacak olan hormonal etki olmadığından meme dokusu küçük kalır. Bu nedenle dışarıdan verilen bazı ilaçlar veya hormonların etkisiyle, erkek memesi de kadın memesi gibi gelişme gösterebilmektedir. Kadın memesi ergenlik çağında, adet dönemlerinde, gebelik sırasında ve menopoz döneminde hormonların etkisiyle sürekli değişim gösterir. Memedeki pekçok değişiklik tümüyle doğaldır ve herhangi bir hastalığa işaret etmez. Kadınların hormonal durumunu ve düzenini etkileyen pek çok durum, bu hormonlardan etkilenen meme dokusunu da değiştirir. Bu nedenle değişik zamanlarda meme içinde çeşitli kistler ve kitleler, bazı yapısal değişiklikler görülebilir.
TANIMLAR
Meme kitleleri pek çok değişik şekilde görülebilir. Yapısal olarak meme kitleleri;kistik;ve;solid;olarak ikiye ayrılır. Bir de, kadınların yaklaşık yarısının memesinde görülen;fibrokistik hastalık;veya;fibrokistik meme;denen durum vardır.
Kistik kitleler;veya meme kistleri, içleri sıvı dolu kitlelerdir. Çok büyük değillerse özellikle menopozdan sonra kendiliklerinden kaybolabilirler. Genellikle iyi huyludurlar ve hastada şikayet oluşturmadıkça tedavi edilmeleri gerekmez. Ama mutlaka takip edilmelidirler. Takip sırasında yapılarında bir değişiklik gözlenirse, boyutları çok artarsa, içeriklerinde farklılaşma görülürse tanı amaçlı olarak iğne biyopsisi yapılmalıdır.
Solid kitleler;ise katı kitlelerdir. Bunların kötü huylu olma olasılığı kistik kitlelere göre daha yüksek olmakla birlikte, her solid kitle kanser demek değildir. Örneğin özellikle genç yaşlarda en sık görülen solid kitlelerden olan fibroadenomlar iyi huyludurlar ve hastada şikayet oluşturmuyorlarsa tedavi edilmeyebilirler. Ama fibroadenomların da mutlaka takip edilmeleri ve kuşku olduğunda iğne biyopsisi ile tanılarının konulması gerekir. Yine memede görülen solid kitlelerden olan papillomlar genellikle süt kanalları içinde ve kistlerin içinde görülürler, kanal içinde olanlar meme başı akıntısıyla kendisini belli eder ve iyi huylu olsalar bile mutlaka tanılarının konması gerekir. Memede sık görülen diğer iyi huylu solid kitleler arasında lipom, hematom, galaktosel, yağ nekrozu sayılabilir.
Fibrokistik hastalık,;yukarıda da söz edildiği gibi, kadınların yaklaşık yarısında görülen bir durumdur ve değişik belirtilerle kendini gösterir. Hormonal etkilere açık olan meme dokusunda, bu etkilerin dengesizliği sonucunda veya meme dokusunun kendi yapısından kaynaklanan nedenlerle meme dokusunda görülen yoğunlaşma, düzensizleşme, ödem oluşması olarak tanımlanabilir. En sık rastlanan belirtisi, adet öncesi dönemde belirginleşen meme ağrısı ve hassasiyetidir. Bu belirtinin şiddeti hastadan hastaya ve hatta aydan aya değişebilir. Bunun yanında fibrokistik meme hastalığı olan kadınlarda meme içerisinde çeşitli sayı ve büyüklükte kistik kitleler oluşabilir. Zaman zaman bu kitleler ele gelecek kadar büyüyebilir. Tüm bu belirtiler hastada şikayet oluşturacak düzeye geldiğinde tedavi edilmelidirler. Ama hastayı çok rahatsız etmiyorsa, belli aralıklarla takip edilmesi yeterlidir. Takip sırasında saptanacak değişiklikler kuşku uyandırdığında ise mutlaka iğne biyopsisi ile tanı konmalıdır. Bazı kadınlarda fibrokistik meme hastalığı ileri düzeyde olabilir ve hastanın hayatını etkileyecek kadar şikayete yol açabilir. Nadir görülen bu durumda hormonal bir takım ilaçlarla fibrokistik hastalığın tedavi edilmesi mümkündür. Ancak bazı hormonal yan etkiler söz konusu olduğundan çok tercih edilen bir tedavi yöntemi değildir. Orta derecede yakınması olan hastalarda ise bitkisel kökenli bazı ilaçlar ile meme dokusunun rahatlatılmasına çalışılır.
TEŞHİS VE TEDAVİ
Yukarıda da belirtildiği gibi, iyi huylu meme kitleleri, hastada bir yakınma ve doktorda bir kuşku oluşturmuyorsa tedavi edilemeyebilirler. Ancak bu kararın verilebilmesi için yapılması gereken olmazsa olmaz işlemler vardır:
Öncelikle söz konusu kitlenin iyi huylu olduğundan emin olunması gerekir. Kistik kitleler genellikle iyi huylu olduğundan, ultrason görüntüleri ile huyları konusunda bir kanıya varılabilir. Çok büyük olmayan, içerikleri homojen, düzgün kenarlı ve hastada şikayet oluşturmayan kistik kitleler, biyopsi yapılmadan belli aralıklarla ultrason ile takip edilebilirler. Ultrason takiplerinde büyüme, çoğalma, yapı değişikliği, katılaşma gösterdikleri taktirde iğne biyopsisi şarttır. Basit kistlerde ultrason eşliğinde kist içeriği iğne ile boşaltıldığında tanı aşamasıyla birlikte tedavi de tamamlanmış olur. Katı kitlelerde ultrason ve mammografide iyi huylu oldukları izlenimi edinilmişse ve alınmayıp takip kararı verilecekse iğne biyopsisi yapılması uygun olur. İğne biyopsisinden sonra kitlenin tipi ortaya konduktan sonra belli aralıklarla radyolojik olarak takip edilmeleri, ve herhangi bir değişiklik durumunda tedavi edilmeleri gerekir.
Tedavi aşamasında, kistik kitleler basit kist yapısındaysa ultrason eşliğinde iğne ile boşaltılabilirler. İyi huylu solid meme kitlelerinin kesin tedavisi cerrahi olarak çıkarılmaları ile olur. Kitlelerin cerrahi olarak çıkarılması günümüzde lokal anestezi ile (yalnızca o bölgenin uyuşturulması) kolaylıkla yapılabilen, memede herhangi bir şekil ve fonksiyon bozukluğuna yol açmayan basit bir işlemdir.
Özetleyecek olursak, memede ele gelen her doku kitle demek değildir. Her kitle ise kanser anlamına gelmemektedir. Yaklaşık olarak memede saptanan 10 kitleden sadece bir tanesi kanser olasılığı taşır. Ama iyi huylu olduğu düşünülse ve kanıtlansa bile her meme kitlesinin mutlaka belli aralıklarla takip edilmesi ve kuşku anında çıkartılması gerekir. Meme kontrolü yaptırmak için ise memede kitle ele gelmesini beklemek yanlış olur. Her kadının hiç yakınması olmasa bile senede en az bir kez meme kontrolü yaptırması şarttır.