Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

menemen olayı özeti,menemen olayı nedir

menemen olayı özeti,menemen olayı nedir
0
135

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
menemen olayı özeti

Menemen Olayı Özeti

Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü İzmir'in Menemen ilçesinde, öğretmenyedeksubay Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin bir grup meczup kadar şehit edilmesiyle başlamış, arkasında kurulan Divanı Harp'te de olayın failleri olarak yargılanan sanıklara farklı alanlara yönlendirilmiş cezalar verilmesiyle sonuçlanmış bir olaylar zincirini içerir

Olaylar Menemen'de akıntı ettiği için Menemen Olayı da denmektedir, ancak çoğu Menemen dışından muhakkak bir grubun faili olduğu durum için ilçenin bütününün isminin kullanılmaması daha doğrudur

Siyasi bağlamda da Kubilay Olayı, 1930'da Ali Fethi Okyar kadar Atatürk'ün tavsiyesiyle resmileşmiş olan ve 17 Kasım 1930'da kendi kendini fesheden, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci asıl muhalefet partisi Özgürlük Fırka'nın 99 jurnal varlığı ile bir arada değerlendirilmektedir

Mustafa Fehmi Kubilay (baba adı Hüseyin, başlıca adı Zeynep) Giritli bir ailenin çocuğu olarak 1906 yılında dünyaya geldi Öğretmenlik eğitimini tamamladıktan sonradan 1930 yılında Menemen'de yedeksubay sıfatıyla askerlik görevini yapmaktaydı

23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de akıntı eden alışılmadık hadiseler genel anlatıma göre şu seyri izlemiştir: Sabahın erken saatlerinde, çember sakallı, başlarında sarık, sırtlarında cüppe, Manisa'dan o gün gelmiş dördü silahlı altı meczup, belediye meydanında tekbir getirerek gezinmeye başladı Bir Takım kaynaklar alkol ve uyuşturucu tesirine atıfta bulunmakta iken, sanıklardan Sütçü Mehmet Belirlenmiş sonradan ifadesinde Nakşibendilik tarikatına mensubiyet göndermelerinde bulunmuş, Manisa'da vaazında bulundukları hocaları saymıştır Grup biz şeriat ordusuyuzdiyerek Menemen Müftü Camiine girmiştir Elebaşı Giritli Derviş Mehmet(diğer bir deyişle Kubilay'ın hemşerisi) olup, yanına da Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Belirlenmiş, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini Mehdiolarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi Arkalarında 70 bin karakter Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine değin şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceği gibi tebligatlarda bulundu Camideki yeşil bayrağı alıp önce uzun bir sopaya takarak, daha sonra da Menemen şehir halkı meydanında kazdıkları bir çukura diktiler Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve Şapka giyen kafirdir! Yakında tekrar şeriata dönülecektirdiye bağırmaya başladılar Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri (bir fabrikada çalışan Hayimoğlu Jozef de dahil) geçirdiler Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası saf insanları korkuttu Birazcık tezahürat bile topladılar

Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, bir bilgiye takriben, alay komutanı yedeksubay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine yolladı; diğer bir bilgiye göre ise Kubilay yalnızca meydandan geçmekteydi Askeri birlik sevki senaryosunda Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi bulunmamakta olup, süngü takmışlardı Kubilay, askerlerini meydan girişinde bırakarak, nümayişçilerden teslim olmalarını istedi O anda gruptan açılan ateş sonucu yere düştü Meydandan geçmekte olduğu senaryosunda, Kubilay üniformasının kendisini koruyacağına güvenerek tahrikçilere kimsesiz yaklaşmış ve Derviş Mehmet ile tartışmaya başladı, hatta bir tokat aşketmiş ve bunun üstüne Derviş Mehmet tarafından vurulmuştur Görgü tanıklarının genellikle doğruladıkları üzere, Kubilay zarar görmüş halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve arkadaşları peşisıra geldiler Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı senet bıçağını çıkardı ve yaralı yedeksubay Kubilay'ın başını oracıkta gövdesinden ayırdı Indirimli başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalışırlar ama bir türlü başaramazlar Birisi ip getirir ve Kubilay'ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlanır

Durum yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı Ama açılan alev sonucu o da şehit düştü Arkadaşının yardımına koşan bekçi Şevki de açtığı ateş sonucu şehit düştü Birkaç dakika içinde üç şehit verilmiş, bir baş kesilmişti
Bu aşamada askeri birlik yetişir Komutan Teslim olun!diye bağırır Ama olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik alev eder Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları yere serilirken, bazıları kaçar daha sonra hepsi birdenbire yakalanır
Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'deki Şeyh Sait İsyanından sonra şahit olduğu ikinci önemli irtica olayıdır

Devlet sert tepki göstedi 27 Aralık 1930 günü Dolmabahçe Sarayında Mustafa Kemal Paşanın başkanlığında bu konuda bir görüşme yapıldı Kaynakların ifadesine göre, Atatürk, Kubilay Olayına fazla kızmıştı Daha birkaç yıl önce Yunan İşgalinin acılığını tatmış bir muhitte bu olayın meydana gelmesi üstüne, bazı kaynaklara kadar, ilçenin haritadan silinmesini emretti Ertesi gün de, Böyle emirler verirsem, uygulamayın, sonradan bir daha sorun, dedi Oysa olayın niteliği ve akım ediş şekli nedeniyle çileden çıktığı muhakkaktır 28 Aralık 1930'da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, Mürtecilerin gösterdiği vahşet karşı Menemendeki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının tüm cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadiseolduğunu belirtti

31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesirin merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim duyuru edilmiş ve 1 Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kurulmuştur 7 Ocak 1931'de bu defa İzmir'de tekrar Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir görüşme yapıldı Olaya ilk elden veya dolambaçlı katılan 105 davalı (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme veya Mehdi Mehmedin Mehdiliği için harekete geçtiğini bildikleri halde vaktinde Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden daha sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) 15 Ocak 1931'dan itibaren Divanı Harpte yargılanmaya başlandı, 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü duruşma 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkum edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu sebebiyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye farklı alanlara yönlendirilmiş hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclisin onayına sunuldu İdam hükümlülerinin 6'sının yaşı minik olduğundan, onların vefat cezaları ağır hapse çevrildi TBMM Yargı Divanı hem iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi

Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçabildi İki hafta daha sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi Olayın derhal ardındaki Menemen'de köklü değişiklik şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi

Anıtın üzerinde şöyle yazan:
İnandılar, dövüştüler, öldüler Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz

Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931de Manisa ve Balıkesirden, 8 Mart 1931'de de Menemenden kaldırıldı *
 
858,498Konular
982,055Mesajlar
30,042Kullanıcılar
SarrafffSon üye
Üst Alt