Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Meral Okay'ın eşini anlattığı mektup

Meral Okay'ın eşini anlattığı mektup
0
95

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Meral Okay'ın eşi Yaman Okay'ı anlattığı yazı



Meral Okay'ın eşine mektubu

İşte Meral Okayın eşi Yaman Okay'ı anlattığı o yazı:

imagesmeralokayinesinianlattigimektup5ad139269ab75

Yaman benim eski arkadaşımdı O, Ankara Sanat Tiyatrosunda oyuncuydu, ben de Ankarada yaşayan bir oğrenciydim

O zamanların Ankarası, herkesin birbirini tanıdığı ve belirli yerlerde toplandığı bir yerdi 70li yıllardı ve kultur tuketicileri birbirlerini bir şekilde sıkca gorurlerdi

Bizim muşterek arkadaşlarımız vardı, bunların başında Rutkay Aziz gelir Rutkayla siyaseten de bir aradaydım, Turkiye İşci Partiliydim ben

O yılların derli toplu Ankarasında sık sık goruşme şansımız olurdu Yamanla tanışmamız o yıllardır; fakat aşık olmamız daha sonraya rastlar

O sinemaya Surufilmi ile gecince İstanbula gelmişti, ben de daha sonra İstanbula geldim O eski bir Ankaralı olarak bana sahip cıkmaya kalktı; Ankaralıların boyle bir derdi de vardır

Biz, başımıza aşkın taşının duştuğunu bir mevsim gectikten sonra fark ettik Bir gun evi duzenlerken fark ettim Bir de baktım ki, benden cok Yamanın eşyaları var Kucuk kucuk poşetlerle sızmıştı Aşk bir sızma halidir

Ben Ankaradan orselenmiş ve kırılmış bir kalple gelmiştim Yaman cok tutkulu ve sabırlı bir adamdı, bir de baktım kalp ağrımdan eser kalmamış Yani taş duşmuştu ama adını koymamız icin bir mevsim gecmesi gerekti

Yaman, o kadar temiz bir adamdı ki, ona kızamazdınız Bir o kadar da yiğitti Ben Yamanı hep bir lunaparka benzetirim Onunla yaşamak bir lunaparkta yaşamak gibiydi Bir yandan butun cumbuşu, pırıltısı, eğlencesi ve surprizleri, ote yandan yureğinizin ağzınıza geldiği anlarıyla tam bir lunapark gibiydi

Ustelik ben bir Ankaralı olduğum, ustune ustluk bir subay kızı olduğum icin, bir yanımla derli toplu, diğer yanımla despot falan bir kızdım Yaman bir gun bana, benim taklidimi yaptı; her şeyi net olarak alt alta sıralamamı, emir kipiyle konuşmamı, canımın ici derken bile bazen tonlamamdan dolayı Hadi canım! anlamı cıkabileceğini falan gordum

Bu, bir oyuncuyla birlikte olmanın hem avantajı, hem dezavantajıydı Bunu Yamanın aynasında gorunce, Aaa cok fena bir şeymişim! dedim Ee bu aynayı tutan eğer pırıltılı ve doğru bir adamsa, donuşturucu de oluyor Benimle o garnizon sesiyle konuşma derdi

Yaman, cok renkli ve heyecanlı bir adamdı Ben derdim ki; Tanrım, bu adam ne zaman yorulacak! diye Meğer acelesi varmış Her şeyi o kadar yoğun, hızlı ve coşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki buyuleyici bir şeydi bu

Her şeyi hızlı yaşardı, hızlı yemek yerdi, hızlı icki icerdi, bir proje soz konusu olduğunda hızına yetişemezdiniz Bir gece arkadaşlarla yemekteyken sabah kahvaltısını Bodrum Turkbukundeki evimizde yapmaya karar vermesiyle kendimizi yollarda bulmamız bir olurdu Bazen duşununce dehşete kapılıyorum, demek ki acelesi varmış diyorum Kısa bir omre, birkac kişilik bir hayat sığdırdı

Bizim Yamanla tarihe kayıt olarak duşeceğim hicbir kavgamız olmadı O, kalbini insanlara acarken de, onlara guvenirken de cok hızlıydı ve kırılması da doğal olarak aynı hızla olabiliyordu Aktorlerin kalbi camdandır Cok cocuk, cok bebektirler Belki de bunu cok yakından gorduğum icin ben daha dikkatli davranırdım Belki de tek surtuşmemiz onu kıranlara karşı olan tutumumdan olmuştur

Ben koşeleri cok olan bir insandım; Yaman beni eğitti O huzunleri ironik bir neşeye cevirebilme ustasıydı Bu yonuyle de bakınca gam kasavetten cok cabuk cıkabilirdik

Aşk kendinden vazgecme halidir, kendi benliğini ezmeden biz olabilme halidir İnsan egosu denetlenmesi en guc olan şeydir Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile ustunden atlayabilirsiniz

Biz birbirimize karşı cok saygılıydık; mesleklerimiz ve bunun gerektirdiği fedakarlık hallerinde hele daha da cok saygılı ve yol acıcı davrandık hep

Ee bazen de sıkılırdık, hele uc beş aydır bir aradaysak birbirimizin gozune bakardık, once kim gidecek diye, boyle nefes molaları da verirdik Donduğumuzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi Aşk bazen de bir kıyamama halidir

Şunu cok acıkyureklilikle soyleyebilirim; o benden daha iyi bir insandı O kadar bebek, o kadar adam, o kadar temiz Ben Yamanla birlikte onun kadar temiz, onun kadar beklentisiz, onun kadar masum yaşamayı oğrenmeye calıştım Buradan bir oğretmen oğrenci ilişkisi anlaşılmasın O, o kadar ahlaklı ve temizdi ki, yaşam bicimi ve duruşu karşısında başka turlu olamazdınız Onun yanında kirli kalamazdınız

Hastalığının son bir ayında, ki hastalığın cıkmasıyla kaybetmemiz 15 ay surdu Tıp hastalığının suratine yetişemedi Hep şunu duşundum; hayata, sanatına ve bize dair bir suru duşuncesi, projesi vardı ve hepsi sanki hızla arka arkaya gercekleşmeye başlamıştı Neden şimdi, neden bu adam, diye cok duşundum Orada bile hızlıydı

Komaya girene kadar Yeşim Ustaoğlu ve Tayfun Pirselimoğlu ile birlikte senaryo calıştılar Onlar her gun geldiler ve bu oyunun gonullu yoldaşı oldular Sonra o film cekildi; Yeşimin ilk uzun metraj filmidir İzfilmi ve Yamana adadılar

Yamanın rolunu Aytac Arman oynamıştı Bunlardan bahsetmişken o surecin acısını hafifleten bir yığın katıksız dostluklar yaşadık Gerci o surecin acısı hafiflemiyor Ben de harlı ateş şeklinde yanma hali tam 10 yıl surdu Asmalı Konakın son dort bolumunu yazarken o acıyla yeniden yuzleştim ve ancak o zaman birazcık kullendi diyelim

Boyle, bir şolen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu gorkemi taşımayan her şey bir cadır tiyatrosu gibi geliyor insana Bu ateşle yanma hali, o kadar derinden, icin icin yanıyor ki, donup bir başka olumluyu yakmaya ici elvermiyor insanın

Yamanla her gunumuz Sevgililer Gunuydu Eşine bu kadar cok cicek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır Biz bircok defa sabah uyanıp birlikte gun doğumunu seyreder, ne bileyim cingene vapuruna binip sabah erken Boğazı turlardık

Sezeni anmamak olmaz: Sezen, Yamanın cok yakın arkadaşıydı Ben Yamandan dolayı tanıdım Sezen, insanın hayatına cok hafif dahil olur Sızar ve siz bunu anlamazsınız

O benim kardeşim, arkadaşım her şeyim oldu Yamandan sonra işlerimin onemli bolumunu tasfiye ettim Sezen, ısrarla profesyonel olarak birlikte calışmaya zorluyordu beni Nerdeyse kafamı kıra kıra bana şarkı sozu yazdırdı

Birlikte yazdığımız ilk şarkı; Masum Değiliz Kan ter icinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece Yalnızlık, sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna diye

Yamandan iki ay sonra yazdık Daha sonra bu ısrar otuz kusur şarkı sozu uretti O donem Sezen bana sadece 35 saat uyumaya yetecek kadar boşluk bırakıyordu Studyolar, kayıtlar, konserler vb cok yoğun bir rehabilitasyon oldu benim icin Sezenin o toplumsal duzeydeki rehabiliterliği benim icin ozel bir muamele seckinliğinde oldu O benim kardeşimdir, canımdır

Bugun eksik olan ne? Bu topraklarda aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıktaki tutku kutsanır hep Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kulture aitiz biz

Oyle kadınlar ve erkekler tanıyorum, risk almıyorlar Aşk emniyetli bir şey değildir Emniyetli olan sevgidir Aşk ehlileşmez, sakinleşemez Oyle olursa akraba olursunuz

Bir de aşık olunacak mecra kalmadı Artık ortak alanları paylaşmıyoruz Bizim agoramız yok artık Herkes kendi bacağından asılmak isteyen koyun tarifinde

Bu hem maddi hem manevi bir şeydir Gelir, boyle adamı aşkta da emniyet arayan birine donuşturuverir Herkes kendi kişisel başarı oykusunun peşinde Belki de biz herkes icin daha adil, daha vicdanlı daha temiz bir dunyanın duşunu paylaştığımız icin başkalarıyla da bir arada durmanın ne kadar zenginleştirici bir şey olduğunu biliyorduk

Şimdi bu duyguların esamesi okunmuyor Yoksullaşmamız sadece ekonomik anlamda olmadı Duygusal anlamda, dayanışma anlamında birbirimizin yaralarına bakma konusunda da yoksullaştık Şimdi empati denen modern kavram var ya, biz onun ağababasını tanıyan ve buna icerilmiş bir dunyadan geldik buralara

Dizilerdeki aşık olma sureci o kadar uzun ki, oncelikle bu rasyonel değil! Aşk cok ani, hızlı ve genellikle beklenip, tasarlanamayan bir şeydir Kafana bir taş duşer, neye uğradığını şaşırırsın Ve bunun aşk olduğunun da sonradan adını korsun İrrasyonellik sadece bu değil, bir de dizi karakterlerinin cok on hazırlığı var aşık olmak icin Halbuki, hayatta boyle değildir, aşk tasarlanılan ve on hazırlığı yapılabilen bir şey değildir

Eskinin, hani o dalga gecilen mantık evliliklerinde bile, bugunku hesaplılıktan daha cok aşk vardı diyesi geliyor insanın Ali Poyrazoğlu dedi, Aşk bir kor atlayıştır

İnsanların birbirleri icin sağlama yapacakları alanlar kalmadı Modern hayatlar ve modern zamanlarda boyle bir şansı yoktur insanın Son bir aydır, Ben aslında duyguları olan iyi bir insanım mesajını, ben şu cumleyle alıyorum

Babam ve Oğlumu gordun mu?

Hee gordum

Ağladın mı?

Sana ne?

Yani ben de duyarlıyım ve iyi bir insanım Bu arada, ben de filmi seyrettim Yeri gelmişken ve sabah seansında katılarak ağladım ama bu soruları soran insanlarla o kadar ayrı şeylere ağladık ki

Benim o filmde yandığım, bu ulkenin o temiz cocuk yurekli insanlarının, bu ulke tarafından nasıl da kırıldığını, nasıl da orselendiklerini, onurlarıyla ekmekleriyle nasıl da oynandığını gorduğum icin bu uğurda yiten, onulmaz acılar ceken insanlarımızı hatırlayarak ağladım

Belki de bugunku aşksızlık hali de, o donemlerin urunudur diyeceğim ama aşk bunların hepsinin uzerinden atlayabilecek bir şey olmalı
 
858,506Konular
983,058Mesajlar
33,112Kullanıcılar
fekaSon üye
Üst Alt