Merhamet İmtihanı
Rabbimiz merhamet eden, bağışlayandır
Her canlıya Merhamet etmek
Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder Yeryuzundekilere merhamet ediniz ki gokte bulunanlar da size merhamet etsinler Rahim (akrabalık bağı), Rahmandan bir bağdır Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar Kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır (Hadisi Şerif: Tirmizi; Ebu Davud)
İslam dininin en bariz ozelliklerinden biri merhamet dini olmasıdır İnsanların bir arada, birbirlerine karşı olculu, saygılı ve merhametli olmasını talep ederDinin temelleri olan namaz, oruc, hac ve zekatın her biri doğrudan hem Allaha karşı hem de kullara karşı sorumluluk barındıran ibadetlerdir
Mesela namaz, hac ve oruc ferdi ibadetler olmakla birlikte, aynı zamanda bir arada, birlikte yapılan ibadetlerdir Namazı cemaatle kılarız, cuma namazı doğrudan bir araya getiren, toplayan bir namazıdır Hac hem ferdi planda kulluğu, aynı zamanda İslam kardeşliğini, birlik ruhunu pekiştirir Oruc ihlas halimizi, takvamızı artırdığı gibi, kalbimize diğer insanları anlama halini nakşeder Zekat ise doğrudan Allaha bağlılığımızın imtihan edildiği bir ibadettir Allah bir yandan kulun teslimiyetini olcer, bir yandan merhametini
Girişe aldığımız hadisi şerif, butun ibadetlerin icinde mundemic bulunan merhamet unsurunu, doğrudan bir yukumluluk olarak bildiriyor Yani merhametli olmak zorundayız ve bu hususta hesaba cekileceğiz
Bu hadisi şerifte Efendimiz sav, kalbe işleyen bir uslupla, genelden ozele inerek anlatıyor merhamet sorumluluğunu Once Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder buyuruyor
Burada zikredilen Allahın kuluna merhameti, onların hata ve gunahlarını bağışlaması, dunyada ve ahirette ihsanda ve ikramda bulunmasıdır
İkinci cumle bu ifadeyi acıyor ve destekliyor: Yeryuzundekilere merhamet ediniz ki, gokte bulunanlar da size merhamet etsinler
Burada gecen gokte bulunanlardan maksat meleklerdir Cunku melekler muminler icin af dilerler Ayeti kerimede: Arşı yuklenen ve cevresinde bulunanlar, Rablerini overek tesbih ederler; Ona inanırlar Muminler icin: Rabbimiz! İlmin ve rahmetin herşeyi icine almıştır Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennemin azabından koru diye bağışlanma dilerler buyurulur
Demek ki meleklerin merhameti, muminler icin Allahtan rahmet ve af talep etmeleridir
Hadisi şerif, bu noktadan itibaren, merhametli olmakla en cok sorumlu olduğumuz akrabalık konusuna giriyor Fahri Kainat Efendimiz sav, akrabalığın hikmetini de ifade ediyor:
Rahim (akrabalık bağı), Rahmandan bir bağdır Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır
Rahman ve Rahim, Allahın isimlerindendir, Rabbimiz merhamet eden, bağışlayandır Efendimiz sav icin de Kuranda şoyle buyurmuştur: Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gonderdik (Enbiya, 107)
Rahim, rahmet ve merhamet kelimeleri aynı kokten, aynı anlam cercevesi icinde bulanan kelimelerdir Yani hem Cenabı Hakkın Rahim ismi şerifi, hem akrabalık bağı manasına gelen rahim, hem Efendimizin alemlere rahmet olarak gonderilmesi doğrudan merhametle ilişkilidir
Yaradılış hakikatinin her katmanında ceşitli tezahurlerle kendini gosteren merhametin dışında kalmamız elbette duşunulemez Hayatımızın her anı bir bakıma bir merhamet imtihanıdır Once, ebedi hayatımızı zayi etmemek icin kendimize karşı Kuranı Kerimde gecen kıssalarda, Nefsimize zulmettik, haksızlık yaptık mealinde dualar vardır Yani kişi once kendine merhamet etmelidir
Sonra anne babasına, ailesine, cocuklarına ve akrabalarına Hatırlayalım, her cuma gunu minberlerden okunan ayette de akrabaya yardım etmekle emrolunuyoruz:
Allah şuphesiz adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder (Nahl, 90)
Sonra butun insanlara karşı sorumluluğumuz da bir şekilde merhametle alakalıdır Bir muslumana tebessum etmek, selam vermek, guzel soz soylemek, kaba saba davranmamak, bir fakirin karnını doyurmak, bir yetimi giydirmek Hepsi mumin kalbin merhamet halleridir
Buyuk alimlerimizden İmam Gazali rha kulun Allahın Rahim isminden aldığı hisseyi şoyle izah ediyor:
Ondan nasibini almış olan, hicbir muhtacı ihtiyac icinde bırakmaz Gucu yettiği kadarıyla onun her turlu ihtiyacını gorur Yakınında, koyunde, şehrinde bir fakir, bir muhtac gormesin Hemen onun elinden tutar, himayesine alır, ihtiyacını giderir Bunu gucunun yettiği kadar ve ne gerekiyorsa yerine getirerek yapar Yani malıyla, makam ve yetkisiyle ve başkasına aracı olarak onun hakkını korumaya calışarak Eğer bu yolların hicbiriyle kendisine yardımcı olamazsa bir lutuf ve esirgeme olmak uzere, dua ederek huzunlenir Bunu sanki kendisi de o sıkıntıyı yaşıyormuşca yapar
Noktayı yine bir hadisi şerif ile koyalım:
Yeryuzunde bulunan insan, hayvan ne varsa butun canlılara merhamet edenlere, Allah ve Onun butun melekleri merhamet eder (Ebu Davud)
Selim GUNEŞ semerkand dergisi
Rabbimiz merhamet eden, bağışlayandır
Her canlıya Merhamet etmek
Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder Yeryuzundekilere merhamet ediniz ki gokte bulunanlar da size merhamet etsinler Rahim (akrabalık bağı), Rahmandan bir bağdır Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar Kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır (Hadisi Şerif: Tirmizi; Ebu Davud)
İslam dininin en bariz ozelliklerinden biri merhamet dini olmasıdır İnsanların bir arada, birbirlerine karşı olculu, saygılı ve merhametli olmasını talep ederDinin temelleri olan namaz, oruc, hac ve zekatın her biri doğrudan hem Allaha karşı hem de kullara karşı sorumluluk barındıran ibadetlerdir
Mesela namaz, hac ve oruc ferdi ibadetler olmakla birlikte, aynı zamanda bir arada, birlikte yapılan ibadetlerdir Namazı cemaatle kılarız, cuma namazı doğrudan bir araya getiren, toplayan bir namazıdır Hac hem ferdi planda kulluğu, aynı zamanda İslam kardeşliğini, birlik ruhunu pekiştirir Oruc ihlas halimizi, takvamızı artırdığı gibi, kalbimize diğer insanları anlama halini nakşeder Zekat ise doğrudan Allaha bağlılığımızın imtihan edildiği bir ibadettir Allah bir yandan kulun teslimiyetini olcer, bir yandan merhametini
Girişe aldığımız hadisi şerif, butun ibadetlerin icinde mundemic bulunan merhamet unsurunu, doğrudan bir yukumluluk olarak bildiriyor Yani merhametli olmak zorundayız ve bu hususta hesaba cekileceğiz
Bu hadisi şerifte Efendimiz sav, kalbe işleyen bir uslupla, genelden ozele inerek anlatıyor merhamet sorumluluğunu Once Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder buyuruyor
Burada zikredilen Allahın kuluna merhameti, onların hata ve gunahlarını bağışlaması, dunyada ve ahirette ihsanda ve ikramda bulunmasıdır
İkinci cumle bu ifadeyi acıyor ve destekliyor: Yeryuzundekilere merhamet ediniz ki, gokte bulunanlar da size merhamet etsinler
Burada gecen gokte bulunanlardan maksat meleklerdir Cunku melekler muminler icin af dilerler Ayeti kerimede: Arşı yuklenen ve cevresinde bulunanlar, Rablerini overek tesbih ederler; Ona inanırlar Muminler icin: Rabbimiz! İlmin ve rahmetin herşeyi icine almıştır Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennemin azabından koru diye bağışlanma dilerler buyurulur
Demek ki meleklerin merhameti, muminler icin Allahtan rahmet ve af talep etmeleridir
Hadisi şerif, bu noktadan itibaren, merhametli olmakla en cok sorumlu olduğumuz akrabalık konusuna giriyor Fahri Kainat Efendimiz sav, akrabalığın hikmetini de ifade ediyor:
Rahim (akrabalık bağı), Rahmandan bir bağdır Kim bunu korursa Allah onunla rahmet bağı kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan rahmet bağını koparır
Rahman ve Rahim, Allahın isimlerindendir, Rabbimiz merhamet eden, bağışlayandır Efendimiz sav icin de Kuranda şoyle buyurmuştur: Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gonderdik (Enbiya, 107)
Rahim, rahmet ve merhamet kelimeleri aynı kokten, aynı anlam cercevesi icinde bulanan kelimelerdir Yani hem Cenabı Hakkın Rahim ismi şerifi, hem akrabalık bağı manasına gelen rahim, hem Efendimizin alemlere rahmet olarak gonderilmesi doğrudan merhametle ilişkilidir
Yaradılış hakikatinin her katmanında ceşitli tezahurlerle kendini gosteren merhametin dışında kalmamız elbette duşunulemez Hayatımızın her anı bir bakıma bir merhamet imtihanıdır Once, ebedi hayatımızı zayi etmemek icin kendimize karşı Kuranı Kerimde gecen kıssalarda, Nefsimize zulmettik, haksızlık yaptık mealinde dualar vardır Yani kişi once kendine merhamet etmelidir
Sonra anne babasına, ailesine, cocuklarına ve akrabalarına Hatırlayalım, her cuma gunu minberlerden okunan ayette de akrabaya yardım etmekle emrolunuyoruz:
Allah şuphesiz adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder (Nahl, 90)
Sonra butun insanlara karşı sorumluluğumuz da bir şekilde merhametle alakalıdır Bir muslumana tebessum etmek, selam vermek, guzel soz soylemek, kaba saba davranmamak, bir fakirin karnını doyurmak, bir yetimi giydirmek Hepsi mumin kalbin merhamet halleridir
Buyuk alimlerimizden İmam Gazali rha kulun Allahın Rahim isminden aldığı hisseyi şoyle izah ediyor:
Ondan nasibini almış olan, hicbir muhtacı ihtiyac icinde bırakmaz Gucu yettiği kadarıyla onun her turlu ihtiyacını gorur Yakınında, koyunde, şehrinde bir fakir, bir muhtac gormesin Hemen onun elinden tutar, himayesine alır, ihtiyacını giderir Bunu gucunun yettiği kadar ve ne gerekiyorsa yerine getirerek yapar Yani malıyla, makam ve yetkisiyle ve başkasına aracı olarak onun hakkını korumaya calışarak Eğer bu yolların hicbiriyle kendisine yardımcı olamazsa bir lutuf ve esirgeme olmak uzere, dua ederek huzunlenir Bunu sanki kendisi de o sıkıntıyı yaşıyormuşca yapar
Noktayı yine bir hadisi şerif ile koyalım:
Yeryuzunde bulunan insan, hayvan ne varsa butun canlılara merhamet edenlere, Allah ve Onun butun melekleri merhamet eder (Ebu Davud)
Selim GUNEŞ semerkand dergisi