Mesnevii Şerif
Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın… herkes ağlayıp inledi
Ayrılıktan parca parca olmuş, kalb isterim ki, iştiyak derdini acayım
Aslında uzak duşen kişi, yine vuslat zamanını arar
Ben her cemiyette ağladım, inledim Fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de
Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse icimdeki sırları araştırmadı
Benim esrarım feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gozde, kulakta o nur yok
Ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir, lakin canı gormek icin kimseye izin yok
Bu neyin sesi ateştir, hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
Aşk ateşidir ki neyin icine duşmuştur, aşk coşkunluğudur ki şarabın icine duşmuştur
Ney, dosttan ayrılan kişinin arkadaşı, haldaşıdır Onun perdeleri, perdelerimizi yırttı
Ney gibi hem bir zehir, hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemdem, hem bir muştak kim gordu?
Ney, kanla dolu olan yoldan bahsetmekte, Mecnun aşkının kıssalarını soylemektedir
Bu aklın mahremi akılsızdan başkası değildir, dile de kulaktan başka muşteri yoktur
Bizim gamımızdan gunler, vakitsiz bir hale geldi; gunler yanışlarla yoldaş oldu
Gunler gectiyse, gecip gitsin; korkumuz yok Ey temizlikte naziri olmayan, hemen sen kal!
Balıktan başka her şey suya kandı, rızkı olmayana da gunler uzadı
Ham, pişkinin halinden anlamaz, oyle ise soz kısa kesilmelidir vesselam
Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor:
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın… herkes ağlayıp inledi
Ayrılıktan parca parca olmuş, kalb isterim ki, iştiyak derdini acayım
Aslında uzak duşen kişi, yine vuslat zamanını arar
Ben her cemiyette ağladım, inledim Fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de
Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse icimdeki sırları araştırmadı
Benim esrarım feryadımdan uzak değildir, ancak (her) gozde, kulakta o nur yok
Ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir, lakin canı gormek icin kimseye izin yok
Bu neyin sesi ateştir, hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
Aşk ateşidir ki neyin icine duşmuştur, aşk coşkunluğudur ki şarabın icine duşmuştur
Ney, dosttan ayrılan kişinin arkadaşı, haldaşıdır Onun perdeleri, perdelerimizi yırttı
Ney gibi hem bir zehir, hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemdem, hem bir muştak kim gordu?
Ney, kanla dolu olan yoldan bahsetmekte, Mecnun aşkının kıssalarını soylemektedir
Bu aklın mahremi akılsızdan başkası değildir, dile de kulaktan başka muşteri yoktur
Bizim gamımızdan gunler, vakitsiz bir hale geldi; gunler yanışlarla yoldaş oldu
Gunler gectiyse, gecip gitsin; korkumuz yok Ey temizlikte naziri olmayan, hemen sen kal!
Balıktan başka her şey suya kandı, rızkı olmayana da gunler uzadı
Ham, pişkinin halinden anlamaz, oyle ise soz kısa kesilmelidir vesselam