Messenger'da Görüntülü Görüşmeler Uçtan Uca Şifrelenecek

Sosyal medya platformlarında en çok aranan ama tartışmalı kararlarla en çok karşılaşılan husus hepimizin bildiği gibi gizlilik. Bu konuda bir hayli kötü bir şöhrete sahip olan Facebook, Messenger üzerinden yapılan sesli ve görüntülü görüşmelerin uçtan uca şifreleneceğini açıkladı. Bugün itibarıyla kullanıma giren özellik, beraberinde, kaybolan mesajlara yönelik birtakım kontroller de getiriyor.

Facebook Messenger üzerinden gönderilen metin mesajları 2016’dan beri uçtan uca şifrelenmekteydi ancak sesli ve görüntülü görüşmelerde bu özellik mevcut değildi. Şirket, bu özelliğin eklenmesinin ardındaki sebebin sesli ve görüntülü görüşmelere artan ilgi olduğunu söylüyor. Sosyal medya devi, Messenger’da kullanıcıların günde 150 milyondan fazla video görüşmesi yaptığını belirtti.

Artık kaybolan mesajların görüntülenme süresi belirlenebiliyor


Messenger güncelleme paketine dâhil edilen bir başka husus da metin mesajlarıyla ilgili. Messenger kullanıcıları artık gönderilen mesajların ne kadar sürede kaybolabileceğini seçebiliyor. Kullanıcılara verilen süre seçeneği 5 saniye ile 24 saat arasında değişiyor.

Tüm kullanıcılar için geçerli olacak olan uçtan uca şifreleme özelliği, eğer ayrı bir sohbet olarak oluşturulmuş ise grup sohbetlerinde de kullanılacak. Facebook bünyesinde bulunan Instagram’in de uçtan uca şifreleme desteğine kavuştuğunu belirtmekte fayda var.

Facebook, Arizona'da devasa bir veri merkezi inşa edecek


Facebook, ABD’nin Arizona eyaletinin Mesa bölgesinde yeni nesil veri merkezlerinden oluşan devasa bir kampüs kuracaklarını açıkladı. Kampüsün inşaatının ilk aşamasında veri merkezi 90 bin metre karelik bir alana inşa edilecekken projenin son aşamasında bu alan 278,7 bin metre kareye ulaşacak. Sosyal medya devi, bu veri merkezi projesine tam 800 milyon dolar yatıracak.

Facebook Altyapı Birimi Başkan Yardımcısı Rachel Peterson, Facebook’un proje için Mesa bölgesini seçmesinin nedeninin kaynaklara erişimin kolay olması ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretme imkanının mevcut olması olduğunu söylüyor. Bölge yetkilileri ise projenin kurak bölgeler için hayati önem arz eden su kaynaklarını aşırı derecede kullanacak olması nedeniyle projeye karşı çıkıyor.