Metin Topuz'a 8 yıl 9 ay hapis cezası

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile temaslı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz'le irtibatlı olduğu argüman edilen ve casusluk suçlaması yöneltilen ABD İstanbul Başkonsolosluk irtibat görevlisi Metin Topuz'a yargılandığı davada, 8 yıl 9 ay mahpus cezası verildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Metin Topuz getirilirken; avukatları ve yakınları da hazır bulundu. ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile birtakım konsolosluk yetkilileri de duruşmayı izledi. Duruşma salonuna maskesiz hiç kimse alınmazken, koronavirüs tedbirleri nedeniyle içeri sonlu sayıda izleyici alındı. Topuz'u getiren jandarma vazifelilerinin resmi kıyafetleri üzerine beyaz müdafaa kıyafetleri ve eldiven giydikleri görüldü.



Mahkeme Lideri, Çek Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Hükümran Bağış ve eski Bakan Zafer Çağlayan kabahatten ziyan gördüklerini belirterek davaya katılma talebinde bulunduğunu tutanağa geçti. Sanık avukatları, katılma taleplerinin reddini talep etti. İtalya'da yaşayan şahit Feyyaz Öztürk'ün dinlemesinden vazgeçen mahkeme heyeti, Bağış ve Çağlayan'ın katılma talebi ise "Kişisel bilgileri kaydetmek" ve "Gizliliğin ihlali" hataları istikametinden kabul etti.

'FETÖ ile hiçbir irtibatım olmadı'

Savcının 10 Mart'ta verdiği mütalaaya karşı son savunması sorulan sanık Metin Topuz, "Savcının mütalaası hatasız yere tutuklu kaldığım gerçeğini değiştirmese de benim için değerli. Kelamda şahit tabirleriyle bu kere de silahlı terör örgütü üyeliği ile cezalandırılmam isteniyor. Halbuki belgedeki evraklar ve şahit tabirleri suçsuzluğumu göstermiştir. FETÖ örgütünün hiçbir kurum ve kuruluşu ile hiçbir irtibatım olmamıştır. Bylock, Eagle, Kakao talk üzere programları kullanmadığım eksper raporlarıyla sabittir. Yabancı polis irtibat vazifelisi olmam nedeniyle amirlerimin talimatıyla Türk emniyet vazifelileri, jandarma ve gümrük görevlileriyle irtibatım olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden makam sahibi görevlilerin yasadışı faaliyette olup olmadıklarını bilmem mümkün değildir. DEA'daki (Drug Enforcement Administration-Uyuşturucu ile Çaba Dairesi) amirlerimin buyruğu olmadan hiçbir yurtdışı seyahate katılmam mümkün değildir. Zekeriya Öz (firari savcı) ile direkt doğruya hiçbir irtibatım tespit edilmemiştir. Tek başıma emniyetin hiçbir ünitesine çat kapı gidemeyiz. Bana verilen talimat üzerine randevu alırım" dedi.

Topuz, "Tamamen DEA'daki vazifem çerçevesinde amirlerinin talimatı ve nezaretinde cürmün önlenmesi hedefiyle yapıldığı o devirde 309 kolluk görevlisiyle binlerce görüşme yapılmıştır. Türk ve Amerikan emniyet üniteleriyle irtibatı sağlamak üzere misyonumu yerine getirirken kimlerin hain olacağını tespit etmem mümkün değildir. Biz muhatap makamına kim atanırsa onunla görüşürüz. Bunu seçme imkanımız yok. Yahut onun hatalarını inceleme bahtımız yok. Kelamda şahit anlatımların gerçek dışı ve hayali olduğu sabittir. Hiçbir hata islemedim. FETÖ ile hiçbir irtibatım yoktur. Bunlara ilişkin okulların kursların kapısından önünden bile geçmedim. Üzerime atılı mesnetsiz suçlamalar benim ve ailem için onur kırıcıdır. 990 gündür tutukluyum aileme ve özgürlüğüme kavuşmak istiyorum. Hakkındaki tüm kabahatlerden beraatımı isterim" dedi.



Sanık avukatlarının da savunmalarını yapmaları üzerine mahkeme, son kararını açıklamak üzereme duruşmaya orta verdi. Ortanın akabinde heyet, Topuz'a  8 yıl 9 ay mahpus cezası verildiğini açıkladı. 

Ne olmuştu? 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yabancı asıllı ve misyon vazifelilerinin, FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki yargısal darbe teşebbüsü ile 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ait davalarda yargılanan eski polis müdürleri, askerler ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatlarına ait soruşturma başlatmıştı.

Bu çalışma sonucunda ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu vazifelisi Metin Topuz, eski polis müdürleri ve eski savcı Öz ile irtibatının ortaya çıkması üzerine gözaltına alınmıştı.

Topuz, emniyetteki süreçlerinin akabinde 4 Ekim 2018'de İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince ''anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'', ''devletin gu?venlig?i yahut ic? yahut dıs? siyasal faydaları bakımından, nitelig?i prestijiyle bilinmeyen kalması gereken bilgileri, siyasal yahut askeri casusluk niyetiyle temin etmek'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' cürümlerinden tutuklanmıştı.

İddianamede Topuz'un, "Tu?rkiye Cumhuriyeti hu?ku?metini ortadan kaldırmaya yahut go?revini yapmasını engellemeye tes?ebbu?s" cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile "devletin bilinmeyen kalması gereken bilgilerini siyasal yahut askeri casusluk maksadıyla temin etme, hukuka muhalif olarak kis?isel bilgileri kaydetmek, dataları hukuka ters olarak verme yahut ele gec?irme ve gizlilig?in ihlali" hatalarından ise 20 yıldan 35 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması isteniyor.