iltasyazilim
FD Üye
28 Aralık Mevlana Haftası
Mevlana Haftası 28 Aralık tarihleri aralarında kutlanır Mevlana Haftasıyla ilgili şiir,kompozisyonlar, günün amaç ve önemine dair yazı ve dökümanları yazının devamında bulabilirsiniz
Hz Mevlana Hayatı ve Eserleri
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde bulunan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur
Mevlâna'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında Bilginlerin Sultanıünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur
Sultânü'lUlemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten terketmek zorunda kalmıştır Sultânü'lUlemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı
Sultânü'lUlemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır Mevlâna burada ufak yaşına karşın Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır
Sultânü'lUlemâ Nişâbur'dan Bağdat'a ve sonra Kûfe yolu ile Kâbe'ye hareket etti Hac farizasını yerine getirdikten sonradan dönüşte Şam'a uğradı Şam'dan daha sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldi Karaman'da Subaşı Dikte Musa'nın yaptırdıkları medreseye yerleşti
1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'lUlemâ ve ailesi burada 7 sene kaldı Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adında iki oğlu oldu Yıllar sonra Gevher Hatun' u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerra Hatun ile ikinci evliliğini yaptı Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlı iki oğlu ve Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi
Bu yıllarda Anadolu'nun büyük bir kısmı Selçuklu Devletinin egemenliği aşağı idi Konya ise bu devletin başşehri idi Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı Özetle Selçuklu Devleti en aydınlık devrini yaşıyordu ve devletin hükümdarı Alâeddin Keykubad idi Alâeddin Keykubad, Sultânü'lUlemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya ziyafet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi
Bahaeddin Veled, sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldi Sultan Alâeddin onu muhteşem bir törenle karşıladı ve ona ikametgâh olarak Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni görev etti
Sultânü'lUlemâ, 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti Mezar yeri olarak Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi seçildi Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'na bugünkü yerine defnedildi
Sultânü'lUlemâ ölünce talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu Medrese kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu
Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şemsi Tebrizî ile karşılaştı Mevlâna Şems'te mutlak kemâlin varlığınıcemalinde de Tanrı nurlarınıgörmüştü Ama beraberlikleri uzun sürmedi Şems bir anda öldü Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Şemsi Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalıştılar
Yaşamını Hamdım, piştim, yandımsözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı Ama Sadreddin Konevi fazla sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı Bunun üstüne Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı
Mevlâna vefat gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu O öldüğü süre sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü ya da gelin gecesi manasına gelen Şebi Arûsdiyordu ve dostlarına ölümünün ardındaki ahah, vahvah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir*
Mevlana Haftası 28 Aralık tarihleri aralarında kutlanır Mevlana Haftasıyla ilgili şiir,kompozisyonlar, günün amaç ve önemine dair yazı ve dökümanları yazının devamında bulabilirsiniz
Hz Mevlana Hayatı ve Eserleri
Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde bulunan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur
Mevlâna'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında Bilginlerin Sultanıünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur
Sultânü'lUlemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten terketmek zorunda kalmıştır Sultânü'lUlemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı
Sultânü'lUlemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır Mevlâna burada ufak yaşına karşın Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır
Sultânü'lUlemâ Nişâbur'dan Bağdat'a ve sonra Kûfe yolu ile Kâbe'ye hareket etti Hac farizasını yerine getirdikten sonradan dönüşte Şam'a uğradı Şam'dan daha sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Lârende'ye (Karaman) geldi Karaman'da Subaşı Dikte Musa'nın yaptırdıkları medreseye yerleşti
1222 yılında Karaman'a gelen Sultânü'lUlemâ ve ailesi burada 7 sene kaldı Mevlâna 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi Bu evlilikten Mevlâna'nın Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi adında iki oğlu oldu Yıllar sonra Gevher Hatun' u kaybeden Mevlâna bir çocuklu dul olan Kerra Hatun ile ikinci evliliğini yaptı Mevlâna'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlı iki oğlu ve Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi
Bu yıllarda Anadolu'nun büyük bir kısmı Selçuklu Devletinin egemenliği aşağı idi Konya ise bu devletin başşehri idi Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı Özetle Selçuklu Devleti en aydınlık devrini yaşıyordu ve devletin hükümdarı Alâeddin Keykubad idi Alâeddin Keykubad, Sultânü'lUlemâ Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya ziyafet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi
Bahaeddin Veled, sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldi Sultan Alâeddin onu muhteşem bir törenle karşıladı ve ona ikametgâh olarak Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni görev etti
Sultânü'lUlemâ, 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti Mezar yeri olarak Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi seçildi Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlâna Dergâhı'na bugünkü yerine defnedildi
Sultânü'lUlemâ ölünce talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar Mevlâna'yı babasının tek varisi olarak gördüler Gerçekten de Mevlâna büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu Medrese kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu
Mevlâna 15 Kasım 1244 yılında Şemsi Tebrizî ile karşılaştı Mevlâna Şems'te mutlak kemâlin varlığınıcemalinde de Tanrı nurlarınıgörmüştü Ama beraberlikleri uzun sürmedi Şems bir anda öldü Mevlâna Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi Daha sonraki yıllarda Selâhaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Şemsi Tebrizî'nin yerini doldurmaya çalıştılar
Yaşamını Hamdım, piştim, yandımsözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı Ama Sadreddin Konevi fazla sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı Bunun üstüne Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı
Mevlâna vefat gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu O öldüğü süre sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü ya da gelin gecesi manasına gelen Şebi Arûsdiyordu ve dostlarına ölümünün ardındaki ahah, vahvah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir*