iltasyazilim
FD Üye
2019 mevlana haftası
MEVLANA HAFTASI Aralık 2019
Her yıl olduğu gibi 2019 yılında da Mevlana Haftası 2 9 Aralık tarihleri arasında farklı alanlara yönlendirilmiş etkinliklerle kutlanacaktır
2019 yılında düzenlenecek olan 733 Mevlana Haftası'nda etkinlikler 9 öbür kategoride gerçekleşiyor Sema programlarından Konya Gizemli Müzik Festivali'ne, sergilerden konferanslara, panel ve film gösteriminden tiyatro oyununa dek geniş bir yelpazede aktiviteler düzenleniyor Hafta baştan başa Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün düzenlediği sema gösterisi yapılacak
Mevlana Celaleddini Rumi
İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren ve İslam düşünürlerinin düşünce sistemlerini, inanç akidelerini ruh, us ve sevgi üçgeni içinde sunan, insanlığa etik, din, ilim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan Mevlana Celaleddini Rumi, müstesna yüce bir varlık, ilahi bir ışık, manevi bir güneş, Muhammed Ali'nin bendesidir
Bugüne kadar gönüller tutuşturan ve bundan daha sonra da insanı etkilemeye devam edecek olan Veli, direk, pir, insanı kâmil, büyük şair gibi sıfatlarla isimlendirilen bu büyük insan hepimize ışıktır
Gönüller sultanı Hz Mevlana aşkın kemalidir; lakin yalnız aşkın mı? Hayır, O bütün güzelliklerin kemalidir, ilmin de hikmetin de, aklın da
O'nun insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj Aşk, Sevgi ve Birliktir
O, bir veli hüviyetiyle gönüller coşturmuş, bir pir, bir mürşit olarak insan kalbini saflaştırmış, bir data kaynağı olarak insan aklını nur ile yıkamış, fikir ve gönülleri kirden kurtarmış, gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin temsilcisi olmuştur
Onun içindir ancak hangi âlim Mevlana'yı tanısa yücelmektedir O'nun yoluna gönül koyan cümbür cemaat kemale, sevgiye, insanlığa, bilgeliğe, tutku ve yüksek ahlaka ulaşmaktadır
O, hiç bir şeyi inkâr etmez fakat her şeyi birler, bütünleştirir ve sevdirir O, kimseyi ayrı görmez Çünkü O, her şeyin Allah'ın zuhuru ve tecellisi olduğunu bilir ve bunu insan gönlüne ve insana hal olarak yansıtır
Mevlana aziz ve yüce bir üstad'dır kimsesiz bir sistemdir, bir hayat ve bir düzendir Ahlakı, ilmi, hikmeti, sevgisi, aklı, tavrı, idraki, davranışları ve he rşeyi ile yüceliği öğreten bir HAL ABİDESİ'dir Peygamberi zişan'ın gerçek temsilcisi, aşkın ve aklın en yüksek öğesi ve gerçeğidir
İnsan yaratılmışların en şereflisidirdüsturuyla her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hz Mevlana sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür
HZ MEVLANA'YA KADAR İNSAN
Hz Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü gövde içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür İnsan varlık ağacının meyvesidir Bir rubaisinde şöyle seslenir:
Suret suretsizlikten meydana geldi Varlık peteğini ören arıdır Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir Arı biziz, şekil ve çokluk yalnızca bizim imal ettiğimiz mumdur Şekil ve ceset bizden vücuda geldi Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil
Hz Mevlana varlığın özü, yani yaratıcı kudretle insanın özünü birleştirmiştir İnsanın haysiyet ve yükümlülüğü, zevki ve çilesi işte bu birlikten kaynaklanmaktadır Bu birlik insanı varlığın gayesi yapmıştır Varlık, anlamını insanla kazanır Becerikli eserini insanla seyreder, zira insan hakkın gözü ve aynasıdır
Hz Mevlana şöyle seslenir:
Sen cihanın hazinesisin, âlem bir yarım arpaya değmez Sen cihanın temelisin, evren senin yüzünden taptazedir Diyelim ki âlemi meşale ve ışık kaplamış; çakmaksız ve taşsız olduktan daha sonra o, iğreti bir rüzgârdan diğer nedir?
Ulu Hüdavendigar Mümin müminin aynasıdırhadisini açıklarken şöyle konuşur:
Tanrı'nın adlarından biri de elmümin'dir İman eden kula da mümin denir Mümin müminin aynasıdır çağrıda bulunmak, Tanrı onda, o aynada tecelli etti demektirO halde Hakk'ı insanda bakmak gerekir Bunu yapmayan, görmesini bilmiyor demektir
Tekrar Mevlana şöyle seslenir:
Murat sensin Neden oraya buraya koşuyorsun? O, sen demektir Fakat sen, sakın ben deme, hep sen diye söyle Göz doğru görürse, sen O olursun O da sen olur
Ey Tanrı kitabının örneği insanoğlu! Ey şahlık güzelliğinin aynası mutlu varlık Her şey sensin Âlemde ne varsa senden dışarı yok Sen ne ararsan kendinde ara, çünkü her varlık sende
İnsanın bu şerefi ücretsiz değildir Bu şerefin beraberinde getirdiği yükümlülük ve ıstırap da büyüktür İnsanın şerefi gibi, sorumluluğu ve ıstırabı da varlığın en büyük sorumluluk ve ıstırabıdır Mevlana'nın kavgası eşyaya boyun eğen insanı, eşyayı boyun eğdiren bir becerikli benlik haline getirmek içindir
İnsan, ne olduğunu anlayışlı olmak için nereden geldiğini bilmek zorundadır Mevlana'ya kadar böyle bir anlama Yaratıcı kudretten koptuğunun bilincinde olan insanın nasibidir
Tanrı, ululuk sırlarını insanda belirtmiştir İnsanın önünde canla, gönülle, bedenle gerçekte bir secde ettin mi ne yana dönersen orası gönlüne Kabe olur
Mevlana yeniden bir beytinde:
Bedenin her zerresinden bir feryat duy, bir inilti işit; çünkü sen büyük bir şehirsin; olur ya de bir şehir halkı değil, binlerce şehirsin sen Her şey sensin; her şeyden öte ne varsa o da sensin; O da senden ibaret
İnsan geçirdiği bu değin maceraya rağmen kendi değerinin hemen şimdi farkında olan değildir Kendisini kuşatan dünyanın nice tufanına tanık olmasına karşın kendi içinde sakladığı tufanların demin idrakine varamamıştır
Âdemoğlu dediğin, dünya sandığına konmuş bir aslandır Sandık kapanmış, kilitlenmiştir O da kendisini bitkin ve halsiz göstermektedir Lakin günün birinde bir coştu, bir kükredi de sandığı kırıp parçaladı mı nelere gücü yettiğini, ne işler edeceğini o vakit görürsün
“İnsanların taş yüreklerinde öylesine bir ateş vardır oysa perdeyi kökünden yakar Perde yandı mı, insan Hızır hikâyelerini de en ince ayrıntısına kadar anlar O eski aşktan gönlün içinde her tarafta şekiller meydana kazanç Ve tekrar şöyle seslenir ulu Mevlana:
“Sen ya Tanrı nurusun veya Tanrısın; onun mazharısın Şu dönen göğü Tanrı'ya değer görme, yıldızlarla ayda irade, bir bağımsızlık var sanma Güneşlerin güneşi sensin Şu gök kubbede dönüp duran güneş başı tabi bir topal eşek gibidir
Din, dil, halk müziği ayırmayan, her şeyi ve herkesi Tanrı ’nın bir parçası olarak görebilen ulu Mevlana ’nın kadını bu düşüncenin dışında tutmadığını anlatmaya her hâlükarda lüzum yoktur Her zerrenin Tanrı ’nın birer parçası olduğunu bildiren bu büyük insanın cinsiyet ayrımı yapabileceğini dikkate almak fakat cahilliktir O ’na tarafindan Tanrı katında cinsiyet yoktur Dolayısıyla maddesel âlemde de cinsiyet ayrımının getirdiği tavır farklılıkları olmamalıdır
Hz Mevlana aşkla, müzikle, sema ve şiirle beslenip artan bu dinler üstü yolda kadına da büyük bir ağırlık vermiş, her konuda olduğu gibi bu konuda da çağın ötesinde düşünmüş ve uygulamıştır Kadını hayatın öteki parçaları gibi, olur ya de daha pozitif önemsemiştir Onları hayatın içine çekmeye çalışmış ve devrin şartlarına aldırmadan, hiç çekinmeden insanlığın kadınla birlikte var olduğu mesajını tüm âleme vermiştir *
MEVLANA HAFTASI Aralık 2019
Her yıl olduğu gibi 2019 yılında da Mevlana Haftası 2 9 Aralık tarihleri arasında farklı alanlara yönlendirilmiş etkinliklerle kutlanacaktır
2019 yılında düzenlenecek olan 733 Mevlana Haftası'nda etkinlikler 9 öbür kategoride gerçekleşiyor Sema programlarından Konya Gizemli Müzik Festivali'ne, sergilerden konferanslara, panel ve film gösteriminden tiyatro oyununa dek geniş bir yelpazede aktiviteler düzenleniyor Hafta baştan başa Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün düzenlediği sema gösterisi yapılacak
Mevlana Celaleddini Rumi
İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren ve İslam düşünürlerinin düşünce sistemlerini, inanç akidelerini ruh, us ve sevgi üçgeni içinde sunan, insanlığa etik, din, ilim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan Mevlana Celaleddini Rumi, müstesna yüce bir varlık, ilahi bir ışık, manevi bir güneş, Muhammed Ali'nin bendesidir
Bugüne kadar gönüller tutuşturan ve bundan daha sonra da insanı etkilemeye devam edecek olan Veli, direk, pir, insanı kâmil, büyük şair gibi sıfatlarla isimlendirilen bu büyük insan hepimize ışıktır
Gönüller sultanı Hz Mevlana aşkın kemalidir; lakin yalnız aşkın mı? Hayır, O bütün güzelliklerin kemalidir, ilmin de hikmetin de, aklın da
O'nun insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj Aşk, Sevgi ve Birliktir
O, bir veli hüviyetiyle gönüller coşturmuş, bir pir, bir mürşit olarak insan kalbini saflaştırmış, bir data kaynağı olarak insan aklını nur ile yıkamış, fikir ve gönülleri kirden kurtarmış, gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin temsilcisi olmuştur
Onun içindir ancak hangi âlim Mevlana'yı tanısa yücelmektedir O'nun yoluna gönül koyan cümbür cemaat kemale, sevgiye, insanlığa, bilgeliğe, tutku ve yüksek ahlaka ulaşmaktadır
O, hiç bir şeyi inkâr etmez fakat her şeyi birler, bütünleştirir ve sevdirir O, kimseyi ayrı görmez Çünkü O, her şeyin Allah'ın zuhuru ve tecellisi olduğunu bilir ve bunu insan gönlüne ve insana hal olarak yansıtır
Mevlana aziz ve yüce bir üstad'dır kimsesiz bir sistemdir, bir hayat ve bir düzendir Ahlakı, ilmi, hikmeti, sevgisi, aklı, tavrı, idraki, davranışları ve he rşeyi ile yüceliği öğreten bir HAL ABİDESİ'dir Peygamberi zişan'ın gerçek temsilcisi, aşkın ve aklın en yüksek öğesi ve gerçeğidir
İnsan yaratılmışların en şereflisidirdüsturuyla her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hz Mevlana sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür
HZ MEVLANA'YA KADAR İNSAN
Hz Mevlana'da insan, ölümlü ile ölümsüzü, iyi ile kötüyü, ilahi ile beşeri benliğinde toplayan bir birleştiricidir İnsan ölümsüzlüğün, ölümlü gövde içinde tekamül seyrini yaşamak için bu alemdeki görünümüdür İnsan varlık ağacının meyvesidir Bir rubaisinde şöyle seslenir:
Suret suretsizlikten meydana geldi Varlık peteğini ören arıdır Arıyı vücuda getiren, mum ve petek değildir Arı biziz, şekil ve çokluk yalnızca bizim imal ettiğimiz mumdur Şekil ve ceset bizden vücuda geldi Biz onlardan değil; şarap bizden sarhoş oldu, biz şaraptan değil
Hz Mevlana varlığın özü, yani yaratıcı kudretle insanın özünü birleştirmiştir İnsanın haysiyet ve yükümlülüğü, zevki ve çilesi işte bu birlikten kaynaklanmaktadır Bu birlik insanı varlığın gayesi yapmıştır Varlık, anlamını insanla kazanır Becerikli eserini insanla seyreder, zira insan hakkın gözü ve aynasıdır
Hz Mevlana şöyle seslenir:
Sen cihanın hazinesisin, âlem bir yarım arpaya değmez Sen cihanın temelisin, evren senin yüzünden taptazedir Diyelim ki âlemi meşale ve ışık kaplamış; çakmaksız ve taşsız olduktan daha sonra o, iğreti bir rüzgârdan diğer nedir?
Ulu Hüdavendigar Mümin müminin aynasıdırhadisini açıklarken şöyle konuşur:
Tanrı'nın adlarından biri de elmümin'dir İman eden kula da mümin denir Mümin müminin aynasıdır çağrıda bulunmak, Tanrı onda, o aynada tecelli etti demektirO halde Hakk'ı insanda bakmak gerekir Bunu yapmayan, görmesini bilmiyor demektir
Tekrar Mevlana şöyle seslenir:
Murat sensin Neden oraya buraya koşuyorsun? O, sen demektir Fakat sen, sakın ben deme, hep sen diye söyle Göz doğru görürse, sen O olursun O da sen olur
Ey Tanrı kitabının örneği insanoğlu! Ey şahlık güzelliğinin aynası mutlu varlık Her şey sensin Âlemde ne varsa senden dışarı yok Sen ne ararsan kendinde ara, çünkü her varlık sende
İnsanın bu şerefi ücretsiz değildir Bu şerefin beraberinde getirdiği yükümlülük ve ıstırap da büyüktür İnsanın şerefi gibi, sorumluluğu ve ıstırabı da varlığın en büyük sorumluluk ve ıstırabıdır Mevlana'nın kavgası eşyaya boyun eğen insanı, eşyayı boyun eğdiren bir becerikli benlik haline getirmek içindir
İnsan, ne olduğunu anlayışlı olmak için nereden geldiğini bilmek zorundadır Mevlana'ya kadar böyle bir anlama Yaratıcı kudretten koptuğunun bilincinde olan insanın nasibidir
Tanrı, ululuk sırlarını insanda belirtmiştir İnsanın önünde canla, gönülle, bedenle gerçekte bir secde ettin mi ne yana dönersen orası gönlüne Kabe olur
Mevlana yeniden bir beytinde:
Bedenin her zerresinden bir feryat duy, bir inilti işit; çünkü sen büyük bir şehirsin; olur ya de bir şehir halkı değil, binlerce şehirsin sen Her şey sensin; her şeyden öte ne varsa o da sensin; O da senden ibaret
İnsan geçirdiği bu değin maceraya rağmen kendi değerinin hemen şimdi farkında olan değildir Kendisini kuşatan dünyanın nice tufanına tanık olmasına karşın kendi içinde sakladığı tufanların demin idrakine varamamıştır
Âdemoğlu dediğin, dünya sandığına konmuş bir aslandır Sandık kapanmış, kilitlenmiştir O da kendisini bitkin ve halsiz göstermektedir Lakin günün birinde bir coştu, bir kükredi de sandığı kırıp parçaladı mı nelere gücü yettiğini, ne işler edeceğini o vakit görürsün
“İnsanların taş yüreklerinde öylesine bir ateş vardır oysa perdeyi kökünden yakar Perde yandı mı, insan Hızır hikâyelerini de en ince ayrıntısına kadar anlar O eski aşktan gönlün içinde her tarafta şekiller meydana kazanç Ve tekrar şöyle seslenir ulu Mevlana:
“Sen ya Tanrı nurusun veya Tanrısın; onun mazharısın Şu dönen göğü Tanrı'ya değer görme, yıldızlarla ayda irade, bir bağımsızlık var sanma Güneşlerin güneşi sensin Şu gök kubbede dönüp duran güneş başı tabi bir topal eşek gibidir
Din, dil, halk müziği ayırmayan, her şeyi ve herkesi Tanrı ’nın bir parçası olarak görebilen ulu Mevlana ’nın kadını bu düşüncenin dışında tutmadığını anlatmaya her hâlükarda lüzum yoktur Her zerrenin Tanrı ’nın birer parçası olduğunu bildiren bu büyük insanın cinsiyet ayrımı yapabileceğini dikkate almak fakat cahilliktir O ’na tarafindan Tanrı katında cinsiyet yoktur Dolayısıyla maddesel âlemde de cinsiyet ayrımının getirdiği tavır farklılıkları olmamalıdır
Hz Mevlana aşkla, müzikle, sema ve şiirle beslenip artan bu dinler üstü yolda kadına da büyük bir ağırlık vermiş, her konuda olduğu gibi bu konuda da çağın ötesinde düşünmüş ve uygulamıştır Kadını hayatın öteki parçaları gibi, olur ya de daha pozitif önemsemiştir Onları hayatın içine çekmeye çalışmış ve devrin şartlarına aldırmadan, hiç çekinmeden insanlığın kadınla birlikte var olduğu mesajını tüm âleme vermiştir *