Mesnevi'den fabllar,falb nedir,mevlana fabları hakkında bilgi,falb ornekleri,fabllar mevlana
imagesmevlananinfabllari5add09d9aa03a
FABL
İnsan dışındaki bitki, hayvan gibi canlı varlıklara ve eşya gibi cansız varlıklara insan kişiliği vererek ve konuşturarak, acık ve etkili bir bicimde soylenmesinde sakınca gorulen bir duşunceyi gizleyerek; kişileri eleştirmek ya da insanlara ders vermek icin yazılan kısa, genellikle manzum(bazen mensur) hikayelere denir
Fablsozcuğunun kokeni Latince hikayemanasına gelen fabıla'dır Fakat bu sozcuk zamanla bir ahlak ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikaye turunun adı olmuştur
Mevlana’nın Mesnevi’sinde fabl ozellikleri gosteren hikayeler de vardır
Uc Balığın Hikayesi
Denilir ki; insanlar uc (turlu)dur: Biri dirayetli, biri daha dirayetli, biri de aciz Dirayetli olanlardan
biri o kimsedir ki başına bir iş gelince telaşa duşmez, korkusundan kalbi fırlamaz, ondan cıkış
yolunu (temin edeceğini) umduğu hile ve caresini bulmaktan geri kalmaz Bundan daha dirayetli
olan onceden davranan ve hazırlık sahibi olan kimsedir, oyle ki musibetle karşılaşacağını
vukuundan once bilir, onu gerektiği kadar buyutur, caresini arayıp bulur; sanki musibet kendisine
gelmiş gibi; boylece hastalığı ona mubtela olmadan once kokunden kazır, hadiseyi vukuundan
once defeder Acize gelince, o tereddud, temenni ve oyalanma icinde olur, nihayet helake maruz
kalır Bunun misallerinden biri uc balık hikayesidir
Arslan :
O nasıldı?
Naklederler ki icinde uc balık yaşayan bir gol varmış: Biri akıllı, biri daha akıllı, biri de aciz
Bu nerde ise kimsenin yaklaşamayacağı yuksek bir yerde imiş, yakınında da akan bir nehir
varmış Oyle tesaduf etti ki o nehrin yanından iki avcı gecmiş, aralarında ağlarıyla gole donup
icindeki balıkları avlamak uzere sozleşmişler, balıklar da onların soylediklerini işitmiş Balıkların
en akıllısı avcıların sozlerini işitince işkillenmiş, korkmuş ve hicbir tarafa gitmeden (bakmadan)
suyun nehirden gole girdiği yerden cıkıp gitmiş Akıllı balık, avcılar gelinceye kadar yerinde
kalmış, onları gorup de ne yapmak istediklerini anlayınca suyun girdiği yerden cıkmak uzere
gitmiş, bir de ne gorsun, avcılar orayı kapamış Bu vaziyette kendi kendine şoyle demiş: «İhmal
ettim, işte ihmalin neticesi budur Acaba bu halden kurtulmanın caresi nedir? Gerci acele ve
telaş tedbirinin faide verdiği pek azdır, fakat akıllı kimse duşuncenin getireceği faydalardan umid
kesmez, hicbir halde me'yus olmaz, duşunmeyi ve gayret sarfetmeyi elden bırakmaz Sonra balık
olmuş gibi gorunerek suyun uzerine cıkmış, bazan sırtı uzerine, bazan karnı uzerine donmuş
Avcılar onu alarak nehirle gol arasındaki yere koymuşlar Balık nehre atlıyarak kurtulmuş Aciz
ve ahmak balığa gelince şuraya gitmiş, buraya gitmiş, nihayet avlanmış
Uc Balığın Halleri ve Sonları
• A inatcı! Bu, icinde uc balık bulunan golcuğun hikayesine benzer Kelile'de okumuşsundur
ama o kabuktan ibarettir, bu anlatışımızsa canın ta icidir
• Birkac balık avcısı, bir golun yanından gectiler ve orada balıkları gorduler
• Balıkcılar, ağ getirmek icin koştular Balıkların akılları başlarında idi, işi anladılar
• İclerinden akıllı olanı yolu tuttu, o guc, zor aşılır yolu ister istemez aştı
• Kendi kendine dedi ki: Bunlarla danışmayayım; muhakkak ki bunlar, gucumu kuvvetimi
gevşetirler, beni zayıf duşururler
• Bunların boğazlarına duşkun olmaları, yem yiyecek sevgisi, tembellikleri, bilgisizlikleri bana
da sirayet eder
• Danışacaksan bir diri ile danış ki, seni de diriltsin; ama boyle bir diri nerede?
• O akıllı balık kendi kendine dedi ki: Arkadaşlara danışmadan, onların fikirlerini almadan,
denize bir yol bulayım
• O cekingen balık, goğsunu ayak edindi de, o tehlikeli duraktan nUr denizine kadar gitti****
• Ardına kopek duşmuş olan ceylan gibi O ceylan, can korkusundan bedeninde tek bir damar,
birazcık guc kaldıkca koşar durur
• O balık, golden yuzdu gitti Uzak bir yola, geniş bir yola duştu, denizin yolunu tuttu
• Cok zahmetler cekti fakat, sonunda eminlik yurduna, selamet diyarına kavuştu
• Kendini ucsuz bucaksız denize attı O, oyle bir denizdi ki, onun kenar ve kıyısını bu gozle
gormeye imkan yoktu
• Derken, balıkcılar ağı getirdiler Yarım akıllı balık bunu gordu, ağzının tadı kactı
• Eyvah!dedi Ben fırsatı kacırdım; nasıl oldu da akıllı arkadaşa yoldaş olmadım!
• O, ansızın gierdi, ama o gidince benim de hızla ardına duşup gitmem gerekirdi
• O iyi arkadaş denize kavuştu, gamdan kurtuldu; bense, oyle iyi bir dostu kaybettim!
• Ama, şu anda onu duşunmeyi bırakayım da, kendi kendime bir care bulayım Ben, şimdi
kendimi olu gostereyim!
• Suyun ustune cıkayım; karnımı yukarı dondurup sırtımı suya cevireyim de oyle durayım!
• Su ustunde saman copu nasıl akar giderse, ben de oyle akıp gideyim; yuzme bilen balık gibi
yuzmeyeyim!
• Kendimi olmuş gostererek suya bırakıvereyim; olumden once olmek, azaptan emin olmaktır!
• Balık dediği gibi yaptı; sanki olmuş gibi karnını yukarıya cevirdi Su, onu bazan aşağıya alıyordu,
bazan da yukarıya atıyordu
• Tutmak isteyenlerin hepsi de hayıflanıyorlardı; Yazık!diyorlardı En iyi balık olmuş!
• Onların hayıflarını duyan balık ise seviniyor; Oyunum işe yaradı; kılıctan kurtuldum!diyordu
• Usta bir balıkcı onu tuttu; Tuh, yazıklar olsun; olmuş!diye onu yere itti
• Balık; sıcraya sıcraya gitti, gizlice kendini suya attı O ahmak balıkcı ise, orada bocalayıp
duruyordu
• O aptal balık, canını kurtarabilmek icin sağa sola sıcrıyordu
• Derken, balıkcılar ağ attılar; balık ağ icinde kaldı Boylece ahmaklık, onu ateşin ustune attı
• Ateş ustunde, bir tavanın icinde ahmaklığı yuzunden yanmaya, kızarmaya mecbur oldu Allah'a
ve O'nun peygamberlerinin getirdiği dine inanmayanlar da, ahmaklıklarından, cehennemde boyle
olacaklardır!
• O, yakıp kavuran ateşin harareti ile yanıp yakılırken akıl ona; Sana bir haberci ve halden
korkutucu gelmedi mi?diyordu
• Ahmak balık; o işkencenin, o belanın icinde, ahirette kafirlerin diyecekleri gibi, Evet, geldi!
diyordu
• Yine o balık diyordu ki: Bu boyun kıran mihnetten, bu işkenceden, yani tava icinde kızarmak
azabından kurtulsam,
• Denizden başka bir yeri yurt edinmem; golde, golcukte yurt tutmam!
• Ucsuz bucaksız olan nUr denizini ararım, esenliğe ulaşırım; orada ebedi olarak sağlıkla,
selametle omur surerim
Mesnevi Hikayeleri11, 376377)
imagesmevlananinfabllari5add09d9aa03a
FABL
İnsan dışındaki bitki, hayvan gibi canlı varlıklara ve eşya gibi cansız varlıklara insan kişiliği vererek ve konuşturarak, acık ve etkili bir bicimde soylenmesinde sakınca gorulen bir duşunceyi gizleyerek; kişileri eleştirmek ya da insanlara ders vermek icin yazılan kısa, genellikle manzum(bazen mensur) hikayelere denir
Fablsozcuğunun kokeni Latince hikayemanasına gelen fabıla'dır Fakat bu sozcuk zamanla bir ahlak ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikaye turunun adı olmuştur
Mevlana’nın Mesnevi’sinde fabl ozellikleri gosteren hikayeler de vardır
Uc Balığın Hikayesi
Denilir ki; insanlar uc (turlu)dur: Biri dirayetli, biri daha dirayetli, biri de aciz Dirayetli olanlardan
biri o kimsedir ki başına bir iş gelince telaşa duşmez, korkusundan kalbi fırlamaz, ondan cıkış
yolunu (temin edeceğini) umduğu hile ve caresini bulmaktan geri kalmaz Bundan daha dirayetli
olan onceden davranan ve hazırlık sahibi olan kimsedir, oyle ki musibetle karşılaşacağını
vukuundan once bilir, onu gerektiği kadar buyutur, caresini arayıp bulur; sanki musibet kendisine
gelmiş gibi; boylece hastalığı ona mubtela olmadan once kokunden kazır, hadiseyi vukuundan
once defeder Acize gelince, o tereddud, temenni ve oyalanma icinde olur, nihayet helake maruz
kalır Bunun misallerinden biri uc balık hikayesidir
Arslan :
O nasıldı?
Naklederler ki icinde uc balık yaşayan bir gol varmış: Biri akıllı, biri daha akıllı, biri de aciz
Bu nerde ise kimsenin yaklaşamayacağı yuksek bir yerde imiş, yakınında da akan bir nehir
varmış Oyle tesaduf etti ki o nehrin yanından iki avcı gecmiş, aralarında ağlarıyla gole donup
icindeki balıkları avlamak uzere sozleşmişler, balıklar da onların soylediklerini işitmiş Balıkların
en akıllısı avcıların sozlerini işitince işkillenmiş, korkmuş ve hicbir tarafa gitmeden (bakmadan)
suyun nehirden gole girdiği yerden cıkıp gitmiş Akıllı balık, avcılar gelinceye kadar yerinde
kalmış, onları gorup de ne yapmak istediklerini anlayınca suyun girdiği yerden cıkmak uzere
gitmiş, bir de ne gorsun, avcılar orayı kapamış Bu vaziyette kendi kendine şoyle demiş: «İhmal
ettim, işte ihmalin neticesi budur Acaba bu halden kurtulmanın caresi nedir? Gerci acele ve
telaş tedbirinin faide verdiği pek azdır, fakat akıllı kimse duşuncenin getireceği faydalardan umid
kesmez, hicbir halde me'yus olmaz, duşunmeyi ve gayret sarfetmeyi elden bırakmaz Sonra balık
olmuş gibi gorunerek suyun uzerine cıkmış, bazan sırtı uzerine, bazan karnı uzerine donmuş
Avcılar onu alarak nehirle gol arasındaki yere koymuşlar Balık nehre atlıyarak kurtulmuş Aciz
ve ahmak balığa gelince şuraya gitmiş, buraya gitmiş, nihayet avlanmış
Uc Balığın Halleri ve Sonları
• A inatcı! Bu, icinde uc balık bulunan golcuğun hikayesine benzer Kelile'de okumuşsundur
ama o kabuktan ibarettir, bu anlatışımızsa canın ta icidir
• Birkac balık avcısı, bir golun yanından gectiler ve orada balıkları gorduler
• Balıkcılar, ağ getirmek icin koştular Balıkların akılları başlarında idi, işi anladılar
• İclerinden akıllı olanı yolu tuttu, o guc, zor aşılır yolu ister istemez aştı
• Kendi kendine dedi ki: Bunlarla danışmayayım; muhakkak ki bunlar, gucumu kuvvetimi
gevşetirler, beni zayıf duşururler
• Bunların boğazlarına duşkun olmaları, yem yiyecek sevgisi, tembellikleri, bilgisizlikleri bana
da sirayet eder
• Danışacaksan bir diri ile danış ki, seni de diriltsin; ama boyle bir diri nerede?
• O akıllı balık kendi kendine dedi ki: Arkadaşlara danışmadan, onların fikirlerini almadan,
denize bir yol bulayım
• O cekingen balık, goğsunu ayak edindi de, o tehlikeli duraktan nUr denizine kadar gitti****
• Ardına kopek duşmuş olan ceylan gibi O ceylan, can korkusundan bedeninde tek bir damar,
birazcık guc kaldıkca koşar durur
• O balık, golden yuzdu gitti Uzak bir yola, geniş bir yola duştu, denizin yolunu tuttu
• Cok zahmetler cekti fakat, sonunda eminlik yurduna, selamet diyarına kavuştu
• Kendini ucsuz bucaksız denize attı O, oyle bir denizdi ki, onun kenar ve kıyısını bu gozle
gormeye imkan yoktu
• Derken, balıkcılar ağı getirdiler Yarım akıllı balık bunu gordu, ağzının tadı kactı
• Eyvah!dedi Ben fırsatı kacırdım; nasıl oldu da akıllı arkadaşa yoldaş olmadım!
• O, ansızın gierdi, ama o gidince benim de hızla ardına duşup gitmem gerekirdi
• O iyi arkadaş denize kavuştu, gamdan kurtuldu; bense, oyle iyi bir dostu kaybettim!
• Ama, şu anda onu duşunmeyi bırakayım da, kendi kendime bir care bulayım Ben, şimdi
kendimi olu gostereyim!
• Suyun ustune cıkayım; karnımı yukarı dondurup sırtımı suya cevireyim de oyle durayım!
• Su ustunde saman copu nasıl akar giderse, ben de oyle akıp gideyim; yuzme bilen balık gibi
yuzmeyeyim!
• Kendimi olmuş gostererek suya bırakıvereyim; olumden once olmek, azaptan emin olmaktır!
• Balık dediği gibi yaptı; sanki olmuş gibi karnını yukarıya cevirdi Su, onu bazan aşağıya alıyordu,
bazan da yukarıya atıyordu
• Tutmak isteyenlerin hepsi de hayıflanıyorlardı; Yazık!diyorlardı En iyi balık olmuş!
• Onların hayıflarını duyan balık ise seviniyor; Oyunum işe yaradı; kılıctan kurtuldum!diyordu
• Usta bir balıkcı onu tuttu; Tuh, yazıklar olsun; olmuş!diye onu yere itti
• Balık; sıcraya sıcraya gitti, gizlice kendini suya attı O ahmak balıkcı ise, orada bocalayıp
duruyordu
• O aptal balık, canını kurtarabilmek icin sağa sola sıcrıyordu
• Derken, balıkcılar ağ attılar; balık ağ icinde kaldı Boylece ahmaklık, onu ateşin ustune attı
• Ateş ustunde, bir tavanın icinde ahmaklığı yuzunden yanmaya, kızarmaya mecbur oldu Allah'a
ve O'nun peygamberlerinin getirdiği dine inanmayanlar da, ahmaklıklarından, cehennemde boyle
olacaklardır!
• O, yakıp kavuran ateşin harareti ile yanıp yakılırken akıl ona; Sana bir haberci ve halden
korkutucu gelmedi mi?diyordu
• Ahmak balık; o işkencenin, o belanın icinde, ahirette kafirlerin diyecekleri gibi, Evet, geldi!
diyordu
• Yine o balık diyordu ki: Bu boyun kıran mihnetten, bu işkenceden, yani tava icinde kızarmak
azabından kurtulsam,
• Denizden başka bir yeri yurt edinmem; golde, golcukte yurt tutmam!
• Ucsuz bucaksız olan nUr denizini ararım, esenliğe ulaşırım; orada ebedi olarak sağlıkla,
selametle omur surerim
Mesnevi Hikayeleri11, 376377)