Mevlana Celaleddin Rumi'nin Kabak Hikayesi
Bir Hanımefendi, Bir Hizmetci ve Bir Eşek İhtirasın acı sonucları
Bir halayık (hizmetci) şehvetin cokluğundan, hırsının fazlalığından bir eşeği kendisine alıştırmıştı O eşek, kendisine yakınlaşmayı adet edinmiş, insana yakın olmayı oğrenmişti
O hilebaz halayığın bir kabağı vardı Eşek kendisine olculu yaklaşsın diye kabağı, eşeğin aletine takardı Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi yapmaktaydı Cunku, eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parcalanırdı, damarları da Eşek boyuna zayıflayıp durmaktaydı Eşeğin sahibi olan kadın da neden bu eşek boyle zayıflıyor, neden boyle kıl gibi inceliyor deyip dururdu Fakat işin ne olduğunu anlamakta acizdi Nalbantlara illeti nedir, neden zayıflamakta diye gosterdiyse de,
Onda hicbir illet gorunmedi, kimse bunun ic yuzunu haber veremedi Kadın bu işin aslını adamakıllı araştırmaya başladı Her an eşeğin haline dikkat etmekte, neden boyle zayıfladığını bulmaya calışmaktaydı İnsanın adamakıllı calışmaya kul olması gerekir Cunku her şeyi iyice arayan nihayet bulur Eşeğin haline dikkat edip dururken bir de ne gorsun? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu? Bunu kapının yarığından gordu bu hale pek şaştı
Eşek, erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun gibi halayığa yakınlaşmış, işini becermekteydi Kadın hasede duştu Dedi ki, bu eşek, benim eşeğim, nasıl olur bu iş? Bu işin bana olması lazım ben işe daha ehlim Eşek işi oğrenmiş, alışmış Adeta sofra yayılmış, mum da yanmış Gormemezlikten gelip ahırın kapısını vurdu A kız ne vakte dek ahırı supurup duracaksın? dedi Bu sozu işi gizlemek icin soyluyor, ben geldim kapıyı ac diyordu
Sustu, halayığa hicbir şey soylemedi Bu işe tamah ettiği icin işi gizledi Halayık butun fesat aletlerini gizleyip kapıyı actı Yuzunu ekşitip gozlerini yaşartarak dudaklarını oynatmaya başladı, guya orucluyum demek istiyordu Eline sapı yıpranmış bir supurge aldı, develerin yatması icin ahırı supuruyor gorundu Elinde supurge kapıyı acınca kadın, dudak altından seni usta seni, dedi
Yuzunu ekşittin, eline supurgeyi aldın, iyi Fakat yemeden icmeden kesilmiş eşeğin hali ne? İşi yarıda kalmış, ofkeli, aleti oynayıp durmada Gozleri kapıda seni beklemede Bunu dudağı altından soyledi, halayıktan gizledi Onu sucsuz gibi ululayıp, Dedi ki: Tez carşafını başına al Filan eve git benden selam soyle Şunu soyle, boyle yap, şoyle et Neyse ben kadınların masallarını kısa kesiyorum
Maksat neyse sen onun hulasasını al O işi gormezlikten gelen kadın onu yola vurunca, Zaten şehvetten sarhoş olmuştu, hemen kapıyı kapadı, oh dedi Yalnız kaldım, bağıra, bağıra şukredeyim Artık erkeklerin gah tam, gah yarım yamalak yakınlaşmasından kurtuldum Kadının kecileri, sanki bini bulmuştu, oyle neşelendi Eşeğin şehvet ateşiyle kararsız bir hale duştu Hatta ne kecisi? O yakınlaşma kadını keci haline getirdi Ahmağı keci haline getirmeye, hor hakir bir hale sokmaya şaşılmaz ki!
Şehvet isteği, gonlu sağır ve kor yaptı mı eşeği bile Yusuf gibi nurdan meydana gelmiş bir ateş parcası gosterir Nice ateşten sarhoş olmuşlar vardır ki ateş ararlar, kendilerini de mutlak nur sanırlar Yalnız Tanrı kulu boyle değildir yahut da Tanrı birisini ceker cevirir de yola getirir, yaprağı dondurur bu da başka! Boyle olan o ateş hayali bilir, o hayalin yolda eğreti olduğunu anlar Hırs cirkinleri guzel gosterir Yol afetleri icinde şehvetten beteri yoktur
Şehvet yuz binlerce iyi adı kotuye cıkarmıştır Yuz binlerce akıllı, fikirli adamı şaşkın bir hale getirmiştir Bir eşeği bile Mısır Yusuf’u gibi guzel gosterdikten sonra o cıfıt, bir Yusuf’u nasıl gosterir? Pisliği afsunu ile sana bal gostermede, iş inada bindi mi balı nasıl gosterir? Bir duşun artık Şehvet yemeden olur, az ye Yahut bir kadın nikahla da kotulukten kac Yedin ictin mi şehvet, seni harama ceker Ele gireni elbet harcetmek gerektir
Şu halde nikah Lahavle okumaya benzer Oku, yani bir kadın nikahla da şehvet, seni belaya duşurmesin Madem ki, yemeye icmeye hırsın var, cabuk bir kadın al evlen Yoksa bil ki kedi gelir yağlı kuyruğu kapar Sıcrayan eşeğin sırtına taş yuku vur, o kacmadan, sıcramadan once sırtına yuku yukle Ateşin ne yaptığını bilmezsin, savul oradan Bu ceşit bilginle ateşin cevresinde donup dolaşma Ateşe comleği koyup corba pişirmeyi bilmiyorsan bil ki ne comlek kalır, ne corba
Su hazır olmalı, ahcılığı da bilmelisin ki o tenceredeki corba, dokulmeden, bozulmadan pişsin Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından gecerken sakalını bıyığını yakarsın Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine cekti, cezasını da tattı ya! Eşeği ceke, ceke ahırın ortasına getirdi O erkek eşeğin altına yattı O kahpe de muradına ermek uzere halayığın yattığını gorduğu sekiye yatmıştı
Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı Eşeğin aletinden kadının icine bir ateştir duştu Alışmış eşek kadına abandı, aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi Eşeğin aletinin hızından ciğeri parcalandı, damarları koptu birbirinden ayrıldı Soluk bile alamadan derhal can verdi Seki bir yana duştu o bir yana Ahırın ici kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı, oldu Kotu bir olum, kadının canını aldı
Kotu olum, yuzlerce rezillikle gelip cattı babacığım Sen hic eşeğin aletinden şehit olmuş insan gordun mu? Kuran’dan rezillikle azap edilmeyi duy da boyle kepazelikle can verme Bil ki bu hayvan nefis bir erkek eşektir Onun altına duşmekse ondan daha kotu ve ayıp bir şeydir Nefis yolunda benlikle olursen bil ki hakikatte sen de o kadın gibisin Tanrı, nefsimize eşek sureti vermiştir Cunku suretler, huylara uygundur
Bir Hanımefendi, Bir Hizmetci ve Bir Eşek İhtirasın acı sonucları
Bir halayık (hizmetci) şehvetin cokluğundan, hırsının fazlalığından bir eşeği kendisine alıştırmıştı O eşek, kendisine yakınlaşmayı adet edinmiş, insana yakın olmayı oğrenmişti
O hilebaz halayığın bir kabağı vardı Eşek kendisine olculu yaklaşsın diye kabağı, eşeğin aletine takardı Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi yapmaktaydı Cunku, eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parcalanırdı, damarları da Eşek boyuna zayıflayıp durmaktaydı Eşeğin sahibi olan kadın da neden bu eşek boyle zayıflıyor, neden boyle kıl gibi inceliyor deyip dururdu Fakat işin ne olduğunu anlamakta acizdi Nalbantlara illeti nedir, neden zayıflamakta diye gosterdiyse de,
Onda hicbir illet gorunmedi, kimse bunun ic yuzunu haber veremedi Kadın bu işin aslını adamakıllı araştırmaya başladı Her an eşeğin haline dikkat etmekte, neden boyle zayıfladığını bulmaya calışmaktaydı İnsanın adamakıllı calışmaya kul olması gerekir Cunku her şeyi iyice arayan nihayet bulur Eşeğin haline dikkat edip dururken bir de ne gorsun? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu? Bunu kapının yarığından gordu bu hale pek şaştı
Eşek, erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun gibi halayığa yakınlaşmış, işini becermekteydi Kadın hasede duştu Dedi ki, bu eşek, benim eşeğim, nasıl olur bu iş? Bu işin bana olması lazım ben işe daha ehlim Eşek işi oğrenmiş, alışmış Adeta sofra yayılmış, mum da yanmış Gormemezlikten gelip ahırın kapısını vurdu A kız ne vakte dek ahırı supurup duracaksın? dedi Bu sozu işi gizlemek icin soyluyor, ben geldim kapıyı ac diyordu
Sustu, halayığa hicbir şey soylemedi Bu işe tamah ettiği icin işi gizledi Halayık butun fesat aletlerini gizleyip kapıyı actı Yuzunu ekşitip gozlerini yaşartarak dudaklarını oynatmaya başladı, guya orucluyum demek istiyordu Eline sapı yıpranmış bir supurge aldı, develerin yatması icin ahırı supuruyor gorundu Elinde supurge kapıyı acınca kadın, dudak altından seni usta seni, dedi
Yuzunu ekşittin, eline supurgeyi aldın, iyi Fakat yemeden icmeden kesilmiş eşeğin hali ne? İşi yarıda kalmış, ofkeli, aleti oynayıp durmada Gozleri kapıda seni beklemede Bunu dudağı altından soyledi, halayıktan gizledi Onu sucsuz gibi ululayıp, Dedi ki: Tez carşafını başına al Filan eve git benden selam soyle Şunu soyle, boyle yap, şoyle et Neyse ben kadınların masallarını kısa kesiyorum
Maksat neyse sen onun hulasasını al O işi gormezlikten gelen kadın onu yola vurunca, Zaten şehvetten sarhoş olmuştu, hemen kapıyı kapadı, oh dedi Yalnız kaldım, bağıra, bağıra şukredeyim Artık erkeklerin gah tam, gah yarım yamalak yakınlaşmasından kurtuldum Kadının kecileri, sanki bini bulmuştu, oyle neşelendi Eşeğin şehvet ateşiyle kararsız bir hale duştu Hatta ne kecisi? O yakınlaşma kadını keci haline getirdi Ahmağı keci haline getirmeye, hor hakir bir hale sokmaya şaşılmaz ki!
Şehvet isteği, gonlu sağır ve kor yaptı mı eşeği bile Yusuf gibi nurdan meydana gelmiş bir ateş parcası gosterir Nice ateşten sarhoş olmuşlar vardır ki ateş ararlar, kendilerini de mutlak nur sanırlar Yalnız Tanrı kulu boyle değildir yahut da Tanrı birisini ceker cevirir de yola getirir, yaprağı dondurur bu da başka! Boyle olan o ateş hayali bilir, o hayalin yolda eğreti olduğunu anlar Hırs cirkinleri guzel gosterir Yol afetleri icinde şehvetten beteri yoktur
Şehvet yuz binlerce iyi adı kotuye cıkarmıştır Yuz binlerce akıllı, fikirli adamı şaşkın bir hale getirmiştir Bir eşeği bile Mısır Yusuf’u gibi guzel gosterdikten sonra o cıfıt, bir Yusuf’u nasıl gosterir? Pisliği afsunu ile sana bal gostermede, iş inada bindi mi balı nasıl gosterir? Bir duşun artık Şehvet yemeden olur, az ye Yahut bir kadın nikahla da kotulukten kac Yedin ictin mi şehvet, seni harama ceker Ele gireni elbet harcetmek gerektir
Şu halde nikah Lahavle okumaya benzer Oku, yani bir kadın nikahla da şehvet, seni belaya duşurmesin Madem ki, yemeye icmeye hırsın var, cabuk bir kadın al evlen Yoksa bil ki kedi gelir yağlı kuyruğu kapar Sıcrayan eşeğin sırtına taş yuku vur, o kacmadan, sıcramadan once sırtına yuku yukle Ateşin ne yaptığını bilmezsin, savul oradan Bu ceşit bilginle ateşin cevresinde donup dolaşma Ateşe comleği koyup corba pişirmeyi bilmiyorsan bil ki ne comlek kalır, ne corba
Su hazır olmalı, ahcılığı da bilmelisin ki o tenceredeki corba, dokulmeden, bozulmadan pişsin Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından gecerken sakalını bıyığını yakarsın Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine cekti, cezasını da tattı ya! Eşeği ceke, ceke ahırın ortasına getirdi O erkek eşeğin altına yattı O kahpe de muradına ermek uzere halayığın yattığını gorduğu sekiye yatmıştı
Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı Eşeğin aletinden kadının icine bir ateştir duştu Alışmış eşek kadına abandı, aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi Eşeğin aletinin hızından ciğeri parcalandı, damarları koptu birbirinden ayrıldı Soluk bile alamadan derhal can verdi Seki bir yana duştu o bir yana Ahırın ici kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı, oldu Kotu bir olum, kadının canını aldı
Kotu olum, yuzlerce rezillikle gelip cattı babacığım Sen hic eşeğin aletinden şehit olmuş insan gordun mu? Kuran’dan rezillikle azap edilmeyi duy da boyle kepazelikle can verme Bil ki bu hayvan nefis bir erkek eşektir Onun altına duşmekse ondan daha kotu ve ayıp bir şeydir Nefis yolunda benlikle olursen bil ki hakikatte sen de o kadın gibisin Tanrı, nefsimize eşek sureti vermiştir Cunku suretler, huylara uygundur