iltasyazilim
FD Üye
Hz Mevlananın sözleri nelerdir
Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:
Sevgide güneş gibi ol, arkadaşlık ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan tasa satın alır
Vazifesini bütün yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası derman getirmiş
Aşk altın değildir, saklanmaz Aşıkın bütün sırları meydandadır
Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, lakin akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir
Nice insanlar gördüm, üstünde elbisesi değil Nice elbiseler gördüm, içinde insan değil
Aşk, davaya benzer, cefa sürüklemek de şahide: Şahidin yahut davayı kazanamazsın ki
Sen diri epeyce ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır
Ehil olmayanlara katlanmak ehil olanları parlatır
Leş, bize tarafından rezildir fakat, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır Fakat bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır
Dikenden gül tüketen, kışı da bahar haline döndürür Selviyi özgürlük bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir
Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
Fikir padişahı kafesi kırdı mı, kuşların herkes bir yöne uçar
Pişmanlık bineği, şaşırtıcı bir binektir Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir
O ceset testisi abı hayatla dopdolu, bu gövde testisi ise ölüm zehiri ile İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin
Genişlik, sabırdan doğar
Dehşet bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere vefat günü
Kim daha güzelse kıskançlığı daha artı olur Kıskançlık ateşten meydana kazanç
Dünya tuzaktır Yemi de açlık Açlık tuzaklarından kaçının
Irmak suyunu büsbütün içmenin imkanı değil fakat susuzluğu giderecek dek içmemenin de imkanı yok
Gürzü kendine vur Benliğini, varlığımı kır gitsin Çünkü bu cilt gözü, kulağa tıkanmış pamuğa aynı
Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışkın birey Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler
Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da kararsızlık eder
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri kazanç
Oruç yakalamak güçtür, çetindir fakat Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir
Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur
Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır Tamahkarın kıblesi ise altın torbası
Allah ile olduktan sonradan ölüm de, ömür de hoştur
Sarhoş, cinayeti yapar da daha sonra özrüm vardı, kendimde değildimder Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın
İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz Suyu başına döksen, başı kırılmaz Toprakla, suyla baş dağıtmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman lüzum
Yoldaki bir tepe seni bunaltmış,ancak önünde yüzlerce dağ var
Kabuğu kırılan sedef endişe vermesin sana, içinde inci vardır
Adalet nedir? Her şeyi yerine ayarlamak Cefa nedir? Bir şeyi yerine koymamak,diğer yere kurmak
Hiçbir kafire hor gözle bakmayın Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü
Şu deredeki su,kaç kez değişti,yıldızların akisleri hep yerinde
Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş iblis bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılabilir?
Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır
Kavrama,edep şehirlilerdedir Davet,garip konaklamak da köylülerde
Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,tümü de ressamın elindedir,o elden çıkar
Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürker,kaçar
Mülk, sadakalar vermekle hiç eksilmez Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur
Çalınmış kumaş,aralıksız kalmaz insanda Hırsızı da darağacına götürür
Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır Zararınsa sureti yoktur Zararda insan elini dişler fakat zararın eli yoktur
Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut
Şarap kadehtedir fakat kadehten meydana gelmemiştir ki Ağzını,şarabı verene aç
Ekme günü sır olarak saklamak toprağa tohumu saçmak günüdür Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür
Data, sınırı olmayan bir denizdir Veri dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır *
Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:
Sevgide güneş gibi ol, arkadaşlık ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan tasa satın alır
Vazifesini bütün yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası derman getirmiş
Aşk altın değildir, saklanmaz Aşıkın bütün sırları meydandadır
Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, lakin akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir
Nice insanlar gördüm, üstünde elbisesi değil Nice elbiseler gördüm, içinde insan değil
Aşk, davaya benzer, cefa sürüklemek de şahide: Şahidin yahut davayı kazanamazsın ki
Sen diri epeyce ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır
Ehil olmayanlara katlanmak ehil olanları parlatır
Leş, bize tarafından rezildir fakat, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır Fakat bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır
Dikenden gül tüketen, kışı da bahar haline döndürür Selviyi özgürlük bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir
Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
Fikir padişahı kafesi kırdı mı, kuşların herkes bir yöne uçar
Pişmanlık bineği, şaşırtıcı bir binektir Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir
O ceset testisi abı hayatla dopdolu, bu gövde testisi ise ölüm zehiri ile İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin
Genişlik, sabırdan doğar
Dehşet bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere vefat günü
Kim daha güzelse kıskançlığı daha artı olur Kıskançlık ateşten meydana kazanç
Dünya tuzaktır Yemi de açlık Açlık tuzaklarından kaçının
Irmak suyunu büsbütün içmenin imkanı değil fakat susuzluğu giderecek dek içmemenin de imkanı yok
Gürzü kendine vur Benliğini, varlığımı kır gitsin Çünkü bu cilt gözü, kulağa tıkanmış pamuğa aynı
Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışkın birey Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler
Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da kararsızlık eder
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri kazanç
Oruç yakalamak güçtür, çetindir fakat Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir
Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur
Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır Tamahkarın kıblesi ise altın torbası
Allah ile olduktan sonradan ölüm de, ömür de hoştur
Sarhoş, cinayeti yapar da daha sonra özrüm vardı, kendimde değildimder Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın
İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz Suyu başına döksen, başı kırılmaz Toprakla, suyla baş dağıtmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman lüzum
Yoldaki bir tepe seni bunaltmış,ancak önünde yüzlerce dağ var
Kabuğu kırılan sedef endişe vermesin sana, içinde inci vardır
Adalet nedir? Her şeyi yerine ayarlamak Cefa nedir? Bir şeyi yerine koymamak,diğer yere kurmak
Hiçbir kafire hor gözle bakmayın Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü
Şu deredeki su,kaç kez değişti,yıldızların akisleri hep yerinde
Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş iblis bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılabilir?
Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır
Kavrama,edep şehirlilerdedir Davet,garip konaklamak da köylülerde
Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,tümü de ressamın elindedir,o elden çıkar
Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürker,kaçar
Mülk, sadakalar vermekle hiç eksilmez Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur
Çalınmış kumaş,aralıksız kalmaz insanda Hırsızı da darağacına götürür
Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır Zararınsa sureti yoktur Zararda insan elini dişler fakat zararın eli yoktur
Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut
Şarap kadehtedir fakat kadehten meydana gelmemiştir ki Ağzını,şarabı verene aç
Ekme günü sır olarak saklamak toprağa tohumu saçmak günüdür Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür
Data, sınırı olmayan bir denizdir Veri dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır *