iltasyazilim
FD Üye
Mevlevîlik ve Osmanlı Hakkında Bilgi
Mevlevîlik, Osmanlı Devleti‘nde padişahlar ve ileri gelen devlet adamları kadar yardım ve himaye görebilen tarikatlardan biridir Osmanlı padişahları aralarında bana kalırsa bu tarikata girenler olduğu gibi saray göre Mevlevîhânelere ve Mevlevî şeyhlerine her türlü yardımda bulunulmuştur Bu bildiride, tarihi seyri içinde Mevlevîlik ile Osmanlı padişhları arasındaki iletişim ve ilişkiler açıklanacaktır
Fatih Sultan Mehmed (14511481)‘e değin kuruluş devirlerindeki padişahlar, şeyh Bedreddin (ö 1420) isyanı yüzünden Ehli Sünnete tutarsız tarikatlara karşısında uğraş ettikleri bir ortamda Mevlevîlere dokunmadılar Oysa padişahlar bu dönemde Mevlevîleri kendilerini destekleyen bir güç olarak da görmemişlerdi
XVXVI yüzyıllarda Şah İsmail (14871524)‘in propagandasının Anadolu‘da etkin olduğu dönemde Mevlevîliğin içindeki Sünnî kolun güçlenmesi, devlet adamlarının da bunları desteklemesine yol açmıştı Hatta Mevlevîliğin Bâtınî inançlar içeren şems kolu bile Alevîler gibi İran‘a başlanmamıştı Böylece XVII yüzyıldan itibaren bir devlet müessesesi niteliğine bürünen Mevlevîliğe padişahlar ve vezirler tarafından büyük bir yük verilmeye baŞlanmıştır Bu şekilde Osmanlı Devleti‘nin en saygıdeğer sûfî çevrelerinden biri olan Mevlevîlik, genel olarak sosyal ve dînî hareketlerden uzaktan oluşu sebebiyle devletin güvenini de kazanmıştır
Mevlevîliğe birincil takviye veren padişah olan Sultan II Murad (14211451), Edirne‘de büyük bir Mevlevî dergâhının açılmasını sağlamıştır Sultan II Bayezid (14811512), Mevlânâ türbesindeki sandukaları yenilemiş ve üzerlerine örtülmek üzere değerli kumaşlar göndermiştir Sultan II Bayezid‘in oğlu Yavuz Sultan Selim (15121520), Konya‘daki Mevlânâ dergâhı için vakıflar ödev etmiş ve türbeye su getirerek şadırvan inşa ettirmiştir 1514 senesinde İran ve 1516 senesinde Darı seferlerine bu arada Konya‘ya uğrayan Yavuz Sultan Selim, Mevlânâ türbesini ziyaret etmiştir
Kânûnî Sultan Süleyman (15201946) da Mevlânâ türbesi içindeki semâhâne ve mescidi yaptırmıştı Ayrıca Mevlânâ ve oğlu için bir mermer sanduka yaptıran Kânûnî, Mevlânâ‘nın sandukasını babasının üstüne naklettirmiştir 1534 senesinde Irak seferine bu arada Konya‘da ara verme veren Kânûnî, Mevlânâ‘nın kabrini ziyaret ederek ordusunun galibiyet kazanması için dua etmiştir
Kânûnî‘nin oğlu Sultan II Selim (15661574), Mevlevîliğe yatkın olduğundan saray erkânı ve kalem efendileri de bu tarikata girmişlerdi Benzer padişah, Mevlânâ türbesi karşısındaki Selimiye Câmii‘ni Mimar Sinan (14901588)‘a yapı ettirmiştir *
Mevlevîlik, Osmanlı Devleti‘nde padişahlar ve ileri gelen devlet adamları kadar yardım ve himaye görebilen tarikatlardan biridir Osmanlı padişahları aralarında bana kalırsa bu tarikata girenler olduğu gibi saray göre Mevlevîhânelere ve Mevlevî şeyhlerine her türlü yardımda bulunulmuştur Bu bildiride, tarihi seyri içinde Mevlevîlik ile Osmanlı padişhları arasındaki iletişim ve ilişkiler açıklanacaktır
Fatih Sultan Mehmed (14511481)‘e değin kuruluş devirlerindeki padişahlar, şeyh Bedreddin (ö 1420) isyanı yüzünden Ehli Sünnete tutarsız tarikatlara karşısında uğraş ettikleri bir ortamda Mevlevîlere dokunmadılar Oysa padişahlar bu dönemde Mevlevîleri kendilerini destekleyen bir güç olarak da görmemişlerdi
XVXVI yüzyıllarda Şah İsmail (14871524)‘in propagandasının Anadolu‘da etkin olduğu dönemde Mevlevîliğin içindeki Sünnî kolun güçlenmesi, devlet adamlarının da bunları desteklemesine yol açmıştı Hatta Mevlevîliğin Bâtınî inançlar içeren şems kolu bile Alevîler gibi İran‘a başlanmamıştı Böylece XVII yüzyıldan itibaren bir devlet müessesesi niteliğine bürünen Mevlevîliğe padişahlar ve vezirler tarafından büyük bir yük verilmeye baŞlanmıştır Bu şekilde Osmanlı Devleti‘nin en saygıdeğer sûfî çevrelerinden biri olan Mevlevîlik, genel olarak sosyal ve dînî hareketlerden uzaktan oluşu sebebiyle devletin güvenini de kazanmıştır
Mevlevîliğe birincil takviye veren padişah olan Sultan II Murad (14211451), Edirne‘de büyük bir Mevlevî dergâhının açılmasını sağlamıştır Sultan II Bayezid (14811512), Mevlânâ türbesindeki sandukaları yenilemiş ve üzerlerine örtülmek üzere değerli kumaşlar göndermiştir Sultan II Bayezid‘in oğlu Yavuz Sultan Selim (15121520), Konya‘daki Mevlânâ dergâhı için vakıflar ödev etmiş ve türbeye su getirerek şadırvan inşa ettirmiştir 1514 senesinde İran ve 1516 senesinde Darı seferlerine bu arada Konya‘ya uğrayan Yavuz Sultan Selim, Mevlânâ türbesini ziyaret etmiştir
Kânûnî Sultan Süleyman (15201946) da Mevlânâ türbesi içindeki semâhâne ve mescidi yaptırmıştı Ayrıca Mevlânâ ve oğlu için bir mermer sanduka yaptıran Kânûnî, Mevlânâ‘nın sandukasını babasının üstüne naklettirmiştir 1534 senesinde Irak seferine bu arada Konya‘da ara verme veren Kânûnî, Mevlânâ‘nın kabrini ziyaret ederek ordusunun galibiyet kazanması için dua etmiştir
Kânûnî‘nin oğlu Sultan II Selim (15661574), Mevlevîliğe yatkın olduğundan saray erkânı ve kalem efendileri de bu tarikata girmişlerdi Benzer padişah, Mevlânâ türbesi karşısındaki Selimiye Câmii‘ni Mimar Sinan (14901588)‘a yapı ettirmiştir *