Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Mevlüd kandili

Mevlüd kandili
0
138

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Mevlüd kandili
Peki mevlid ne demektir?
Fazla tartışılan Mevlid Kandili'nin tarihi seyri nasıl olmuştur?

Neden Mevlid?

Müslümanlar arasında aralıksız hoş âdetlerden biri de, hiç kuşkusuz mevliddir Doğum, doğum zamanı ve doğum yerimanasına gelen mevlid, Hz Peygamber'in (sav) doğum gecesi için kullanılan bir tabirdir sonradan Hz Peygamber'in (sav) doğum ânını, peygamber oluşunu, mi'rac olayını, üstün meziyetlerini, hoş ahlâklarını ve vefatını anlatan, dua ve münâcât bölümlerinden oluşan eserlere mevlid ismi verilmiştir

Esasen Hz Resûlullah'ın (sav) doğum yıldönümünü kutlama maksadıyla başlayan mevlid töreni; gitgide artarak Kadir, Mi'rac, Regâib ve Patent gecelerinde ya da sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi manâlı olaylar vesilesiyle yapılmaya başlanmış ve toplumsal geleneğimizde yer alan kayda değer bir dinîkültürel kaide haline gelmiştir

Hz Peygamber'in (sav) doğum günü olan bu kutlu günü anlatan ve onu medhü senâ eden çoğu eser kaleme alınmıştır İslâm ülkelerinde değişik dillerde okunan mevlidler vardır Arapça Bânet Sûad, Bürde ve Hemziyye kasideleri birer mevliddir Türkçe'de de çoğu mevlid manzumeleri yazılmıştır Fakat bunların içinde en fazla tutulan ve okunan, Süleyman Çelebi'nin yazdığı Vesîletü'nNecât isimli mevlid kitabıdır Aynı şekilde Kürtçe yazılan birçok mevlid vadır Bunların içinde en meşhuru ve en fazla okunanı, Hasan Ertuşî'nin yazmış olduğu mevliddir Arapça olarak okunan en hoş mevlid ise, İbn Hacer elHeytemî'ye ait enNi'metü'lKübrâ ale'lCihan fî Mevlidi Seyyidi Veledi Âdem'dir


Mevlidin Tarihi

Hz Peygamber'in (sav) doğduğu Rebîülevvel ayının 12 gecesini vesile ederek doğum gecesi (mevlid) merasimleri düzen etmek hicretin IV asrından itibaren başlamıştır daha sonra bu âdet yaygınlaşarak tüm İslâm ülkelerinde devam etmiştir

Mevlidin, dinin ruhuna uygunluğu bakımından Asrı saadet'te emsali vardır Allah'ı medhü senâ etmek, O'nu takdis, tesbih ve tahmid etmek, tekrar tekrar teşvik edilen ve öteden beri güzel sanılan ve yapılması istenen şeylerdendir başkaca Asrı saadet'te Hz Peygamber'i (sav) methetmeye ve Allah'ın onun üzerindeki nimetlerini dile getirmeye müsaade edilmişti ve bu yapılıyordu Mesela Bânet Sûadşairi Hz Peygamber'in huzurunda mısralarıyla Resûlullah'ı (sav) överken, Allah Resûlü (sav) onu dinlemiş ve hoş görmüşlerdir Resûli Ekrem (sav) onun okuduğu kasidede Allah Resûlü katında tercih edilen aftırifadesini duyduğunda çok büyük hoşgörü almış, o güne değin müslümanlar ve müslümanlığın karşısında olan bu zatı Allah Resûlü (sav) bağışlama ve kabul buyurmuş, onun makbulüsözüne o da makbulüsözleriyle ses katmış ve sırtındaki cübbesini çıkarıp Bânet Sûadşairine armağan etmişti

Evet, o devirde de bunun gibi çoğu şiir okunuyor ve dinleniyordu Nitekim Hz Peygamber (sav) hicret edip Medine'ye teşrifleri sırasında Medine halkı, çoluk çocuğuyla bütün bir bayram havasına bürünmüşlerdi Şiirler okuyorlar, ilâhiler söylüyorlardı Bugün de hâlâ dillerden düşmeyen ve koro halinde söylenen Talaa'lbedrü aleynâile başlayıp devamlı ilâhi, Medineli müslümanların her zaman birlikte söylediği bir manzumeydi

Yine Neccâroğulları'nın kız çocukları da defler çalarak Hz Peygamber'e (sav) Hoş geldindiyor ve daima birlikte şunları söylüyorlardı:

Nahnü cevârin min beni'nNeccâr,
Yâ habbezâ Muhammedün min câr
Manası:
Biz Neccâroğulları kızlarıyız,
Muhammed'in komşuluğu ne hoştur!

Mevlid, bu derece sevilip beğenildiği halde bazı ilim adamları kadar mevlidin dinî boyutu tartışılmış, kimine kadar sünnete yerinde, hoş ve hoş olan bu tatbik, kimine göre bid'at ve çirkin olarak değerlendirilmiştir İslâm âlimlerinin çoğunluğuna tarafından, içinde münker bir meslek olmadıkça okunması gereken hoş bir şeydir Nitekim Süyûtî, Hz Peygamber'in (sav) doğumundan dolayı Allah Teâlâ'ya karşısında şükür vazifesini izhar etmek müstehaptırdemiştir

Sehâvî, birincil üç asırda bunu kimsenin yapmadığını, mevlidin daha sonra ortaya çıktığını, öbür ülkelerdeki müslüman halkın o günde sadaka vermeye, Resûli Ekrem'i medhü senâya büyük bir rağbet gösterdiklerini belirtmiştir Keza mevlid nedeniyle böylece fazla fazilet ve bereketin hâsıl olacağı haber verilmiştir Nitekim İbnü'lCevzî, Mevlidin özelliklerinden biri de o yıl için bir emniyet ve âcil bir müjde olmasıdırdemiştir

İbn Hacer elHeytemî, mevlidin bid'atı hasene olduğunu, bid'atı hasenenin yapılmasının mendup olduğunda ulemanın ittifakının bulunduğunu nakletmiş, İbn Hacer elAskalânî ve Süyûtî de mevlidin sünnetten delilini ortaya koyarak, Mâlikîler'den Fakihânî'nin mevlidin kötü bir bid'at olduğu iddiasını reddetmişlerdir

Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbn Hacer, mevlid merasiminin meşruiyeti hakkında şu hadisi zikreder

Hz Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde aşure günü yahudilerin oruç tuttuklarını fark etti ve onlara niçin oruç tuttuklarını sordu Onlar da aşure günü Allah'ın, Firavun'u boğup Musa'yı kurtardığını, bundan nedeniyle da şükür için oruç tuttuklarını söylediler Bunun üzerine Resûli Ekrem (sav),

Biz Musa'ya sizden daha yakınızbuyurdu Ondan sonra hem kendisi oruç tuttu keza de tutulmasını emretti

Bu hadis üzerinde bir değerlendirme yapan İbn Hacer, devamla şöyle demiştir:

Bu hadisten anlaşılması mümkün ki, belli bir günde bir nimete kavuşma veya bir beladan kurtulmadan dolayı Allah'a şükredilebilir ve bu âdet her yıl tekrarlanabilir Allah'a şükür vazifesi de ibadetlerle, oruçlarla sadaka ve Kur'an âyetlerini okumakla olur Hangi nimet rahmet peygamberi Hz Muhammed'in dünyayı teşrif ettiği günden daha büyük olabilir? Buna tarafından aşure gününde Musa (as) nasıl hatırlanıyorsa, mevlid gününün de hangi güne rastladığı araştırılmalıdır

Süyûtî, Hüsnü'lMaksed fî Ameli'lMevlid isimli eserinde İbn Hacer'in görüşlerine yer vermiş, onun şartlara riayet edildiği takdirde mevlidin bid'atı hasene kanaatinde olduğunu belirtmiştir

Bu sebeple mevlid okutmaya, okumaya bid'at aramak yerinde olmaz Bid'at olarak kabul edilse bile ona bid'atı hasene denilmelidir ve onun reddedilmemesi gerekir

Birçok büyük bilgin, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz Peygamber'in (sav) dünyaya gelmesi sebebiyle sevinmenin, onun doğumunu kutlamanın ve doğum günü münasebetiyle yoksul ve muhtaçlara yardımda bulunmanın, ikram etmenin, ibadet etmenin, Kur'an ve Hz Peygamber'e olan sevgiyle ilgili şiirler okumanın, pak ve güzel elbiseler giyerek mutluluk gösterisinde bulunmanın güzel bir amel olduğunu kabul etmişlerdir

Bediüzzaman Said Nursi hazzretleri, mevlidi ve okunmasını hoş karşılamakta, mevlidin okunması hakkında da şöyle demektedir:

Mevlidi Nebevî ile mi'raciyenin okunması gayet nâfi (yardımsever) ve hoş âdettir ve müstahsen (iyi görülen) bir âdeti İslâmiye'dir Belki yaşamı içtimaiyei İslâmiye'nin (İslâm'ın sosyal hayatının) gayet latif ve parlak ve tatlı bir medarı sohbetidir (sohbete sebeptir) Şayet hakaiki imaniyetin ihtarı (hatırlatılması) için, en güzel ve sevimli bir derstir Ola Ki imanın envarını (nurlarını) ve muhabbetullah ve aşkı nebeviyi göstermeye ve tahrike en müheyyiç (coşku uyandıran) ve müessir bir vasıtadır

Hatta bu ifadelerinden sonradan da mevlid âdetinin devamı için dua etmektedir


Bu gecede yapılması gerekenler nelerdir?

Birçok büyük bilgin, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz Peygamber?in (sav) dünyaya gelmesi nedeniyle sevinmenin, onun doğumunu kutlamanın ve doğum günü münasebetiyle fakir ve muhtaçlara yardımda bulunmanın, ikram etmenin, ibadet etmenin, Kur?lahza ve Hz Peygamber?e olan sevgiyle ilgili şiirler okumanın, pak ve güzel elbiseler giyerek mutluluk gösterisinde bulunmanın hoş bir amel olduğunu kabul etmişlerdir

Kaynak: Şadırvan Yayınları'ndan çıkan Ali Sözer'in kaleme aldığı Mevlid Kandili, adlı kitaptan alınmıştır


*
 
858,497Konular
982,543Mesajlar
30,281Kullanıcılar
BynuriSon üye
Üst Alt