Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Meyvelerin yolculuğu

Meyvelerin yolculuğu
0
77

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Meyvelerin yolculuğu Meyvelerin yolculuğu Kaynak: Bugday Ekolojik Hayat Kapısı DÜNYADA meyveler üç şekilde insan gıdası oldu; yabani türler doğadan toplanarak, doğa ve insanın yavaş yavaş ıslah ettiği yerli türler kültüre alınarak ve neolitik çağdan günümüze dek birbirini izleyen sömürge ve göçlerle taşınan türler geliştirilerek 1549420297 1549420297 meyvelerinyolculugu5c5a470dbcdbemeyvelerinyolculugu5c5a470dbcdbe http:wwwagaclarnetfiles02748publicimagesUzum Kırsal nüfusun yoğun olduğu tropikal ülkelerde ya da kışı büyük meyvelerin gelişimine yerinde olmayacak değin sert geçiren ülkelerde, meyveler yabani ortamlarından toplanırken; ıslah edilen yerli türlerin kültüre alınması Akdeniz ülkelerinde meyveciliğin yoğun olarak yapılmasına olasılık verdi: İspanya’daki zeytinlikler ve harnup ağaçları; Yunanistan ve Türkiye’de fıstık, fındık, badem ve incir ağaçları; Balkanlar’daki kestane ağaçları için olduğu gibi Meyve ağaçları, kökleri sayesinde yaz kuraklıklarına dayanıklı olduğundan bin yıllar her tarafında en eski medeniyetlerin gelişmesine olanak sağladı Meyvelerin beşiği olarak beş alan Meyveler insanla taşındı ve dünyaya yayıldı Bitkibilimcilere kadar dünyada meyvelerin anavatanı başlıca beş bölge var; Karadeniz ve Hazar Denizi aralarında Kafkas Dağları, Hindistan ve Pakistan arasında Kaşmir Dağı etekleri, Endonezya, Orta Amerika ve Çin’in değişik bölgeleri Kuşkusuz buzul çağında çoğalan doğal koşullar bu ortamı sağladı Avrupa meyve açısından fakirdi: orman çilekleri, erikleri ve böğürtlen türleri vardı Kocaman çilekler ise Şili ve Kuzey Virginia kökenlidir Şeftali ve kayısı Orta Asya’da kültüre alındı Romalılar şeftaliyi 1 yüzyılda İran’dan getirdiler; Araplar kayısı ağacı ile 8 yüzyılda Ermenistan’da karşılaştılar Kirazlar Avrupalı, vişne Anadolu kökenlidir Başlangıçta Orta Asya’da kültüre küskün olan armut ve elma ağaçlarını Avrupa’ya İskender İran’dan getirdi Üzüm kıtaların birbirinden ayrılmasından önce ortaya çıkmıştı Kuzey yarımkürede tersiyer dönemde üzüm vardı Anadolu ve Avrupa üzümleri Kafkaslar ve Hazar taraflarından; Asya üzümleri ise Uzakdoğu Rusya ve Çin sınırındaki Amur Nehri vadisinden gelmiştir Kolomb (Cristóbal Colón) geldiğinde Amerika kıtasında da yabani bağlar vardı Ayva ağacı İran ve Türkmenistan; incir ağacı Anadolu ve Irak; ceviz ağacı Çin’in güneybatı dağları; fındık ağacı Balkanlar ve Hazar kıyıları kökenlidir (JM Pelt, 1998) Meyvelerin göçü insanı izledi Bugünün önemli meyve türleri tarih öncesine ait çağlardan itibaren insan göçleriyle taşındı Neolitik çağda, milattan on bin ila üç bin sene önce, öyle fazla türün Mezopotamya’da Verimli Hilal’de ve subtropikal ve Çin’in tropikal kuşağında olduğunu biliyoruz Mezopotamya’nın o kadar fazla meyve türü, MÖ 20 yüzyılda Mısır’a, MÖ 10 yüzyıla gelmeden de Yahudi göçleri ile Akdeniz’in doğu kıyılarına ulaşmıştı Darı bunları MÖ 1600’lere dürüst, Kafkas asıllı türleri daha önce tanımış olan Yunanlılara yaydı Eski Yunan’da MÖ 4500’lere içten, yabani bağ ve zeytinlikler bu türlerin kültür alanlarına dönüştüler Badem, incir ve fıstık ağaçları ve meşeler de buralarda bronz çağında üretilmeye başlandı MÖ 10 yüzyıldan önce Yunanlılar ağaç aşılamayı biliyorlardı MÖ 11 ve 6 yüzyıllar arasında Fenikeliler bağları, zeytinlikleri ve incir bahçelerini Batı Akdeniz’e yaydılar Bu türler şüphesiz yabani olarak zaten buralarda vardı MÖ 6 yüzyılın sonlarında Büyük İskender İran’dan Eski Yunan’a ağaçkavununu (yetiştirilen ilk turunçgil) ve diğer bazı türler taşıdı MS ilk yüzyıl içinde, Roma İtalyası meyveliklerle kaplanır ve Lejyon askerleri meyveleri Galya ve İspanya’ya doğru yayarlar Roma Devleti’nin yıkılması ile, Avrupa’daki meyve yetiştiriciliği önemli ölçüde gerilemiştir Türler ve yetiştiriciliğe ilişkin bilgiler fakat manastırlarda devam eder MS 6 yüzyılda, Etiyopya’ya Endonezya’dan muz kazanç ve 1000 yıl içinde tüm Afrika’nın tropikal kuşağında yayılır Muz, bununla beraber İspanyolların gelişiyle birlikte Amerika’nın Pasifik kıyılarında da görülür 12 ve 13 yüzyıllarda, Haçlılar Filistin’den Avrupa’ya limon da dahil bir takım meyveler getirir Oysa bilhassa 9 ve 15 yüzyıllar aralarında Araplar turunçgilleri (limon, ağaçkavunu vb), kayısı ve şeftaliyi Avrupa’ya taşıyarak sulamalı meyveciliğin başlamasına sebep olurlar Batıda, Ortaçağ boyunca zehirli olduklarından kuşkulanılan taze meyvelerin yer edinmeye başlaması aydınlanma çağını bulur 15 ve 16 yüzyıllarda İspanyollar, Portekizliler ve İngilizler Avrupa meyvelerini Amerika’ya götürür, buradan da avokado, ananas, büyük meyveli çilekleri getirirler Kristof Kolomb Haiti’ye birincil portakal ağacını 1493’te dikmiştir Hollandalılar ve Portekizliler Asya’nın portakal, greyfurt, mandalinasını ve Afrika’nın (gerçekten Endonezya’dan gelmiş olan) muzunu ülkelerinde bahçe ve seralarda yetiştirmeye başlarlar Böylece, 1600’lı yıllara içten bugün bildiğimiz meyve türlerinin böylece birçok Avrupa, Asya ve Amerika’ya yerleşmişti Ama tüketimleri hâlâ fazla sınırlı idi 16 yüzyıldan itibaren Kuzey Afrika, Asya ve Amerika’dan Avrupa’ya getirilen türler önce hükümdarları bitmiş çıkarmıştı Meyve bahçeleri ve limonluklar soyluların tabaklarını süsleyip püslemek için şatoların etrafını sardı 1688 yılında, Versailles Sarayı’nın meyveliklerinde elma, armut, şeftali, kiraz, erik, kayısı, üzüm, incir, çilek, frenküzümü, ahududu, kavun ve portakalın yetiştirildiğini biliyoruz Ama bu lüks meyvecilik kırsal kesimde böylece yayılmadı Şehirlerin etrafında, genelde en düşük don olan yamaçlarda gelişti Köylü, kendi tüketimi için Atlas okyanusu kıyılarında şaraplık elma, dağlarda kestane, Akdeniz’de harnup, zeytin ve badem üretiyordu 19 yüzyılda Avrupa’da demiryolu ağının kurulması, en uygun toprak ve iklim koşullarında, ilk olarak akarsu kıyılarında meyveciliğin yayılmasına muavin oldu 20 yüzyılda geniş sulandırma programları Akdeniz ikliminde veya subtropikal iklimlerde meyve yetiştiriciliğinde patlama etkisi yarattı Önce İtalya, Kaliforniya ve Florida’da; sonradan İsrail, Fransa ve İspanya’da ve sonra Yunanistan, Türkiye, Kuzey ve Güney Afrika ve Güney Amerika’da meyvecilik gelişti Çağımızın meyveciliği 1920’den itibaren ilk olarak İtalya meyve üretimini modernleştirdi ve ihracatını geliştirdi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonradan Fransa’nın güneyinde, İspanya’da, İsrail’de, sonra Yunanistan ve Türkiye’de, Fas’ta sulamanın gelişmesi Akdeniz meyveciliğini körükledi ve birkaç on sene içinde toplam üretimin dört katına çıkmasını sağladı bununla beraber, Avrupa’da Iki Taraflı Pazar güneyden kuzeye meyve akışını kolaylaştırdığından, kuzeydeki meyveciliği geriletti Amerika Birleşik Devletleri’nde meyve üretimindeki çoğalma Florida ve Kaliforniya’da başladı 1950’de Amerika diğer ülkelere göre teknik olarak ileri idi ve yerli ürünlerini olduğu kadar seçilmiş varyeteleri de ihraç edebiliyordu; Golden elma, sarı şeftali, erik ve vaşington portakalı gibi 20 yüzyılın sonunda Asya’nın ılıman iklim kuşağı türleri Avrupa’ya geç de olsa girişlerini yaptı: Örneğin kivi, Çin kökenli olup Yeni Zelanda’da 1910’lardan beri üretilmekteydi Böylece, tüm tarih her tarafında meyveye ilişkin gelişmeler ile idareli ve nüfusa kadar gelişmeler arasındaki ilişkiler paralel devam etmiştir Yazıyı bitkibilimci Jean MariePelt’in bir sözüyle bitirelim: “Bitkilerin ve insanların varoluşu tek ve aslında benzer şeyin öbür yüzleridir: Yaşamın  
 
858,496Konular
982,170Mesajlar
30,111Kullanıcılar
skkskSon üye
Üst Alt