iltasyazilim
FD Üye
Mezarlıktaki ağaç, ot vb bitkileri kesmek caiz midir?
Mezarlıkta yer alan yaş ot ve ağaçları, bakım amaçlı olmadıkça yolmak ve kesmek mekruhtur Zira buradaki yaş bitki örtüsü kendilerine has bir şekilde Allah ’ı zikretmektedirler Bu zikir sebebiyle orada yatan müminlere, Allah Teala ’nın rahmet edip azaplarını hafifletmesi umulur Nitekim Hz Peygamber (sas) bir kabristanda bulunan iki mezar sahibinin azap içinde olduğunu anlamış, yanına bulunanlardan taze bir hurma dalı seve seve, ikiye bölmüş ve her birini bir kabrin başına dikmiştir? “Ey Allah ’ın Rasulü, niçin böyle yaptın diye sorulunca, “Umulur ama bunlar yaş kaldıkları sürece (azabları) hafifler (Buhari, Vudu, 55) buyurmuştur
Mezarlıktaki kuru ot ve ağaçlar kesilmez veya toplanmazsa telef olacaklardır Allah Teala ise yeryüzündeki nimetlerini ahali yararlansınlar diye yaratmıştır Bu itibarla mezarlıktaki kurumuş ot ve ağaçlar toplanıp kesilebilir Keza mezarlıkta bulunan meyveli ağaçların meyvelerinin yenmesinde de dinen bir sakınca yoktur (Fetavayı Hindiyye, I, 167; İbn Abidin, Reddü ’lmuhtar, I, 606607) *
Mezarlıkta yer alan yaş ot ve ağaçları, bakım amaçlı olmadıkça yolmak ve kesmek mekruhtur Zira buradaki yaş bitki örtüsü kendilerine has bir şekilde Allah ’ı zikretmektedirler Bu zikir sebebiyle orada yatan müminlere, Allah Teala ’nın rahmet edip azaplarını hafifletmesi umulur Nitekim Hz Peygamber (sas) bir kabristanda bulunan iki mezar sahibinin azap içinde olduğunu anlamış, yanına bulunanlardan taze bir hurma dalı seve seve, ikiye bölmüş ve her birini bir kabrin başına dikmiştir? “Ey Allah ’ın Rasulü, niçin böyle yaptın diye sorulunca, “Umulur ama bunlar yaş kaldıkları sürece (azabları) hafifler (Buhari, Vudu, 55) buyurmuştur
Mezarlıktaki kuru ot ve ağaçlar kesilmez veya toplanmazsa telef olacaklardır Allah Teala ise yeryüzündeki nimetlerini ahali yararlansınlar diye yaratmıştır Bu itibarla mezarlıktaki kurumuş ot ve ağaçlar toplanıp kesilebilir Keza mezarlıkta bulunan meyveli ağaçların meyvelerinin yenmesinde de dinen bir sakınca yoktur (Fetavayı Hindiyye, I, 167; İbn Abidin, Reddü ’lmuhtar, I, 606607) *