Mide hastalıkları neden olur ve tedavi yöntemleri nelerdir mide hastalıkları, belirtileri, nedenleri, isimleri, bölümü, hangi bölüm bakar, reflü, sindirim hastalıkları, tedavileri, Mide hastalıklarının bir fazla çeşidi vardır Melek'ler Bunlardan en esas olanlar ülser ve reflü isimli hastalıklardır 1548350451 1548350451 midehastaliklarinedenolurvetedaviyontemlerinelerdir5c4fa51d797demidehastaliklarinedenolurvetedaviyontemlerinelerdir5c4fa51d797de midehastaliklarinedenolurvetedaviyontemlerinelerdir5c4fa51d797de Helicobakter adlı bir bakterinin, analjezik ilaçların, hatalı besin alışkanlıklarının bu hastalıkların ortaya çıkışında önemli rol oynadığı düşünülüyor Mide bağırsak hastalıklarıyla ilgili şikayetler hastanelere en önemli başvuru formu nedenleri aralarında Şişli Etfal Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nden DoçDr Levent Erdem, ilk kez gastrit, nedenleri görülme sıklığıkonusunda bilgiler verdi: “Son yıllarda görülme sıklığında bir artıştan söz etmek muhtemel Özellikle bağırsak hastalıklarında çoğaltma daha fazla söz konusu Bunun nedeni de bilhassa gelişmiş ülkelerdeki diyet alışkanlıklarından Lifsiz gıdalarla besin nedeniyle bağırsak hastalıklarında çoğalma var Mide hastalıkları yönünden baktığımızda ise helicobacter adlı bakterinin son 20 yılda keşfedilmiş olması ve onun mide hastalıklarındaki öneminin anlaşılması Ayrıca bütün dünyada manâlı bir problem olan ağrı kesici ilaçların kullanımının artması Yaşamın uzamasıyla bu ilaçları kullanan insan sayısının artması nedeniyle bu problemlerde bir yükselme var diyebiliriz GASTRİT DoçDr Erdem, gastrit konusunda ise şunları söyledi: “Gastrit, kısaca mideyi koruyan mukozanın iltihaplanması olayı Gastrit ve ülseri anlatmadan önce mideyi koruyan ve saldırgan faktörleri anlamak lüzumlu Çünkü ikisinin de aslında tanımlanması orada saklı Çünkü midenin bir mukus salgısı var, bir hücre yapısı var, kendini koruyan bir hücresel yapısı bir takım somotostatin, prostogiraldin denen, mideyi koruyan faktörler var Bunlar bir takım hormonlar ve yağ asitleri Bu koruyan faktörlerle mide sahiden gıdaları sindiriyor Örneğin eti sindiren mide de bu asit salgısına rağmen kendinde normalde bir şey olmuyor Lakin bir yanlamasına da bu koruyucu faktörlerin yanında mideye ve sindirim sistemine saldırabilen faktörler Bunlar asit salgısının artması Onun açık havada helicobakter denilen bakteri ve analjezik ilaçlar İşte gastritle ülser olayındaki oluşma burada saklı Siz, eğer bu koruyucu faktörleri bozarsanız, agresif faktörleri arttırırsanız hastalıklar başlıyor Ilk Olarak cerahat, gastrit olayı başlayabiliyor Bazen de ülser olabiliyor DoçDr Erdem, şöyle devam etti: “Bu alt kişinin genetik yapısı ve bulunduğu çevresel koşullar, stres faktörüyle birleşip hangi rahatsızlık tablosunun karşımıza çıkacağı ortaya çıkıyor Yani, kişisel özelliklerle beraber, bu salgırgan ve koruyucu faktörler arasındaki denge bozuluyor Ve ona göre hastalıklar çıkabiliyor Ilk Önce gastritten bahsedelim Gastrit, gerçekten bizim toplumda insanlara sorsanız 10 kişiden 6’sının, 7’sinin hatta yarısının ya da daha fazlasının gastritim var dediğini duyarız Hakikaten bunların manâlı bir kısmı da gastrit olabilir fakat bir şeyi vurgulamak lüzumlu Gastrit tanısı patolojik bir tanımdır Yani, midede parça alınıp, mikroskop altında incelenip verilen bir tanıdır Yoksa her gastrit demenin gastrit olmadığını bunların manâlı bir kısmı da fena sindirim olayı Yani, midede hastalık duygusal olabilir, yemeklerden daha sonra dolgunluk şehvetli olabilir Yanmalar olabilir, gaz hissi olabilir, şişlik hissi olabilir zaman zaman ağıza acı su gelmesi, bilhassa mideyle yemek yemek boru arasındaki kapak fonksiyonu da bozuksa, buna ek olabilir Bütün bunların nedeni bir gastrit de olabilir, bir ülser de olabilir Hatta bir kanserin başlangıcı bile olabilir Bu fakat tetkiklerle adı konulabilen bir şey Sadece muayeneyle tanısı konulabilecek bir kavram değil ÜLSER Ülser hastalığı ile bilgiler veren DoçDr Erdem, “20 asır ülser konusunda, özellikle son 30 yılı, fazla kayda değer gelişmeler oldu diyerek devam etti: “Bu kayda değer gelişmeler de ülser hastalığının tedavisinde bize çok büyük silahlar verdi Ülser, birazcık önce bahsettiğim şikayetlerde, bir ülser hastasında başlıca olağan biçiminde, günümüzde artık herzamanki şekilleri fazla göremiyoruz, çok öbür ilaçlar kullanılıyor Fakat klasik şeklinde birazcık önce bahsettiğim sindirim güçlüğü dediğimiz şikayetlere sızı ilave olur Sızı, bilhassa epigastrium dediğimiz karnın iç orta bölgesindedir Ve bu sızı atakları açlıkla olabilir Ara Sıra yemekten kısa vakit sonradan olabilir, mide ya da onikiparmak bağırsağında ülserin olmasına göre Ve bu sancı gece uykudan uyandırır Bu bizim için fazla önemli Uykudan uyandıran bir ağrı ve dispepsi dediğimiz o şikayetlerle beraber varsa, ülseri de çok düşünmemiz lazım Ülser için son 30 yılda fazla önemli gelişmeler olduğunu söyledim Belki 21 yüzyıl ülserin ortadan kaldırılacağı asır da olabilir HELİCOBAKTERİ Helicobakter olayını, şikayetlerle birebir bağlamamak gerektiğini gösteren DoçDr Erdem, Bu hatalı bir inanış Yani, helicobakteri ortadan kaldırdım, benim şikayetlerim ortadan kalkmadı Helicobakter, mesela bir ülser hastasında bu bakteri varsa, biz, bu bakteriyi mutlak ortadan kaldırıyoruz Neden kaldırıyoruz? Bir, ülserin tedavisine katkısı var İki, ülserin tekrarlamasını önlüyoruz Lakin bu hastamızın şikayetleri, şu anlama gelmiyor Helicobakteri var, onun için mide şikayetleri var Hayır Yani, bizim fonksiyonel sindirim güçlüğü dediğimiz bir grup var Bunlarda helicobakteri tedavi edip etmeme hususu bile münakaşacı Onun için öncelikle bu helicobakterin olması dışarıda, hastamızda problem nedir, ne tesbit edilmiş Yani, ülser mi var, gastrit mi var Helicobakter çare edilince şikayetler ortadan kalkacak diye birebir ilişki yok Lakin aşağıda yatan hastalık bilinirse, şayet hastamızın nonülser dispepsi dediğimiz bir şikayeti var O dispepsiyi azaltacak ilaçlarla beraber DoçDr Erdem, şöyle devam etti: “Diyet konusu çok anlaşmazlığa neden olan bir konu Çünkü perhiz konusunda şunu kullanmayın, şunu alın yönünde yapılan çalışmalarda bilimsel bilgi olarak gerçekte bugüne değin kabul edilen en kayda değer şey sigara Hastamız sigara kullanıyorsa, bırakacak sırası gelmişken acı, ekşi gıdalara karşı kendisinin tesbit ettiği bir problem varsa, bunları azaltacak Ama helicobakter artı belirtilerle birebir ilişki yok Helicobakterinin yaygınlığı ile ilgili olarak ise DoçDr Erdem, şu bilgileri verdi: “Türkiye ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için fazla manâlı bir bakteri bir kere önemini vurgulamak için şunu bildirmek lüzumlu 1994’te Dünya Sağlık Örgütü, helicobakteri birinci derecede kanserojen duyuru etti Yani, kansere neden olan bir etmen Ve bizim için önemini, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için önemi, toplumumuzda sık bulunuyor, helicobakter Bizim yaptığımız çalışmalar ve ülkemizdeki değişik grupların yaptığı çalışmalarda, helicobakterle ilgili hiçbir şikayeti olmayan insanlarda bile, bizde yüzde 78 pozitif Batıyla karşılaştırıcı bir sayı vereyim Örneğin batıda, gençlerde ve çocuklarda oran yüzde 10, yüzde 20 Bizim toplumumuzda yüzde 50 Hele 50 yaşın üstünde batıda gelişmiş toplumlarda rakam yüzde 50’lilere çıkıyor Bizlerde yüzde 80’lere, 90’lara çıkıyor Onun için helicobakter pilori, ülke hijyen şartları sanitasyon şartlarından kaynaklanan nedenlerle yüksek oranda artı Bu niçin kayda değer Mesela batıda 50 yaşın üstünde insanların yarısında gastrit olduğu söyleniyor Bizde daha genç gastritler görme ihtimalimiz var Çünkü bizde genç popülasyonda helicobakter pilori var Gastrit de helicobakterin rolü ortaya konuldu Manâlı bir grup gastrit, helicobakter pilorinin rolü var O bakımdan ülkemizde helicobakter olayı kayda değer bir faktör Ve üstteki sindirim sistemi hastalıklarında önemli bir yeri var KALITIMSAL İLİŞKİ Mide ve bağırsak hastalıklarında kalıtımsal yapının önemi olduğunu gösteren DoçDr Erdem, konuyla ilgili olarak devam etti: “Tek neden değil fakat o faktörler içinde kalıtımsal yapının da bu hastalıklara yerinde olması gerekiyor Ailesinde bu tip şikayetlerin olması, hakikaten sindirim sistemiyle ilgili bir problemin olabileceğini düşündürür Sigara konusunada değinen DoçDr Erdem, konuyla ilgili olarak söyle devam etti: “Ailede bu ülser hikayesi fazlaysa, onlarda daha minik bireyler helicobakteri artı tesbit ediyoruz bir de sigara Şimdi, ülserde aile içerisinde önemini vurguladık, helicobakterin önemini vurguladık diğer taraftan yapılan incelemeler göstermiş ancak, sigara ülserin tedavisini güçleştiren, ülser oluşumuna katkısı olan bir etken Ilk Kez sigarayı bırakmakda yarar var bazı günlük tedavilerle geçiştirirse, bu dek tehlike faktörü olduğu için beklenmedik aniden ülserin komplikasyonları dediğimiz kanama ve delinme gibi problemlerle hasta karşımıza gelebilir SOĞUK ALGINLIĞIYLA İLİŞKİSİ DoçDr Erdem, “soğuk algınlığıyla şöyle bir ilişki olabilir diye başlayarak, şöyle devam etti: “Soğukalgınlığında bazı analjezik, aspirin ve yarı ilaçlar kullanılıyor olabilir Zeminde eğer sindirim sistemiyle ilgili bir problem varsa, bu problemleri dar olan hastalığı, kullanılır ilaçlar ortaya çıkarıyor olabilir Böyle bir ilişki olabilir Bir Takım virütik olaylarda genel olarak tüm mukozalar etkilendiği gibi, sindirim sistemi mukozası etkilenebilir Ve mukozanın olduğu her yerde bazı şikayetler olabilir O da etkileyebilir, böyle bir ilişki de olabilir HATALI HAP KULLANIMI Hatalı hap kullanımının sadece Türkiye’ye has bir problem olmadığını, Amerika’da marketlerden alınabildiğini belirten DoçDr Erdem, şunları açıkladı: genel olarak dünyanın bir problemi bu Lakin ülkemizde de büyük bir problem Derhal bir kere iki konuyu iyi fark gözetmek gerekli Aspirin, analjezik ilaçlar bir takım hastalıklarda gerekli olduğu için var Örneğin aspirinin son yıllarda bilhassa kan pıhtılaşmasına engelleyici etkisinden nedeniyle yürek hastalarında da yaygın kullanılıyor Şu Anda, burada bizim söylediğimiz şu Bu ilaçları boşboğaz kullanmayalım Bir soğuk algınlığı var, başım ağrıdı Hemencecik bu alıcı analjezik kullanıp, rahatlama yolu, bizim yolumuzda Hatta birbirine verir ırk Bu yanlış bir kere patavatsız kullanmayacağız İki, bu ilaçları dediğim nedenlerle kullanmamız gerekiyor O vakit daha önce bir ülsek hikayemiz var, daha önce geçirdiğimiz kanama şikayeti varsa Ya Da zaman zaman ekşime, yanma şikayetlerimiz varsa Ve böyle bir ilacı da kullanmamız gerekiyorsa, bunu mutlaka bir uzmana danışarak kullanacaksınız Bu fazla kayda değer İNVAZİF OLMAYAN YÖNTEMLER Hiçbir şikayeti olmayan hastada helicobakterin tespiti ile ilgili olarak ise “tüm dünya bunu tartışıyor diyen DoçDr Erdem, devam ediyor, “İnvazif dediğimiz bazı girişimle yapılan tetkik yöntemleri var bir de invazif olmayan yöntemler var Şu Anda hiçbir şikayeti olmayan kişide helicobakter piloriyi tarıyalım mı? Dünya bunu tartışıyor Maliyet olarak bunun ekonomik olmadığı düşünülüyor Fakat ailede kanser hikayesi varsa, bu taramayı mutlaka yerine getirmek lazım Şu Anda invazif olmayan usul nedir? Kanda antikor tespit edililiyor, helicobaktere karşısında kanda bir taraması var Ama hiçbir şikayeti yok, hiçbir risk faktörü yok, ben gittim kanda baktırdım, helicobakterim fazla, o vakit bu mikrobu çare ederim fikri hemen dünyada kabul edilen bir zihin yok Çünkü siz eğer o bakterinin, rahatsızlık yapan, çünkü suçları var, hastalık yapmayan suçları var Onun için sadece kanda tesbit edilip, çare edilmesi az önce kabul edilmiş bir akıl değil DoçDr Erdem, devam ediyor, “Onun dışarıda siz, ilaçlarla ortadan kaldırsanız bile bakteriyi, kandaki tetkiklerde bir yıl artı kalabiliyor Bu usul onun için bir tarama testi olarak, toplumda ne değin var diye yapılabilir Son yıllarda ülkemizde de başladı; dışkıda helicibakter antijenini tayin edebiliyoruz Bunu özellikle tedavi ettiğimiz hastalarda her zaman endoskopi yapmamak için Mesela ülser saptama ettik endoskopide, sonra bunun helicobakterini tespit ettik, tedavi ettik daha sonra yeniden endoskopiyle hastamızı yormamak için dışkıda tahliller yapılabilir Nefes testi var Ülkemizde hemen şimdi yaygınlaşmadı Üreli radyoaktif maddeler verilerek, bunun solunum havasında, karbondioksite dönüştürmesi ve nefesle bunun tespit edilmesine dayanan Bu da noninzavif testi Onun haricen bizim hastalıkla beraber olan kişilerde ise tetkiklerinde endoskopik tetkik altın standarttır Ve yan ama patolojik tetkik İNCE BAĞIRSAK TIKANIKLIĞI İnce bağırsaktaki tıkanıklık ile ilgili olarak ise DoçDr Erdem, şu bilgileri verdi: “İnce bağırsak tıkanıklığının alarm bulguları endoskopide ile tesbit edilir Yiyecek tortusunun olması, daha geride ince bağırsak düzeyinde bir tıkanmayı yapan nedeni düşündürebilir Bunun öbür nedenleri var Oradaki yapışıklıklara alt olabilir, bir tümöre bağlı olabilir Bu yapışıklığın nedenine kadar bunun tekrarlayıp tekrarlamayacağını söylemek muhtemel Yalnız burada yeri gelmişken, saptanan ülserlerde genellikle, derhal 12 parmak bağırsağında ülser saptadığınız zaman yüzde 9095 helicobakterle alakalı Fakat midede ülser saptanırsa öbür bir durum Yüzde 7580 ola ki helicobakterle ilgili olabilir lakin kullanılan ağrı kesici ilaçlara tabi olabileceği gibi, bazen midedeki ülserlerin altında kanser hastalığı olabilir Onda başka bir niçin var Midede ülser saptama edildiği vakit mutlaka biyopsi alırız Bu, hakikaten mide ülseri mi, yoksa bu ülserin aşağı diğer bir şey var mı? Ülser görünümlü bir ur olmasın TESBİTİ “Günümüzde mide hastalıklarında en manâlı tespit yöntemi; şimdi radyoloji vardı ama radyoloji son yıllarda bize yeteri değin asistan olmuyor diyen DoçDr Erdem, şöyle devam etti: “Çünkü endoskopi denen yöntemle, ucunda kamera bulunan bir aletle, ağızdan girilerek, yemek borusu, mide ve 12 parmak bağırsağı incelenebiliyor Emin teşhis yüzde 100’e yakın konulabilir Bu bağlı yapan kişinin deneyimiyle de alakalı ama ciddi ellerde yüzde 100’e yakın teşhis konulabilir Çünkü aynı zamanda yalnızca bakmak değil, midenin içini giriyoruz, ilerliyoruz Biyopsi de alabiliyoruz çünkü bu tetkik esnasında Örneğin gerektiğinde, muayene esnasında, bir kanama varsa, mesela ülserin en önemli komplikasyonlarından biri de kanama O kanamayı hemencecik kanayan damarın etrafına uygun ilaçları vererek dondurabiliyoruz, kanamayı durdurabiliyoruz Bu da komplikasyonlarda bile cerrahiye gerek kalmama imkanını bize yaratıyor Çok manâlı gelişmeler tabi, son yüzyılın son çeyreğinde, son 30 yılında olan fazla önemli gelişmeler İLAÇLAR Hangi alıcı ilaçların kullanıldığı konusunda ise DoçDr Erdem, “bir defa ülser tedavisiyle ülser olmayan tedavisi diye ayırdetmek gerekli diyerek başlıyor ve konuyla ilgili olarak şöyle devam ediyor: “Derhal, ülser varsa ve helicobakter pilori denen bakteriyi de saptama etmişseniz bir de yanlış bir inanış var Antibiyotik alıyorum, ülserim geçmiyor Bu öyle bir şey yok Antibiyotik burada takımda rol alan ilaçlar Asiti azaltan çok enerjik ilaçlar var Bunların yanına iki antibiyotik koyarak tedavi ediyoruz ülseri Bu antibiyotikler bir hafta veya 14 gün asiti azaltan ilaçlarla kullanılıyor sonra 46 hafta deha asit çözücü ilacımıza devam ediyoruz Bu tedavinin iki amacı var Bir, ülseri tedavi etmek İki, ülserin tekrarlamasını önlemektir Mesela, Türkiye’de çalışmalarımızda da gösterdik Öbür çalışmaları da var Hasta ülser sebebiyle kanıyor Lakin bakteri tedavisi yapılmıyor Ve bir süre sonra baştan oluyor kanaması Halbuki bakteriyi ortadan kaldırdığınızda bu kanama riskini yüzde 2’lere 3’lere indiriyorsunuz Ama bakteriyi kaldırmazsanız, yüzde 5060’larda her yerde kanama riskiniz var Çok kayda değer bir husus DoçDr Erdem, devam ediyor: “Onun haricen ülser değilse, gastritse, burada kişinin perhiz alışkanlıklarını, kendisine zararlı olan gıdaları, kişiye tarafından değişebiliyor bu, uzaklaştırmak Onun dışarıda gastrit için anti asit tedavileri uygulamak lazım Yalnız, gastriti burada vurgulamak lazım Gastrit yalnızca midenin iltihabı denen günahsız bir olay yok Çünkü bu midenin iltihabı olarak başlayıp, zaman içinde asit salgılayan verilerin ortadan kaybolmasıyla o zeminde atrofi gelişiyor Gerileme ve daha sonra bağırsak epitaline dönüşme dediğimiz şart ve ondan sonra kansere dışarı giden bir işlem var Bu hastaların peşine düşüp takip edilmesi lüzumlu Çünkü ailesinde mide kanseri olan kişilerde yapılan çalışmalarda atrofit gastrit oranı olmayan kişilere 20 kat pozitif saptama edilmiş