Mİde Kanserİ

Mİde Kanserİ mide kanseri hangi yaşlarda görülür helicobacter pylori kutup antijen nedir Dünya üstünde bir takım ülkelerde sık görülmesi, bu kanserin kalıtımsal faktörlerle ve yeme alışkanlıkları ile ilgisi olduğunu göstermektedir Bilhassa Japonya ilk önce elde etmek üzere, Çin ve İrlanda da bu rahatsızlık sık görülmektedir Erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sık görülür Bu rahatsızlık genellikle 6070 yaşlarında sık olarak görülmektedir Mide kanserinin en sık görüldüğü yer ufak kurvatur ve antrumdur EPİDEMİYOLOJİ Dünya üzerinde bir takım ülkelerde sık görülmesi bu kanserin genetik faktörlerle ve yeme alışkanlıkları ile ilgisi olduğunu göstermektedir Bilhassa Japonya öncelikle olmak üzere, Çin ve İrlanda da bu hastalık sık görülmektedir Erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sık görülür Bu hastalık genel olarak 6070 yaşlarında sık olarak görülmektedir TEHLIKE FAKTÖRLERİ Düşük sosyoidareli düzey Çevre şartları Diyet (Nitratlar, dumanlı yiyecekler, yüksek derecede tuz gıdalar) Birinci derece akrabalarında mide kanseri hikayesi olanlar Atrofik gastriti olanlar Helicobacterpylori enfeksiyonu olanlar Billroth2 ameliyatı olanlar (Mide ülserlerinde uygulanan bir ameliyattır) Adenomatöz mide polipi hastalığı olanlar Menetrier hastalığı olanlar A kan grubu MİDE KANSERLERİ EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜR Mide kanserlerinin büyük bir kısmı antrum ya da ufak kurvatur üzerindeki bölgelerde görülür MİDE KANSERLERİ EN FAZLA PATOLOJİK FORM OLARAK KARŞIMIZA NASIL ÇIKAR? id Mide kanserlerinin büyük bir kısmı adenokarsinom olarak patolojik olarak saptanır MİDE KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Karın üstünde mide bölgesi ve onun etrafındaki bölgede rahatsızlık hissi ağrı ve tartma hissi… Kısa sürede kilo kaybı (Bunu aylarla ifade etmemiz sanırım dürüst olacaktır) Kanserli hastalar genelde kısa sürede yüksek kilo kaybına uğrarlar Bulantı ve kusma Kaşeksi (Şiddetli zayıflama) Yemeklerden daha sonra hastalık duygusal Sindirim sisteminde kanama veya bakımlı kanama Erken doyma duygusal Hastaların 23′ünde demir eksikliği anemisi TANI 1) Çift kontrastlı baryumlu mide grafisi: Ahali aralarında ilaçlı mide filmi denilen görüntüleme yöntemidir 2) Gastroskopi (endoskopi): Ağızdan girilerek mideye dek gönderilen içerisinde optik bir görüntüleme sistemi olan bir boru yardımıyla yapılır En sağduyu ve en özgün tani yöntemi budur Bu yöntemle hekim mide yüzeyini çıplak gözle görebilir ve tereddüd edilen bölgelerden biyopsi ile parça alıp patolojik incelemeye gönderir, buda belirsizlik edilen ülser veya kanser dokusunun özelliklerini ayırt edilmesini sağlar MİDE KANSERİNDE TEDAVI Adenokarsinomlarda çare: Gastrektomi (Midenin tamamen alınması): Bu tür tedavi yaklaşımı hastalarda hastalığın sağaltımı için yegane yoldur Yalnızca bitkiler dokusunu çıkarılması, ender vakalarda sadece mukozada sınırlı tümörlerde yapılabilir Bu cins bir tümörün varlığında mutlaka bilgisayarlı tomografi, veya endoskopik ultrasonografi yaparak ot gibi yaşama dokusunun çıkarılmasına karar verilebilir Lenfomalarda tedavi: 1) Düşük dereceli lemfomalarda tedavi: Helicobacter pylori enfeksiyonunu çare etmek hastaların yarıya yakınında iyileşmeyi sağlar başkaca kalan vakalara kemoterapi (CHOP tedavisi denilen 4 lü çare) uygulanır Bunlar; · Cycloposhosphamide · Doxorubicin · Vincristine · Prednisone 2) Yaygın geniş hücresel lenfomada tedavi: İki tür tedavi yöntemi vardır; a) Yanlızca kemoterapi( hap tedavisi ) b) Mide dokusunun ameliyatla bir kısımının çıkarılması+ameliyatı takiben kemoterapi (Hap tedavisinin uygulanması) Leiyomyosarkomlarda çare: Bunlarda kanserli dokunun çıkarılması ile hastaların büyük bir kısmı çare edilebilmektedir MİDE KANSERİ VE HELİCOBACTER PYLORİ (HP) Mide kanseri dünyada ikinci kayda değer vefat nedenidir 1980 yıllarda 750 000 hasta da mide kanseri tanısı konmuş bunların 600 000 ni yılda, mide kanserinden öldü Mide kanseri ile HP infeksiyonu ilişkisi birincil kez Marshall tarafından 1983 de dikkat çekici edildi On yıl sonra 1994 de Milletlerarası kanser egzersiz grubu HP infeksiyon grup 1 i karsinogenik olarak belirledi Üç prospektiv epidemiyolojik çalışmanın inceleme sonuçları HP + ( HP artı ) hastaların normallere göre 4 kat daha kanser gelişme riski taşıdığını göstermiştir Gelişmiş ülkelerde HP + ve kanser riski ilişkisi %49 ( genel HP pozitifliği %35 ) iken gelişmekte olan ülkelerde ise % 70 e ( genel HP pozitifliği % 85 ) çıkmaktadır Öbür çalışmalarda öbür yöntemler kullanılarak öbür sonuçlar çıkmasına karşın en iyimser tahminlerde, gelişmiş ülkelerde asgari % 31, gelişmekte olan ülkelerde % 52 mide kanseri, HP infeksiyonu ile ilişkilidir Bu sıradan kanserlilerin üçte birinin sebebi HP infeksiyonu anlamına gelir Tütün, İnsan pailloma virusleri ve karaciğer iltihabı viruslerinin de benzer şekilde kanser riski taşıdığı bilinmektedir Bu gün hangi yaşta tarama yapılmalı ve HP eredikasyon tedavisinde nasıl bir usul takip edilmeli bunun için uzun dönem, yaş, tür, aile hikayesi, ve etnik grupları içine bölge randomize kontrollu çalışmalara gereksinim vardır sırası gelmişken hangi çare protokollerinin uygulanacağının da belirlenmesine gereksinim vardır HP direkt mutogenik ve karsinogenik değildir İndirekt karsinojenik etkisi olan bir fazla madde vardır HP amonyak üretir bu da hücreli bölünmesini ve fosfolipazları etkileyerek hücreli epitel membranlarını hasara uğratır, citotoksinlerle defans mekanizmasını bozar ve kronik inflamasyon oluşur bununla beraber ortamda askorbik asid azalır ki antıoksidan ve antikanser etkisi vardır Son olarak HP; mide mukozasında kronik dejenerasyona niçin olarak mide kanserinin başlamasına niçin olabilir Fakat niçin infekte hastaların fazla az bir kısmında kanser geliştiği ve ne kadar süre sonradan kanserleşme başlayacağı ve koruyucu çalışmaların ne zaman başlaması gerektiği konuları bu gün açıklığa kavuşturulamamıştır HP infeksiyonu ile direkt ilişkilendirilen ikinci tümöral oluşum mide lenfomasıdır Bunun ile ilgili kayda değer bir çalışmayıda size adapte etmek istiyorum Mide lenfoması ( MALT ) mukoza ile ilişkili lenfoid doku tümörüdür Konturek, PL ve ark ( 2000 ) yaptıkları araştırmalarda ; Mide kanserlerinde CagA + H Pylori yüksek miktarda pozitiv bu da gastrin ve gastrin reseptorleri aracılığıyla otokrın yolla bitkiler büyümesini uyarabileceğini belirterek aşagıdaki araştırma sunuçlarını yayınlamıştır MALT lenfomada HP infeksiyonu ilişkisi mide kanserinden fazla daha belirgindir Lenfomada HP infekiyon pozitifliği % 90 dır CagA pozitıfliği ise % 70 dir Kontrol grupların da ise %56 ve %33 dür Serum gastrin seviyesi teftiş grupuna göre lenfomalılarda 6 kat fazladır Lümen içi gastrin ise hastalarda 70 defa daha pozitif bulunmuştur Antrum mukozasına göre bitkiler dokusunda gastrin 10 kat fazladır Çalışma da MALT lenfomasında CagA HP pozitifliğinin kayda değer olduğu görülmektedir