Mide kanseri dünyadaki en önemli ölüm nedenlerinde biridir. 1980’li yıllarda 750000 hastaya mide kanseri tanısı konmuş, bunların 600000’i ilk yılda mide kanserinden ölmüştür.
EPİDEMİYOLOJİ
Dünya üzerinde bazı ülkelerde sık görülmesi, bu kanserin genetik faktörlerle ve yeme alışkanlıkları ile ilgisi olduğunu göstermektedir. Özellikle Japonya başta olmak üzere, Çin ve İrlanda da bu hastalık daha sık görülmektedir. Erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sık görülür. Bu hastalık genellikle 60-70 yaşlarında sık olarak görülmektedir.
RİSK FAKTÖRLERİ
Düşük sosyo-ekonomik düzey
Çevre şartları
Diyet (Nitratlar, dumanlı yiyecekler, yüksek derecede tuzlu gıdalar)
Birinci derece akrabalarında mide kanseri hikayesi olanlar
Atrofik gastriti olanlar
Helicobacter pylori enfeksiyonu olanlar
Billroth-2 ameliyatı olanlar (Mide ülserlerinde uygulanan bir ameliyattır)
Adenomatöz mide polipi hastalığı olanlar
Menetrier hastalığı olanlar
A kan grubu
MİDE KANSERLERİ EN ÇOK NERELERDE GÖRÜLÜR?
Mide kanserlerinin büyük bir kısmı midenin antrum veya küçük kurvatur bölgelerinde görülür. Mide kanserlerinin büyük bölümünün patolojik tipi adenokarsinomdur. Daha az sıklıkla lenfomalar görülmektedir
MİDE KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Karın üzerinde mide bölgesi ve onun etrafındaki bölgede rahatsızlık hissi ağrı ve ağırlık hissi
Kısa sürede hızlı kilo kaybı
Bulantı ve kusma
Kaşeksi (Şiddetli zayıflama)
Yemeklerden sonra rahatsızlık hissi
Sindirim sisteminde kanama veya gizli kanama
Erken doyma hissi
Hastaların 2/3′ünde demir eksikliği anemisi (kansızlık)
TEŞHİS
Önceleri ilaç içirilerek çekilen filmler kullanılmaktayken günümüzde endoskopik yöntem tercih edilmektedir. Endoskopi, ağızdan girilerek mideye kadar gönderilen içerisinde optik bir görüntüleme sistemi olan bir boru yardımıyla yapılır. En duyarlı ve en özgün teşhis yöntemi budur. Bu yöntemle hekim mide yüzeyini çıplak gözle görebilir ve şüphe edilen bölgelerden biyopsi ile parça alıp patolojik incelemeye gönderir, bu da şüphe edilen ülser veya kanser dokusunun özelliklerini ayırt edilmesini sağlar.
MİDE KANSERİNDE TEDAVİ
Mide adenokarsinomlarında birinci tedavi seçeneği ameliyattır. Hastalığın durumuna ve yerine göre değişmekle birlikte, genellikle midenin tamamı veya tamamına yakını ameliyatla alınır ve hastaya ince barsaklar kullanılarak mide görevi görecek yeni bir bölüm yapılır. Sadece tümör dokusunu çıkarılması, ender vakalarda ve sadece mukozada sınırlı tümörlerde yapılabilir.
Lenfoma tedavisinde ameliyat birinci seçenek değildir. Düşük dereceli lenfomalarda Helicobacter pylori enfeksiyonunu tedavi etmek hastaların yarıya yakınında iyileşmeyi sağlar. Bunun dışında kalan vakalara kemoterapi uygulanır. İleri evre lenfomalarda yalnızca kemoterapi veya ameliyat+kemoterapi uygulanır.
Mide sarkomu denilen tümör tipinde ise tümörün cerrahi olarak ameliyatla tamamen çıkartılması tedaviyi sağlar.
MİDE KANSERİ VE HELICOBACTER PYLORI (HP)
Mide kanseri ile HP infeksiyonu ilişkisi ilk kez 1983’de dile getirilmiştir. Daha sonra yapılan çalışmalarda HP enfeksiyonu olan hastalarda kanser riskinin normale göre 4 kat arttığı gösterilmiştir. Gelişmiş ülkelerde HP ve kanser riski ilişkisi %49 (genel HP pozitifliği %35 ) iken gelişmekte olan ülkelerde ise %70’e (genel HP pozitifliği %85) çıkmaktadır.
Değişik çalışmalarda farklı yöntemler kullanılarak farklı sonuçlar çıkmasına rağmen en iyimser tahminlerde, gelişmiş ülkelerde en az %31, gelişmekte olan ülkelerde %52 mide kanseri, HP infeksiyonu ile ilişkilidir. Bu ortalama kanserlilerin üçte birinin sebebi HP infeksiyonu anlamına gelir.