Ameliyat Hakkında
Yapılan çalışmalar migren başağrısını tetikleyen noktaların cerrahi olarak ortadan kaldırılmasına odaklanmıştır.
Dört ana tetikleyici bölge belirlenmiştir;
-
Göz çevresi, alın kaş bölgesi (supraorbital ve troklear sinirlerin çıktığı ve corrugator supercilii, depressor supercilii ve procerus kas lifleri arasından geçtiği bölge) -
Şakak bölgesi(temporal kas içinden trigeminal sinirin zigomaticotemporal dalının çıktığı bölge) -
Ense bölgesi ( büyük, küçük ve 3. occipital sinirlerin ense kasları arasından çıktıği bölge) -
Burun (göz içine yansıyan) kökenli. (Bu tetikleyici bölgelerin dışında başka bölgelerde tanımlanmış olup kişiler arasında büyük değişkenlik göstermektedir)
Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’de bu yeni tekniği bir bülten yayınlayarak ”Ağrı kesicilere veda edin, yapılan çalışmaya göre cerrahi tedavi ile migrene bağlı baş ağrılarını büyük oranda azaltmak hatta tamamen tedavi etmek mümkün” başlığı ile duyurdu. Teknikte önce hastanın migren ataklarının hangi bölgelerden başladığı belirleniyor. Üç ayrı bölgeyi de bu açıdan değerlendirip yapılacak ameliyatı planlamaktayız. Endoskopik yöntem ile alın kırışıklıklarına sebep olan kasları, hem de tetikleyici olarak belirlediğimiz sinirin içinden geçtiği kası gevşetiyoruz.
Migren Ameliyatı kimler için uygun?
Her baş ağrısının migren olmadığını unutmamak gerekiyor ve hastaların ameliyattan önce mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmeleri ve ameliyat sonrasında da gerekirse destek almaya devam etmeleri gerekiyor.
Migren Ameliyatın riskleri nelerdir?
Her ameliyatta olduğu gibi hematom, kanama veya enfeksiyon gibi riskler bu ameliyatta da var. Ancak bu deri altında yapılan yüzeysel denebilecek bir Girişim ve önemli bir sinir yada damar yaralanması gibi komplikasyonlar olma olasılığı çok düşük. En büyük risk hastanın ameliyattan hiç fayda görmemesidir elbette. Alınan sonuçlar %90 larda olsa da ve bu kulağa çok yüksek gelse de %10 hastanın bu kadar fedakarlıktan sonra hiç bir fayda görmeyeceğini unutmamak gerekiyor.