Kimlere Yapılabilir?
Migrende botulinum toksin tedavisi, ayın en az yarısını baş ağrısı ile geçiren ve bu ağrılarının yarısından fazlası migren ağrısı şeklinde olan kronik migrenlilerde uygulanabilir. Bir ay içinde az sayıda migren atağı geçiren hastalarda etkinliği kanıtlanmamıştır.
Uygulama kriterlerini karşılasa dahi 16 yaşından küçük hastalara yapılması tavsiye edilmez.
Nasıl Yapılır?
Migrenle ilişkili beyin alanlarının sinir sonlanmalarının bulunduğu alın, şakaklar, ense, boyun ve omuzlarda en az 31 noktaya, çok ince uçlu özel enjektörlerle yapılır. Uygulama sırasında oluşabilecek hafif ağrı hissini hastalar rahatlıkla tolere edebilirler.
Uygulama sırasında en az 155 ünite ilaç kullanılır. Uygulamayı yapan nöroloji uzmanının uygun görmesi halinde bu noktaların dışında başka bölgelere de ek doz yapılabilir. Bu durumda en fazla 195 ünite uygulanabilir.
Deneyimli bir hekim tarafından yapılıyorsa işlem 20 dakikada sonlandırılabilir. Uygulama sonrasında hasta işine ve diğer günlük yaşam aktivitelerine hemen geri dönebilir.
Nerede Yapılmalı?
Migrende botulinum toksini tedavisi uygulaması; mutlaka klinik ortamda, hijyen ve sterilite kurallarına uygun olarak, doğru teknikle ve yeterli dozda, bu konuda deneyimli bir nöroloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Migrende botulinum toksini uygulaması asla kozmetik bir uygulama değildir.
Ne Sıklıkta Yapılmalı?
Migrenin botulinum toksini ile tedavisi 3 ay ara ile en az iki kez yapılmalıdır.
İki uygulamadan sonra başka uygulama yapılıp yapılmayacağına hastanın durumuna göre hekim karar vermelidir.
Yapılan çalışmalar ilk uygulamadan sonra hastaların çok büyük oranda yarar gördüğü, ancak çok az sayıda hastanın ilk uygulamadan yarar görmediğini göstermiştir. Bu nedenle, migrenli bir hastanın botulinum tedavisinden yarar görüp görmeyeceğini söyleyebilmek için en az iki kez uygulama yapmak gereklidir.
Etkisi Ne Zaman ve Nasıl Ortaya Çıkar?
Botulinum toksinini etkisi, uygulandıktan 10-12 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azalmaya başlar. Neredeyse her günü baş ağrısı ile geçiren hastaların ağrı atakları ayda bir, bazen iki ayda bir ya da birkaç atak sıklığına geriler.
Yan Etkileri Nelerdir?
Migrende botulinum toksini tedavisi, doğru teknikle ve doğru dozda yapıldığında ciddi ve kalıcı bir yan etkisinden söz etmek zordur. Ancak geçici de olsa boyun ağrısı, boyun kaslarında güçsüzlük ve göz kapağında düşme gibi yan etkilere neden olabileceği unutulmamalıdır.
Botulinum Toksini Migren Atağını Nasıl Önlüyor?
Kas kasılmalarına bağlı olarak çıkan distoni, spastisite gibi hastalıklarda botulinum toksininin 'kas kasılmasını engelleyici' etkisinden yararlanılır ve bu etki geçicidir.
Migren ile ilişkili beyin bölgelerinin alın, şakaklar, ense ve boyundaki sinir sonlanmalarına enjekte edilen botulinum toksini sinir uçlarının içine girer.
Çeşitli mekanizmalarla beynin migren ile ilişkili bölgelerine kadar ilerleyerek, buradan salınan ve migren baş ağrısına yol açan bazı nörokimyasalların (CGRP, Substans P gibi) salınmasını engeller.
Ayrıca bu sinirlerdeki ağrı uyaranlarına duyarlı hale gelmiş ağrı alıcılarına (reseptörleri) etki ederek duyarlılaşmayı ortadan kaldırır.
Etkisi Ne Kadar Sürüyor?
Botulinum toksininin kas kasılmasını önleyici etkisi 6 aya kadar sürebiliyor. Bu nedenle, botulinum toksininin kas gevşetici etkisinden yararlandığımız distoni, spastisite, hemifasiyal spazm gibi hastalıklarda yapılan uygulamaların belirli aralıklarla sürekli tekrarlanması gerekebilir.
Ancak bu tıbbi durumlardan farklı olarak, botulinum toksininin migrendeki etkisi kas gevşetici etkiye bağlı değildir! Migreni ortaya çıkaran beyin bölgelerindeki sinir hücrelerine ve bu beyin bölgelerinin sinir sonlanmalarına doğrudan etkisi migren ataklarının sıklığını azaltır. 2010 yılında sonuçlanan PREEMPT çalışmasının sonuçları göz önüne alındığında, hastanın durumuna ve hastayı izleyen nörolog doktorun kararına göre uygulama belli aralıklarla tekrar edilebiliyor. Böylece hastaların kronik migrenin kısır döngüsünden çıkması sağlanabiliyor. Kronik migren döngüsünden çıkan hastaların alınacak tıbbi önlemler ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bu durumlarını korumaları sağlanabilir.