Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
AKP Genel Lider Yardımcısı, Çevre, Kent ve Kültür Lideri, MKYK Üyesi ve Samsun Milletvekili olan Kentsel Dizayncı, Peyzaj Yüksek Mimarı Çiğdem Karaaslan'ın enflasyonla ilgili tanımlamaları dikkat çekti. Toplumsal medyada iktisat literatürüne giren yeni enflasyon tanımlaması ise biraz tartışıldı.
Enflasyonun düşmesini istemeyenler! Kabul edilmiştir.
Samsun Milletvekili olan Karaaslan, bölge ziyaretlerinde 'Kadın Girişimcilerle Buluşma' programı kapsamında düzenlenen Çarşamba-Doğal Hayat Parkı'ndaki bir organizasyonda yaptığı konuşmada, enflasyondaki sert yükseliş için ‘dış dünyanın’ tesirine dikkat çekti ve düşüşün de bu nedenle gerçekleşemediğini açıkladı. Enflasyon için yaptığı tanımlama ise daha dikkat cazipti:
Tanımı prestijiyle aslında çok tüketimden ötürü kaynaklandığı düşünülen fiyatlardaki artış.
Google'dan TDK sözlüğe bakınca yanlış sayılmaz
Türk Lisan Kurumu sözlüğü üzerinden enflasyon tarifine bakıldığında şu tabirler bulunuyor:
Para şişkinliği, gereğinden fazla artış, şişkinlik, pahalılık.
Tabi bu durumda terminoloji devreye giriyor zira iktisat bir bilim kolu. Merkez Bankası nasıl tanımlamış ona bakarsak; Enflasyon deyince akla birinci gelen günlük hayatta çokça kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Lakin mal ve hizmetlerin fiyatları vakit içinde artabilir yahut azalabilir. Enflasyon yalnızca belirli bir malın yahut hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel seviyesinin daima bir artış göstermesidir. Öbür bir deyişle, yalnızca birtakım malların fiyatlarının daima artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir.
Karaaslan’ın açıklamasının geneli ve Erdoğan'ın bu bahisteki siyasetlerine da değindiği kısım şu formda oluyor????
Enflasyon denen şey, tarifi prestijiyle aslında çok tüketimden ötürü kaynaklandığı düşünülen fiyatlardaki artış. Bunun için bize yıllardır sunulan reçete şuydu, 'yüksek faiz uygulayın.' Yani, beşerler parasını harcamak yerine parasını tasarrufta tutsunlar ve tuttukları para üzerinden para kazansınlar. Ancak bugün Cumhurbaşkanımız farklı bir şey yapıyor. Diyor ki 'hayır ben bu reçeteyi reddediyorum artık'. Bu ülke paradan para kazananların ülkesi değil. Bu ülke emeğiyle, alın teriyle üreterek yeni yatırımlar yaparak kazananların ülkesi olacak ve hepimiz kazanacağız. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız burada çok değerli bir yol ayrımına gitti. Dedi ki 'Hayır, bu ülke artık üretecek, yeni yatırımlar yapacak, endüstriyi artıracak, istihdam sağlayacak, gençlere iş imkanı sağlayacak.' Tahminen bir müddet bunun zorluğunu çekeceğiz zira dış dünya bu türlü olsun istemiyor. Fakat biz sonunda o denli bir refah düzeyine ulaşacağız ki ve bu kalıcı olacak.
Haliyle toplumsal medyada bu enflasyon tanımlaması dikkat çekti????Bir ölçü mizah ile de harmanlanarak enflasyon tarifleri genişledi
