Milyonlarca Dolar Yatırım Aldı: MIT'ye Bağlı Şirket 'Sonsuz Enerji' Üretmek İçin Dünya Kabuğunu Delmek İstiyor

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün (MIT) yan kuruluşu ve güç firması Quaise, Dünya'nın kabuğunu kazmak ve daha evvel hiç kimsenin inmediği kadar derine inmeyi planlıyor. 

Quaise, bu gayesi doğrultusunda yatırım toplamayı bile başardı. 




2020’de kurulan firma, bu halde 'sonsuz enerji' üretmeyi hedefliyor.

Independent Türkçe'den Çağla Üren'in derlediği habere nazaran Quaise bu gaye doğrultusunda geçen ay düzenlediği lansmanda 40 milyon dolar toplamıştı. Bu ölçünün şu anda 63 milyona ulaştığı belirtiliyor.

Proje, gezegen yüzeyinden 19 kilometre derinliğe inecek biçimde sondaj yapılmasını ve bu ultra derin delikleri kazmak için füzyon teknolojisi kullanmayı öngörüyor.

Bu noktada nükleer füzyon teknolojisinin bu çeşit sondaj deliklerini açmada birinci defa kullanılacağı vurgulanıyor.

Zira klasik matkaplar, gezegen kabuğundaki yüksek sıcaklıklar, gazlar ve sıvılar nedeniyle çok derinlere inemiyor. Bu tıp aletlerin ayrıyeten 180 santigrat dereceye dayanması gerekiyor.

Bugüne kadar en çok 12 km derine inildi



Bugüne kadar gezegen kabuğunda en çok 12 kilometre derine inilebildi.

Quaise'in tahlili ise atomları kaynaştıran milimetre uzunluğundaki elektromanyetik radyasyon dalgalarını kullanmayı içeriyor.

Firmaya nazaran bu teknolojinin uygulanabilir olduğu kanıtlanırsa, insanlara neredeyse sınırsız ve temiz jeotermal enerjiye erişim sağlanabilir.

İklim krizinin büyümesi nedeniyle jeotermal güç giderek popülerleşen, yenilenebilir bir alternatif olarak görülüyor.

ABD merkezli yatırım firması Prelude Ventures’ın genel müdürü ve kelam konusu projenin yatırımcılarından Mark Cupta, 'Önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde karbonsuz güce muhtaçlığımız var' dedi.

'Quaise Energy, gezegenimize güç sağlamak için kaynakları en verimli kullanan ve neredeyse sonsuz ölçeklenebilir tahlillerden birini sunuyor' diyen Cupta kelamlarını şöyle sürdürdü:

'Bu, mevcut yenilenebilir tahlillerimizi eksiksiz formda tamamlıyor ve çok da uzak olmayan bir gelecekte sürdürülebilir güce ulaşmamızı sağlayacak.'