iltasyazilim
FD Üye
Mimar Sinan hakkında kısa veri
Mimar Sinan hayatı hakkında veri
Kaynaklara kadar Sinan, ISelim (Yavuz) padişah olduktan daha sonra başlatılan ve Rumeli'de olduğu gibi Anadolu'dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir başvuru gereğince 1512'de devşirilerek İstanbul'a getirildi Orduya asker yetiştiren Deneyimsiz Oğlanlar Ocağı'na verildi, 1514'te Çaldıran Savaşı'nda 15161520 arasında da Mısır seferlerinde bulundu İstanbul'a dönünce Yeniçeri Ocağı'na alındı ISüleyman (Kanuni) döneminde 1521'de Belgrad, 1522'de Rodos seferlerine katıldı, subaylığa yükseldi 1526'da katıldığı Mohaç seferinden daha sonra zemberekçibaşı (baş teknisyen) oldu 1529'da Viyana, 15291532 aralarında Alman, 15321535 arasında da Irak, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı Bu son sefer esnasında Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması üstüne kendisine haseki unvanı verildi 1536'da Pulya (Puglia) seferlerine katıldı 1538'de yer aldığı Karabuğdan (Moldavya) seferi esnasında Prut Irmağı üzerinde yaptığı bir köprüyle dikkatleri üzerine çekti Bir sene sonra mimar Acem Ali'nin ölümü üstüne onun yerine sermimaranı hassa (saray başmimarı) oldu Günümüzde bayındırlık bakanlığına eşit gelen bu görevi ölümüne dek sürdürdü İstanbulda 17 Temmuz 1588'de vefât eden Mîmar Sinân, Süleymâniye Câmiinin yanına kendi yaptığı mütevâzi ve sâde türbeye defnedildi
Mimar Sinan, Osmanlı İmparatorluğu'nun en enerjik olduğu çağda yaşamıştır ISüleyman (Kanuni), IISelim ve IIIMurat elde etmek üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık etmiş, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık şaheserlerinin tasarlanıp uygulanmasında birinci derecede rol oynamıştır Etkisi ölümünden sonra da sürmüş, her dönemde saygınlığını korumuştur
Yetişmesi
Sinan'ın dülgerliği Deneyimsiz Oğlanlar Ocağı'nda öğrendiği sanılmaktadır Acemi oğlanlar, diğer işlerin yanı sıra yapı işlerinde de görevlendirilirlerdi Sinan daha sonra ordunun inşa ihtiyaçlarını karşılayan birimlerinde ödev almış, buradaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır Gerek ordunun bu birimleri tarafından artistçırak ilişkisi içinde gerçekleştirilen yapım ve onarım çalışmaları, lüzum orduyla birlikte gittiği yerlerde görme olanağı bulduğu yapılar, Mimar Sinan'ın eğitiminin parçası olmuştur
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş kaynaklara kadar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam elde etmek üzere sayılamayanlarla birlikte üç yüz elliyi aşkın yapı gerçekleştirmiştir Elli yıla yakın bir zaman Osmanlı İmparatorluğu'nun mimarbaşılığını yapmış olmasına karşın, bunların hepsini onun tasarlayıp uygulamış olduğunu bildirmek zordur Çoğunluğu İstanbul'da edinmek üzere imparatorluğun her yanında dağılmış yer alan bu yapıların bir bölümünü öğrencileri veya ona alt mimarlar örgütü yapmış olmalıdır Bunların arasında onarımlar da vardır Bu cins sayılar Sinan'a gösterilen saygıyı ortaya koyar Onun asıl önemi, yapılarında gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle OsmanlıTürk mimarlığını herzamankiolarak adlandırılan zirvesini çıkarmasındadır
Alıntı *
Mimar Sinan hayatı hakkında veri
Kaynaklara kadar Sinan, ISelim (Yavuz) padişah olduktan daha sonra başlatılan ve Rumeli'de olduğu gibi Anadolu'dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir başvuru gereğince 1512'de devşirilerek İstanbul'a getirildi Orduya asker yetiştiren Deneyimsiz Oğlanlar Ocağı'na verildi, 1514'te Çaldıran Savaşı'nda 15161520 arasında da Mısır seferlerinde bulundu İstanbul'a dönünce Yeniçeri Ocağı'na alındı ISüleyman (Kanuni) döneminde 1521'de Belgrad, 1522'de Rodos seferlerine katıldı, subaylığa yükseldi 1526'da katıldığı Mohaç seferinden daha sonra zemberekçibaşı (baş teknisyen) oldu 1529'da Viyana, 15291532 aralarında Alman, 15321535 arasında da Irak, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı Bu son sefer esnasında Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması üstüne kendisine haseki unvanı verildi 1536'da Pulya (Puglia) seferlerine katıldı 1538'de yer aldığı Karabuğdan (Moldavya) seferi esnasında Prut Irmağı üzerinde yaptığı bir köprüyle dikkatleri üzerine çekti Bir sene sonra mimar Acem Ali'nin ölümü üstüne onun yerine sermimaranı hassa (saray başmimarı) oldu Günümüzde bayındırlık bakanlığına eşit gelen bu görevi ölümüne dek sürdürdü İstanbulda 17 Temmuz 1588'de vefât eden Mîmar Sinân, Süleymâniye Câmiinin yanına kendi yaptığı mütevâzi ve sâde türbeye defnedildi
Mimar Sinan, Osmanlı İmparatorluğu'nun en enerjik olduğu çağda yaşamıştır ISüleyman (Kanuni), IISelim ve IIIMurat elde etmek üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık etmiş, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık şaheserlerinin tasarlanıp uygulanmasında birinci derecede rol oynamıştır Etkisi ölümünden sonra da sürmüş, her dönemde saygınlığını korumuştur
Yetişmesi
Sinan'ın dülgerliği Deneyimsiz Oğlanlar Ocağı'nda öğrendiği sanılmaktadır Acemi oğlanlar, diğer işlerin yanı sıra yapı işlerinde de görevlendirilirlerdi Sinan daha sonra ordunun inşa ihtiyaçlarını karşılayan birimlerinde ödev almış, buradaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır Gerek ordunun bu birimleri tarafından artistçırak ilişkisi içinde gerçekleştirilen yapım ve onarım çalışmaları, lüzum orduyla birlikte gittiği yerlerde görme olanağı bulduğu yapılar, Mimar Sinan'ın eğitiminin parçası olmuştur
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş kaynaklara kadar Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam elde etmek üzere sayılamayanlarla birlikte üç yüz elliyi aşkın yapı gerçekleştirmiştir Elli yıla yakın bir zaman Osmanlı İmparatorluğu'nun mimarbaşılığını yapmış olmasına karşın, bunların hepsini onun tasarlayıp uygulamış olduğunu bildirmek zordur Çoğunluğu İstanbul'da edinmek üzere imparatorluğun her yanında dağılmış yer alan bu yapıların bir bölümünü öğrencileri veya ona alt mimarlar örgütü yapmış olmalıdır Bunların arasında onarımlar da vardır Bu cins sayılar Sinan'a gösterilen saygıyı ortaya koyar Onun asıl önemi, yapılarında gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle OsmanlıTürk mimarlığını herzamankiolarak adlandırılan zirvesini çıkarmasındadır
Alıntı *