Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

miraç kandili!

miraç kandili!
0
65

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
miraç kandili! Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir Resulullahın (asm) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur Bu ulvi yolculuk, mucizelerin en büyüğüdür Miraç mucizesi Kur'ânı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur Bu îlâhî yolculuğun birincil merhalesi olan Mescidi Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır: “Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescidi Haram'dan alıp çevresini kutsal kıldığımız Mescidi Aksâ'ya gezi ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir (İsra Suresi, 1) Miraçın ikinci merhalesi de Mescidi Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır Bu aşama da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır: “O ufkun en yukarısında idi Sonra indi ve yaklaştı Nihayet kendisine iki yay dek, hatta daha da yakın oldu Sonradan da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı Derhal O’nun gördüğü hakkında onunla çaba mi edeceksiniz? And olsun ama onu bir kere daha gerçek suretinde fark etti Sidrei Müntehâda fark etti Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır O süre Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü (Necm Suresi, 718) Miraç nasıl oldu? Miraç, Receb ayının 27 Gecesi Cenabı Hakkın daveti üstüne Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vessel** Mescidi Haramdan Mescidi Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescidi Haramdan (Mekke'den), Mescidi Aksâ'ya (Kudüs'e) ata aynı beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi Kudüs'e gelmeden yol üstünde Hz Musa'nın mak**a uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, sonradan Mescidi Aksâ'ya geldi Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı Miraçını kutladılar Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu Bir rivayette Hz İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı Ve bugün Kubbetü'sSahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi Semanın tüm tabakalarına uğradı Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz Adem, Hz Yahya ve Hz Îsa, Hz Yusuf, Hz İdris, Hz Harun, Hz Musa ve Hz İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin dediler, tebrik ettiler Bundan Sonra Hz Cebrail ile birlikte imkân ile vücub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'lmüntehâ'ya geldiler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi sıcacık, ikisi açıktan akıcı (Nil, Fırat) dört dere gördü Sonradan hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'lMa'mur'u ziyaret etti Hz Cebrail'in buradan öteye gitmesi olası değildi Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile vakit ve mekândan münezzeh (uzaktan) olan Cenabı Hakkın cemaliyle müşerref oldu Süleyman Çelebi'nin dediği gibi “Aşikâre fark etti Rabbü'lizzetiÂhirette öyle görür ümmeti İnşaallah Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonradan Hz Musa ile karşılaştı, “Allah ümmetine neyi farz kıldı? diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 zaman namaz buyurdu Hz Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna zorlama yetiremez demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenabı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 zaman indi, sonunda beş vakitte karar kıldı sonradan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, fark etti, Mekke'ye döndü Sabahleyin olunca Kabe'nin yanına Mekkelilere Miraçı anlattı Onlar Peygamberimizden kanıt istediler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi Kureyşliler hemencecik kafileleri yerine getirmek için Mekke dışına çıktılar Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı Ama gerçi Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair kanıt istediler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescidi Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir? diye itiraz ettiler, ardındaki da Mescidi Aksâ'yı görmüş olanlar, “Mescidi Aksâ'yı bize anlatır mısın? diye Peygamberimize soru yönelttiler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı: “Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım Hatta o ana kadar o kadar bir sıkıntı hiç çekmemiştim Derken Cenabı Adalet birdenbire Beytü'lMakdis'i bana gösterdi Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tasvir ettim Hatta bana, ‘Beytü'lMakdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım Beytü'lMakdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tasvir ettin dediler, ama yine de iman etmediler O esnada Hz Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler Hz Ebû Bekir, “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız seksiz kuşkusuz doğrudur diyerek hemencecik tasdik etti ve bundan daha sonra Hz Ebû Bekir “Sıddîk, çekinmeden inanan ünvanını aldı Peygamberimiz neden mirac’a çıktı? Bir padişahın iki türlü konuşması vardır Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır Bu örnekte olduğu gibi Cenabı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır Biri, özel ve cüz'i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması Cenabı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir Lakin Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam tüm velayet mertebelerinin üzerinde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, tüm varlıkların Yaratıcısı olarak Cenabı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve olanına misaldir Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenabı Hakkın huzuruna çıktı, ilk olarak halk olmak üzere tüm varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) talep etti Bu yönüyle Miraç halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir Diğeri de Cenabı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir İbadetlerin özü ve esası olan beş süre namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi Peygamberimiz, Allah ile nasıl görüşebilir? Soru: “Bize herşeyden daha yakın olan Cenabı Hakka binlerce yıllık mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabbiyle görüşmesi ne demektir? Cenabı Yargı herşeye herşeyden daha yakındır, ama herşey O’ na ölümsüz şekilde uzaktır Meselâ, güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa, elimizdeki ayna yoluyla bizimle konuşabilir dahası biz bir değişiklik ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz Ancak güneş bize 150 milyon km uzaklıkta bulunuyor, hiçbir şekilde ona yanaşamayız Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lüzumlu Bu da muhtemel değildir Bu misalde olduğu gibi, hakiki anlamda Cenabı Yargı herşeye yakındır, ama herşey ona ebedi derece uzaktır Ama Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam, Cenabı Hakkın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Miraça yükselmiş; bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır Bir insan nasıl göklere çıkabilir? Soru: “Bunun bir örneği var mıdır? Bir uçak oysa 1015 bin metre yukarı çıkabiliyor, bir uzay gemisi ama Ay'a ve Venüs'e ulaşabiliyor Bir insan birkaç dakika gibi kısa bir sürede milyonlarca metre uzaklara nasıl gidip gelebilir? Yerküremiz, yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır Bu heybetli hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret, bir insanı Arşı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır vücut olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı? Peygamberimiz yalnızca ruhuyla gitse olmaz mıydı? Soru: Öyleyse ise neden Miraça çıktı? Ne lüzumu var? Evliya gibi ruhu ve kalbi ile gitse yetmez miydi?Cenabı Yargı görünen ve soyut âlemlerdeki güzellikleri kullanmak için, kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek, insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini uygulamak için Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamı oralara davet etmesi gayet makuldür Yalnızca ruhu ve kalbi ile yok, bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir Görünen âlemin anahtarı olan gözünü, işitilen âlemin anahtarı olan kulağını Arşa kadar birlikte alması gerektiği gibi, ruhunun sayısız görevlerini üstlenen âlet ve makinesi hükmünde olan kutsal bedenini Arşa değin çıkarması zihin ve hikmet gereğidir Zaten Cenabı Hak Cennette bedeni ruha arkadaş ediyor Çünkü pekçok kulluk görevine ve sınırsız lezzetlere ve acılara cisim kaynaklık etmektedir Öyle ise bu mübarek gövde ruha arkadaşlık edecektir Cennette ruh bedenle birlikte olacaksa Cennetü'1Me'vâ'nın gövdesi olan Sidretü'lMüntehaya Efendimiz Aleyhissalâtü Vessel**** zatının dostluk etmesi hikmetin tâ kendisidir Peygamberimiz Miraça yalnızca ruhen çıkmış olsaydı, zaten mucize olmazdı Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi? Soru: Birkaç dakikada binlerce yıllık mesafeye gidip varmak aklen olası müdür?Cenabı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi ayrı farklıdır Sesin hızı ile ışığın hızı, elektriğin hızı, hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden tamamen farklıdır Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır Meselâ ışığın hızı 300000 kmsn iken sesin hızı 360 kmsn'dır Acaba Peygamberimizin lâtif bedeninin ulu ruhuna tabi olması, ruh hızında hareketi nasıl akla zıt gelebilir? Yine bir insan on dakika uyusa bazı olur fakat, bir takvim meslek görebilir Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, rüyada işittiği sözleri, konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün, şayet daha fazla bir süre gerekir Çağırmak fakat bir vakit dilimi iki kişiye tarafından değişebiliyor, birisine bir gün, diğerine de bir sene hükmüne geçebilir İşte Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Burak'a binerek yıldırım gibi bütün kâinatı gezip İlâhi huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş, Onun cemalini görmüş, emirlerini alıp dönüp gelmiştir Miraçın yarı bir olay var mıdır? Soru: Peygamberimizin Miraça çıkması mümkündür Ama her muhtemel gerçekleşmiyor Bunun bir güya var mı ama kabul edelim?Miraçın çok örnekleri vardır: Bir insan, gözüyle bir saniyede Neptün gezegenine çıkabilir Bir bilim adamı, gökbilim kanunlarına binerek tâ yıldızların arkasına bir dakikada gidebilir İman sahibi her insan, namazın hareketlerine düşüncesini bindirerek bir çeşit Miraçla kâinata arkasına alarak İlâhî huzura girebilir Kalb gözü açık bir veli, İlâhî sırlara kırk günde ulaşabilir Hattâ Abdülkadir Geylânî ve İmamı Rabbanî gibi bazı evliyanın bir dakikada Arşı Âlâya değin ruhen çıktıkları bildiriliyor Yeniden nurlu bir cisme sahip olan melekler aniden yerden Arşa, Arştan yeryüzüne gidip geliyorlar Cennette, Cennet ehli mü'minler, Cennet bahçelerine kısa bir zamanda çıkabiliyorlar Bu değin örnekler gösteriyor ancak, bütün evliyanın sultanı, bütün mü'minlerin imamı, tüm Cennet ehlinin reisi ve bütün meleklerin makbulü olan Resuli Ekrem Efendimizin bir anda Miraça çıkması, dönmesi, bütün ulu âlemleri gezip görmesi gayet makuldür ve şüphesizdir Miraçla gelen hediyeler Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam tüm iman hakikatlerini gözleriyle gördü i, Cenneti, âhireti, hattâ Cenabı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, huysuz beyanı olmayan o ulu insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bana kalırsa gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; kararsızlık ve kesin olmama etmeyiniz Böylece mü'minler baki bir imana ermenin saadetine kavuştular İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ama bir sinek dek yer kaplıyor Mü'minler merak ediyorlar “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde ardından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti Bu hediye öncelikle namaz edinmek üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara armağan etmiştir Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir Böylece ama, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir Böylece de tüm cinler ve ırk sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne dek kayda değer ve değerlidir Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz Miraçta Cenabı Hakkın cemalini görme nimetini tattı Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi “Ayın on dördünü nasıl açık açık gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de pek Cennette açık açık göreceksiniz buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere armağan olarak getirdi Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Âlem Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı Kâinata nisbetle minik bir varlık, çelimsiz bir canlı olan insan bu meyve ile pek bir dereceye çıktı oysa, bütün varlıklar üstünde bir makam ve mevki kazandı Çünkü rütbesiz bir askere, “Sen paşa oldun dense ne kadar sevinir O Kadar de âciz, fani, aralıksız ayrılık ve zeval tokadını yiyen acınacak halde insana birdenbire, Ölümsüz ve ebedi bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksindendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar Cennette düş hızında, ruh genişliğinde, düşünce akıcılığında, kalbin tüm arzularında Cenabı Hakkın sonsuz mülkünde seyir ve seyahate erecektir Cenabı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne değin büyük bir sevince kavuşur yok mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük istek ve hedefidir (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, 31 Söz) Miraç Gecesi Namazı Miraç gecesi kılınacak namaz on iki rekattır İki rekatte bir selam verilerek kılınacak olan namaz on iki rekat ile bitirilir Her rekatte Fatihadan sonra on kere ihlas okunur Kılınma zamanı yatsı namazı kılındıktan sonradan, imsak vaktine kadar oysa herhangi bir süre olabilir Bu oniki rekat namaz bittiği süre selamdan daha sonra yüz kere : “Sübhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim duası okunur Arkasında da yüz defa istiğfar yapılır Miraç Gecesinin Gündüzünde Kılınacak Namaz Miraç gecesinin gündüzünde öğlen namazını kıldıktan daha sonra sonra dört rekat namaz kılınır Bu namazın;birinci rekatında Fatiha’ dan sonra bir defa Felak suresi, ikinci rekattan sonradan bir kere Nas suresi, üçüncü rekatta üç kez Kadr suresi, dördüncü rekatta elli defa İhlas suresi okunur  
 
858,496Konular
981,654Mesajlar
29,725Kullanıcılar
Üst Alt