iltasyazilim
FD Üye
Miraç Kandilinde Neler Olmuştur
Miraç Kandilinde Gerçekleşen Olaylar
Miraç Gecesi, Recep ayının 27 gecesidir Miraç mucizesi, hicretten bir buçuk sene önce, 621 yılı başlarında vuku bulmuştur
Hadis kitaplarında rivayet edildiği üzere Mirac Kandilinde Yaşanan Olaylar Şöyledir
Hz Peygamber (sav) Burak ile Beytü'l Makdis'e vardıktan daha sonra oradaki büyük ve sert kayadan göğe çıkarıldı Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüştü, nice nice melekler fark etti Cennet ve cehennemin durumlarını gördü, Sidrei Müntehâ'ya geçti, Allah'ın melekût âleminden bir fazla acaib şeyler fark etti Nihayet beş süre namazın farz kılınması emri ile benzer gecede geri döndü
Sabah Mescidi Haram'a çıkıp Kureyş'e haber verdi hayret etmek ve kabul etmemekten kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu İman etmiş olanlardan bazıları dönüp dinden çıktı Birtakım erkekler Ebû Bekir'e koştular
Ebu Bekir;
Eğer o, bunu söylediyse şüphesiz doğrudurdedi
Onlar:
Onu bu konuda da mı onay ediyorsun?dediler
O da:
Ben onu bundan daha ötesinde onay ediyorum, sabah akşam gökten getirdiği haberleri yani peygamberliğini onay ediyorumdedi Bunun üstüne kendisine Sıddık unvanı verildi
Kureyşliler içinde Beytü'lMakdis'i o zamanki haliyle bilenler vardı Bunlar, onun vasıfları ve durumuyla ilgili sorular sordular, tanımlamasını istediler Derhal Hz Peygambere Beytü'lMakdis gösterildi Bunun üstüne ona bakıp anlatıyordu
Gerçi BeytülMakdis'i tanımlamada isabet etti dediler
Sonra:
Haydi bakalım bizim kervandan haber ver, o bizce daha önemlidir, onlardan bir şeyle karşılaştın mı?dediler
Peygamber (sav)
Evet, falancanın kervanlarıyla karşılaştım, Revhâ'da idi Bir deve kaybetmişler arıyorlardı Yüklerinde bir su kadehi vardı Susadım onu alıp su içtim ve tekrar vaktiyle olduğu gibi yerine koydum Geldiklerinde sorun bakalım kadehte suyu bulmuşlar mı?buyurdu
Bu da diğer bir alâmettirdediler Sonra sayıların, yüklerini ve görünüşlerini sordular
Bu defa da kervan olduğu gibi Hz Peygambere gösterildi ve sorduklarının hepsine cevap verdi ve buyurdu ancak:
İçlerinde falan ve falan önde, boz renkte bir deve üzerinde dikilmiş iki harar olduğu halde falan gün güneşin doğması ile beraber gelirler
Bunun üzerine:
Bu da diğer bir âyettirdediler ve o gün hızla Seniyye'ye dürüst çıktılar Güneş ne süre doğacak da onu palavracı çıkaracağız diye bakıyorlardı Derken içlerinden birisi:
Güneş doğdu!diye haykırdı Diğer birisi de:
İşte kervan geliyor, önünde boz bir deve ve içlerinde falan ve falan da var, tıpatıp (Hz Muhammed'in) dediği gibidedi Böyle olduğu halde yine iman etmediler de:
Bu apaçık bir büyüdürdediler Bazıları göğe yükselmenin de Buraküstünde meydana geldiğini söylemişler ise de gerçek olan şudur: Mescidi Aksâ'ya kadar İsra (gece yolculuğu) Burak ile olmuş Ondan sonra Miraç, asansör kurulmuştur
Ebu Sa'îdi Hudrî'den rivayet olunduğu üzere Resulullah buyurmuştur ancak:
Beytü'lMakdis'te olanları bitirdiğim vakit Miraç getirildi ancak, ben ondan güzel bir şey görmedim Ve o, odur ki, ölünüz can didişme zamanında gözlerini ona diker Arkadaşım, beni, onun içinde kapılardan bir kapıya ulaşıncaya değin çıkardı ki, ona Koruyucu melekler kapısıdenir Koruyucular kapısı, gök koruyucularının beklediği dünya göğü kapısıdır
Nitekim bu konuda :
Ve onu, her kovulmuş şeytandan korudukbuyurulmuştu
(Hicr, 1517)
Ve Ebu Sa'îdi Hüdrî'nin öteki bir rivayetinde şu detaylı yorumlama vardır:
Daha Sonra Miraç getirildi ama insanların ruhu onda göğe yükselir Baktım ki, gördüğüm şeylerin en güzeli; görmez misin vefat etmek üzere olan kimse, ona nasıl gözünü diker? Bunun üstüne dünya göğü kapısına dek yükseltildik Cebrail kapının açılmasını istedi O kimdir?denildi
Cibrildedi
Yan kim?denildi
Muhammeddedi
Böylece mi?
O Peygamber olarak gönderildi mi?denildi
O, evetdedi
Hemencecik kapıyı açtılar ve beni selamladılar bundan başka ne bakayım görevli bir melek gördüm ancak göğü koruyor ve ona İsmail deniliyor, emrinde yetmişbin melek ve her birinin emrinde yüzbin melek var
Burada Resulullah (sav) şu âyeti okudu:
Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık Ve onların sayısını inkar edenler için sadece bir fitne (konusu) yaptık ama, kendilerine kitap verilenler, emin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (bu nedenle) kuşkuya kapılmasın Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin:
Allah, bu örnekle neyi açıklamak istedi?İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıpsaptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir Rabbinin ordularını Kendisi'nden başka (hiç kimse) bilmez Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür
(Müddessir, 7431)
ve buyurdu ki:
Derken bir adam ile beraberim fakat, şekli Allah'ın yarattığı günkü gibi, ondan hiçbir şey değişmemiş, kendisine soyundan olan insanların ruhu arzediliyor: Mümin ruhu, güzel ruh, hoş kokuludur Bunun kitabını (iyilerin defterin)de kılındiyor Kâfir ruhu ise; kötü ruh, kötü kokuludur Bunun kitabını (kötülerin defterin) de kılındiyor
Ey Cibril! bu kim?dedim
Baban Âdemdedi Ve o, bana selam verdi, gönlümü aldı, hayır ile dua etti
Güzel geldin salih peygamber ve salih evladdedi
Daha Sonra baktım bir toplum gördüm ki, dudakları deve dudağı gibiydi Onlara bazı memurlar görevlendirilmişti, dudaklarını kesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir taş koyuyorlar, bu taşlar makadlarından çıkıyordu
Ey Cibril! Bunlar kimler?dedim
O: Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir dedi
Daha Sonra baktım bir toplum vardı ama, derilerinden sırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor Ve yediğiniz gibi yiyiniz deniliyor Ve bu onlara en iğrenç bir şey oluyor
Ey Cibril! Bunlar kimler? dedim
Eunlar o koğucular, fitnecilerdir ki, insanların etlerini yerler ve sövmek ile ırz ve namuslarına saldırırlardedi
Sonra baktım bir toplum var fakat, önlerine bir sofra kurulmuş, üstünde benim gördüğüm etlerin en güzellerinden kebaplar var, etraflarında da leşler var Onlar, o güzel etleri bırakıp bu leşlerden yemeğe başladılar
Bunlar kim? Ey Cebrail!dedim
O:
Bunlar zinakarlardedi Allah'ın helal kıldığını bırakırlar da haram kıldığını yerler
Sonradan baktım bir toplum var fakat, karınları evler gibidir Bunlar Firavun ailesinin yolu üzerinde bulunuyor Firavun ailesi sabahleyin ve akşam ateşe atılırken bunlara uğruyor, uğradı mı bunlar bir fırlıyorlar, fırlayınca her biri karnının ağır basması ile düşüyor ve bunun üstüne Firavun ailesi bunları ayaklarıyla çiğniyorlar
Ey Cibril! Bunlar kimler?dedim
Dedi ancak:
Bunlar, karınlarında faiz yiyenlerdir onların misali kendisini şeytan çarpmış olan kimse gibidir
Daha Sonra birtakım kadınlar memelerinden asılmış ve birtakım kadınlar, baş aşağıda ayaklarından asılmış
Ey Cibril! Bunlar kimler? dedim O:
Bunlar zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlardır dedi
Sonradan ikinci göğe çıktık Orada Yusuf ile buluştum Ümmetinden kendine yan olanlar da etrafında idi Yüzü, ayın ondördündeki dolunay gibiydi Bana selam verdi, güzel geldin dedi
Sonradan üçüncü göğe geçtik Orada iki teyzeoğlu; Yahya ve İsa ile buluştum Giyimleri ve saç sakalları birbirine benziyordu Bana selam verdiler Hoş geldin dediler
Sonra dördüncü göğe geçtik İdris ile buluştum Bana selamlama verdi, hoşgeldin dedi Nitekim yüce Allah:
Biz onu yüce bir yere yükselttik(Meryem, 1957) buyurmuştur
Sonradan beşinci göğe geçtik Orada milletine sevdirilmiş olan Harun ile buluştum Civarda ümmetinden birçok tabileri vardı, uzun sakallı idi Sakalı hemen hemen göbeğine değecekti Beni selamladı, hoşgeldin dedi
Sonra altıncı göğe çıktık, Orada Musa b İmran ile buluştum Çok kıllı idi Üstünde iki gömlek olsaydı kılları onlardan çıkardı Musa dedi fakat:
Halk Müziği beni Allah katında en şerefli olan yaratıkdiye bahis ederler Bu ise Allah katında benden yalnız daha onurlu olsaydı aldırış etmezdim Ama her peygamber ümmetinden kendine uyanlarla beraberdir
Daha Sonra yedinci göğe geçtik Ben, orada İbrahim ile buluştum Sırtını Beyti Ma'mur'a dayamıştı Beni selamladı
Salih Peygamber ve Salih evlad güzel geldindedi Bunun üstüne bana denildi ama:
İşte senin yerin ve ümmetinin yeri
Daha Sonra Resulullah,
Sahiden İbrahim'e insanların en yakını, zamanında ona yan olanlarla şu Peygamber (Hz Muhammed) ve ona iman edenlerdir Allah müminlerin yardımcısıdır
(Ali İmran, 68) âyetini tilavet etti ve buyurdu oysa:
Daha Sonra Beyti Ma'mur'a girdim, içinde namaz kıldım Ona her gün yetmişbin melek girer, Kıyamete kadar geri de dönmezler Sonradan baktım bir ağaç var ancak bir yaprağı bu ümmeti bürür Bunun kökünde bir kaynak akıyor, iki kola ayrılıyordu
Ey Cibril! Bu nedir? dedim O:
Şu rahmet nehri, şu da Allah'ın sana verdiği Kevser'dir dedi Bunun üzerine rahmet nehrinde yıkandım, geçmiş ve gelecek günahlarım bağışlandı Sonra Kevser'in sızıntı istikametini tuttum ve nihayet cennete girdim bundan başka ne bakayım orada hiçbir gözün görmediği, kulağın işitmediği, insan kalbine gelmeyen şeyler var
Namaz Emri
Sonra ulu Allah bana emrini emretti ve elli namaz farz kıldı Ondan sonradan Musa'ya uğradım
Rabbin ne emretti? dedi
Üzerime elli namaz farz kıldıdedim
O:
Dön, azaltması için Rabbine yalvar Çünkü ümmetin bunun altından kalkamazdedi
Rabbime döndüm, azaltması için yalvardım O benden on süre namaz indirdi Daha Sonra Musa'ya döndüm Bu şekilde Musa'ya uğradıkça Rabbime dönüyordum Sonunda beş zaman namaz farz kıldı
Musa, tekrar:
Rabbine dön, azaltmasını iste dedi
Ben:
Fazla başvuru ettim, artık utandımdedim
Bunun üstüne bana denildi ama:
Sana bu beş süre namaz, elli namazdır Bir iyilik on katı iledir Her kim iyilik yapmaya gayret eder de onu işlemezse, onu bir iyilik yazılır, işleyene de on iyilik yazılır Her kim de bir günah yapmaya girişim eder de işlemezse bir şey yazılmaz, işlerse bir günah yazılır *
Miraç Kandilinde Gerçekleşen Olaylar
Miraç Gecesi, Recep ayının 27 gecesidir Miraç mucizesi, hicretten bir buçuk sene önce, 621 yılı başlarında vuku bulmuştur
Hadis kitaplarında rivayet edildiği üzere Mirac Kandilinde Yaşanan Olaylar Şöyledir
Hz Peygamber (sav) Burak ile Beytü'l Makdis'e vardıktan daha sonra oradaki büyük ve sert kayadan göğe çıkarıldı Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüştü, nice nice melekler fark etti Cennet ve cehennemin durumlarını gördü, Sidrei Müntehâ'ya geçti, Allah'ın melekût âleminden bir fazla acaib şeyler fark etti Nihayet beş süre namazın farz kılınması emri ile benzer gecede geri döndü
Sabah Mescidi Haram'a çıkıp Kureyş'e haber verdi hayret etmek ve kabul etmemekten kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu İman etmiş olanlardan bazıları dönüp dinden çıktı Birtakım erkekler Ebû Bekir'e koştular
Ebu Bekir;
Eğer o, bunu söylediyse şüphesiz doğrudurdedi
Onlar:
Onu bu konuda da mı onay ediyorsun?dediler
O da:
Ben onu bundan daha ötesinde onay ediyorum, sabah akşam gökten getirdiği haberleri yani peygamberliğini onay ediyorumdedi Bunun üstüne kendisine Sıddık unvanı verildi
Kureyşliler içinde Beytü'lMakdis'i o zamanki haliyle bilenler vardı Bunlar, onun vasıfları ve durumuyla ilgili sorular sordular, tanımlamasını istediler Derhal Hz Peygambere Beytü'lMakdis gösterildi Bunun üstüne ona bakıp anlatıyordu
Gerçi BeytülMakdis'i tanımlamada isabet etti dediler
Sonra:
Haydi bakalım bizim kervandan haber ver, o bizce daha önemlidir, onlardan bir şeyle karşılaştın mı?dediler
Peygamber (sav)
Evet, falancanın kervanlarıyla karşılaştım, Revhâ'da idi Bir deve kaybetmişler arıyorlardı Yüklerinde bir su kadehi vardı Susadım onu alıp su içtim ve tekrar vaktiyle olduğu gibi yerine koydum Geldiklerinde sorun bakalım kadehte suyu bulmuşlar mı?buyurdu
Bu da diğer bir alâmettirdediler Sonra sayıların, yüklerini ve görünüşlerini sordular
Bu defa da kervan olduğu gibi Hz Peygambere gösterildi ve sorduklarının hepsine cevap verdi ve buyurdu ancak:
İçlerinde falan ve falan önde, boz renkte bir deve üzerinde dikilmiş iki harar olduğu halde falan gün güneşin doğması ile beraber gelirler
Bunun üzerine:
Bu da diğer bir âyettirdediler ve o gün hızla Seniyye'ye dürüst çıktılar Güneş ne süre doğacak da onu palavracı çıkaracağız diye bakıyorlardı Derken içlerinden birisi:
Güneş doğdu!diye haykırdı Diğer birisi de:
İşte kervan geliyor, önünde boz bir deve ve içlerinde falan ve falan da var, tıpatıp (Hz Muhammed'in) dediği gibidedi Böyle olduğu halde yine iman etmediler de:
Bu apaçık bir büyüdürdediler Bazıları göğe yükselmenin de Buraküstünde meydana geldiğini söylemişler ise de gerçek olan şudur: Mescidi Aksâ'ya kadar İsra (gece yolculuğu) Burak ile olmuş Ondan sonra Miraç, asansör kurulmuştur
Ebu Sa'îdi Hudrî'den rivayet olunduğu üzere Resulullah buyurmuştur ancak:
Beytü'lMakdis'te olanları bitirdiğim vakit Miraç getirildi ancak, ben ondan güzel bir şey görmedim Ve o, odur ki, ölünüz can didişme zamanında gözlerini ona diker Arkadaşım, beni, onun içinde kapılardan bir kapıya ulaşıncaya değin çıkardı ki, ona Koruyucu melekler kapısıdenir Koruyucular kapısı, gök koruyucularının beklediği dünya göğü kapısıdır
Nitekim bu konuda :
Ve onu, her kovulmuş şeytandan korudukbuyurulmuştu
(Hicr, 1517)
Ve Ebu Sa'îdi Hüdrî'nin öteki bir rivayetinde şu detaylı yorumlama vardır:
Daha Sonra Miraç getirildi ama insanların ruhu onda göğe yükselir Baktım ki, gördüğüm şeylerin en güzeli; görmez misin vefat etmek üzere olan kimse, ona nasıl gözünü diker? Bunun üstüne dünya göğü kapısına dek yükseltildik Cebrail kapının açılmasını istedi O kimdir?denildi
Cibrildedi
Yan kim?denildi
Muhammeddedi
Böylece mi?
O Peygamber olarak gönderildi mi?denildi
O, evetdedi
Hemencecik kapıyı açtılar ve beni selamladılar bundan başka ne bakayım görevli bir melek gördüm ancak göğü koruyor ve ona İsmail deniliyor, emrinde yetmişbin melek ve her birinin emrinde yüzbin melek var
Burada Resulullah (sav) şu âyeti okudu:
Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık Ve onların sayısını inkar edenler için sadece bir fitne (konusu) yaptık ama, kendilerine kitap verilenler, emin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (bu nedenle) kuşkuya kapılmasın Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin:
Allah, bu örnekle neyi açıklamak istedi?İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıpsaptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir Rabbinin ordularını Kendisi'nden başka (hiç kimse) bilmez Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür
(Müddessir, 7431)
ve buyurdu ki:
Derken bir adam ile beraberim fakat, şekli Allah'ın yarattığı günkü gibi, ondan hiçbir şey değişmemiş, kendisine soyundan olan insanların ruhu arzediliyor: Mümin ruhu, güzel ruh, hoş kokuludur Bunun kitabını (iyilerin defterin)de kılındiyor Kâfir ruhu ise; kötü ruh, kötü kokuludur Bunun kitabını (kötülerin defterin) de kılındiyor
Ey Cibril! bu kim?dedim
Baban Âdemdedi Ve o, bana selam verdi, gönlümü aldı, hayır ile dua etti
Güzel geldin salih peygamber ve salih evladdedi
Daha Sonra baktım bir toplum gördüm ki, dudakları deve dudağı gibiydi Onlara bazı memurlar görevlendirilmişti, dudaklarını kesiyorlar ve ağızlarına ateşten bir taş koyuyorlar, bu taşlar makadlarından çıkıyordu
Ey Cibril! Bunlar kimler?dedim
O: Yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir dedi
Daha Sonra baktım bir toplum vardı ama, derilerinden sırım kesiliyor ve ağızlarına tıkılıyor Ve yediğiniz gibi yiyiniz deniliyor Ve bu onlara en iğrenç bir şey oluyor
Ey Cibril! Bunlar kimler? dedim
Eunlar o koğucular, fitnecilerdir ki, insanların etlerini yerler ve sövmek ile ırz ve namuslarına saldırırlardedi
Sonra baktım bir toplum var fakat, önlerine bir sofra kurulmuş, üstünde benim gördüğüm etlerin en güzellerinden kebaplar var, etraflarında da leşler var Onlar, o güzel etleri bırakıp bu leşlerden yemeğe başladılar
Bunlar kim? Ey Cebrail!dedim
O:
Bunlar zinakarlardedi Allah'ın helal kıldığını bırakırlar da haram kıldığını yerler
Sonradan baktım bir toplum var fakat, karınları evler gibidir Bunlar Firavun ailesinin yolu üzerinde bulunuyor Firavun ailesi sabahleyin ve akşam ateşe atılırken bunlara uğruyor, uğradı mı bunlar bir fırlıyorlar, fırlayınca her biri karnının ağır basması ile düşüyor ve bunun üstüne Firavun ailesi bunları ayaklarıyla çiğniyorlar
Ey Cibril! Bunlar kimler?dedim
Dedi ancak:
Bunlar, karınlarında faiz yiyenlerdir onların misali kendisini şeytan çarpmış olan kimse gibidir
Daha Sonra birtakım kadınlar memelerinden asılmış ve birtakım kadınlar, baş aşağıda ayaklarından asılmış
Ey Cibril! Bunlar kimler? dedim O:
Bunlar zina eden ve çocuklarını öldüren kadınlardır dedi
Sonradan ikinci göğe çıktık Orada Yusuf ile buluştum Ümmetinden kendine yan olanlar da etrafında idi Yüzü, ayın ondördündeki dolunay gibiydi Bana selam verdi, güzel geldin dedi
Sonradan üçüncü göğe geçtik Orada iki teyzeoğlu; Yahya ve İsa ile buluştum Giyimleri ve saç sakalları birbirine benziyordu Bana selam verdiler Hoş geldin dediler
Sonra dördüncü göğe geçtik İdris ile buluştum Bana selamlama verdi, hoşgeldin dedi Nitekim yüce Allah:
Biz onu yüce bir yere yükselttik(Meryem, 1957) buyurmuştur
Sonradan beşinci göğe geçtik Orada milletine sevdirilmiş olan Harun ile buluştum Civarda ümmetinden birçok tabileri vardı, uzun sakallı idi Sakalı hemen hemen göbeğine değecekti Beni selamladı, hoşgeldin dedi
Sonra altıncı göğe çıktık, Orada Musa b İmran ile buluştum Çok kıllı idi Üstünde iki gömlek olsaydı kılları onlardan çıkardı Musa dedi fakat:
Halk Müziği beni Allah katında en şerefli olan yaratıkdiye bahis ederler Bu ise Allah katında benden yalnız daha onurlu olsaydı aldırış etmezdim Ama her peygamber ümmetinden kendine uyanlarla beraberdir
Daha Sonra yedinci göğe geçtik Ben, orada İbrahim ile buluştum Sırtını Beyti Ma'mur'a dayamıştı Beni selamladı
Salih Peygamber ve Salih evlad güzel geldindedi Bunun üstüne bana denildi ama:
İşte senin yerin ve ümmetinin yeri
Daha Sonra Resulullah,
Sahiden İbrahim'e insanların en yakını, zamanında ona yan olanlarla şu Peygamber (Hz Muhammed) ve ona iman edenlerdir Allah müminlerin yardımcısıdır
(Ali İmran, 68) âyetini tilavet etti ve buyurdu oysa:
Daha Sonra Beyti Ma'mur'a girdim, içinde namaz kıldım Ona her gün yetmişbin melek girer, Kıyamete kadar geri de dönmezler Sonradan baktım bir ağaç var ancak bir yaprağı bu ümmeti bürür Bunun kökünde bir kaynak akıyor, iki kola ayrılıyordu
Ey Cibril! Bu nedir? dedim O:
Şu rahmet nehri, şu da Allah'ın sana verdiği Kevser'dir dedi Bunun üzerine rahmet nehrinde yıkandım, geçmiş ve gelecek günahlarım bağışlandı Sonra Kevser'in sızıntı istikametini tuttum ve nihayet cennete girdim bundan başka ne bakayım orada hiçbir gözün görmediği, kulağın işitmediği, insan kalbine gelmeyen şeyler var
Namaz Emri
Sonra ulu Allah bana emrini emretti ve elli namaz farz kıldı Ondan sonradan Musa'ya uğradım
Rabbin ne emretti? dedi
Üzerime elli namaz farz kıldıdedim
O:
Dön, azaltması için Rabbine yalvar Çünkü ümmetin bunun altından kalkamazdedi
Rabbime döndüm, azaltması için yalvardım O benden on süre namaz indirdi Daha Sonra Musa'ya döndüm Bu şekilde Musa'ya uğradıkça Rabbime dönüyordum Sonunda beş zaman namaz farz kıldı
Musa, tekrar:
Rabbine dön, azaltmasını iste dedi
Ben:
Fazla başvuru ettim, artık utandımdedim
Bunun üstüne bana denildi ama:
Sana bu beş süre namaz, elli namazdır Bir iyilik on katı iledir Her kim iyilik yapmaya gayret eder de onu işlemezse, onu bir iyilik yazılır, işleyene de on iyilik yazılır Her kim de bir günah yapmaya girişim eder de işlemezse bir şey yazılmaz, işlerse bir günah yazılır *