nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Mirati (Kalecikli) Kimdir, Kalecikli Mirati Hayatı, Kalecikli Mirati Biyografisi, Mirati (Kalecikli) Eserleri
XIX uncu asrın en adaleli saz şairlerinden biri olan Kalecikli, Mirati hakkında bu gün maalesef elimizde hüccet sayılabilecek bir vesika yoktur Yine De son zamanlarda yazılan edebiyat tarihlerinde Miratinin adı geçmekte ve özellikle S Nüzhet Bektaşi şairleri eserinde şairden bir nebze bahsetmektedir Ama bu kayıtların hiç birisi Miratinin hayatı civarda tatminkar bir cevap ihtiva edebilmekten uzaktır Kültürü, felsefesi ve üstün şairiyeti ile büyük bir değer olan Miratinin bu derece meçhul kalması edebiyat dünyamız için bir hasar olmaktan ziyade bu işle uğraşanların lehine bir hareket olmasa gerektir
Bu üzüntü ile çalışırken her müdakkikin uğradığı müşkilattan ben de vareste kalamamış ve müsbet bir netice temin edememiş bulunmaktayım Şu farkla ancak bu gün Miratinin hayatı hakkında elde ettiğim malumat S Nüzhetin verdiğinden daha etraflı elde etmek itibarile şair hakkında bir hafıza edinebilmeğe kafidir
Miratinin hayatını tenvire kafi malumatı şu tarzda elde etmiş olmaktayım:
çok değerli başmüddeiumumi Kalecikli B İlhami Sarıcı, vaki istirhamım üzerine şahsen tetkikatta bulunmuş ve bana en esaslı malumatı tedarik edebilmiştir Muhterem dostumun başvuru ettiği zevat aralarında Miratinin torunu B Ali Şevkı da bulunmaktadır
diğer taraftan B İlhami Sarıcıya gelen A Gülaçtı imzalı mektup yine B Ali Şevki ve B H Şakirin rivayetlerine müsteniden oldukça malumatı itiva eylemektedir Bu mektup ve rivayetlere tarafından: Miratinin ana adı Mehmettir; Mirati mahlasını Vasi Şeyh tekkesine hizmeti sırasında almıştır Şöyle ancak vasi şeyh tekkesine intisabında “sazı eline almış, birkaç beyit söyledikten sonra şeyh göre müsaade olmuş Haydi senin ismin Mirati olsun; sazına saz, sözüne söz uymasın denilmiş ve tarihi malum olmayan bir zamanda çıkmış gitmiş Kalecikli A Gülaçtı
Miratinin babası ve ecdadı hakkında bir kayde tesadüf edilememişsede anasının adı Fatma olduğu bildirilmektedir Miratinin ne zaman doğduğu ve hangi tarihte ölüm ettiği bu gün için benim de meçhülümdür Yalnız 1285 de Türabi Ali baba dededen nasip aldığına ve ustam Aşık Hasanın babası Aşık Kemali ile müşaere ettiğine ve yine ustamın kanaatine göre Mirati, Kalecikte kendi lakaplarına izafe edilen Çanşah mahallesinde doğmuş, aşağı yukarı 1225 ve 1300 aralarında yaşamıştır
Miratinin temiz giyinir, uzunca boylu, geniş omuzlu, sarı sakallı, iri gözlü olduğu, kardeşi Çanşah imamına benzediği söylenmektedir
Şairin tahsil derecesi hususunda elimizde sağlam bir vesika yoksada S Nüzhetin Bektaşi şairleri eserinde söylediğine ve ahali rivayetlerine nazaran Mirati icazetli hocalardandır Manzumalarının özellikle kültürel değeri bunu teyit eylemektedir Kalecikten gelen mektuba kadar de Mirati Kalecik Müftüsü veli zadeden Arabi kültürlü, icazet almadan “At kuyruğundan bir saz uydurarak medresede çalışmaya başlamış hocası görmüş ve medreseden kovmuş, sonra vasi şeyh tekkesine hademe olarak girmiş, birkaç ay daha sonra sazı sözü artırmış Kalecikli A Gülaçtı
Bu rivayeti kaydı ihtiyatla telakki etmek lazımdır Mirati müftü veli zadeden icazet almamış zeka olsa medreseden uzaklaştırılması tahsilini ikmaline hiç bir mani teşkil etmez Fazla olarak Miratinin icazetnameli olduğunu sadece B Nüzhet yok böylece çok kimseler söylenti eylemektedir Biz şuna kaniiz ancak Mirati muasırleri ağlayan ve zehniden lüzum tahsil lüzum şairiyet itibarile daha üstündür; Ağlamaklı gibi Mirati sözlerinde lisan hatası yapmaktan sarfınazar imale ve zihafa bile düşmemiştir
Sonuç itibarile Mirati aşık ve Bektaşi edebiyatının, kültürünü temsil edecek ve an edebiyatı müntesiplerile zirve ölçebilecek nisbette ilim yapmış bir şairdir
Miratinin aşıklığa neden ve nasıl başladığına gelince bu hususta elde ettiğimiz malumat şudur:
Mirati, Kaleciklilerin bildirildiğine tarafından saza sekiz yaşında başlamış ve saz çalmayı kendisine yegane oyun ve ağırlama telakki etmiştir Aşık usullerinde kimlerden istifade ettiğini az önce tesbit edemediğimiz şair o kadar minik yaşta sazına hakimiyet temin etmiş ve bu vadide fazla genç iken büyük bir şöhret yapmıştır Şair saz ve iddiaya göre istek ettiği inkişafa mazhar olduğu bir sırada Kaleciklilerin karşı yaptıkları dedikoduya kızarak sazını omuzuna almış ve Babalığa dek yükselmiştir Vekur, ciddi ve karşısındakileri hiç bir şey söylemeden kendine bend ve manyatize edebilecek bir vasfı haiz olan şair lüzum fasıllarında, gerekse tekmil muaşeretinde herkesin hürmet ve takdirini kazanmış ve namını her tarafa yayabilmiştir Bir kaç kez da Kastamonuyu ziyaret eden Mirati, muhitte saz ve söz meraklılarının olduğu kadar Kemali ve Meydaninin büyük takdirini mucip olmuştur O zaman genç bulunan İshak zade Fevzi Fusuli aşıkan nam mecmuasında Miratiyi (Aleviyülmezhep bir şair idi) diye tavsif etmektedir
Mirati ilk defa Kastamonu tarikiyle İstanbul'a gitmiş ve Mehmet Ali Paşanın himayesi aşağıda uzun bir süre İstanbul da kalmış, bilhassa Tavuk pazarında tekellümündeki fesahat ve kudret ile şan almıştır Mirati Anadolunun bir çok yerlerinde deha aynı derecede takdir edilmiş ve sevilmiştir Şu hadise Miratinin vekar ve şöhretine de kuvvetli bir delildir Mirati bir gün Çankırıda Kemali ile fasıl yaparken araya Tosyalı Mirati isminde biri girmiş ve demiş oysa
Sen de Mirati, ben de Mirati Faslı bırak ta seninle şu Miratiliği ayırt edelim
Mirati:
Baş üstüne buyur meydan senin, bacak senin Cevabını vermiş
Kalecikli sazla Tosyalı elindeki deynekle müşaareye başlamışlar Sonuç Olarak Tosyalı mat olmuş ve kahveden uzaklaştırılmış; Aşıklıktan başka sanatı olmayan Mirati, hayatının ardına kadar Bektaşi bir saz şairi olarak kalmış ve demin tesbit edemediğimiz bir tarihte İstanbul da vefat ederek Tavuk pazarı civarına defnedilmiştir Sazı bir müddet Asmalı meyhanesinde hatıra olarak muhafaza edilmişse de yangında yanmıştır
Miratinin yazınsal hüviyetine gelince şair, evvelce bilmünasebe söylediğimiz gibi Bektaşi edebiyatında olsun Aşık tarzında olsun tarihe maledilebilecek bir kıymettir O, adaleli dimağının ve zengin kültürünün gölgesi aşağıda duyuşlar ile bize rakipsiz bir çok eserler bırakmıştır
Lakin esef edilebilecek bir hadisedir oysa bu fazla kıymetli şairin matbuat aleminde çok mahdut şiirleri neşrolunabilmiştir Ben de bütün egzersiz ve çabalamama karşın Miratinin ama “19 parçasını tedarik edebilmiş olmaktayım Bu parçalar kısmen hususi kütüphanelerde ve marak sahiplerinin ellerindeki mecmualarda diğerleri de başka vilayetlerde yazılı ve tarafımdan ya istinsah veya satın gücenmiş cönklerde mukayettir Bana Kalecikler yalnız iki parça verebilmişlerdir Miratinin Ankara ve Çankırı köylerinde halkın ezberinde pek çok parçaları varsa da benim için şimdilik bu havalide tetkikat yapmağa olanak yoktur Olsa dahi bu derleme eser vazifesi benden ziyade Kalecik münevverlerine düşer ancak böyle bir kıymeti dikkatsizlik etmek Ulusal Harsiyatımızdan ziyade muhit ve hemşehrilik adına karlı bir hareket değildir
Ben burada elimden geldiği kadar milli ve mesleki vazifemi gerçekleştirmek istediğimi zannetmekteyim Bu etüdü yapmaktan yegane maksadım demin takdir ve tesbit edilmemiş bir kıymeti tebarüz ettirebilmektir Apaçık bir noksan varsa hepimize ait edinmek lazımdır
Zincir kar eylemez bizlere sofi!
Bin can ile bir canana bağlıyız
Anlayıp bilmişiz emri marufi
Ol bakii adil han ’a bağlıyız
Seçmedik yarımız ağyarımızdan,
Kimse vakıf yok esrarımızdan
Dönmedik Mirati ikrarımızdan
Hacı Bektaş Pir Sultana bağlıyız
özel baskı *
XIX uncu asrın en adaleli saz şairlerinden biri olan Kalecikli, Mirati hakkında bu gün maalesef elimizde hüccet sayılabilecek bir vesika yoktur Yine De son zamanlarda yazılan edebiyat tarihlerinde Miratinin adı geçmekte ve özellikle S Nüzhet Bektaşi şairleri eserinde şairden bir nebze bahsetmektedir Ama bu kayıtların hiç birisi Miratinin hayatı civarda tatminkar bir cevap ihtiva edebilmekten uzaktır Kültürü, felsefesi ve üstün şairiyeti ile büyük bir değer olan Miratinin bu derece meçhul kalması edebiyat dünyamız için bir hasar olmaktan ziyade bu işle uğraşanların lehine bir hareket olmasa gerektir
Bu üzüntü ile çalışırken her müdakkikin uğradığı müşkilattan ben de vareste kalamamış ve müsbet bir netice temin edememiş bulunmaktayım Şu farkla ancak bu gün Miratinin hayatı hakkında elde ettiğim malumat S Nüzhetin verdiğinden daha etraflı elde etmek itibarile şair hakkında bir hafıza edinebilmeğe kafidir
Miratinin hayatını tenvire kafi malumatı şu tarzda elde etmiş olmaktayım:
çok değerli başmüddeiumumi Kalecikli B İlhami Sarıcı, vaki istirhamım üzerine şahsen tetkikatta bulunmuş ve bana en esaslı malumatı tedarik edebilmiştir Muhterem dostumun başvuru ettiği zevat aralarında Miratinin torunu B Ali Şevkı da bulunmaktadır
diğer taraftan B İlhami Sarıcıya gelen A Gülaçtı imzalı mektup yine B Ali Şevki ve B H Şakirin rivayetlerine müsteniden oldukça malumatı itiva eylemektedir Bu mektup ve rivayetlere tarafından: Miratinin ana adı Mehmettir; Mirati mahlasını Vasi Şeyh tekkesine hizmeti sırasında almıştır Şöyle ancak vasi şeyh tekkesine intisabında “sazı eline almış, birkaç beyit söyledikten sonra şeyh göre müsaade olmuş Haydi senin ismin Mirati olsun; sazına saz, sözüne söz uymasın denilmiş ve tarihi malum olmayan bir zamanda çıkmış gitmiş Kalecikli A Gülaçtı
Miratinin babası ve ecdadı hakkında bir kayde tesadüf edilememişsede anasının adı Fatma olduğu bildirilmektedir Miratinin ne zaman doğduğu ve hangi tarihte ölüm ettiği bu gün için benim de meçhülümdür Yalnız 1285 de Türabi Ali baba dededen nasip aldığına ve ustam Aşık Hasanın babası Aşık Kemali ile müşaere ettiğine ve yine ustamın kanaatine göre Mirati, Kalecikte kendi lakaplarına izafe edilen Çanşah mahallesinde doğmuş, aşağı yukarı 1225 ve 1300 aralarında yaşamıştır
Miratinin temiz giyinir, uzunca boylu, geniş omuzlu, sarı sakallı, iri gözlü olduğu, kardeşi Çanşah imamına benzediği söylenmektedir
Şairin tahsil derecesi hususunda elimizde sağlam bir vesika yoksada S Nüzhetin Bektaşi şairleri eserinde söylediğine ve ahali rivayetlerine nazaran Mirati icazetli hocalardandır Manzumalarının özellikle kültürel değeri bunu teyit eylemektedir Kalecikten gelen mektuba kadar de Mirati Kalecik Müftüsü veli zadeden Arabi kültürlü, icazet almadan “At kuyruğundan bir saz uydurarak medresede çalışmaya başlamış hocası görmüş ve medreseden kovmuş, sonra vasi şeyh tekkesine hademe olarak girmiş, birkaç ay daha sonra sazı sözü artırmış Kalecikli A Gülaçtı
Bu rivayeti kaydı ihtiyatla telakki etmek lazımdır Mirati müftü veli zadeden icazet almamış zeka olsa medreseden uzaklaştırılması tahsilini ikmaline hiç bir mani teşkil etmez Fazla olarak Miratinin icazetnameli olduğunu sadece B Nüzhet yok böylece çok kimseler söylenti eylemektedir Biz şuna kaniiz ancak Mirati muasırleri ağlayan ve zehniden lüzum tahsil lüzum şairiyet itibarile daha üstündür; Ağlamaklı gibi Mirati sözlerinde lisan hatası yapmaktan sarfınazar imale ve zihafa bile düşmemiştir
Sonuç itibarile Mirati aşık ve Bektaşi edebiyatının, kültürünü temsil edecek ve an edebiyatı müntesiplerile zirve ölçebilecek nisbette ilim yapmış bir şairdir
Miratinin aşıklığa neden ve nasıl başladığına gelince bu hususta elde ettiğimiz malumat şudur:
Mirati, Kaleciklilerin bildirildiğine tarafından saza sekiz yaşında başlamış ve saz çalmayı kendisine yegane oyun ve ağırlama telakki etmiştir Aşık usullerinde kimlerden istifade ettiğini az önce tesbit edemediğimiz şair o kadar minik yaşta sazına hakimiyet temin etmiş ve bu vadide fazla genç iken büyük bir şöhret yapmıştır Şair saz ve iddiaya göre istek ettiği inkişafa mazhar olduğu bir sırada Kaleciklilerin karşı yaptıkları dedikoduya kızarak sazını omuzuna almış ve Babalığa dek yükselmiştir Vekur, ciddi ve karşısındakileri hiç bir şey söylemeden kendine bend ve manyatize edebilecek bir vasfı haiz olan şair lüzum fasıllarında, gerekse tekmil muaşeretinde herkesin hürmet ve takdirini kazanmış ve namını her tarafa yayabilmiştir Bir kaç kez da Kastamonuyu ziyaret eden Mirati, muhitte saz ve söz meraklılarının olduğu kadar Kemali ve Meydaninin büyük takdirini mucip olmuştur O zaman genç bulunan İshak zade Fevzi Fusuli aşıkan nam mecmuasında Miratiyi (Aleviyülmezhep bir şair idi) diye tavsif etmektedir
Mirati ilk defa Kastamonu tarikiyle İstanbul'a gitmiş ve Mehmet Ali Paşanın himayesi aşağıda uzun bir süre İstanbul da kalmış, bilhassa Tavuk pazarında tekellümündeki fesahat ve kudret ile şan almıştır Mirati Anadolunun bir çok yerlerinde deha aynı derecede takdir edilmiş ve sevilmiştir Şu hadise Miratinin vekar ve şöhretine de kuvvetli bir delildir Mirati bir gün Çankırıda Kemali ile fasıl yaparken araya Tosyalı Mirati isminde biri girmiş ve demiş oysa
Sen de Mirati, ben de Mirati Faslı bırak ta seninle şu Miratiliği ayırt edelim
Mirati:
Baş üstüne buyur meydan senin, bacak senin Cevabını vermiş
Kalecikli sazla Tosyalı elindeki deynekle müşaareye başlamışlar Sonuç Olarak Tosyalı mat olmuş ve kahveden uzaklaştırılmış; Aşıklıktan başka sanatı olmayan Mirati, hayatının ardına kadar Bektaşi bir saz şairi olarak kalmış ve demin tesbit edemediğimiz bir tarihte İstanbul da vefat ederek Tavuk pazarı civarına defnedilmiştir Sazı bir müddet Asmalı meyhanesinde hatıra olarak muhafaza edilmişse de yangında yanmıştır
Miratinin yazınsal hüviyetine gelince şair, evvelce bilmünasebe söylediğimiz gibi Bektaşi edebiyatında olsun Aşık tarzında olsun tarihe maledilebilecek bir kıymettir O, adaleli dimağının ve zengin kültürünün gölgesi aşağıda duyuşlar ile bize rakipsiz bir çok eserler bırakmıştır
Lakin esef edilebilecek bir hadisedir oysa bu fazla kıymetli şairin matbuat aleminde çok mahdut şiirleri neşrolunabilmiştir Ben de bütün egzersiz ve çabalamama karşın Miratinin ama “19 parçasını tedarik edebilmiş olmaktayım Bu parçalar kısmen hususi kütüphanelerde ve marak sahiplerinin ellerindeki mecmualarda diğerleri de başka vilayetlerde yazılı ve tarafımdan ya istinsah veya satın gücenmiş cönklerde mukayettir Bana Kalecikler yalnız iki parça verebilmişlerdir Miratinin Ankara ve Çankırı köylerinde halkın ezberinde pek çok parçaları varsa da benim için şimdilik bu havalide tetkikat yapmağa olanak yoktur Olsa dahi bu derleme eser vazifesi benden ziyade Kalecik münevverlerine düşer ancak böyle bir kıymeti dikkatsizlik etmek Ulusal Harsiyatımızdan ziyade muhit ve hemşehrilik adına karlı bir hareket değildir
Ben burada elimden geldiği kadar milli ve mesleki vazifemi gerçekleştirmek istediğimi zannetmekteyim Bu etüdü yapmaktan yegane maksadım demin takdir ve tesbit edilmemiş bir kıymeti tebarüz ettirebilmektir Apaçık bir noksan varsa hepimize ait edinmek lazımdır
Zincir kar eylemez bizlere sofi!
Bin can ile bir canana bağlıyız
Anlayıp bilmişiz emri marufi
Ol bakii adil han ’a bağlıyız
Seçmedik yarımız ağyarımızdan,
Kimse vakıf yok esrarımızdan
Dönmedik Mirati ikrarımızdan
Hacı Bektaş Pir Sultana bağlıyız
özel baskı *