Misafire İkramın Değeri
Eskilerden biri akşam yemeğini sarayda yemek uzere halifenin davetlisiydi Hızlı hızlı saraya doğru giderken onune biri cıktı Onune cıkan adama kim olduğunu sordu Adam:
Ben yolcuyum Buranın yabancısıyım Ac ve yorgunum, dedi O da:
Ben halifenin davetlisiyim Gel beraber gidelim, dediyse de misafir:
Benim halife ile ne işim olacak Senin bana vereceğin bir tas corban varsa ver, yoksa bırak, deyince fazla ilgilenmeyip saraya doğru y oneldi
Davetten sonra donuşte baktı ki, adam bir kenara kıvrılmış uyuyor Uyandırmak istemedi ve Sabah uyanacağı vakitte gelir ve karnını doyururum diye duşundu, evine gitti, yattı ve uyudu
O gece bir ruya gordu Kendisi bir coldeydi Yuzunden ışıklar sacılan buyuk bir kalabalık ve o kalabalığın onunde de daha nurlu bir zat bulunuyordu Bunların kimler olduğunu sordu Kendisine:
Bunlar 124 bin Peygamberdir En onde olan da son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa (sav) dır, dediler
Hemen Peygamberimizin elini opmek istediyse de, Peygamberimiz elini vermedi Ve buyurdu ki:
Biz, sevdiklerimizden bir tas corbayı esirgeyenlere elimizi vermeyiz
Uyanır uyanmaz hemen akşamki yabancıyı bulmak icin koştu O, henuz kalkmış ve yola koyulmuştu Geri cevirmeye uğraştı ve Ne olur bir tas corbamı ic diye yalvardı Yabancı adam ısrarlara rağmen kabul etmedi ve şoyle dedi
Senin bir tas corba vermen icin illa da 124 bin Peygamberi seferber mi etmek lazım? O gucte olmayanlar ne yapacaklar?
Bundan sonra o zat rastladığı hic bir misafire yemek ikram etmeden gondermezdi Hatta kendisine misafir olup yemeğini yemesi icin yalvarırdı
Eskilerden biri akşam yemeğini sarayda yemek uzere halifenin davetlisiydi Hızlı hızlı saraya doğru giderken onune biri cıktı Onune cıkan adama kim olduğunu sordu Adam:
Ben yolcuyum Buranın yabancısıyım Ac ve yorgunum, dedi O da:
Ben halifenin davetlisiyim Gel beraber gidelim, dediyse de misafir:
Benim halife ile ne işim olacak Senin bana vereceğin bir tas corban varsa ver, yoksa bırak, deyince fazla ilgilenmeyip saraya doğru y oneldi
Davetten sonra donuşte baktı ki, adam bir kenara kıvrılmış uyuyor Uyandırmak istemedi ve Sabah uyanacağı vakitte gelir ve karnını doyururum diye duşundu, evine gitti, yattı ve uyudu
O gece bir ruya gordu Kendisi bir coldeydi Yuzunden ışıklar sacılan buyuk bir kalabalık ve o kalabalığın onunde de daha nurlu bir zat bulunuyordu Bunların kimler olduğunu sordu Kendisine:
Bunlar 124 bin Peygamberdir En onde olan da son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa (sav) dır, dediler
Hemen Peygamberimizin elini opmek istediyse de, Peygamberimiz elini vermedi Ve buyurdu ki:
Biz, sevdiklerimizden bir tas corbayı esirgeyenlere elimizi vermeyiz
Uyanır uyanmaz hemen akşamki yabancıyı bulmak icin koştu O, henuz kalkmış ve yola koyulmuştu Geri cevirmeye uğraştı ve Ne olur bir tas corbamı ic diye yalvardı Yabancı adam ısrarlara rağmen kabul etmedi ve şoyle dedi
Senin bir tas corba vermen icin illa da 124 bin Peygamberi seferber mi etmek lazım? O gucte olmayanlar ne yapacaklar?
Bundan sonra o zat rastladığı hic bir misafire yemek ikram etmeden gondermezdi Hatta kendisine misafir olup yemeğini yemesi icin yalvarırdı